Emperyalizm

Kısaca: Emperyalizm Bir devletin kendi sınırları dışındaki başka halklar ve onların toprakları üzerinde onların rızası olmadan egemenlik kurma yönündeki politikası. Dar anlamda emperyalizm ise Avrupalı büyük devletlerin XIX. yüzyılın ikinci yarısında öteki kıtalar üzerinde genişlemelerine verilen addır. ...devamı ☟

emperyalizm
Emperyalizm

Emperyalizm bir devletin kendi sınırları dışındaki başka halklar ve onların toprakları üzerinde onların rızası olmadan egemenlik kurma yönündeki politikası. Dar anlamda emperyalizm ise Avrupalı büyük devletlerin XIX. yüzyılın ikinci yarısında öteki kıtalar üzerinde genişlemelerine verilen addır.

Emperyalizmin nedenleri ve ne anlama geldiği konusunda çok çeşitli tartışmalar vardır. Bunları esas olarak dört grupta toplayabiliriz. Birinci grup görüşler emperyalizmin ekonomik yanını ön plana çıkartır. Biriken sermayeye yatırım olanak ve alanları bulma, makineleşme sonucu ortaya çıkan üretim fazlası için pazar yaratma, nüfus fazlası için yerleşim alanı bulma zorunluluğu ve üretim için gerekli hammaddeleri elde etme isteklerinin devletleri emperyalist politikalara zorladığı iddia edilir. Bu tezlere karşı çıkan Adam Smith, Rickardo, Hobson gibi ekonomistler emperyalizmden sadece ufak bir grubun yarar sağladığına işaret ederler. Marksist kuramcılara göre kapitalizmin en son aşaması olan emperyalizm, ekonomi tekelci bir durum aldığı ve diğer kapitalizmin en son aşaması olan emperyalizm, ekonomi tekelci bir durum aldığı ve diğer kapitalist devletler ile rekabet halinde yeni pazarlar bulmaya çalıştığı zaman ortaya çıkar. Bu görüşe karşı çıkanlar, bu görüşün tarihsel kanıtlarca yeterince desteklenmediği ve kapitalizmden önceki emperyalizme açıklama getiremediğini öne sürerler.

Emperyalizmle ilgili ikinci grup görüşler ise emperyalizm ile insanın ve devlet gibi insan topluluklarının doğası arasında bir ilişki kurarlar. Farklı bakış açılarına sahip, Machiavelli, Bacon ve Hitler gibi kişiler bu yolla benzer sonuçlara varmışlardır. Bunlara göre emperyalizm var olabilmek için sürdürülen doğal mücadelenin bir parçasıdır. Güçlü olanların diğerlerine egemen olmaları doğanın kanunudur.

Üçüncü grup görüşler strateji ve güvenlik üzerinedir. Bu görüşe göre devletler güvenliklerini sağlamak amacıyla stratejik noktalar, önemli kaynaklar tampon devletler ve "doğal" sınırlar ile ulaşım ve haberleşme yollarının denetimini ele geçirmek veya buraları başka devletlerin ele geçirmelerini önlemek zorundadırlar.

Son grup görüşler ise ahlakla ilgilidir. Buna göre emperyalizm halkları zorba yönetimlerden kurtaran ya da daha üstün bir uygarlığın nimetlerini sağlayan bir araçtır.

Emperyalizmin zor bir şekilde ortadan kaldırabilmesi, kendilerini emperyalizmin etkisi altında hisseden devletlerin emperyalist amaç taşımayan politikalardan bile kuşku duymalarına sebep olmuştur. Eski sömürgeci ve yeni gelişmiş bazı ülkeleri yeni-sömürgecilik (neo-colonialism) ile suçlayan Üçüncü Dünya ülkelerine göre azgelişmiş ülkelere verilen yardımların arkasında emperyalist amaçlar yatmaktadır.

Genel Tanım

Çeşitli kaynaklar emperyalizmi aşagıdaki biçimlerde tanımlamaktadır.

  • Bir ulus veya devletin gücünü ve etkisini başka uluslar, bölgeler veya halklar üzerine genişletmesi.}
  • Bir ulusun kontrolünü diğer halklar üzerinde genişletmesini sağlayan politika ve uygulamalar.}
  • Bir devletin kendi sınırları ötesindeki halklar üzerinde, rızaları olmaksızın, kontrol kurma politikası şeklinde tanımlamaktadır.}


Bu tanımlamaların esas olarak genişleme ve kontrol kavramlarına odaklandıkları görülmektedir. Emperyalizmin esnek ve oldukça geniş şekilde kavramsallaştırılması tarihsel değişimin özgün evrelerinin göz ardı edilmesine yol açabilir çünkü bu tanımlar Roma imparatorluğu gibi köleci imparatorluklar için geçerli olduğu kadar günümüz uluslararası ilişkilerini de kapsamaktadır. Kavramın ve kuramların özgünlüğünü belirleyebilmek için emperyalizmin tarihsel evrelerinin göz önüne alınması gerekir.

