Gök

Kısaca: Gök Alm. Himmel, Fr. Ciel, İng. Sky, firmament. 1) Yeryüzünü mavi bir kubbe gibi kaplayan, gök cisimlerinin hareket halinde bulunduğu, atmosfer olaylarının cereyan ettiği muazzam boşluk; uzay, feza, sema, asuman. 2) Astronomide; dünyanın merkez sayıldığı, yıldızların bütününün yer aldığı, ufukla çevrili olduğu tasavvur edilen küre, gökküre, gökkubbe. ...devamı ☟

Gök
Gök

Gök Alm. Himmel, Fr. Ciel, İng. Sky, firmament.

1) Yeryüzünü mavi bir kubbe gibi kaplayan, gök cisimlerinin hareket halinde bulunduğu, atmosfer olaylarının cereyan ettiği muazzam boşluk; uzay, feza, sema, asuman.

2) Astronomide; dünyanın merkez sayıldığı, yıldızların bütününün yer aldığı, ufukla çevrili olduğu tasavvur edilen küre, gökküre, gökkubbe.

3) Üzerinde yıldızların gözlendiği içinde bulutların görüldğü gökkürenin iç yüzü kabul edilen gökyüzü. Gök veya gökyüzü mavi rengiyle bilinmesine rağmen Türkçemizde gövermek “yeşermek, morarmak” manalarıyla da kullanım kazanmıştır.

4) Dini terminolojide gök kelimesi sema olarak kullanılır.

Yeryüzünün üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan boşluk. Bu boşlukta gök cisimleri bulunur. Bütün bu evren, astronomi biliminin konusunu meydana getirir.

Gök cisimleri ile dolu olan gök kubbesi, en eski devirlerde dahi, dünyanın her parçasında yaşayan insanların dikkatini çekmiştir. Göksel olayların en eski kavimlerle başlayan gözlemleri, yüzyıllar boyunca sürüp gittikten sonra, tabiat olaylarının, belli kanunlara göre aktıkları anlaşılmış ve Newton genel çekim kanunun, keşfi ile yeni bir astronomi biliminin temeli atılmıştır.

Modern astronomi biliminin, gök cisimlerini, göğü, bunlarla ilgili kanunları, bilimsel kurallarla açıklamasına kadar geçen zaman içinde, öbür tabiat olayları da, çeşitli görüşlerle açıklanmaya çalışılmıştır.

Eskiler, göğün maddi bir kubbe gibi maddi bir cisim olduğunu, gök cisimlerinin de ona takılmış bulunduklarını sanırlardı. Zamanla, gök cisimlerinden bazılarının ayrı ayrı hareket ettikleri fark edilince, göğün, bir birbirine geçmiş ayrı hızlarla dönen saydam dairelerden meydana geldiği fikrine kapılmışlardı. Bu dairelerin (ya da katların) sekiz, dokuz tane oldukları sanılırdı. (Din kitaplarındaki "göğün yedi kat üstünde" deyimi bu sanıdan kalmadır. Ortaçağa kadar astronomlar, bu görüşten ayrılmamışlar ve Yer'i evren'in ve göğün merkezi sanmışlardır.

Yeni astronomi anlayışım getirmiş olan Polonyalı bilgin Copernicus (1473 -1543) güneş sistemi üzerindeki görüşlerini esaslı hesaplara dayanan kir teori şeklinde ifade etmeğe çalışmış, Ortaçağın astronomi görüşünü yıkarak Yer yuvarlağının bir gezegen olduğunu ve güneşin, gök cisimlerinin merkezinde olduğunu ileri sürmüşlerdir.

Daha sonraki gözlemler ve keşifler, gök ve gök cisimleri hakkındaki bilgileri kökünden değiştirmiş, gök kubbesinin esas nedeninin bilinmesine yol açmıştır.

Bu bilgimize göre, gök, sanıldığı gibi, kubbe biçiminde, dünyayı çepeçevre saran bir küre değildir. Sonsuz bir boşluktur. Yer, böyle sonsuz ve sınırsız bir boşluk içindedir. Bu boşlukta, gök cisimleri denilen yerden küçük ya da binlerce defa büyük, birçok cisimler daha vardır. Ancak, birçok olaylarını, Yer'i çepeçevre saran sanal bir kürede (gök küresi) anlatmak çok kolay olduğundan bugün de gök küresi anlamı tamamen terk edilmemiştir. Astronomi tanımlarında merkezi Yer olmak üzere, yarıçapı sınırsız sanal bir küre göz önüne alınmaktadır.

