Alaaddin Muhammed Harezmşah

Kısaca: Alaaddin Muhammed Harezmşah ...devamı ☟

Alaaddin Muhammed Harezmşah | başlık = Harezmşah Sultanı | hüküm süresi = 1200 – 1221 | tam adı = Alaaddin Muhammed | önce gelen = Alaaddin Tekiş Harezmşah | sonra gelen = Celaleddin Harezmşah | hanedan = Harezmşahlar | babası = Tekis Harezmşah | annesi = | doğum tarihi = | ölüm tarihi = Aralık 1220 }} Alaaddin Muhammed Harezmşah (d.- o. Aralık 1221) Harezmşahlar Devleti'nin 1200-1221 döneminde Harezmşah unvanı ile hükümdarı idi. Saltanatının başında Büyük Selçuklu Devleti'nin çökmesi nedeniyle geniş topraklar elde etmiştir. Fakat sonradan Cengiz Han hükümdarlığı altında genişlemeye başlayan Moğollar ile savaşmak zorunda kalmıştır. Moğol orduları Harezmşah ülkesini talan ve harap edip halkına büyük zayiat verdirmişlerdir. Alaaddin Muhammed Harezmsah Moğol ordularına yenildi ve sonunda onlar tarafından kovalanıp Hazar Denizi üzerinde bir adaya saklandı ve 1229'da bu adada açlıktan telef oldu. İlk başarılı fetihler Alaaddin Muhammed döneminde Büyük Selçuklu Devleti çökmüştü ve Harezmşah Devleti genişlemeye hazırdı. 1204'te Alaaddin Muhammed idaresindeki Harezm orduları 1204'de Herat, 1206'da Belh, Cüzcan, Toharistan, Sistan, Sicistan, 1207'de Semerkant ve 1210'da Taberistan ve Maveraünnehir'ni ellerine geçirdiler. Babasının rakip saydığı günümüzdeki Afganistan'ın büyük bir kısmını idare eden Gürlülerle savaş 1210'da başladı ve aynı yıl Gürlüler devleti ortadan kaldırıldı. 1211'de Taşkent, Fergana, Mekran, güneyde Belucistan, batıda Kazvin ve Azerbaycan fethedildi. 1212'de ise de Karahanlılar Devleti'ne son verilerek tüm toprakları Harzemşahlara katıldı. Alaaddin Muhammed kendine "Şah" unvanı verdi ve bunu resmen teyit etmesi için Bağdad'da buluna Abbası Halifesi'ne müracaat etti. Fakat Abbası Halifesi an-Nasır bu isteği reddetti. Alaaddin Muhammed buna çok kızarak önce kendine yekin Harezmli alimlerden birini Halife olarak ilan etti. Sonra da Halifeyi Bağdat'tan atıp kendi adamını kukla halife olarak Bağdat'a yetiştirmek için ordusu ile Bağdat üzerine sefere çıktı. Fakat Harezm ordusu Zagros Dağları arasında bulunan bir dar geçitten geçmekte iken büyük bir kar tipi ve fırtınaya uğradı. Harezm ordusu çok büyük zayiat verdi ve ordudaki yüksek komutanların isteğiyle ordu Bağdat'a gitmeden geri dönmek zorunda kaldı. Cengiz Han ve Moğollarla anlaşmazlık Alaaddin Muhammed bu başarılarından dolayı büyük planlar yapmaktaydı ve Çin'i ele geçirmek emelleri bulunmaktaydı . Fakat bu dönemde Cengiz Han idaresi altında Moğollar büyük bir güç haline gelmişlerdi ve eskiden Çin'in elinde bulunun Orta-Asya'nın büyük kısımlarını ellerine geçirmişlerdi. Hatta Moğolların Çin'i alamaları bir rüya değildi. 