Emperyalizmin Tarihsel Evreleri

Collier's Encyclopedia emperyalizm tarihini üç büyük evreye ayırmaktadır: Birincisi, 16. yüzyıla kadar devam eden ve imparatorlukların genişlemesi ile ilgili olan evredir; ikincisi coğrafi keşiflerle başlayıp 19. yüzyıla kadar devam eden emperyalizmdir —eski emperyalizm olarak adlandırılmaktadır; üçüncüsü yeni emperyalizmdir ve yaklaşık 1880’lerde başlamış ve sömürgelere yeniden büyük ilgi duyulmasına, Asya ve Afrika’nın paylaşılmasına yol açmıştır.

Etimoloji ve Farklı Kuramsal Yaklaşımlar

Emperyalizm terimi Latince “imperium” sözcüğüne dayanmaktadır ve diktatörlük gücü, merkezi hükümet, keyfi yönetim metotları anlamına gelmektedir. Bu kullanımının dışında Fransa’da 1830’larda Napolyon imparatorluğuna hayranlık duyanları nitelemek için, 1848’den sonra ise Napolyon III’ün kötü yönetimini ifade etmek için kullanılmıştır. Emperyalizm kavramının kullanımı 1870’lerde İngiltere’de yaygınlaşmıştır.

Kelime olarak Türkçeyede giren imparatorluk olgusu aslında emperyalizmin kendisidir de. Bu bakımdan 20. yüzyıl ve öncesi devlet yapı ve yürütmeleri eliyle değerlendirmekte kavramın imparatorluk ve emperyalizm özdeşliğine özgül olarak götürür. Örneğin günümüzde çıkan bazı yazılımlarda hala Imperial Edition diye anılan özel bir sürüm bile vardır.

Bu yaklaşımdan yola çıkıldığı zaman halen var olan yada 20. yüzyılda sona eren devletler bağlamında emperyalist kabul edilenler bellidir.

Muhafazakar Kuram

1870'li yıllarda İngiltere'de Başbakan Benjamin Disraeli’nin sömürge imparatorluğunu güçlendirme ve genişletme politikalarını tanımlamak için emperyalizm kavramına başvurulmuştur. Böylece emperyalizm, sömürgecilikle eş anlamda kullanılmaya başlanmıştır.

Bu yaklaşıma göre emperyalizm , gelişmiş ülkelerde mevcut durumun muhafaza edilmesi için bir gereklilik ve hak olarak görülür.

Marksist Kuram

1900’lerle birlikte Rosa Luxemburg, Rudolph Hilferding, V. I. Lenin ve Nikolai Bukharin basit sömürgecilik yerine ekonomik nüfuzun daha karmaşık şekillerine dikkat çekmişler; pazarların, arz kaynaklarının ve yatırım yollarının hakimiyet altına alınması ile ilgilenmişlerdir.

Pierre Jalée emperyalizmi “uluslararası iş bölümünde, ticarette ve sermaye hareketinde belirli ilişkileri vurgulayan ekonomik bir fenomen” olarak; Richard D. Wolff “bir ekonominin diğer ekonomi üzerinde uyguladığı kontrol araçları ağı” olarak; Paul M. Sweezy , Lenin’i takip ederek, “dünya ekonomisinin gelişiminin bir basamağı” olarak; Richard C. Edwards, Michael Reich ve Thomas E. Weisskopf ise “kapitalizmin uluslararasılaşması” olarak tanımlamaktadırlar.

Toplumsal-Psikolojik Kuram

Diğer yandan Schumpeter geniş bir yorumla emperyalizmin kapitalizmden önce var olduğunu ve kapitalizm ve emperyalizm arasında bir ilişkinin bulunmadığını savunmuştur.

Bu yaklaşıma göre , savunma gereksiniminin bir gerekliliği olan savaşçı sınıfın varlığını sürdürebilmesinin bir sonucu olarak emperyalizm ortaya çıkar.

Michael Barrant Brown’a göre emperyalizm “ekonomik yönden az gelişmiş ülkelerin gelişmiş olanlara tabi olmasını sağlayan ekonomik, siyasal ve askeri ilişkileri niteler. Emperyalizm dünya ekonomisindeki eşitsiz ilişkiler sistemini tanımlayan en uygun kelimedir”.

Siyasi Kuram

Hans J. Morgenthau’ya göre ise emperyalizm “statükoyu yıkmaya yönelik politikalar”dır; Morgenthau, mevcut durumu korumaya yönelik politikaları emperyalist saymaz. Benjamin J. Cohen ise emperyalizmi “siyasal veya ekonomik, dolaylı veya dolaysız bir ulusun diğer ulusu etkin şekilde hakimiyet altına almasına yönelik her türlü ilişki” olarak tanımlamaktadır.

Liberal Kuram

John Hobson gibi yazarlara göre , emperyalizm kapitalizmin bir takipçisi değil siyasi bir seçimdir. Doğal kaynakların sınırlı olması , harcamaların azaltılması ve karların en üst düzeylere çekilebilmesi gereksinimi emperyalizmi doğurur.

