Ceyhan, Ceyhanbekirli

az nüfuslu ve küçük bir köydür.ırmaĞIN KENARINDA BİR KÖYDÜR..köyümüz her mevsim güzeldir. özellikle bahar aylarında bambaşkadır piknik alanları bulunur. akşam üzeri ırmağın kenarlarında çok güzel gezilebilir. bizim köyümüz emsali görülmemiş her mevsimiyle harika bir köydür.

1923 dogumlu hasan cerit ceyhanbekirlide dünyaya gelmiştir.1951 de askerligini tamamlayıp,avukatlıga başlamıştır.1963 de siyasete girmiş,1973-1980 arası 2 dönem adana milletvekilligine seçilmiş ve 1994 dede vefat etmiştir.yazan yaşar cerit

günümüz itibari ile gelmiş geçmiş en hızlı at olan ünlü demirkır,ceyhanbekirliden mustafa demirin atı idi.mustafa demirin,babası 1888-1957 yıları arasında yaşamış olan kürtali ağa lakaplı ali demir,yaşar kemalın incemehmet romanında"da bahsettiği gibi eli açık,cömert sofrası herkesçe paylaşılan imam hüseyin oglu,ali demir ceyhanbekirlinin,unutulmayan atalarından"dır.yazan..yaşar cerit

efsaneler bir yandan dolaylı olarak geçmişteki dogruları yakalamaya vesile olur.Her efsaneninde tarihsel bir dayanağı vardır.Tarihler boyunca bir çok türk devletleri kurulmuş,bunların bazıları süper güç olarak dünyaya hükmetmişlerdir.fakat hemen belirtelim ki ayrı,ayrı isimler taşıyan tarihe damgasını vuran bu Devletler,aslında bir tek Devletin(OGUZ TÜRKMENLERİNİN)24 boyundan gelen başka kimseler degillerdi.şimdi bu tarihi bilgileri neden aktardıgıma gelince,bir Türk oğlunun bunları asla unutmaması ve benliğindede yaşatması gerekir,diye düşündügüm içindir.faydalandığım kaynak TÜRKLERİN KÜLTÜR KÖKENLERİ kitabının yazarı sayın yazar(ERGÜN CANDAR)dır.OGUZ HAN''IN(METE HAN)6 tane oğlu vardır.1 ĞÜN 2 AY 3 YILDIZ 4 GÖK 5 DAĞ 6 DENİZ HAN dır.bu oğullarını (BOZ OKLAR)1 GÜN HAN 2 AY HAN 3 YILDIZ HAN diye adlandırır.(ÜÇ OKLAR)4 GÖK HAN 5 DAĞ HAN 6 DENİZ HAN diyede adlandırmıştır.İşte OGUZ HAN(METE HAN)ın 6 oğlunun DÖRDER(4) tane Türkmen boylarından oluşup,24 boya ayrılmışlardır.ANADOLU''daki tüm cerit oymaklarının ve tabiki (CEYHANBEKİRLİ)köyü taifesinin,dulkadırlı eline bağlı boylardan biri oldukları,bu boya mensub bir kolun dulkadır eline mensub diğer boyların,kolları gibi BOZ ULUS arasında yaşadıkları bildirilmiştir.ve ceritlerin geldigi köke bakacak olursak.OGUZLARIN GÜN HAN oglundan,BOZ OK kolu,BAYAT boyundandır.CERİT''lerdende barakların oldugu yani barakların Ceritlere mensub oldugu onlarında CERİT oldugu,tarihçilerimiz tarafından doğrulanmaktadır.Kaynak(PROF DR FARUK SÜMER)OGUZLAR kitabının 280 sayfası ve 606 sayfası.Kaynak(NEJAT BİRDOGAN)Anadolu ve Balkanlar 55 ve 56 sayfaları.saygılarımla yazan YAŞAR CERİT.Bu topragın oglu

