Biruninin Yaptığı Çalışmalar Nelerdir?

misafir - 8 yıl önce
Biruni hastalıkları tedavi konusunda değerli bir uzmandı. Yunan ve Hint tıbbını incelemiş, Sultan Mes'ud'un gözünü tedavi etmişti. Otların hangisinin hangi derde deva ve şifa olduğunu çok iyi bilirdi. Eczacılıkla doktorluğun sınırlarını çizmiş, ilaçların yan etkilerinden bahsetmiştir. Bîrûnî, Cebir, Geometri ve Coğrafya konularında bile o konuyla ilgili bir âyet zikretmiş, âyette bahsi geçen konunun yorumlarını yapmış, ilimle dini birleştirmiş, fennî ilimlerle ilahî bilgilere daha iyi nüfuz edileceğini söylemiş, ilim öğrenmekten kastın hakkı ve hakikatı bulmak olduğunu dile getirmiş ve "Anlattıklarım arasında gerçek dışı olanlar varsa Allah'a tevbe ederim. Razı olacağı şeylere sarılmak hususunda Allah'tan yardım dilerim. Bâtıl Şeylerden korunmak için de Allah'tan hidayet isterim. İyilik O'nun elindedir!" demiştir. Hayatı Yaşadığı çağa damgasını vurup "Biruni Asrı" denmesine sebep olan zekâ harikası bilgin 973 yılında Harizm'in merkezi Kâs'ta doğdu. Esas adı Ebû Reyhan b. Muhammed'dir. Küçük yaşta babasını kaybetti. Annesi onu zor şartlarda, odunsatarak büyüttü. Daha çocuk yaşta araştırmacı bir ruha sahipti. Birçok kOnuyu öğrenmek için çılgınca hırs gösteriyordu. Tahsil çağına girdiğinde Hârizmşahların himayesine alındı ve saray terbiyesiyle yetişmesine özen gösterildi. Bu aileden bilhassa Mansur, Bîrûnî'nin en iyi bir eğitim alması için her imkânı sağladı. Bu arada İbni Irak ve Abdüssamed b. Hakîm'den de dersler alan bilginimizin öğrenimi uzun sürmedi, daha çok özel çabalarıyla kendisini yetiştirdi. Araştırmacı ruhu, öğrenme hırsı ve sönmeyen azmiyle birleşince 17 yaşında eser vermeye başladı. Fakat Me'mûnîlerin Kâs'ı alıp Hârizmşahları tarihten silmeleriyle Bîrûnî'nin huzuru kaçtı, sıkıntılar başladı ve Kâs'ı terketmek zorunda kaldı. Ancak iki yıl sonra tekrar döndüğünde ünlü bilgin Ebü'lVefâ ile buluşup rasat çalışmaları yaptı. Daha sonra hükümdar Ebü'lAbbas, sarayında Bîrûnî'ye bir daire tahsisedip, müşavir ve vezir olarak görevlendirdi. Bu durum, hükümdarların ilme duydukları derin saygının göstergesi, bilginimizin de devlet başkanları yanındaki yüksek itibarının belgesiydi. Gazneli Mahmud Hindistan'ı alınca hocalarıyla Bîrûnî'yi de oraya götürdü. Zira onun yanında da itibarı çok yüksekti. "Bîrûnî, sarayımızın en değerli hazinesidir'derdi. Bu yüzden tedbirli hünkâr, liyakatını bildiği Bîrûnî'yi Hazine Genel Müdürlüğü'ne tayin etti. O da orada Hint dil ve kültürünü bütünüyle inceledi. Üstün dehasıyla kısa sürede Hintli bilginler üzerinde şaşkınlık ve hayranlık uyandırdı. Kendisine sağlanan siyasî ve ilmî araştırmalarına devam etti. Bir devre adını veren, çağını aşan ilmî hayatının zirvesine erişti. Sultan Mes'ud, kendisine ithaf ettiği Kanunu Mes'ûdî adlı eseri için Bîrûnî'ye bir fil yükü gümüş para vermişse de o, bu hediyeyi almadı. Son eseri olan Kitabü'sSaydele fi't Tıb'bı yazdığında 80 yaşını geçmişti. Üstad diye saygıyla yâd edilen yalnız İslâm âleminin değil, tüm dünyada çağının en büyük bilgini olan Bîrûnî, 1051 yılında Gazne'de hayata gözlerini yumdu. Kişiliği Bîrûnî, "Elinden kalem düşmeyen, gözü