An

Kısaca: Sümer mitolojisinde ve daha sonra Asur ve Babil mitolojilerinde, Anu (aynı zamanda An) gökyüzü tanrısı, cennetin tanrısı, takımyıldızların efendisi, tanrıların kralı olarak adlandırılır ve göksel katmanların en üstünde oturur. Suç işleyenleri yargılayacak güce sahip olduğuna ve kötülüklei yok etmek için asker olarak yıldızlar yarattığına inanılırdı. ...devamı ☟

An
An



Sümer mitolojisinde ve daha sonra Asur ve Babil mitolojilerinde, Anu (aynı zamandsa An) gökyüzü tanrısı, cennetin tanrısı, takımyıldızların efendisi, tanrıların kralı olarak adlandırılır ve göksel katmanların en üstünde oturur. Suç işleyenleri yargılayacak güce sahip olduğuna ve kötülüklei yok etmek için asker olarak yıldızlar yarattığına inanılırdı. Anunnakunun (aynı zamanda Anunnaki olarakda anılır) babasıdır. Sanat eserlerinde bazen çakal olarak resmedilir. Çoğu zaman onun simgesi olarak kullanılan taç bir çift sığır ya da boğa boynuzu ile resmedilir.

Mezopotamya tanrı panteonundaki en eski tanrıdır ve üç büyük tanrı olan gökyüzü tanrısı Enlil ile su tanrısı Enki ile beraber üçlemenin bir parçasıdır. Sümer`in kral Sargon tarafından Akkadlılar tarafından işgal edilmesinden sonra Akkadlılar tarafından Anu olarak adlandırılmıştır. Üç büyük tanrıdan oluşan üçlemenin ilk figürü olamsına dayanarak, Anu tanrıların ilk kralı ve babası olarak saygı görmüştür. Anu görünür bir şekilde Uruk ile özdeşleşmiştir. Bu şehrin Anu kültünün orjinal merkezi olduğuna inanmamız için çok geçerli sebepler vardır. Bu doğruysa, Uruk tanrıçası İnanna (ya da İştar) bir zamanlar onun eşi olmuş olabilir.

İsminin kökeni

An ismine referans olabilecek en eski yazın Hindistan`ın klasik yazın dili olan Sanskritçededir. Sanskritçede Anu, atom ve molekül kelimelerinide içeren pekçok anlama gelir. Aynı zamanda sonra, birlikte, benzer, her,vb kelimeleride karşılar. Sümer mitolojisinde bir tanrının isminede karşılık gelmektedir. Bu tanrının ismi “yüksek olan” anlamına gelir ve dünyanın üzerindeki atmosferik katmanların tanrısıdır-fırtına tanrısı Adad gibi. Hammurabiden önceki eski Babil döneminde, Anu göklerin tanrısı olarak adlandırılıyordu ve bu sebepten onun adı gök ile eş anlamlı hale geldi. Bazı durumlarda Anu kelimesinin gök anlamınamı yoksa tanrı anlamınamı geldiği belirsizdir. Bu durumdanda anlaşılabileceği gibi evrende gözlemlenen ilahi güçleri üçlü sembol ile gök, toprak ve su olarak üçleme yapmak üçüncü binyıldan önceki düşünce şeklinin bir sonucudur. Anu göklerin, Bel (Marduk) toprağın ve Ea da suyun kontrolünü elinde tutan tanrılar olarak ortaya çıkmıştır.