En derin saygılarımı sunuyorum ,ceyhanbekirliye ve tüm cerit ellerine.Yazılmış bir aşk hikayesini degil,gerçekten yaşanmış bu öyküyü sizlerle paylaşmak istiyorum.CEYHANBEKİRLİ Nasıl kuruldu?Kimler kurdu?Evet hazırmısınız?Yazmış oldugum CERİTLERİN ÖYKÜSÜ Kitabımın kısa bir bölümünü naklen aktarıyorum.O dev gibi cüsseli adam,ayakta duramaz hale gelir.Karısı selver hürügilin çadırına koşarak,hürü,hürü kaksane gız mehmet agama bişeyler oluyo.Timuçin ağamıda(DEMİRCİDEDE)alda gel hele.Hürü duyar duymaz,timuçin,timuçin agam kalksane mehmet agam hastalanmış,selver geldi haber etti.Bir çırpıda giyinip ilerdeki çadıra geldiklerinde mehmet agayı(GÜL MEHMETİ)ipil,ipil terlerken ve perişan vaziyetine şahit olurlar.O gecenin siyah karanlıgında kocakarı ilaçları filan derken,gün agarırken Gül Mehmet son sözlerini emmisinin oglu Timuçine(DEMİRCİDEDE)fısıldayarak,beni iyi dinle sana vasiyet ediyorum.Altıgözbekirliye beni kömün amma artık burda durmayın.Karım selveri ve oglum Ahmeti''de (CİN AHMET)al çoluk,çocugunla savuş git.Hani ilerde kuzeyde ırmak akar durur ya işte o ırmagın başına git yurt tut emmoglu der ve hakkın rahmetine kavuşur.ÖGLE NAMAZINA Mütakip,Altıgözün hocası sarı mulla tüm dini vecibeleri yerine getirerek cenaze namazını kıldırtarak,altıgözbekirlinin mezarlıgına defnederler.Gel zaman,git zaman altıgözün ileri gelenleri Timuçin(DEMİRCİDEDE)bu iş böyle olmayacak.selver hatun senin emminin oglunun karısı,birde küçük oglu Ahmet(CİN AHMET)var.Bu köy hep hısım,akraba amma adı dul işte oglu cin gibi afacan,onunda adı öksüz Ahmet işte.Timuçin(DEMİRCİDEDE)İtiraz ettiysede,tüm baskılara dayanamayıp nikahına alarak evlenirler.Timuçinin ilk karısı hürüden dogan,en büyük oglu,İmam Hüseyin,onun küçügü Mehmet Ali,diger oglu kuru ali,ele avuca sıgmaz birer bıçkın delikanlı olmuşlardır.İki kızıda serpilmiş,gelinlik çagına gelmiş,büyük kızı hürüyü akrabaları altıgözden hacı murat ile evlendirmiş,en küçük kızı selverde dillere destan bir güzellige sahip olmuş.Yıllar su gibi akıp giderken,ikinci hanımı selver hatundan,nur topu gibi bir erkek çocugu dünyaya gelir.Adını Hacömer koyarlar.Artık timuçinin(DEMİRCİDEDENİN)Yigit ogulları ele avuca sıgmaz olmuş.AltıGözün ileri gelenleri,yavhu timuçin şu çocuklarına mıkayet olasın,hadi bu köyün hepsi hısımın,akraban deliler bizim delimiz,yigitler bizim yigidimiz,bak yakınımızdaki,dağAslan köyü komşumuz,dünde onlarla kavga etmişler,şikayete gelmedikleri gün olmuyor,delilerine mıkayet ol sözleri çogalmaga başladıgından,Emmisinin oglu Gül Mehmetin vasiyetini''de göz önünde bulundurarak,bu çocuklar birgün başlarına büyük işler açacak diyerek,pılısını,pırtısını toplayıp,atını,devesini yükleyip,sıgırlarını,koyunlarını,önlerine katıp Altıgözlü tüm akrabaları ile helallaşıp,vedalaştıktan sonra yola koyulurlar.Altıgözden neçe sonra gelip yurt eyleyen Türkmen yörüklerinin şimdiki köyü kösreliden geçerek,sag tarafı Hürüşa sol tarafınada bunlar yerleşmege karar verirler.(şimdiki adı ile açıklayalım.Mıktar Ali''gilin tarlasının hizasına)CEYHAN ırmagının başına.Nedeni ise orada soguk kuyu adında bir pınar vardır çukur çaykara gibi(PINAR)bu pınarın başına konarlar.(1.Bölüm Sonu)YAZAN:YAŞAR CERİT