1215'de Cengiz Han Çin'deki Çin Hanedanı'nın başkenti olan (sonradan Beijing adını alacak olan Yanjing'i kuşattılar, ellerine geçirdiler ve talan etmişlerdi. Çin İmparatoru ülkesinin tüm kuzeyini Moğol işgaline bırakmış ve başkentini güney de Kaifeng'e çekmmıştı. Alaaddin Muhammed Moğol tehlikesini görmüştü ve Moğollarla iyi geçinmeye çalışmaktaydı. Alaaddin Muhammed İpek Yolu'nu kullarak Moğollar ve onların işgali altına geçmiş olan Çinlilerle ticaretin karlı olacağını düşünmekte idi. Moğollarla bir ticaret anlaşması imzaladı ve 500 kusur deveden oluşan büyük kervanları göndermeye ve geri almaya başladı. Fakat bir Hazerm şehri olan Otrar valisi ve Alaaddin Harezmsah'ın amcası olan İnalcık bu ticaretten hoşlanmamakta idi ve Moğol kervanlarının casusluk yapma nedeniyle geldiklerine inanmıştı. 1218'de 450 Moğol tacirden oluşan bir kervan Otrar'a geldi ve bu kervanda Harezmşah'a Cengiz Han'ın gönderdiği elçi de bulunmaktaydı. Bu Moğol ticaret kervanını Harzemşah valisi İnalcık tarafından yağmalalandı. Bu yağmalamada birçok Moğol taciri öldürüldü ve geri kalanlarının da sakallarının yakılıp geri gönderildi. Bu olay tarihe Otrar Faciası olarak geçti ve Moğollarla Harezmsahlar arasını bozdu. Bu olayın neden ortaya çıktığı tartışmalıdır. Bazılarına göre yağmalatma sebebi; Moğol kervanındaki pahalı eşyalar ve değerli kervan mallarıydı. Diğer kaynaklara göre ise kervan Cengiz Han tarafından casusluk amacıyla gönderilmiş ve Moğol tehlikesinden kuşkulu olan Otrar valisi bu kervandaki casus tüccarları öldürerek aklınca Moğol tehlikesini önlemiştir. Diğer kaynakları ise Otrar Faciası'nda şehre yollanan kervanın savaş çıkartmak için çeşitli kışkırtma yöntemleri kullanıp Harezmler ile Moğollar arasında bir savaş çıkatmasına kıvılcım olama amacalri olduğunu bildiriler. Bu olay üzerine Cengiz Han Harezmşah'a Otrar valisi'nin kendine teslim edilmesini isteyen bir talebini getiren Moğol elçileri yollamıştır. Harezmşah Alaaddin Muhammed bu elçilerden başelçiyi kafasını kestirierk idam ettirmuş ve diğer iki tanesinin de saç sakalını keserek geri göndermiştir. Bu Otrar Faciası ve sonraki elçilere yapılan fena hareketlerin Moğollar'ı savaşa kışkırttığı inkar edilemez. Moğolların Harezmşah ülkesini istilası Bu iki olayın Cengiz Han'ı çok kızdırdiği inkar edilmez bir gerçektir. Cengiz Han bunun üzerine o zamana kadar hazırladığı ordulardan çok daha büyük bir ordunun Harezmsah üzerine gitmek üzere hazırlanmasını emretmiştir. Bu ordunun 20 tümenden olusup yaklasik 200.000 askerden olusmakta idi. En yetenekli Moğol komutanlari ve Cengiz Han ve oğulları tarafından komuta edilmekte idi. Cengiz Han oğlu Ögeday Han'ı başkentinde kaymakam ve varis olarak bırakmıştı. Moğol ordusunun bir kısmı da Çin'i işgal için geride kalmıştı. Sefere çıkan tüm Moğol ordusunun başkomutanlığını da Cengiz Han'in kendisi yüklenmişti. Cengiz Han Tiensan Dağları'nı geçtikten sonra ordusunu üç kola böldü. Büyük oğlu Cuci Han komutasında bir grup kuzeydoğu Harezm üzerine yürüdü. Cebe Noyan komutasında ikinci grup ise gizlilikle Harezm ülkesinin güneydoğusuna yürüyüşe geçti. Ortada bulunan gruba komutanlar Cengiz Han ve küçük oğlu Toluy Han olup ve bu grup Semerkant yonune dogru gitmeye basladi. Cebe Han'ın grubu ve orta grubun Semarkant'i bir kıskaç altına