Kumarbi Efsanesi

Hurri kökenli bu efsane, daha sonra Yunan mitolojisinde de izleri görülecek ilginç bir efsanedir. Bu destan bir kaç kompozisyon halinde işlenmiştir. Ancak tablelerin çoğunda büyük kırıklar olduğu için parça parça günümüze gelmiştir. Bu efsane , Hesiodos`un Theogonia`sını andıracak biçimde tanrı soyarından bahsetmektedir. “ İlk (eski) tanrılar, [1] kuvvetli tanrılar işitsinler : [2] Geçmiş yıllarda Alalu (gökyüzünde) kral idi. Alalu tathta oturuyordu. Ve tanrıların önde geleni, güçlü Anu, (hizmetçi olarak) onun huzurunda duruyordu. O, (Alalu`nun) ayaklarına kapanıyor ve içki kaplarını, içmek için, onun eline veriyordu. “ Ancak bu durum çok uzun sürmez. Alalu gökte dokuz yıl krallık yapar. Anu, Alalu`ya karşı ayaklanır ve onu yenerek aşağıya, karanlık toprağa gönderir ve tahta geçer. Bu kez Kumarbi ona hizmet etmeye başlar. Anu da dokuz yıl boyunca tahtta kalır. Dokuzuncu yılda bu kez Kumarbi Anu`ya karşı ayaklanır ve Onunla savaşmaya başlar. Anu, Kumarbi`ye karşı koyamaz , kaçar : “ Anu, Kumarbi`nin el ve ayaklarından kendini sıyırdı ve kaçtı. Anu, gökyüzüne çıktı. (Fakat) Kumarbi onun arkasından koştu. Anu`nun ayaklarından yakaladı ve Anu`yu gökyüzünden aşağıya çekti. (Kumarbi Anu`nun) dizini (bel altını) ve bronza benzer Kumarbi`nin karnına bitişik erkeklik organını ısırdı. Kumarbi, Anu`nun erkekliğini yutunca, o sevinde ve yüksek sesle güldü. Anu döndü ve Kumarbi`ye (şöyle) söylenmeye başladı : « Erkekliğimi yuttuğun için kendi içinden seviniyor musun? Kendi kendine sevinme! Ben sana yük (tohum) yükledim. İlk olarak soylu Fırtına Tanrısı ile seni aşıladım (gebe bıraktım). İkincisi dayanılmaz Aranzah nehriyle seni aşıladım. Üçüncüsü soylu TaÅ¡miÅ¡u ile seni aşıladım. Üç dehşet tanrıyı ben sana bir yük olarak yerleştirdim. “ Anu böyle diyerek gökyüzüne gizlenir. Kumarbi ise hemen tükürür ve daha sonra da Nippur şehrine gider. Kumarbi burada doğum için ayları sayar ve tanrıları dünyaya getirir. Metinin buraları çok kırık olduğundan efsanenin bu bölüm hakkında ayrıntılı bilgimiz yoktur. Ancak çıkan tanrılar da savaşa tutuşurlar. En kuvvetlisi Teşup`tur. Hatta Teşup boğası Å eri`ye şöyle der : “ kim benim karşıma kavga etmeye gelebilir? beni kim yenebilir? Kumarbi bile karşı çıkamaz(?) “ Kırık parçalardan Anu`nun Kumarbi`nin öldürülmesini istemediğini öğreniyoruz. Ayrıca yeryüzü de hamiledir ve ay saymaktadır ve tabletin sonunda iki çocuk doğurur. Tabletlerin kırık olması yüznden efsanenei tam bir versiyonu elimizde yoktur. Yalnız anlaşıldığı kadar, efsane Mezopotamya kökenlidir. Hitiler`e Hurriler yoluyla girmiştir. Metinin Hesiodos`un Theogonia`sıyla benzerliği dikkat çekicidir. Hesiodos`un bu efsaneleri Anadolu`dan aldığı düşünlebilinir. Güterbock ise bunların Hesiodos`a Fenikeliler yoluyla da geçebileceğne dikkat çekmektedir. Güterbock Kumarbi ismini ise şöyle açıklamaktadır : “ Bu tanrının adı hakiki Hurricedir: sondaki -bi, Hurrice aidiyet eki -ve`dir. Kumar sözcüğünün cins ismi mi yoksa yer adı mı olduğu ve Kumar adlı şehrin nerede aranacağı bilinmiyor. “ Güterbock aynı zamanda Allau-anu ve Anu-Kumarbi, arasında baba oğul ilşkisi olabileceğinin de altını çizmektedir. Köken ne olursa olsun bu efsane Hihitlerde, daha doğrusu anadolu`da bir nalam kazanmış ve belki de “Yunan Mucizesi” denilen safsatanın doğuşunda rol oynamıştır.

