Maurice Merleau-Ponty

Kısaca: Maurice Merleau-Ponty 14 Mart 1908 yılında Rochefort-sur-Mer'de doğdu; 3 Mayıs 1961'de Paris'de öldü.Fransız felsefeci ve Fenomenolog. Hem Fenomenoloji hem de Varoluşçuluk içinde önde gelen isimlerden biri olarak anılır. Bilinç ve ahlakla ilgili problemler üzerinde duran Merleau-Ponty, bilinçle dünya arasındaki ilişkiyi ele almıştır. ...devamı ☟

Maurice Merleau-Ponty
Maurice Merleau-Ponty

Maurice Merleau-Ponty (14 Mart 1908- 4 Mayıs 1961) Sartre ile birlikte varoluşçu felsefe ile görüngübilimsel felsefenin önemli kurucuları arasında gösterilen Fransız felsefeci. Varoluşçuluk ile görüngübilim arasında kesin çizgilerle bir ayrım yapmak güç olmakla birlikte, Maurice Merleau-Ponty çoğunluk "varoluşçu görüngübilim" adıyla anılan felsefesini büyük ölçüde Husserl'in düşünceleri ışığı alanda geliştirmiştir.

Maurice Merleau-Ponty 'nin hemen bütün düşünsel yaşamı boyunca kendisine hedef olarak belirlediği temel sorun, Sartre'ın varoluşçuluğuna da yer ettiğini düşündüğü Descartesçı felsefenin doğal içerimi olan özne-nesne ikiliğidir. Husserl'in "öndeyileyici yönelmişlik" tasarımı ile Heidegger'in "dünyada bulunmak" (dasein) olarak insan varlığına getirdiği yorumun ışığı alanda Merleau-Ponty, kendimizi içinde bulduğumuz bir deneyim alanı olarak dünya betimlemesini geliştirmiştir.

Sartre 'ın "özgürlüğe mahkumuz" görüşüne karşı Maurice Merleau-Ponty , bütün insanların birer "anlam avcısı" olduğunu dile getirerek hepimiz de "anlama mahkumuz" düşüncesini öne çıkarmıştır. Ortaya attığı düşüncelerle kişinin kendisini ancak başkaları üzerinden bilebileceğini, bu anlamda düşüncelerimizin de eylemlerimizin de bizi tanıladığını, bunun da önemli tarihsel içerimleri bulunduğunu savunmuştur. Gerçek insan doğasının asla değişime dur demeyeceğini belirten Maurice Merleau-Ponty , felsefeyi doğruluğu varlığa getiren bir sanat olarak görmüştür.

Maurice Merleau-Ponty 'nin çıkış noktasının özünü Husserl'in *epokhe” düşüncesi oluşturmaktadır. Ancak ona göre amaç Husserl'de görüldüğü üzere Descartes 'ın kuşku felsefesinin yapısı içine sıkışıp kalmak değil, tam tersine yaşananın can damarını oluşturan algıya ilişkin bir açıklama sunmak olmalıdır. Nitekim Maurice Merleau-Ponty yaşamı boyunca Fransız bilinç felsefecisi olarak bilinmesine karşın düşünceleriyle kendi konumunu aşama aşama Sartre ile Husserl'in görüngübilimsel konumlarından ayırmıştır. Bu anlamda Merleau-Ponty 'e göre görüngübilimsel epokhe, yaşanan yaşantının bilincinin içkin özleriyle ilişkiye geçme olanağı sunmaktadır. Epokhelerin burada oynadığı başlıca rol, bütün nesnelliğiyle birlikte verili doğal dünyadan bir kopmayı sağlıyor olmalarıdır. Düşüncelerini her zaman için Descartesçı "Cogito"nun ("Düşünüyorum, demek ki varım”) soyutluk ile boşluğundan olabildiğince ayrı tutmaya özen göstermiş olan Merleau-Ponty, bedenli olmanın belli bir dünyaya bağli olmak olduğunu göstermeyi erek edinerek geleneksel anlamda ruh ya da zihin karşısında ikinci plana itilen bedene saygınliğını yeniden kazandırmaya çalışmıştır. Bu anlamda Merleau-Ponty 'e göre bedenimiz baştan beri hep dünyada olagelmiştir; dolayısıyla "kendinde beden" diye bir şeyin varlığından söz etmek olanakli değildir. Algı bu anlamda hep belli bir bağlamda ya da durumda gövdelenmiş bir algıdır; yoksa "kendinde algı" diye bir şey söz konusu değildir. Özelde "algıliyorum" demek kesinlikle Descartes'ın "düşünüyorum" una karşılık gelen bir şey değildir; ne de "algılamak" nesnel bir biçimde görülerek evrenselleştirilebilir bir eylemdir. Algılayan öznenin gövdelenmiş olma değergesi bu anlamda yaşanan anın görüngübilimsel betimlemesinin yapılabilmesinin önünü açmaktadır. Bu noktada Merleau-Ponty 'e göre böyle bir betimleme içinde, yani görüngübilimsel epokhe içindeyken algılanan şey, kendisi hakkında söylenen şeye eşittir.