kitaptan ayrılmayan, iman dolu kalbi tefekkürden dûr olmayan, benzeri her asırda görülmeyen bilginler bilgini bir dâhiydi. Arapça, Farsça, Ibrânîce, Rumca, Süryânice, Yunanca ve Çinçe gibi daha birçok lisan biliyordu. Matematik, Astronomi, Geometri, Fizik, Kimya, Tıp, Eczacılık, Tarih, Coğrafya, Filoloji, Etnoloji, Jeoloji, Dinler ve Mezhepler Tarihi gibi 30 kadar ilim dalında çalışmalar yaptı, eserler verdi. Onun tabiat ilimleriyle yakından ilgilenmesi, Allah'ın kevnî âyetlerini anlamak, kâinatın yapı ve düzeninden Allah'a ulaşmak, Onu yüceltmek gâyesine yönelikti. Eserlerinde çok defa Kur ân âyetlerine başvurur, onların çeşitli ilimler açısından yorumlanmasını amaçlardı. Kurân'ın belâğat ve i'cazına olan hayranlığını her vesileyle dile getirdi. İlmî kaynaklara dayanma, deney ve tecrübeyle ispat etme şartını ilk defa o ileri sürdü. İbni Sinâ'yla yaptığı karşılıklı yazışmalarındaki ilmî metod ve yorumları, günümüzde yazılmış gibi tazeliğini halen korumaktadır. Tahkîk ve Kanûnı Mes'ûdî adlı eserleriyle trigonometri konusunda bugünkü ilmî seviyeye tâ o günden, ulaştıgı açıkça görülür. Bu eser astronomi alanında zengin ve ciddî bir araştırma âbidesi olarak tarihe mal olmuştur. İlmiyle dine hizmetten mutluluk duymaktadır. Gazne'de kıbleyi tam olarak tespit etmesi ve kıblenin tayini için geliştirdiği matematik yöntemi dolayısıyla kıyamet günü Rabb'inden sevap ummaktadır. Ayın, güneşin ve dünyanın hareketleri, güneş tutulması anında ulaşan hadiseler üzerine verdiği bilgi ve yaptığı rasatlarda, çağdaş tespitlere uygun neticeler elde etti. Bu çalışmalarıyla yer ölçüsü ilminin temellerini sekiz asır önce attı. Israrlı çabaları sonunda yerin çapını ölçmeyi başardı. Dünyanın çapının ölçülmesiyle ilgili görüşü, günümüz matematik ölçülerine tıpatıp uymaktadır. Avrupa'da buna BÎRÛNI KURALI denmektedir. Newton ve Fransız Piscard yaptıkları hesaplama sonucu ekvatoru 25.000 mil olarak bulmuşlardır. Halbuki bu ölçüyü Bîrûnî, onlardan tam 700 yıl önce Pakistan'da bulmuştu. O çağda Batılılardan ne kadar da ilerideymişiz. Biruni, hastalıkları tedavi konusunda değerli bir uzmandı. Yunan ve Hint tıbbını incelemiş, Sultan Mes'ud'un gözünü tedavi etmişti. Otların hangisinin hangi derde deva ve şifa olduğunu çok iyi bilirdi. Eczacılıkla doktorluğun sınırlarını çizmiş, ilaçların yan etkilerinden bahsetmiştir. Daha o çağda Ümit Burnu'nun varlığından söz etmiş, Kuzey Asya ve Kuzey Avrupa'dan geniş bilgiler vermişti. Christof Coloumb'dan beş asır önce Amerika kıtasından, Japonya'nın varlığından ilk defa sözeden O'dur. Dünyanın yuvarlak ve dönmekte olduğunu, yerçekimin varlığını Newton'dan asırlarca önce ortaya koydu. Henüz çağımızda sözü edilebilen karaların kuzeye doğru kayma fikrini 9.5 asır önce dile getirdi. Botanikle ilgilendi, geometriyi botaniğe uyguladı. Bitki ve hayvanlarda üreme konularına eğildi. Kuşlarla ilgili çok orjinal tespitler yaptı. Tarihle ilgilendi. Gazneli Mahmud, Sebüktekin ve Harzem'in tarihlerini yazdı. Bîrûnî, ayrıca dinler tarihi konusuna eğildi, ona birçok yenilik getirdi. Çağından dokuz asır sonra ancak ayrı bir ilim haline gelebilen Mukayeseli Dinler Tarihi, kurucusu