Ullikummi Şarkısı

Ullikummi Şarkısı , konu olarak Kumarbi efsanesinin devamında Teşup`un krallığında geçmektedir. Burada bir parantez açıp, “şarkı” sözcüğü üzerinde durmak gerekmektedir. Dinçol bunu şöyle açıklamaktadır : “ Yabancı kökenli metinlerin bir özelliği, onların anadolu kökenliler gibi ayinler içinde yer almaması, baş bölümlerinde belirtildiği gibi birer bağımsız şarkı sayılmasıdır. Şarkı terimi bu tür edebiyat ürünleri için Ortaçağ`a kadar kullanılmış bir sözcüktür. Germen efsanelerinden en ünlüsüne Neibelungen Şarkısı denildiği akıldan çıkarılmamalıdır. Bu bakımdan, şarkı sözcüğünün destan anlamında kullanılmış olduğunu söylemekte bir sakınca yoktur. “ Şarkı sözcüğünü de açıkladıktan sonra efsanenin konusuna bakabiliriz : Anlaşıldığına göre Kumarbi yenilmiş ve tahtta Teşup oturmaktadır. Ancak Kumarbi bunu hazmedemez : “ Kumarbi aklını toparlar (düşünür). Uğursuz bir günde kötü bir insan yetiştirir. O Teşup`a karşı kötülük planlar. O Teşup` a karşı bir asi çıkarır. [3] (Kumarbi) eline bir asa aldı. ayakkabı olarak hızlı rüzgarları koydu. O UrkiÅ¡ şehrine yola çıktı ve Soğuk Pınar`a vardı. Şimdi Soğuk Pınar`da bir kaya bulunur : onun boyu üç fersah ve genişliği [4] ve yarın fersahtır. Onun vaginası ise Onu görünce aklı başından fırladı ve o kaya ile sevişti. Erkeklik organını onun içine batırdı. O beş kez oldu. O on kez oldu. “ Tabletteki kırıklardan metnin devamı tam anlaşılamamktadır ancak, Deniz tanrısının yardım ettiğini ve çocuğun doğduğunu öğrenebiliyoruz. Kumarbi bu çocuğa Ullikummi adını verir : “ Kumarbi kendi kendine söylenmeye başladı : Kader tanrıçaları ve ana tanrıçaların bana verdiği çocuğa ne isim koyacağım. [5] Varsın onun ismi Ullikummi olsun. O krallığa gökyüzüne gitsin. Güzel Kummiia şehrini sıkıştırsın. Teşup`a vursun. Onu saman gibi doğrasın. Onu bir karınca [6] ayakları ile ezsin. “ Ullikummi sözcük olarak Kummiia`nın yıkıcısı anlamına gelmektedir. Kummiia ise Fırtına Tanrısının kentidir. Metinden de anlaşılacağı gibi Kumarbi bu doğan çocuğun Teşup`tan kendi intikamını almasını beklemektedir. Kumarbi, bu çocuğun Teşup`un haberi olmadan yetişmesi için gizler, nacak güneş tanrı vbu süratle büyüyen ve canavarlaşan çocuğu görür ve Teşup`a haber verir. Teşup erkek kardeşi TaÅ¡miÅ¡u ve kız kardeşi Å auÅ¡ga ile Hazzi dağına gider ve canavarı bulur. Ancak Ullikummi alt edilebilecek gibi değildir. Kırık tabletlerden anlaşılabildiği kadarı ile Teşup savaş hazırlıkların başlamıştır. Savaşa tutuşur, ancak başarılı olamaz. Taş canavar Ullikummi Teşup`u ve yanındaki yetmiş tanrıyı yener. Teşup`un kardeşi TaÅ¡miÅ¡u yenilginin haberibi Teşup`un karısı Hepat`a bildirir ve yeniden Teşup`un yanına döner. TaÅ¡miÅ¡u, Teşup`a tanrı Ea`dan yardım istemesini söyler. İki kardeş Ea`ya gederler. Tablet buralarda kırıktır. Ancak onları Ubelluri ile konuşurken buluruz. Ubelluri Atlas gibi dünyayı sırtında taşıyan bir devdir. Ullikummi de onun omuzunda büyümüştür. Ubelluri sağ omzunda bir şey olduğunu söyleyince Ullikummi`nin orada büyüdüğü anlaşılır ve Ea eski tarılara seslenir : “ Eski sözleri bilen ilk tanrılar sözümü duyun. Eskiden, babadan, büyükbabadan olan mühür evlerini tekrar açın. Ecdadımın mühürlerini getirsinler. Onu orada mühürlesinler. Yeryüzü ve gökyüzünü ayırdıkları(kestikleri) bakırdan eski kesici aleti getirsinler. Biz, Kumarbi`nin bir asi olarak tanrılara karşı yüceltiği (büyüttüğü) bazalt Ullikummi`nin ayaklarını keseceğiz. “ ullikummi`nin ayakları kesilince güçsüz kalır. Teşup ve tanrılar Ullikummi ile savaşmaya başlar. Metnin sonu kırıktır, ama burada Teşup`un zaferinin anlatıldığı düşünülmektedir. Bu efsane de Yunan mitolojisindeki bazı motifleri anımsatmaktadır. Hitit mitolojisinide kırık tabletlerle günümüze ulaşan başka efsaneler de vardır. Biz burda en önemlilerini aldık. İleride bunlara da yer verebileceğimizi ummaktayız.