Merleau-Ponty Merleau-Ponty 1942 yılında yayımladığı daha ilk kitabı Davranışın Yapısı'nda (La Structure de comportement) döneminin ruhbilimi ile fizyolojisindeki egemen anlayışların kapsamlı bir eleştirisini sunduktan sonra algının varolan bütün her şey karşısındaki önceliğini temellendirmeye çalışmıştır. Bu arada geleneksel felsefenin algıya salt halüsinasyonlardan (varsayımlardan) ayrılığını tanıtlamak amacıyla yaklaşmasının altında yatan nedenleri sorgulayarak, kuşkuculuktan kurtulmak adına algıya yaklaşılmış olmasının, algının edimsel anlamıyla araştırılmayışının başlıca nedeni olduğunu ileri sürmüştür. Algı görüngüsüne geleneksel yaklaşımın ne denli yetersiz olduğuna kanıt olarak da "yalnızca yeni bir algı adına bir önceki algıdan kuşku duyma" alışkanlığı" ya da gerçeğini göstermiştir. Bir yanılsamanın ya da varsamın kurbanı olunduğunun bulgulanması bu anlamda algının bütün bütün yoksayılması için yeter neden değildir. Merleau-Ponty tam bu noktada düşünüm ile düşünümün olmadığı yaşantıda "verili olan" arasında bir ayrıma gitmiş; bu ayrım doğrudan doğruya Merleau-Ponty 'nin sürekli eleştirdiği çözümleme anlayışına karşı seçenek olarak önerdiği "köktenci düşünüm" tasarımını doğurmuştur. Buna göre çözümleyici düşünce yaşantıyı (deneyimi) duyumlar, özellilder ve bunlar arasındaki ilişkiler olmak üzere önce parçalarına yırmakta, sonra da bunları kendi içinde tutarlı bir bireşime ulaşasacak, yaşantılar dünyasının birliğini ve bütünlüğünü yeniden kuracak özel bir güç arayışına girişmektedir. Bu eleştiriye karşın Maurice Merleau-Ponty 'nin yapıtlarının çözümleyici felsefeciler arasında öteki görüngübilimcilere göre çok daha büyük bir okuyucu kitlesi bulmuş olması ilginçtir.

Merleau-Ponty 'e göre beden ne öznedir ne de nesne; ama buna karşın bütün bilme etkinliklerimizi derinden etkileyen anlaması son derece güç bir varoluş kipidir. Hemen bütün yazılarında bedenin dünya ile girdiği ilişki açılimlarını araştıran Merleau-Ponty, bu araştırmaları boyunca deneysel koşullar altında özerk bilgi istemiyle yola koyulan bilimsel ve Eelsefı düşüncelere karşı çıkmıştır.

Daha geç tarihli bir yazısı olan "Göz ile Tin" de ise ("L'Oeil et 1'esprit", 1961) bedenin dünya ile olan ilişkisinin niteliğini resmetmeye çalışmıştır. Benzeri bir çabayı, dil üstüne düşüncelerini Saussurecü dilbilim görüngübilime sokarak derinleştirdiği ve algoritmik bir dilin olanaklilığını savunduğu çeşidi yazılarının toplandığı Göstergeler 'de de (Signes, 1960) görmek olanaklıdır. Merleau-Ponty'e göre bir yanda bilim öbür yanda aşırı soyut düşünme alışkanlığı, felsefenin her nesneyi, her kişiyi, düşünülebilecek her görüngüyü bir veriler toplamı olarak düşünmeye başlamasına yol açmıştır. Felsefecilerin başlıca ödevinin şeylerle düşünsel ilişkiye geçerken onları bilimin betimlediği gibi değil de oldukları gibi görüp öyle de göstermeleri olduğuna inanan Merleau-Ponty, bu bağlamda hergünkü dolaysız deneyimlerimizde karşılaştığımız yaşam dünyasına (Lebenswelt) geri dönmemiz gerektiğini savunmuştur.

Çoğunluk Merleau-Ponty nin Saussure'ün Genel Dilbilim Dersleri'nde sunulu dil kuramını kendi görüngübilimini sağlamlaştırmak amacıyla kullandığı bilinse de burada Merleau-Ponty için yapısalcı dilbilim ve göstergebilim kuramlarının odağında bulunan iki Saussure'cü ilke özellikle önemlidir. Bunlardan ilki anlamın dilde göstergeler arasındaki "sesçiller" aracılığıyla oluştuğuyken, ikincisi dilin sesçilliğinin araştırılmasıyla varolan kullanımlann doğasının açıklanamayacağıdır. Nitekim Merleau-Ponty , Dünya Yazısı (La Prose du monde, 1969) başlikli çalışmasında, " Saussure'ün kuşkuya yer bırakmayacak bir açıklikta...sözcüğün ya da dilin tarihinin şu anki anlamını belirlemediğini" dile getirmektedir. Merleau-Ponty ’nin bir göstergebilimci olarak yapısalcı dilbilimde bulduğu, hiç kuşkusuz öznenin dünya ile yaşadığı deneyim üstüne yapılan önemli vurgudur. Bu bağlamda Descartes'ın "Cogito"sunu "dünyaya ait iken kendime de aidim" biçiminde dönüştüren Merleau-Ponty, dünyayı bir bilgi nesnesi olarak kurma uğraşı içinde olan her türden çabanın, bedenin dünyaya katılışım kavrama çabası önünde ancak ikincil değerde bir felsefe olarak görülmesi gerektiğini savunmuştur. Nitekim Merleau-Ponty başyapıtı sayılan –Algının Görüngübilimi (Phenomenologie de la perception, 1945) başlıkli kitabında geliştirdiği özgün düşüncelerle seçkin bir beden felsefecisi olarak değerlendirilir olmuştur.