Diğer Yaklaşımlar

Diğer yandan siyasal boyutu vurgulayan yazarlar farklı tanımlamalarda bulunmaktadırlar. Hans Neisser emperyalizmi “bir ulusun doğal sınırlarının ötesindeki nüfusu kendi siyasal yönetimi altına almak amacıyla bu sınırların ötesinde bir imparatorluk kurma süreci” olarak tanımlamaktadır. Diğer yazarlar ise emperyalizm terimini askeri veya diplomatik baskı ve ekonomik nüfuz gibi dolaylı mekanizmaları da dikkate alarak genişletmektedirler; örneğin George H. Nadel ve Perry Curtis emperyalizmi “egemenliğin veya kontrolün dolaylı veya dolaysız şekilde genişletilmesi” olarak tanımlamaktadırlar.

Kaynaklar

* H. Emre Bağce, “Emperyalizm Kuramları ve Amerikan Kamu Diplomasisi”, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, sayı 28, Mart 2003, ss. 63-79.

emperyalizm

Osmanlıca emperyalizm kelimesinin Türkçe karşılığı.
Fr. Bir devletin, sınırlarını genişletme politikası. Sınırları genişletmekteki gaye, başka memleketlerin zenginlik kaynaklarını ele geçirme ve insanlarını kendi hesaplarına çalıştırmaktır. Bu maksat için çok defa silâhlı harp, hem masraflı, hem de hürriyet fikriyle bağdaşmadığından zamanımızda daha sinsi ve maskeli bir emperyalizm şekline başvurulmaktadır. Modern emperyalizm denilen bu şekil iktisadi ve kültür hayatı bakımından bir ülkeyi kendine bağlamak suretiyle menfaat (yarar) sağlamaktadır. Gelişmiş ülkeler, az gelişmiş ülkeleri bu yolla kendilerine bağımlı hâle getirmektedir. İnsanlarını kendi kültür ve ideolojileriyle yetiştirdikleri için felsefe, siyasi görüş ve yaşayış bakımından kendilerinden ayrılamaz hâle getirmek isterler.

emperyalizm

Türkçe emperyalizm kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. imperialism

emperyalizm

bir devletin başka bir devleti siyasal ve ekonomik egemenliği altına alması ya da almak istemesi, sömürgecilik.
anamalcılığın tekelcilik biçiminde görülen en yüksek, en son aşaması.

emperyalizm

Türkçe emperyalizm kelimesinin Fransızca karşılığı.
impérialisme [le]

emperyalizm

Türkçe emperyalizm kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Imperialismus

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

emperyalizm Resimleri

Emperyalizm
2 yıl önce

Emperyalizm, yayılmacılık veya ekbsiyonizm, bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya...

Emperyalizm, 16. yüzyıl, 1830, 1870, 1880, 19. yüzyıl, 1900, Afrika, Asya, Fransa, Joseph Alois Schumpeter
Anti Emperyalizm
6 yıl önce

Anti emperyalizm, emperyalizm karşıtlığını belirtir. Sadece siyasi ve ekonomik bir karşıtlık olmayıp, emperyalizmin kültürel baskılarına ve ele geçirme...

Yeni Sömürgecilik
2 yıl önce

Yeni Emperyalizm, 1870 Fransa-Prusya Savaşı ile I. Dünya Savaşı arasındaki dönemde Avrupalı güçlü devletler tarafından yapılan kolonileşme türü yayılmacılığa...

Yeni Sömürgecilik, 19. yüzyıl, Batı, Burjuvazi, Emperyalizm, IMF, Politika, Siyaset, Siyasi tarih, Siyasi tarih Portalı, Sömürgecilik
Kültür Emperyalizmi
2 yıl önce

değerlerini ve ideolojisini başka bir ülkenin halkına benimsetmesidir. Emperyalizm veya yayılmacılık, bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar...

Kültür Emperyalizmi, ABD, Dil, Emperyalizm, Komünist, Siyasi tarih, Siyasi tarih Portalı
Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!
2 yıl önce

Komintern'in 1920 yılında yapılan 2. Kongresinde, gündemde bulunan anti-emperyalizm ve sömürgecilik karşıtlığını vurgulamak üzere ortaya atılan "Bütün ülkelerin...

Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!, 1920, Arapça, Azerbaycanca, Danca, Emperyalizm, Ermenice, Farsça, Fince, Fransızca, Gürcüce
Kola
2 yıl önce

özellikle de Coca-Cola markası sıklıkla Amerikan, İsrail, Batı veya emperyalizm karşıtı protestoların merkezinde yer alır. Bunun en yakın zamandaki örnekleri...

Kola, Coca-Cola, Türkiye'de kolalı içecekler, Anlam ayrım
Avrupa'Nın Askerî Tarihi
6 yıl önce

tarih kayıtlarına en detaylı olarak işlendiği dönemdir. Sömürgecilik Emperyalizm Savaş Silah Türk askerî tarihi Sovyetler Birliği Tarih öncesi savaş Antik...

1870'ler
2 yıl önce

1879'da sona eren onyıldır. Avrupa ve Asya'da yeni imparatorluklar, emperyalizm ve militarizm yükselirken, önceki onyılın eğilimleri bunda da devam etti...