almaları planlanmıştı. Cengiz Han orduları Çin'den onların çok gelişmiş şehir kuşatma harp silahları, hatta barutlu bombalar ve obüsler ile ordusunu donatmis ve bu yeni silahalari kullanmak icin ordusuna özel Çinli ve yabanci gucler eklemisti. Alaaddin Muhammed Harezmsah'ın ordusu 400,000 kişi kadardı. Ama komutanları arasında rekabet yüzünden koordinasyon imkanı azdı. Ulkenin baskentine yapilanan bir askeri strateji divanında, Harezmsah strateji olarak ordusunu nisbeten küçük birliklere ayrılarak bu gruplara ülkenin önemli şehirlerini savunma görevleri verdi. Böylece Harezmsah ordusu Moğollara karşı bir birleşik savunma yapacakları yerde, küçük gruplar halinde savunamaya giriştiler. Bu stratejinin, uzun yuruyusten yorgun olmakla beraber büyük gruplar halinde teksif edilmiş bulunan Moğol ordularının galip gelmesine yol açtığı iddia edilmektedir. 1219 sonbaharında Cengiz Han orta kolunun birlikleri Otrar kalesi önüne geldiler. Çok büyük olan bu ordu ile kale sarıldı ve Çin ordularının kullandığı Orta Asya'da görülmemis kuşatma aletleri Moğol ordusu tarafından kullanılmaya başlandı. Otrar kuşatması 5 ay sürdü. Cengiz Han kuşatma sonuna kalmayip kendi koluyla birlikte bu kale civarindna ayrildi. Sonunda kusatmaya devam eden Mogollar şehrinin kalesine iyi kilitlenmemiş bir huruç kapısından girmeyi ve kale icini ele gecirmeyi basardılar. İç kalenin alınması biraz daha uzun sürdü ve 1 ay sonra da bu iç kale de Moğollar eline geçti. Moğollar savunuculara karşı gayet gaddar davrandılar; Hazermsah ordusu savaşçıları hiç esir alınmadan öldürüldüler; şehir halkının çoğu da öldürüldü ve ancak çok az sayıda halk köle olarak alındı. Şehir boşaltıldı ve yerle bir edildi. Otrar Faciası'nı yaratan İnalcik ise en sonuna kadar dayandigi gorulmustur. Ama sonunda esir alındığı ve esir iken ağzından, burnundan ve kulak deliklerinden erimiş gümüş dökülerek boğulup idam edildigi bildirilmektedir. Bu Otrar kuştaması devam ederken Cengiz Han ve Toluy Han 50.000 kadar ordu ile güneye gittiler ve Semarkent'e girmeyip batıya Buhara üzerine yöneldiler. Bu yürüyüş sırasında vahadan vahaya geçerek Mogol ordusu Kızıl Kum Çölünü inanılmayack hızla geçti ve sehir savunucularinin hiç beklenmedigi bir anda Buhara kale kapıları önüne geldiler. Buhara çok muhkem değildi ve savunması bir sıra sür duvarları ve önündeki hendekten ibaretti. Şehirde bulunan Türk asıllı askerler ve komutanlar üçüncü gün 20.000 kişi ile bir huruç hareketi yaparken yapılan çarpışmada hemen hemen elemine edildiler. Şehrin iç kalesi 12 gün daha dayanmakla beraber, şehir liderleri şehir kapılarını Cengiz Han'a açtılar. Mogollar şehri talan ettiler ve bu talandan sonra çıkan yangın da şehri yerle bir etti. Şehirde büyük bir katliam da yapıldı; sağ kalan halkin buyuk bir kismi köle olarak Moğol askerleri arasında bölüştüruldu; şehrin uygun gençleri Moğol ordularina asker olarak alındı ve şehir zanatkarları ise Moğolistan'a gönderildiler. Sonra Moğol ordusu Mart 1220'de yeni Harezmsah başkenti olan