Atatürk'ün Türk Dili ve Diller Hakkındaki Görüşleri Nelerdir?

misafir - 8 yıl önce
Gazi Mustfada Kemal Atatürk' ün Türkçe Hakkındaki Söyledikleri (Kısaca) - Türk demek, dil demektir. - Türk Milleti'ndenim (Türk Milleti'nin dili Türkçe'dir) diyen insanlar,herşeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. -Türk Milleti'nin milli dili ve milli benliği, bütün hayatında hakim ve esas(temel) olacaktır.

misafir - 8 yıl önce
Prof. Dr. Sadi Irmak'ın Anıları (Atatürk' Türkçe hakkındaki düşünceleri) "Atatürk, sezgi ile akılla Türkçe'nin çok eski ve köklü bir dil olduğuna inanıyordu. Türkçenin kök dil oluşuna dair bu inancı Türklüğe olan coşkun sevgisinden doğuyordu. Vakit ilerledikçe yorulmuyor, artan bir şevkle konuşuyordu. Türkçe köklerin eskiliği, O'nu heyecandan heyecana getiriyordu. Bana öyle geldi ki, oturduğu yerde oturmuyor, yerinden fırlamaya her an hazır duruyor gibiydi... ... Birdenbire "tonalite" kelimesi nereden geliyor diye bir soru açtı. Bazı arkadaşlar bu kelimenin Fransızca olduğunu söylediler. Ata, Özel Kalem Müdürü Süreyya Anderiman'a bir işaret verdi. Bir iki dakika sonra Fransızca'nın etimolojik kamusu(=sözlüğü) getirildi. Bu kamusta ton kelimesinin latinceden fransızcaya geçtiği ve latinceye de yununcadan aktarıldığı yazılı idi. Biraz sonra Yunanca'nin etimolojik lügati getirildi. Bu lügata göre "ton" kelimesi yunancanın kendi malı değildir. Bir ortaasya dilinden geçmiş olması muhtemeldir, diye yazılı idi. Ata'nın gözlerine baktım. Kıvılcımlar daha da canlanmıştı. Az sonra yakutça lügatında "ton" kelimesinin bu dilde "ses" manasında kullanıldığı görülüyordu. Atatürk biraz sonra bir tıp terimine geçti; "terapi" kelimesinin aslını sordu. Biz artık dersimizi almıştık. Bu kelimenin kökenini bilmiyoruz demiştik. O zaman yaverlerinden birisini çağırdı, bir emir verdiğini duydum. Yarım saat geçti geçmedi, uzun saçlı, sakallı bir Rum Papazı huzura getirildi. Rum Papazının eski yunanca ve Latinceyi çok iyi bildiği söylenmişti. Ona da "terapi" kelimesinin aslını sordu. Papaz hiç irkilmeden aslı yunanca'dır paşam, hatta Tarabya" kelimesi (terapeftiki) buradan gelir dedi. Ortaya yine yunancanın etimolojik lügatı getirildi. Orada "terapi" kelimesinin Yunan asıllı olmadığını ve başka bir dilden geçme olduğu yazılı idi. Acaba hangi dilden geçmiş olabilirdi. Ata içimizden birisine "diri" ve "dirilik" kelimelerinin eski türk lehçelerinde nasıl söylendiğini sordu. Bu kelimeler orada "tiri", "tirilimek", "tirilik" olarak geçiyordu. Atatürk'e göre terapi kelimesnin aslı işte bu tirilmeden geliyordu. Florya'daki bir toplantıda Atatürk : Su, tuz ve deniz kelimelerinden Türkçe'de, Fransızca'da, Almanca'da kaç cümle yapılabileceğinin sorar. Almanca'da ve Fransızcada ancak iki cümle yapılabilmesine karşılık Türkçede aşağıdaki cümleler yapılabilir : (Denizin suyu tuzlu ; Denizin tuzludur suyu ; Suyu tuzludur denizin ;Tuzludur denizin suyu)..Konuşmalarınızda, hangi kelimeye ağırlık vermek istiyorsanız, o kelime ile başlayan cümleyi seçebilirsiniz. "Fikrinizin ağırlığını ilk kelimeler taşımalıdır, Ne mutlu Türküm diyene" de olduğu gibi. Cümlenin son kelimesini esas alarak, şiirde gerekli olan kafiyeyi sağlayabilirsiniz. SAygılar.