(Saniyede 300 bin kilometre hızla yol alan ışığın en az yakın, yıldızlardan bize ancak üç yılda gelebilecek olan uzak yıldızların varlığı düşünülürse, gök boşluğunun genişliği biraz tasavvur edilmiş olur.)

gök küresi : Terin kutuplar ekseninin bu küreyi deldiği noktalara göğün "kutupları" ve Yerin Ekvator düzleminin gök küresi ile ara kesitine de �gök ekvatoru� denir. Yerin herhangi bir parçası, çok uzaklarda gökle birleşmiş gibidir. Göğün, Yerle birleştiği hissini uyandıran bu yerler, �ufuk dairesi� ni, ya da kısaca �ufuk� u meydana getirir, Yer,gök küresine göre çok küçük olduğundan yeri, gök kürenin merkezi aldığımızda, merkezden (yani Yer'den) ufka dik çıkılan doğrunun göğü kestiği noktalara �başucu� ve �ayakucu� denir. Ekvatorla ufuk dairesinin kesiştikleri noktalar da �doğu ve batı� noktalandır, işte, Yerin, ekseni etrafında dönmesinden meydana gelen bir hareket sonucu, gök kubbede bulunan gök cisimleri, hareket ediyormuş gibi görünürler. Bunlar Güneş ve Ay gibi doğarlar ve batarlar.

Gök

1 . İçinde gök cisimlerinin hareket ettiği sonsuz boşluk, uzay, sema, asuman, feza.
2 . Yeryüzü üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan boşluk, sema:
"Süngülerini, çelikten birer parmak gibi, göğe kaldırmışlar."- R. E. Ünaydın.
3 . Gökyüzünün, denizin rengi, mavi veya yeşile çalan mavi.
4 . sıfatBu renkte olan.
5 . sıfat, halk ağzındaOlgunlaşmamış:
"Uzun süren bir kışın karları, soğukları altından fışkıran gök ekinler..."- A. Kabaklı.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
göğe merdiven dayamış , gök delinmek , (birini veya bir şeyi) göklere çıkarmak , göklere çıkmak , gökte ararken yerde bulmak , gökten zembille mi indi

Gök

Türkçe Gök kelimesinin İngilizce karşılığı.
[GOK (God only knows) ] n. gamble, wager; nose (Slang) v. gamble, bet, wager adj. celestial

Gök

yeryüzünün üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan boşluk, gökyüzü, sema; içinde gökcisimlerinin hareket ettiği sonsuz boşluk, uzay, feza. gökyüzünün, denizin rengi; mavi ya da yeşile çalan mavi. hlk. olgunlaşmamış.

Gök

Türkçe Gök kelimesinin Fransızca karşılığı.
ciel [le], azur [le], la voûte céleste

Gök

Türkçe Gök kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Himmel

Jeueurhud - 2 yıl önce
Dryhndjhdj

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Gökyüzü
2 yıl önce

bir kavramdır. Kabaca kişinin açık alanda yukarı baktığında gördüğü, tüm gök cisimlerini çevrelediği gözlemlenen boşluk olarak nitelendirilebilir. Bu...

Gökyüzü, Atmosfer, Bulut, Gökkuşağı, Güneş, Işık, Mavi, Meteoroloji, Yağmur, Rayleigh Saçılması, Dalga boyu, Coğrafya
Gök katları
2 yıl önce

Gök katları kavramı pek çok gelenekte bulunan, beş duyu ile algılanamayan görünmez alemdeki farklı ortamları derecelendirmek üzere kullanılmış bir kavram...

Gök katları, Altay, Aztekler, Dante, Dogonlar, Dört boyutlu alem, Esí®r, Gezegensel zincir, Mali Cumhuriyeti, Mayalar, Mirac
Kendi Gök Kubbemiz
4 yıl önce

Kendi Gök Kubbemiz, Yahya Kemal Beyatlı'nın üç bölümden oluşan şiir kitabı (1961, 1963, 1969). Beyatlı'nın yeni tarz şiirleri, 1921-1957 yılları arasında...

Kendi Gök Kubbemiz (kitap), 1918, 1989, Deniz, Düşünce, Fenerbahçe, Gurbet, ISBN, Itrí®, Maltepe, Mevsimler
Gök gürültüsü
2 yıl önce

Gök gürültüsü, şimşek ve yıldırım esnasında oluşan patlamaya benzer yüksek ses. Şimşek sonucu meydana gelen yıldırım demetlerini çevreleyen havada şiddetli...

Gök gürültüsü, Hava, Ses hızı, Yıldırım, Şimşek, Elektrik akım
Gök taşı
6 yıl önce

proje ödevi Gök taşı ya da meteorit, uzaydan Dünya yüzeyine düşen maddelerin genel adıdır. Meteorit düşen nesnenin katı bir kalıntısıdır.  Bu nesne kuyruklu...

Göktaşı, Alüminyum, Atmosfer, Demir, Dünya, Galyum, Germanyum, Karbon, Kimyasal, Krater, Magnezyum
Gök mekaniği
2 yıl önce

Gök mekaniği, gök cisimlerinin hareketlerini inceleyen gökbilim dalıdır. Gök cisimleri arasındaki kütleçekim etkileşimlerinin belirlediği ilişkilere, Kepler'in...

Gök mekaniği, Gök mekaniği
Galaksi kümesi
6 yıl önce

Gök ada kümesi ya da galaksi kümesi, kütleçekimi sayesinde birbirlerine bağlı yüzden fazla gök adanın oluşturduğu kümedir. Gök ada sayısı 100’ün altında...

Gök-Kal
6 yıl önce

Gök-Kal - Türk ve Altay mitolojisinde bir doğa katmanı. Aynı zamanda eski Türk İnancı Tengricilik'te bir ruh kategorisidir. Kök-Kal veya Gök-Kalığ ya da...