Merleau-Ponty 'nin büyük bir felsefe dayanışması içinde olduğu Sartre ile ilişkileri, Sovyetler Birliği'ni ve yurttaşlarına yönelik uygulamalarını kayıtsız şartsız savunmasıyla kopma noktasına gelmiştir. Buna karşın ölümüne dek Marxçılığını sürdürmekle birlikte, Sovyet Komünist Partisi'ne yönelik eleştirilerde bulunmaktan da geri kalmamıştır.

Merleau-Ponty'nin başlıca diğer yapıtları şunlardır:

  • Marxçı bir gözle yazılmış Humanisme et Terreur (İnsancılık ve Şiddet, 1947;
  • Yazın ile resim üzerine yazılarını da içeren bir ilk yazılar toplamı olan Sens et non Sense (Anlam ile Anlamsızlık , 1948);
  • Marxçılık üzerine bir yazılar toplamı olan Les aventures de la dialectique (Diyalektiğin Serüvenleri , 1955)
  • Merleau-Ponty'nin kendi görüngübiliminin ana izleklerini yeniden ele aldığı tamamlanmamış kitabı Le visible et l’invisible, (Görünen ile Görünmeyen, 1964).


Kaynak

* Vikipedi * Felsefe Sözlüğü- A.Baki Güçlü; Erkan Uzun; Serkan Uzun; Ü.Hüsrev Yoksal-Bilim ve Sanat Yayınları-

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Arthur Danto
2 yıl önce

Temsil teorisi, Felsefi Psikoloji, Hegel Estetiği, ve filozoflardan Maurice Merleau-Ponty and Arthur Schopenhauer. Özel ^ "Arthur C. Danto, philosopher and...

Arthur Danto, Hegel, Columbia İœniversitesi
Batı felsefesi
2 yıl önce

Ludwig Wittgenstein, Martin Heidegger, Hannah Arendt, Albert Camus, Maurice Merleau-Ponty, Jean-Paul Sartre, Simone de Bovaire, Theodor W. Adorno, Jacques...

Batı felsefesi, Batı felsefesi
Kenan Gürsoy
6 yıl önce

Baskı) 2016, Aktif Düşünce Yayınları, Ankara (1. Baskı) 2013 Maurice Merleau-Ponty’de Algı Problemine Giriş, Aktif Düşünce Yayınları, Ankara    (3. Baskı)...

Kenan Gürsoy, 1950, 1970, 1974, 1977, 1979, 1981, 1982, 1983, 1984, 1987
Varoluşçu Marksizm
6 yıl önce

varoluşçuluğun Marksizm'le ilişkileri söz konusudur. Bu noktada Maurice Merleau-Ponty'i anmak gerekir. Diyalektiğin Serüvenleri başlığı altında toplanan...

Varoluşçu Marksizm, Varoluşçu Marksizm
Batı Marksizmi
6 yıl önce

Galvano Della Volpe Lucio Colletti Henri Lefebvre Jean-Paul Sartre Maurice Merleau-Ponty Lucien Goldmann Louis Althusser Ernest Mandel Jürgen Habermas Raymond...

Batı Marksizmi, Batı Marksizmi
Jacques Garelli
6 yıl önce

Üniversitesi’nde edebiyat ve felsefe öğretti. Martin Heidegger ve Maurice Merleau-Ponty’nin düşüncelerinden etkilenerek yaptığı araştırmanın ana nesnesi fenomenoloji...

14 Mart
2 yıl önce

(ö. 1984) 1906 - Ulvi Cemal Erkin, Türk besteci (ö. 1972) 1908 - Maurice Merleau-Ponty, Fransız filozof (ö. 1961) 1914 - Ali Tanrıyar, Türk hekim, siyasetçi...

14 Mart, 10 Mart, 11 Mart, 12 Mart, 13 Mart, 15 Mart, 16 Mart, 17 Mart, 1827, 1879, 1883
3 Mayıs
2 yıl önce

yönetmeni (d. 1907) 1959 - Zeki Kocamemi, Türk ressam (d. 1900) 1961 - Maurice Merleau-Ponty, Fransız filozof (d. 1908) 1963 - Abdülhak Şinasi Hisar, Türk şair...

3 Mayıs, 3 Mayıs