sayılan Bîrûnî'ye çok şey borçludur. Bîrûnî, felsefeyle de ilgilendi. Ama felsefenin dumanlı havasında boğulup kalmadı. Meseleleri doğrudan Allah'a dayandırdı. Tabiat olaylarından sözederken, onlardaki hikmetin sahibini gösterdi. Eşyaya ve cisimlere takılıp kalmadı. Bîrûnî, Cebir, Geometri ve Cografya konularında bile o konuyla ilgili bir âyet zikretmiş, âyette bahsi geçen konunun yorumlarını yapmış, ilimle dini birleştirmiş, fennî ilimlerle ilahî bilgilere daha iyi nüfuz edileceğini söylemiş, ilim öğrenmekten kastın hakkı ve hakikatı bulmak olduğunu dile getirmiş ve "Anlattıklarım arasında gerçek dışı olanlar varsa Allah'a tövbe ederim. Razı olacağı şeylere sarılmak hususunda Allah'tan yardım dilerim. Bâtıl şeylerden korunmak için de Allah'tan hidayet isterim. İyilik O'nun elindedir!" demiştir. Eserleri halen Batı bilim dünyasında kaynak eser olarak kullanılmaktadır. Türk Tarih Kurumu 68. sayısını Bîrûnî'ye Armağan adıyla bilginimize tahsis etti. Dünyanın çeşitli ülkelerinde Bîrûnî'yi anmak için sempozyumlar, kongreler düzenlendi, pullar bastırıldı. UNESCO'nun 25 dilde çıkardığı Conrier Dergisi 1974 Haziran sayısını Bîrûnî'ye ayırdı. Kapak fotoğrafının altına, "1000 yıl önce Orta Asya'da yaşayan evrensel dehâ Bîrûnî; Astronom, Tarihçi, Botanikçi, Eczacılık uzmanı Jeolog, Şair, Mütefekkir, Matematikçi, Coğrafyacı ve Hümanist" diye yazılarak tanıtıldı. Eserleri: Biruni, toplam 180 kadar eser kaleme aldı. En meşhurları şunlardır: 1. EIAsâr'il Bâkiye an'il Kurûni'I Hâliye: (Boş geçen asırlardan kalan eserler.) 2. EI Kanûn'ül Mes'ûdî; En büyük eseridir. Astronomiden coğrafyaya kadar birçok konuda yenilik, keşif ve buluşları içine alır. 3. Kitab'üt Tahkîk Mâli'I Hind: Hind Tarihi, dini, ilmi ve coğrafyası hakkında geniş bilgi verir. 4. Tahdîd'ü Nihâyeti'l Emâkinli Tashîhi Mesâfet'il Mesâkin: Meskenler arasındaki mesafeyi düzeltmek için mekânların sonunu sınırlama. Bu eseriyle Bîrûnî, yepyeni bir ilim dalı olan Jeodezi'nin temelini atmış, ilk harcını koymuştu. 5. Kitabü'I Cemâhirfî Ma'rifeti Cevâhir: Cevherlerin bilinmesine dair kitap. 6. Kitabü't Tefhimfî Evâili Sıbaâti't Tencim: Yıldızlar İlmine Giriş. 7: Kitâbü's Saydelefî Tıp: Eczacılık Kitabı. İlaçların, şifalı otların adlarını

misafir - 8 yıl önce
ESERLERİ Biruni, toplam 180 kadar eser kaleme aldı. En meşhurları şunlardır: 1. EIAsar'il Bakiye an'il Kuruni'I Haliye: (Boş geçen asırlardan kalan eserler.) 2. EI Kanun'ül Mes'udi; En büyük eseridir. Astronomiden coğrafyaya kadar birçok konuda yenilik, keşif ve buluşları içine alır. 3. Kitab'üt Tahkik Mali'I Hind: Hind Tarihi, dini, ilmi ve coğrafyası hakkında geniş bilgi verir. 4. Tahdid'ü Nihayeti'l Emakinli Tashihi Mesafet'il Mesakin: Meskenler arasındaki mesafeyi düzeltmek için mekanların sonunu sınırlama. Bu eseriyle Biruni, yepyeni bir ilim dalı olan Jeodezi'nin temelini atmış, ilk harcını koymuştu. 5. Kitabü'I Cemahirfi Ma'rifeti Cevahir: Cevherlerin bilinmesine dair kitap. 6. Kitabü't Tefhimfi Evaili Sıbaati't Tencim: Yıldızlar İlmine Giriş. 7: Kitabü's Saydelefi Tıp: Eczacılık Kitabı. -ların, şifalı otların adlarını altı dildeki karşılıklarıyla yazmış.

