“Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır”.
Mustafa Kemal Atatürk Türk Tarihinin tetkik edilerek çok eski çağlardan günümüze kadar geçirdiği evrelerin aydınlatılması için “Türk Tarihi’ni Tetkik Cemiyeti”ni 15 Nisan 1931’de kurdurmuştur. Türk tarihini derinlemesine inceleyen Atatürk Asya Hun Türklerinden bahsederken şu çok önemli tesbitlerde bulunmaktadır:
“Asya Türk Hun İmparatorluğu’nun kuruluş tarihi Çin’de imparatorluk kuruluş tarihi ile başlar. Çin’in M.E 13. asra ait vesikaları bunu böyle kaydeder. Ancak bu büyük Türk ımparatorluğunun bizce malum olabilen imparatoru Teoman’ dır. Teoman M.E. 13. asır başında yaşamış büyük bir kahramandır. Teoman’ın oğlu Türk imparatoru da meşhurdur. O, Doğu’da Kadırgan dağlarından Batı’da Hazar Denizi’ne kadar, Kuzey’de Sibirya’dan Güney’de Himalaya eteklerine kadar geniş hudutlar içinde büyük Türk İmparatorluğunu teşkil eden yüksek bir hakandır”
Osmanlı Devleti ile de önemli tesbitler yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk görüşlerini şöyle açıklar:
“Türk Milleti bin yıldan fazla bir zamandan bu topraklarda yaşama hakkına sahiptir. Bu, eskiye ait kalıntılarla tesbit edilmiştir. Osmanlı Devletine gelince, bu devlet yedi asırdır yaşamaktadır ve muhteşem mazisi ve tarihiyle övünebilir. Biz kudreti ve haşmeti bütün dünyada, Asya, Avrupa ve Afrika kıt’alarında tanınan bir milletiz. Cengaverlerimiz ve ticaret gemilerimiz okyanusları aşmışlar ve bayrağımızı Hindistan’a kadar götürmüşlerdir. Kabiliyetlerimiz, bir zamanlar sahip olduğumuz ve bütün dünyaca bilinen hakimiyetimizle isbat edilmiştir. Fakat son yüzyıl boyunca Avrupa kuvvetlerinin hükümet merkezlerindeki entrikaları ve bu entrikaların neticesinde istiklalimize müdahaleleri, iktisadi hayatımızı engelledikleri kayıtlar, yüzyıllarca birarada yaşadığımız müslüman olmayan unsurlarla aramıza ihtilaf tohumları ve bu durumlara ilaveten hükümetlerimizin zayıflığı ve bunun neticesi olan kötü idare, çağdaş seviyede gelişme ve refah yolunda ilerlememize engel teşkil etti. Bugün içinde bulunduğumuz acı durum hiçbir zaman bizim esastan ehliyetsizliğimizi veya çağdaş medeniyete uyamadığımızı ifada etmez. Bu tamamen yukarda sayılan birbirine zıt sebepler yüzünden hasıl olmuştur”.
Türk çocuklarının ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapacağını belirten Atatürk Türk Tarihi’ni araştırmak için Tarih Kurumunu kurdurdu. “Eğer bir millet büyükse kendisini tanımakla daha büyük olur” diyen Atatürk Türk Milletinin kendisini tanımasını istemektedir.
Türk Tarih Kurumunun kurulmasından sonra 1932 yılında da ilk “Türk Tarih Kongresi” toplandı ve Türk Tarih Tezi bu kongrede tartışmaya açıldı. Kongre sonunda ortaya çıkan tarih tezine göre Türk tarihi sadece Osmanlı Tarih’inden ibaret değildir. Türk Millet’inin tarihi çok eskidir ve temas halinde olduğu muhtelif milletlerin medeniyetleri üzerine tesir etmiştir. Heyet çalışmaları sonucunda Ortaokul ve Liselerde okutulmak üzere “Türk Tarihinin Ana Hatları” adlı kitap hazırlamıştır. Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti 1935 yılında “Türk Tarih Kurumu” adını almıştır.