misafir - 8 yıl önce
atatürk derki:"Türk deme dil demektir milliyetin çok barz vasıflarından birisi de dildir türk milletindenim diyen insanlar her şeyden evvel ve mutlaka türkçe konuşmalıdır türkçe konuşmayan bir insan türk harsına,camiasına mensubiyetini iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. "valla bende arıyodum yeni buldum size yazdım esra...

misafir - 8 yıl önce
Gazi Mustfada Kemal Atatürk' ün Türkçe Hakkındaki Söyledikleri (Kısaca) - Türk demek, dil demektir. - Türk Milleti'ndenim (Türk Milleti'nin dili Türkçe'dir) diyen insanlar,herşeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. -Türk Milleti'nin milli dili ve milli benliği, bütün hayatında hakim ve esas(temel) olacaktır. Sizce bu cevap faydalı mı?

misafir - 8 yıl önce
Atatürk'ün yabancı diller hakkındaki görüşleri * "Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır" (Arsal, 1930). * Yabancı dil konusunda, İnan (1959) Atatürk’ün yabancı dillerin öğretilmesi üzerinde önemle durduğunu aktarır. Hatta sadece o dili değil, o dilin üniversite çapında edebiyatından, dilbilim özelliklerine kadar öğrenilmesinin gerekliliğine inandığını belirtir. * Milli mücadele yıllarında Akşehir’de bir medreseyi gezerken Arapça öğreten bir öğretmene "Hoca Efendi memleket harp ediyor, bağımsızlığını ve varlığını kurtarmaya çalışıyor. Böyle mühim zamanlarda Arap dili ile vakit geçirerek, bu iki gürbüz Türk çocuklarını cephelerden alıkoyarak bu karanlık odalara tıkmak günahtır. Bir dil bu türlü karanlık odalar içinde öğrenilemez. Lisan öğrenmek daha ziyade bir ortam meselesidir. Akşehir bir Anadolu, bir Türk kasabasıdır. Burada Arapça konuşan kimse yoktur. Onun için burada öğrenmeye lüzum yoktur. Çünkü bugün Arapça artık ilim ve fen dili değildir. Bir memlekette Arapça bilen uzmanlar yetiştirmek memleket ihtiyacı için kafidir. Eğer maksat böyle bir lisan uzmanı yetiştirmek ise iki tane genç tahsil için Mısır’a gönderilir. Cal-ül ezher midir nedir, orada birkaç sene tahsil ettirilir, ortamda Arap olduğu için bu gençler Arap dilini bu suretle kolayca ve daha tertipli olarak öğrenmiş olurlar. Memlekete yabancı dil uzmanı olarak gelirler" dediğini aktarmaktadır. * Altan (1995:58) aynı konu hakkında "eğer öğrencilerin kendi kültürlerine ait unsurlar İngilizce öğretim materyallerine eklenirse, öğrenme durumu göz önüne alındığında, bu unsurlar öğrenciyi elbette psikolojik olarak güçlendirecektir" demektedir. * Ünaydın (1954:64), Atatürk’ün "En iyi müdafaa usulü taarruzdur. Şu halde dil alanında türemiş yabancılıklara saldıralım; ağacı bir defa silkeleyelim: görelim hangi çürükler düşecek; kalan sağlamlar bakalım ne kadardır? Dökülmeyenler, özleri ve arınmışları bulununcaya kadar biraz daha işe yarayabilir; geçici olarak!" dediğini nakledilir.

misafir - 8 yıl önce
Türk milletinin dili Türkçedir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay alabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz felâketler içinde ahlâkının, an'anelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin, kısacası bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir." "Türk demek dil demektir. Milliyetin çok bariz vasıflarından birisi dildir. Türk milletindenim diyen insanlar her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk harsına, camiasına mensubiyetini iddia ederse buna inanmak doğru olmaz."