misafir - 8 yıl önce
Abu'l-Reyhan Muhammed Bin Ahmet El-Biruni El-Harizmi (973 - 1051) O, sadece Türk ve İslam dünyasının değil, dünyanın en büyük bilim adamlarından biri sayılmaktadır Yaşadığı çağa damgasını vurup " Biruni Asrı" denmesine sebep olan zekâ harikası bilgin 973 yılında Harizm'in merkezi Kâs'ta doğdu. Esas adı Ebû Reyhan b. Muhammed'dir. Küçük yaşta babasını kaybetti. Annesi onu zor şartlarda, odunsatarak büyüttü. Daha çocuk yaşta araştırmacı bir ruha sahipti. Birçok kOnuyu öğrenmek için çılgınca hırs gösteriyordu. Tahsil çağına girdiğinde Hârizmşahların himayesine alındı ve saray terbiyesiyle yetişmesine özen gösterildi. Bu aileden bilhassa Mansur, Bîrûnî'nin en iyi bir eğitim alması için her imkânı sağladı. Bu arada İbni Irak ve Abdüssamed b. Hakîm'den de dersler alan bilginimizin öğrenimi uzun sürmedi, daha çok özel çabalarıyla kendisini yetiştirdi. Araştırmacı ruhu, öğrenme hırsı ve sönmeyen azmiyle birleşince 17 yaşında eser vermeye başladı. Fakat Me'mûnîlerin Kâs'ı alıp Hârizmşahları tarihten silmeleriyle Bîrûnî'nin huzuru kaçtı, sıkıntılar başladı ve Kâs'ı terketmek zorunda kaldı. Ancak iki yıl sonra tekrar döndüğünde ünlü bilgin Ebü'lVefâ ile buluşup rasat çalışmaları yaptı. Daha sonra hükümdar Ebü'lAbbas, sarayında Bîrûnî'ye bir daire tahsisedip, müşavir ve vezir olarak görevlendirdi. Bu durum, hükümdarların ilme duydukları derin saygının göstergesi, bilginimizin de devlet başkanları yanındaki yüksek itibarının belgesiydi. Onun tabiat ilimleriyle yakından ilgilenmesi, Allah'ın kevnî âyetlerini anlamak, kâinatın yapı ve düzeninden Allah'a ulaşmak, Onu yüceltmek gâyesine yönelikti. Eserlerinde çok defa Kur ân âyetlerine başvurur, onların çeşitli ilimler açısından yorumlanmasını amaçlardı. Kurân'ın belâğat ve i'cazına olan hayranlığını her vesileyle dile getirdi. İlmî kaynaklara dayanma, deney ve tecrübeyle ispat etme şartını ilk defa o ileri sürdü. İbni Sinâ'yla yaptığı karşılıklı yazışmalarındaki ilmî metod ve yorumları, günümüzde yazılmış gibi tazeliğini halen korumaktadır. Tahkîk ve Kanûnı Mes'ûdî adlı eserleriyle trigonometri konusunda bugünkü ilmî seviyeye tâ o günden, ulaştıgı açıkça görülür. Bu eser astronomi alanında zengin ve ciddî bir araştırma âbidesi olarak tarihe mal olmuştur. İlmiyle dine hizmetten mutluluk duymaktadır. Gazne'de kıbleyi tam olarak tespit etmesi ve kıblenin tayini için geliştirdiği matematik yöntemi dolayısıyla kıyamet günü Rabb'inden sevap ummaktadır. Ayın, güneşin ve dünyanın hareketleri, güneş tutulması anında ulaşan hadiseler üzerine verdiği bilgi ve yaptığı rasatlarda, çağdaş tespitlere uygun neticeler elde etti. Bu çalışmalarıyla yer ölçüsü ilminin temellerini sekiz asır önce attı. Israrlı çabaları sonunda yerin çapını ölçmeyi başardı. Dünyanın çapının ölçülmesiyle ilgili görüşü, günümüz matematik ölçülerine tıpatıp uymaktadır. Avrupa'da buna BÎRÛNI KURALI denmektedir. Isaac Newton ve Fransız Piscard yaptıkları hesaplama sonucu ekvatoru 25.000 mil olarak bulmuşlardır. Halbuki bu ölçüyü Bîrûnî, onlardan tam 700 yıl önce Pakistan'da bulmuştu. O çağda Batılılardan ne kadar da ilerideymişiz. Biruni, hastalıkları tedavi konusunda değerli bir uzmandı. Yunan ve Hint tıbbını incelemiş, Sultan Mes'ud'un gözünü tedavi etmişti. Otların hangisinin hangi derde deva ve şifa olduğunu çok iyi bilirdi. Eczacılıkla doktorluğun sınırlarını çizmiş, ilaçların