Kaynakça

  • İngilizce Wikipedia An Maddesi (28 Aralık 2006) [7]

Kaynaklar

Vikipedi

An

İngilizce An kelimesinin İspanyolca karşılığı.
artículo indefinido que se usa delante de los sustantivos que empiezan con vocal

An

İngilizce An kelimesinin Fransızca karşılığı.
un, une (devant les mots commençant par une voyelle)

An

İngilizce An kelimesinin Almanca karşılığı.
ein, eine, einem, einen

An

İngilizce An kelimesinin İtalyanca karşılığı.
(dial) e; (ant) se

An

İngilizce An kelimesinin Portekizce karşılığı.
um, uma

An

bir [kendisinden sonra gelen kelime sesli harfle başlıyorsa]

An

Fransızca An kelimesinin İngilizce karşılığı.
(m) n. year; twelvemonth

An

Almanca An kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. on, activated, turned on

An

Türkçe An kelimesinin İngilizce karşılığı.
prep. at, in, on, near; beside, by; inside; atop
adj. on, activated, turned on
n. year; twelvemonth

An

İngilizce An kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
een (onbepaald voornaamwoord voor een woord beginnend met een klinker)

An

prep. at, in, on, near; beside, by; inside; atop
adj. on, activated, turned on
n. year; twelvemonth

An

Fransızca An kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
(général) jaar (n)

An

Almanca An kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
aan ,op ,tot ,áán ,bij ,in ,langs ,terecht ,toe

An

zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası, lahza.
canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bütünlüğü, zihin.
iki tarla arasındaki sınır.

An

Fransızca An kelimesinin Almanca karşılığı.
n. jahr

An

Fransızca An kelimesinin İtalyanca karşılığı.
(général) anno (m)

An

Fransızca An kelimesinin Portekizce karşılığı.
(général) ano (m)

An

Fransızca An kelimesinin İspanyolca karşılığı.
(général) año (m)

An

Fransızca An kelimesinin Türkçe karşılığı.
[le] sene, yıl

An

Almanca An kelimesinin Fransızca karşılığı.
adv. les: dans les, contre, face: en face de, arrivé à
prep. près de, sur, près: tout près de, flanc: à flanc de, bord: au bord de, vers, chez, contre, parmi, à, dans, en, lors de

An

Almanca An kelimesinin İtalyanca karşılığı.
adv. indosso
prep. a, su, di, per, in, presso, accanto a, punto: sul punto di, da, con, contro, circa

An

Almanca An kelimesinin İspanyolca karşılığı.
prep. en, de, junto a, cerca de, contra, sobre

An

Almanca An kelimesinin Türkçe karşılığı.
z. hemen hemen
prep. -da, -a

An

Türkçe An kelimesinin Fransızca karşılığı.
[le] sene, yıl

An

Türkçe An kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Augenblick, Moment, Stunde, Weilchen

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Anu
2 yıl önce

mitolojisinde ve daha sonra Asur ve Babil mitolojilerinde, Anu (aynı zamanda An) gökyüzü tanrısı, cennetin tanrısı, takımyıldızların efendisi, tanrıların...

Anu, An, Annuna, Arap mitolojisi, Asur, Babil, Babil mitolojisi, Cennet, Cin, Elohim (tanrılar), Enki
Antonov An-225
2 yıl önce

Antonov An-225 Mriya (Ukraynaca: Антонов Ан-225 Мрія, NATO rapor ismi 'Cossack'), merkezi Ukrayna'da bulunan Antonov Tasarım Bürosu (Antonov Design Bureau)...

Antonov An-225, Wikimedia Commons
An Gelir
2 yıl önce

An Gelir, 1986 yılında yayınlanmış Ahmet Kaya albümüdür. "An Gelir" (Şiir: Attilâ İlhan, müzik: Ahmet Kaya) "Büyüdün Bebeğim" (Söz, müzik: Ahmet Kaya)...

AN-24 RV Antonov
6 yıl önce

AN-24 RV Antonov (Çin'de Yunshuji Y-7)(Nato kod adıyla "Coke") Rusya yapısı, iki turboprop motorlu AN-24'ler kabin tazyikli her havada görev yapabilecek...

AN-24 RV Antonov, Rusya ülke bayrağı, Rusya Federasyonu, 1960, Afganistan, Angola, Azerbaycan, BG, Bangladeş, Beyaz Rusya, Bulgaristan
Antonov An-26
6 yıl önce

Antonov An-26 (Nato rapor adı: Curl) çift motorlu hafif turboprop nakliye uçağıdır ve Antonov An-24'den geliştirilmekle birlikte askeri kullanıma özgüdür...

An me timase
6 yıl önce

"An me timase" (Türkçe: Eğer beni hatırlarsan), Kıbrıs Rumu şarkıcı Despina Olimpiu tarafından seslendirilen şarkı. Sözleri Zenon Zindilis yazdığı, Andreas...

Anime
2 yıl önce

Anime (Japonca: アニメ), Japonya'ya özgü çizim sanatıyla çizilmiş kısa/uzun çizimlerdir. Anime kelimesi İngilizcedeki animation kelimesinin kısaltılmış halidir...

Anime, 1958, 1980, 1990, 1996, 2000, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Animasyon, Anime Kişilikleri, Ash
AN-94
6 yıl önce

AN-94, 5.45x39 mm'lik mermi kullanan, Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri'nin kullandığı AK-74'lerin yerini alması için 1997 yılında Gennadiy Nikonov...