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Dil
2 yıl önce

“Linguizid”in (dili öldürme) ne ölçüde gerçekleşeceğini belirlemek zordur. Dil ölümünde politik önlemlerin kesin sonuç veren rol oynadığı diller Havai dili ve yarı...

Dil, Altay dil ailesi, Avrupa, Diller, Dil aileleri, Doğan Aksan, Esperanto, Ferdinand de Saussure, Fonoloji, Japonya, Kökenbilim
Mustafa Kemal Atatürk
2 yıl önce

ve Atatürk'ün bilime olan derin tutkusu üzerineydi. Atatürk Hitit uygarlığı hakkındaki kazıların tutkulu bir takipçisiydi. Eugene Pittard, Atatürk'ün direktifleri...

Atatürk, Birinci Dünya Savaşı, Türkiye, Türk Kurtuluş Savaşı, Osmanlı Devleti, 19 Mayıs, Sivas Kongresi, Erzurum Kongresi, Ankara, Selanik, Sultan Abdülhamit, Zübeyde Hanım
Türk edebiyatı
2 yıl önce

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir. Türk dilinin, Türkiye topraklarında gelişen ilk...

Edebiyat, Türkler, Türkçe, Roman, Hikaye, Klasizm, Sembolizm, Romantizm
Metin And
2 yıl önce

30 Eylül 2008, Ankara), Türk tiyatrosu, Türk-İslâm tasvir ve süsleme sanatları hakkındaki araştırmalarıyla tanınmış bilim ve kültür araştırmacısıdır....

Metin And, 1927, Ankara Üniversitesi, Dost, Forum, Milliyet (gazete), Türk Dili, Vatan (gazete), Ulus (gazete), Değişim
Türkçe
2 yıl önce

da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dil. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan...

Türkiye Türkçesi, Türkiye, Dil, Dilbilim, Ural-Altay Dil Ailesi, Diller, Türk, Osmanlıca, Arapça, Abide, Afganistan, Türk dili, Edebiyat, Orta Asya, Tatarca, Azerice, Türk Dil Kurumu
Peyami Safa
2 yıl önce

anlaşılmaktadır. Arapça kökenli Türk alfabesi ile yazılmış eser Atatürk'ün hayatını öznel bir şekilde anlatmaktadır ve yazarın Atatürk hakkındaki düşüncelerinin tahlili...

Peyami Safa, 15 Haziran, 1899, 1901, 1914, 1918, 1921, 1922, 1928, 1931, 1936
Kenan Evren
2 yıl önce

şöyle dedi: "Biz Atatürk'ün döneminde yetiştik. Atatürk'ün neler yaptığını yakinen biliyoruz. Onun içindir ki Atatürkçülüğün üzerinde ne kadar dursak az...

Orgeneral, TSK, Darbeci, 12 Eylül Darbesi, Demokrasi, Ordu, Türk Silahlı Kuvvetleri, Marmaris, Resim, Yargı, Hükümet
Ege denizi
2 yıl önce

ve Girit adaları yakınlarına kadar uzanmaktadır. Ege Adaları Ege Uygarlığı Ege Sorunu Kardak Krizi ^ a b c d Ege Denizinin Orijinal Adı Nedir? (Türk Deniz...

Ege Denizi, Akdeniz, Akdeniz iklimi, Anadolu, Ege Adaları, Gelgit, Girit, Karadeniz, Marmara Denizi, Marmara denizi, Mustafa Kemal