yan etkilerinden bahsetmiştir. Daha o çağda Ümit Burnu'nun varlığından söz etmiş, Kuzey Asya ve Kuzey Avrupa'dan geniş bilgiler vermişti. Christof Coloumb'dan beş asır önce Amerika kıtasından, Japonya'nın varlığından ilk defa sözeden O'dur. Dünyanın yuvarlak ve dönmekte olduğunu, yerçekimin varlığını Newton'dan asırlarca önce ortaya koydu. Henüz çağımızda sözü edilebilen karaların kuzeye doğru kayma fikrini 9.5 asır önce dile getirdi. Botanikle ilgilendi, geometriyi botaniğe uyguladı. Bitki ve hayvanlarda üreme konularına eğildi. Kuşlarla ilgili çok orjinal tespitler yaptı. Tarihle ilgilendi. Gazneli Mahmud, Sebüktekin ve Harzem'in tarihlerini yazdı. Bîrûnî, ayrıca dinler tarihi konusuna eğildi, ona birçok yenilik getirdi. Çağından dokuz asır sonra ancak ayrı bir ilim haline gelebilen Mukayeseli Dinler Tarihi, kurucusu sayılan Bîrûnî'ye çok şey borçludur. Bîrûnî, felsefeyle de ilgilendi. Ama felsefenin dumanlı havasında boğulup kalmadı. Meseleleri doğrudan Allah'a dayandırdı. Tabiat olaylarından sözederken, onlardaki hikmetin sahibini gösterdi. Eşyaya ve cisimlere takılıp kalmadı. Bîrûnî, Cebir, Geometri ve Cografya konularında bile o konuyla ilgili bir âyet zikretmiş, âyette bahsi geçen konunun yorumlarını yapmış, ilimle dini birleştirmiş, fennî ilimlerle ilahî bilgilere daha iyi nüfuz edileceğini söylemiş, ilim öğrenmekten kastın hakkı ve hakikatı bulmak olduğunu dile getirmiş ve "Anlattıklarım arasında gerçek dışı olanlar varsa Allah'a tövbe ederim. Razı olacağı şeylere sarılmak hususunda Allah'tan yardım dilerim. Bâtıl şeylerden korunmak için de Allah'tan hidayet isterim. İyilik O'nun elindedir!" demiştir. II.Bölüm 11. yüzyılın ilk yarısının en ünlü astronom ve matematikçisi, Felsefe ve coğrafya alanlarında da çalışmalar yaptı. Sayılar kuramı, Hint hesabı, ay ve güneş tutulmaları, matematik coğrafya, enlem ve boylam tayini, kuyruklu yıldızlar, küre geometrisi gibi konularda yazılmış 113 kadar eseri (toplam sayfası 13.000 'u geçer) bilinir. Geometride, açıyı üçe bölme problemini de içeren cetvel ve pergel ile çözülemeyen bir grup problem vardır ki, bunlar matematik tarihinde "Biruni problemleri" olarak bilinir. Daire içine çizilmiş 9 kenarlı düzgün poligonun bir kenarının uzunluğunu özgün bir yöntemle hesapladı. Pi sayısının hesabı üzerine çalıştı, sinüsler teoremini kendine özgü bir yöntemle kanıtladı. El Biruni Trigonometriye sekant, cosecant ve cotangent fonksiyonlarını eklemiştir. Diğer bir eserinde jeodeziyle ilgili temel bilgiler verdiği için bu bilimin kurucusu sayılmaktadır. Ayrıca, madenlerin yoğunluklarını az bir hata ile bulmuştur.(Fe=7.82 ;gerçek değer Fe=7.86). Yerçekimi kanununun İngiliz bilimadamı Newton tarafından keşfedilmiştir. Ancak, bu olay için, ilk defa fikir ortaya atıp incelemelerde bulunan Biruni�ir. Biruni; Dünya dönüyorsa ağaçlar, taşlar vb. yerlerinden neden fırlamıyor? diye soranlara; "Bu dünyanın dönmesi olayını çürütmez. Çünkü herşey dünyanın merkezine düşüyor. Bu da gösterir ki, merkezde bir çekicilik vardır ve bu yerçekimi, yeryüzündeki nesnelerin dışarı fırlamasına mani olmaktadır" demektedir. Bu konuyu bilim tarihçisi Carl L. Boyer, A History of Mathematics adlı kitabında belirtmektedir. Biruni' nin eserlerini bilimin objektive yaklaşımıyla inceleyen bilim adamlarının ve bilim tarihçilerinin görüşü Biruni' nin bilim dünyasına yol gösterecek, metodu ve kavrayış özelliklerinden gereği gibi yararlanılması yönündedir. Amerika'lı bilim tarihçisi George Sarton 11. asra Biruni asrı demektedir. Biruni, salt kuramsal felsefeye ve gizemciliğe karşı çıkmıştır. Biruni "Makale fi istihrâc-i Kadr-al-ard bi rasadı inhitat-ul ufk an Kulel-ul cibâl (Dağ başlarından yapılan ufuk alçalması gözlemi yardımı ile yer boyutlarının belirtilmesi) hakkında makalesinde yer yarı çapının hesabını açıklar. Biruni'nin kullandığı yöntem şudur. 