Semerkand üzerine gitti. Otrar'ı ellerine geçiren Moğol orduları Cengiz Han'in oğulları olan Çağatay Han ve Ögeday Han komutasında ana Moğol ordusuna katıldı. Şehirin savunma mevkileri Buhara'dan daha iyi idi ve 100.000 kişilik bir savunma ordusu şehirde bulunmaktaydı. Moğollar şehre hücuma hemen başladılar; fakat üçüncü gün çekilmeye başladılar. Bunu Moğolların yenildiğine atfeden şehrin savunucularından 50.000 kişilik bir kuvvet sehir kapılarindan çıkip guya Moğolları kovalamaya koyuldu. Ama bu bir Moğol hilesi olup şehirden çıkan orduyu pusuda bulunan Moğol güçleri cembere alinip büyük zayiatla elemine ettiler. Alaaddin Muhammed Harezmsah ordusuyla Semarkent yakınina gelmişti ve şehri kuşatmadan kurtamak için kuşatmayı yapan Moğol ordusuna karsi arkadan iki defa buyuk hücuma geçti. Ama her iki defasında da geri püskürtüldü. Alaaddin Muhammed Harezmşah moralini yetirip careyi Cengiz Han ordularından kaçıp saklanmada buldu. Semerkand kuşatmasinın 5. gününde 17 Mart 1221'de kale savunucularının hepsi, iç kalede savunmaya geçen 20.000 asker hariç, Moğollarla barış görüşmeleri yapıp onlara teslim oldular. Ama Cengiz Han hiç teslim şartlarına ait verdigi sozlere aldırmadan savunucu askerlerin hepsini idam ettirdi. Teslim olan sehir halkına da şehirden dışarı çıkıp şehir önündeki ovada toplanmaları emri verildi. Sivil halk burada katliama uğrayıp tümüyle elimine edildi. Moğollarin zaferlerini kutlamak için kesilmiş kellerden büyük piramidler yaptıkları belgelenmiştir. Cengiz Han, kaçan Alaaddin Muhammed Harezmsah'i arayıp bulmakla oğulu Şubedey Han ile Cebe Noyan'ı görevlendirdi ve bu görev için emirlerine 20.000 kişilik bir ordu verdi. Harezmsah yanında oğlu ve varisi Celaleddin Harezmşah ve küçük bir sadık orduyla batıya kaçtı ve Hazar Denizi üzerinde bir küçük adaya sığındı. Aralık 1220'de bu adada neden olduğu bilinmez şekilde Alaaddin Muhammed Harezmsah hayata gözlerini kapadı. Birok yorumcu bu ölümü soğuk ve ıslak bir atmosferde pnemoni olmasına bağlarlar; fakat bazı yorumcular ise bunu ülkesini kaybetmesinin şokuna atfederler. Bundan sonra bütün Harezmsah ülkesi Moğolları'nın istilasina uğradı. Mart 1221'de Hocent, Cend ve Otrar, Mayıs'ta Urgenç, Zave ve Habusan, Temmuz'da Semnan, Ağustos'ta Âmil, Rey ve Tahran, Eylül'de Hamedan, Ekim'de Erdebil Moğol işgaline uğradı ve yerle bir edildi. 14 Haziran 1222'de Herat da düştü. Bu Moğol istilası ile uğraşmak Alaaddin Muhammed Harezmşah oğlu ve varisi yerine geçen Celaleddin Harezmşah'a düşmüştür.

Dipnotlar

Dış baglantilar

* Taneri, Aydın (1989) Harezmsahlar, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İŞBN 975-389-110-5. * Kafesoğlu, İbrahim (1965), Harezmsahlar Devleti Tarihi (485-617/1092-1229), Ankara: * Alaaddin Ata Melik Cüveyni, Tarih-i Cihan Güsa (Dünya Fatihi Tarihi) Çeviren: Mürsel Öztürk,(1999) Ankara:Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları; ISBN 975-17-2206-3. (İngilizce çeviride Cilt II

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.