Bayrakli (Eski Izmir) ve Tantalos'un Mezari

Kısaca: Buddhacılığın Tibet ve Orta Asya'deki özel bir şekli. Buddha'cılığın Dalaylama'ların cismani iktidarına bağlı bölgelerdeki (XVII. yy.) teşkilâtı. (Tibet'teki Tsong Khapa reformu sonunda meydana çıktı.) Lama'cılık esasında Mahayana Buddha'cılığından ayrı değildir; VIII. yy.da Nepal ile Keşmir'de hüküm sürmüş olan siva tasavvufu ve tantrizm'i ile şekil değiştirmiş, 747'de de rahip Padma Sambhava'nın gayreti ile Tibet'e yayılmıştır. Fadma Sambhava Lama'cılığın asıl kurucusudur. Kendisi Samye'de ...devamı ☟

Izmir ve çevresinin tarihi Cumhuriyet döneminde yapilan kazi çalismalariyla aydinlatilmistir. Bayrakli'da ilk kazi çalismalari 1948-1951 yillari arasinda Ankara Üniversitesi adina Prof. Dr. Ekrem AKURGAL tarafindan baslatilmis ve araliklarla sürdürülmüstür. Bu arkeolojik kazilarin sonucu, Izmir tarihinin M.Ö.3000 yillarina kadar dayandigini göstermektedir. Bilindigi gibi Tunç devrine rastlayan bu çagda, Anadolu yaylasinda tarihinin önemli uygarliklarindan olan Truva uygarligi egemen dir. Bayrakli ilk yerlesiminin de Truva uygarligi ile yogun iletisim ve etkiletisim içinde bulundugu, kazilarda ortaya çikan tas temeller üzerinde yükselen tas ve kerpiç ev duvarlarindan anlasilmaktadir. M.Ö.2000 yillarinda eski Izmir yerlesiminde ortaya çikan kültür ve uygarlik degisiminin Truvalilarin dostu ve müttefiki olan Hitit (Eti) Imparatorlugunun etkisiyle olustugu, yine kazilarda ortaya çikan bir çok hitit eserlerinden (Pitos,Idol ve Çömlekler) anlasilmaktadir. Bu dönemde tüm Ege'de beliren Hitit etkisi, Bayrakli kazilarinda ve Kemalpasa Karabel'de bulunan savasçi kabartmasinda,Manisa'da ana tanriça Kibele'ye ait kayalara yapilmis röliyeflerde açikça izlenmektedir. Efes kentinde ortaya çikan ana tanriça Artemis 'in de Hitit ana tanriçasi Kibele ile birleserek tasvir edildigi belirtilmektedir. Bir çok arastirmacinin görüsüne göre ilk sehir körfezin kuzeydogusunda bugünkü Bayrakli sirtlarinda Tepekule mevkiinde kurulmustur. Bir görüse göre ise ilk yerlesimin Syplos (bugünkü Yamanlar) Dagi yamaçlarinda oldugu daha sonra Tepekule'den Turan yönüne kaydigi ileri sürülür. Yapilan kazilarda ele geçen buluntular da Tepekule mevkiindeki yerlesimi kanitlamaktadir. Syplos Daginin kenarlarina yönelik Tantalos sehrinin yerinde bugün göze çarpan Akropol, Tantalos Mezari ve Tepekule'deki arkeolojik kalintilar yerlesim tarihinin arkaik çaga dayandigini göstermektedir. Tantalos Mezarinin diagonal taslari bu devrin tipik örnekleridir. Bayrakli buluntularinda ortaya çikan evler genellikle tek odali olup, duvarlarin alt kisimlari tastan,üst kisimlari kerpiçten,tavanlari ise ahsaptandir. Evlerin her biri rutubetten korunma ve mülkiyet geregi olarak 60cm.mesafelerde kurulmustur. Hemen her evde banyo tekneleri ile zahire ve su koymaya yarayan büyük küpler bulunmustur. Sehrin surlari üstün bir isçilik göstermektedir.

Yamanlarin Bornova eteklerine inen egiminde bulunan 30-40 dolayindaki tümülüs, bir bakima eski Izmir'in mezarlik kalintilaridir. Bayrakli'nin üst kesimindeki 205 metre yüksekligindeki burun üzerinde tantalos'un mezari olarak bilinen yapi bulunmaktadir.29-60m çap ve 27-60m yüksekligindeki bu yapinin M.Ö.7. yüzyila tarihlendigi belirlenmistir.

Bugünkü Turan'in üst tarafindan ve 365 m yüksekligindeki tepenin üzerinde uzunlamasina bir duvarla ikiye ayrilan dörtgen sekilli Akropol bulunmaktadir. Içinde evler bulunmadigindan buranin savunma amaciyla yapildigi düsünülmektedir. Bu Akropol'ün güneydogusunda ve alt tarafinda tantalos'un mezarinin dogusunda küçük kale kalintilari yer alir. Bayrakli'da yer alan eski Izmir yerlesiminin M.Ö.1050 yillarinda Dor istilasi nedeniyle Ege sahillerine geçen ve birçok yerlesim yeri kuran Aiol ve Ionlarin egemenligine geçtigi ve Heredot 'un saydigi 12 Ion yerlesimi içinde Smyrna'nin da bulunmasindan anlasilmaktadir. Bu dönemde büyük Bir refah içinde yasayan Smyrna'nin sinirlarini kismen genislettigi, Bayrakli kazilarindaki çesitli devirleri gösteren çok katli kesitlerden anlasilmaktadir. Ion devri katlarinda, bu döneme ait sanat eserleri ve arkeolojik degerlerde buluntular elde edilmistir.

M.Ö.610'da tüm Ion yerlesimleri gibi Smyrna da Lidyalilarca kusatilir. Lidya egemenligini tanimak istemeyen Smyrna, Lidya Krali Alyattes tarafindan ele geçirilir ve büyük tahribatla yakilip yikilir. Kazilarda ortaya çikan kül tabakasinin bu tahribati ve yangini belgeledigi belirtilmektedir.Bu büyük yikimdan 30 yil sonra Smyrnalilar tekrar gelip evlerini onarmaya çalismis ve yerlesmislerse de bunlarin bireysel girisimler olduklari ve Pers istilasi nedeniyle terkettikleri, sonraki 400 yil boyunca Meles Çayi etrafinda (Halkapinar) küçük köyler halinde yasadiklari, ilk çag cografyacisi Strabon tarafindan bildirilmektedir.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.