'Düz bir ovada, A noktasından uzaktan ölçme yöntemi ile HH' yüksekliğini 313 m. olarak ölçtü (şekil 1). Bu yükseklikte ufuk alçalması 34' dakika olarak ölçülmüştü. OAH' dik üçgeninden bağıntısı ile ( a = 34', h = 318 m. ) yer yarı çapı için R = 6243.537 km. bulunmuştur. Diğer taraftan India adlı yapıtında yer yarı çapını, R = 6324.66 km. olarak vermektedir. Bu değer ise gerçek yarı çap değerine çok yakındır. Biruni, "Tahdidü nihayâti'l-amâ-kinli-tashih-i mesareti'l-mesakin" adlı yapıtında Hindistan ve Afganistan'daki jeoloji gözlemlerini, jeodezi ve geometriye ait problemlerden bahseder. Bu yapıtta, ayrıca trigonometrik fonksiyonlarda, daima yarı çapın birim alınmasıyla bazı güçlüklerin önlenmesini sağlayan bir yöntem geliştirilmiştir. Biruni "Makaalid-el-ilm-el Hey'e mâ Yuhdes fi basit el küre (Astronomide küresel şekilleri tanımlayan anahtarlar) adlı yapıtında trigonometrik teoremlerin ispat şekilleri ile ilgilenmiştir Hatta, Maraga rasathanesi kurucusu, ünlü bilgin Nasıreddin-el Tusi "Kıtâ-ı Şekl-el Katta" adlı yapıtında, Biruni'nin trigonometrik teoremlerinin kendi ispat şeklinden daha iyi olduğunu yazmakladır Çok yönlü, Orta Asya'da bilim rönesansında büyük katkısı olan, büyük Türk bilgini Biruni'nin maalesef hiç bir yapıtı Türkçe'ye çevrilmemiştir. Kurulacak Bilim Tarihi Araştırma Merkezinin bilim tarihimizle ilgili değerleri ve eserleri ortaya çıkartmasını beklemekten başka bir şey elimizden gelmemekledir. Biruni nin Bilim Hakkındaki Düşünceleri Biruni'ye göre ilim hazzı yani hak ve hakikati araştırma zevki en yüksek zevkler arasındadır. Bu hususta kendisi şöyle demektedir: "ilim adamına yani ilim hizmetçisine lazım ve kaçınılamaz olan şey, ilmin bütün sahalarında yeterli bir seviyede olamasa bile , ilimler arasında bir ayrım yapmamak her birini hakkını vermektir. Çünkü ilim güzeldir lezzeti de kalıcıdır. Araştırma boyunca bu lezzet sürer gider. Araştırma bitince lezzette son bulur. İlim adamı kendinden önce gelen alimlere hor gözle bakmamalı ; tevazu ile eserlerine yaklaşıp , istifade etmelidir. Böylece en doğru ve sağlam bilgilere ulaşacak , kusurlu , hatalı bilgilerden uzak durmuş olacaktır. İlmin ilerlemesi ve gelişmesi için şunlar lüzumludur: İlmi düşünceye serbestlik tanınmalı yani ilimde söz sahibi olanlar fikir hürriyetine sahip olmalı. İlmi çalışmalar açık ve sağlam metotlara dayanmalı. İlim; batıl düşüncelerden ,sihir ve hurafelerden arındırılmış olmalı. Gerçek ilim adamlarının çalışma zevk , şevk ve gayretlerini arttıran teşvik tedbirleri alınmalı. İlmin ilerlemesi için gerekli her türlü maddi , sosyal ,teknik şartlar ve imkanlar hazırlanmalı. İlme , ilmi eserlere ve ilim adamlarına hürmet edilmeli itibarları sağlanmalı. İnsanların dikkat ve alakalarını ilmi konulara çekme çalışmaları yapılmalı. Devletin ileri gelen adamları ilmin gelişmesi için gereken tedbirleri tespit edip hemen bunları tatbik etmeli. Biruni beşeri manevi ilimler sahasındaki incelemelerinde bir takım prensipleri esas alıyordu. Bu hususları şöyle demektedir:"Bu ilimlerle meşgul olacaklar önce kalplerini bozuk itikat , kötü huy ve saplantılardan temizlemelidir. İnsanların çoğu manevi hastalıklara yakalanmıştır. Bu hastalıklar sahibini hak ve hakikati göremez hale getirir , kalbi kör kulağı sağır eder. Taassup , başkalarına üstün gelme , nefsin , kötü arzu ve heveslerin peşi sıra gitme ,makam, mevki sevdası peşinde ola , ve benzeri kötü huylar ilim adamına yakışmaz. Bu sebeple de herkes ilim adamı olamaz. İlim yolu çetin bir yoldur. Fakat ele geçmesi de imkansız değildir. Hak ve hakikati araştırırken mümkün olan en yakın , en sahih , en sağlam bilgilere tutunulmalıdır. Bu yapılırken de sahalarının otoritelerine ve ye eserlerine baş vurulur. Yani herkesi sözüne ve eserine değil de , otorite olan alimlerin söz ve eserlerine müracaat edilir. Tespiti mümkün olan hakikatler ortaya çıkarılır." Biruni muhtelif ilimlere dair 1037 senesine kadar 113 eser yazmıştır. Daha sonra vefat edene kadar 12 sene zarfında ise , 83 eser telif etmiştir. Biruni'nin eserlerini incelediğimizde , onun esaslı bir din kültürü almış ve aldığı bu din ilimleri kültürünü tam anlamıyla hazmetmiş , bütün hayatına ve çalışmalarına sirayet ettirmiş olduğu görülmektedir. Biruni'nin dehasını ve ilmi başarılarının sırrını esasında onun bu yönünde aramak lazımdır. El Biruninin Eserleri El Biruni'nin Eserleri halen Batı bilim dünyasındakaynak eser olarak kullanılmaktadır.Türk Tarih Kurumu 68. sayısını Bîrû-nî'ye Armağan adıyla bilginimize tah-sis etti.Dünyanın çeşitli ülkelerinde Bîrûnî'yianmak için sempozyumlar, kongrelerdüzenlendi, pullar bastırıldı. UNESCO'nun 25 dilde çıkardığı Conrier Dergisi 1974 Haziran sayısını Bîrûnî'ye ayırdı. Kapak fotoğrafının altına,"1000 yıl önce Orta Asya'da yaşayanevrensel dehâ Bîrûnî; Asrtonom, Tarih-çi, Botanikçi, Eczacılık uzmanı Jeolog,Şair, Mütefekkir, Matematikçi, Coğraf-yacı ve Hümanist" diye yazılarak tanı-tıldı.Eserleri;Biruni, toplam 180 kadar Eser kaleme aldı. En meşhurları şunlardır: EI-Asâr'il-Bâkiye an'il-Kurûni'I-Hâli-ye: (Boş geçen asırlardan kalan eser-ler.) EI-Kanûn'ül-Mes'ûdî; En büyük ese-ridir. Astronomiden coğrafyaya kadarbirçok konuda yenilik, keşif ve buluşları içine alır. Kitab'üt-Tahkîk Mâ li'I-Hind: HindTarihi, dini, ilmi ve coğrafyası hakkın=da geniş bilgi verir. Tahdîd'ü Nihâyeti'l-Emâkin li Tas-hîh-i Mesâfet'il-Mesâkin: Meskenler ara-sındaki mesafeyi düzeltmek için mekân-ların sonunu sınırlama. Bu eseriyle Bîrû-nî, yepyeni bir ilim dalı olan Jeodezi'nintemelini atmış, ilk harcını koymuştu. Kitabü'I-Cemâhir fî Ma'rifet-i Cevâ-hir: Cevherlerin bilinmesine dair kitap. Kitabü't-Tefhim fî Evâili Sıbaâti't-Tencim: Yıldızlar İlmine Giriş. Kitâbü's-Saydele fî Tıp: Eczacılık Kitabı. (İlaçların, şifalı otların adlarını altı dildeki karşılıklarıyla yazmış.) Asar-ül-Bakiyye: Biruni bu eserini 28 yaşında yazmıştır. Arapça telif eser olup , Cürcan hükümdarı Kabus bin Yaşgir'e ithaf edilmiştir. 1878-1879 senesinde İngilizce'ye tercüme edilen eser 1923 yılında tekrar basılmıştır. Eser beynelmilel bir kronoloji, takvim, tarih, kültür ve astronomi konularını ihtiva etmekte olup, ilmi değerini günümüzde bile sürdürmektedir. Bu eserinde Harezm şehrinde yaptığı 7,5 m çapındaki duvar rubu' tahtası ile ölçtüğü ekliptik meylini vermektedir. Sene Ekliptiğin Meyli Batlamyus ? 23º50' El-Me'mun astronomları 832 23º33'39'' Sabit bin Kurre 875 23º33'30'' El-Battani 880 23º27' El-Biruni 995 23º27' Techo Brahe 1790 23º30' Bradley 1750 23º28,8' Modern Ölçüler 1950 23º26,7' Bu tabloda da anlaşıldığı gibi Biruni'nin bulduğu değer bu günkü ölçülere çok yakındır. Tahkiku ma lil-Hind: Bu eserini Gazneli Mahmut ile birlikte gittiği Hint seferinde Hint dini , kültürü ve felsefesi , sanskritçeyi öğrenip yerinde tetkik etme suretiyle hazırlamıştır. Tahdidu Nihayet-il-Emakin li-tashih-il-Mesakin: 1015 senesinde tamamladığı bu eserde matemetiki coğrafyanın inceleme metotları anlatılmıştır. Harezm, Hindistan ve Afganistan'da yaptığı rasatları ile jeoloji ve jeodeziye ait meselelerden bahsetmekte; trigonometri ile ilgili yeni kavramlar ve yorumlar getirmektedir. Bu eseri ile Biruni jeodezi ilminin kurucusu sayılmaktadır. El-Kanun-ül-Mes'udi: Astronomik coğrafya demek olan bu eser , Biruni'nin en büyük eseridir. Bu eseri ciddi, ehemmiyeti haiz bir matematik ansiklopedisi mahiyetinde olup, devrinin bir çok yenilik ve keşiflerini ihtiva etmektedir. Kitab-üt-Tefhim fi Evaili Sanaat-it-Tencim, Kitab-ül Cevahir fi Ma'rifet-il-Cevahir: Bu eseri kıymetli taşlar ve madenlerden bahsetmektedir. Biruni izafi yoğunlukları "mahruti aleti" dediği ve en eski piknometre diyebileceğimiz bir alet vasıtasıyla tayin etmekteydi. Onun sıcak ve soğuk su arasındaki ağırlık farkını daha o vakit 0,041677 olarak tespite muvaffak olduğu bilinirse, kendisinin ne mahir bir ilim adamı olduğu ortaya çıkar. Altının, zümrüdün, kuvarsın izafi kesafetini Biruni daha o zamanlar tayin etmiştir. Biruni bu eserinde bazı cisimlerin yoğunluklarını aşağıdaki şekilde tespit etmiştir. Bu değerlerle bu gün tespit edilen değerler aşağı yukarı aynıdır. Bu değerlere göre: Maddenin Cinsi Biruni'ye göre Bu günkü değerlere göre Altın 19,26 19,26 Cıva 3,741 13,59 Kurşun 11,40 11,35 Bakır 8,92 8,85 Pirinç 8,67 8,40 Demir 7,82 7,79 Kalay 7,22 7,29 Kitab-üs-Saydala: Tıp ve eczacılık konusunda yazdığı ansiklopedik mahiyette bir eserdir. Eserde ilaçların ve otların isimleri; Arapça, Farsça, Yunanca, Süryanice, Sanskritçe, Hintçe ve Türkçe olarak kaydedilmiş özellikleri açıklanmıştır. Biruni yalnız coğrafyaya ait olmak üzere müstakil eserlerde vermiştir. Çapı 6,8m kadar büyük bir yarım küre

asdasdasdasdasdasdasdasda - 3 yıl önce
sssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssssswpıtısdgjuıodfjsoıdjfsoıdjgsıdojfoısdjfosıdjfoısdjfosıdjfoısdjfdısfjosdfjdısofjdosjdfodsıdfokjesoıdfkjeoısdjfosıdjfoesıkdjfeoısdjkfeosıdkjfeoısdkfjeosıdjfeısodkfjoesıdjfsaoıgjasghasofıgjasofjgaorısagjfughaufosıghape9rgaufıogha9pppugodhoaıufghdjfhıoguadfjgnajkcbhauıdfgjalfdjbaoudfjvnaljfdhgauıdgfjangfuıgahdfuogıafdhagudfghaopfghadfuoghadofgahdofuaghpdfaguhfoaghfaıgufhagduıfhagdfopgahdfoaghdfpadfugadofgahdfoaughaopfghaopfghaopfgadhofghadofghadpfghodfhgadofhgodafhagdpfogadhfgoadfugadpaghofguoadaogdoaoaougadhoaoahahoaohghodafgdofaguhfodhagadhooohauouapaoaugfugahdofaghfoaughdfgoahfgouadpfgaoudfagfugadfopaoguapfoagoufoagufafoagpfouagdfopaguofaodfguadofguadfpoagfuagpfuagafpagapdofugadhfpgaudfgadofgaodfgahdfpagadofauodagfodafugdoafugoadfugdofaugdaofgudaoufghdoaugfoduaghoadufghdofagodaufhgodfughodfughodfughdofghdfogdfagofaghıdfoughdsfuıohjsdguoıhjdughsdoghsdoguıhsjıguhsdofıhjsdguıjghusdotıhjgddhogs

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.