(2. Bölüm başı) Bu soguk kuyunun başını tam 3 yıl malcı olduklarından dolayı,kışlak olarak kullanıp,yaz ayları''da çukurova çok sıcak oldugu için,yüz yıllardır sistemli olarak,binboga dolaylarına,binboga eteklerine gitmektedirler.Binboga eteklerinde bulunan şimdiki,sancalı köyünde ceritler oturmaktadır.Cerit hasan beyin yurdu buralarıdır.Yalak mıntıkası ile binboganın üzerinden kör kuyu,tozlu yurt, o şimdiki memicioğlu,yusuf ağa''nın yurdudur.İşte bu mıntıka CERİT OYMAĞININ yurdudur.Şimdiki göksün hiç yok iken insanlar,çadırlar,hayvanlar,vs.....oraları bataklık ve otlakiye iken, cerit oymagı o ovadaki TÖRBÜZEK suyunun üst tarafına konarlar.Temizliklerini,esvaplarını(giysilerini)filan yıkarlar.15 gün sonrada,otlakiye olarak mallarınıda yaydıktan sonra,yukardaki binboga yaylalarına çıkıp giderler.CERİT oymagı bu asi ve dik duruş asaletini,kendine has karakteri ile tam türkmen oldugunu kanıtlarcasına hiç kimseyi dinlemez,begendikleri otlakiyelerde sıgırlarını,camızlarını,koyunlarını,atlarını,vs.... otlatırlar.İşte bu meralarda,yeşil alanlarda,özgürce malları yayılırken''de Cerit oymağı çadırlarını''da yanı başlarına kurarlar. Bu nedenle''de zor daima oyunu bozdugu içindir''ki kim güçlü ise en verimli,en güzel,yemyeşil otlakiyelere,onlar konmuştur.Bu nedenledir''ki büyük kavgaların,cenklerin''de büyük bir kısmı,otlakiyeler yüzünden asırlardan beri çıkmaktadır.Kim güçlü ise bunların yanı sıra en güzel çaglayanların,pınarların yanı başlarına konaklarlar.O dönemlerin degişmeyen,vazgeçilmez kanunlarından idi bu yaşam tarzı.Taki FIRKA-İ-İSLAHİYYE gelene dek sürmüştür.1865-1866 yılları arasında ansızın bi bıçak gibi kesilir,bu aşiret kanunları.Nedeni ise Anadoludaki diger türkmen oymaklarının''da iskanı olmuştur.Herkesin köyü olmuş,yarı göçebe hayattan yerleşik düzene geçmişlerdir.Böyle''de olunca her oymagın bir köyü,o köylerin ayrı kışlagı(mezrası,otlakiyesi)ayrı yaylagı(yaylası,yazları otlakiyesi)oldugu içindir.Tabiki zaman''da degişmekte,göçebe hayatı bitip,yerleşik hayata geçilince insanlar artık düşünmege ve kendilerini daha degişik işlere vermege çalışmışlardır.Çiftcilik,ticaret,bunun akabinde kasabalar kurulup,şehirler''de oluşunca hali ile türk oymakları ellerinde olmadan''da olsa degişmek zorunda kalmışlardır.Her neyse güz ayı geldiginde,yani ekimin sonuna doğru,gerisin geriye göç başlar.Bu göçler ortalama 15 gün gidiş 15 gün''de dönüştür.Bu güz cerit bekirliler,binbogadan kışlaklarına indiklerinde,kışlak yerlerine bir bakmışlarki birde ne görsünler.Irmak taşmış,ırmagın önünde şimdiki gibi sette yok tabi elbistandan çıkıp gelen ceyhan nehrinin azgın su,selleri ile karşılaşmışlar.İşte o mıntıkanın tamamı göl başı(göl yeri)tarlaları olarak adlandırılmış,günümüze kadar''da göl yeri mevkii olarakta gelmiştir.Ama az ötede şimdiki köyün kuruldugu mevki''sini su,sel basmamıştır.Çünkü burası keli(dik yer)oldugu için Timuçin(demirci dede)çoluk çocugu ile emmisinin oglu gül mehmet''in öksüzü cin gibi olan,(afacan,dur durak)bilmeyen cin ahmet lakaplı çok sevdigi yigeni ile sel basmayan,yerlere göçlerini yıkıp,Altıgöz''den sonra ikinci yurtları olan bu ırmagın yanına konarlar.NOT:keli deyince Altıgözbekirli''dende bu arada göç etmiş elmagölü''nün berisinde''ki keliye ilk yerleşenler,yurt tutanlar,hacıhüseyin ve hacıhasan savcındır.KELİ kelimesinin anlamını daha öncede anlatmıştık,(DİK YER)Bu yer eski ceyhan yatagı(cahan yatagı)yani ceyhan nehrinin eski geçtigi,su yolu,bu ırmak yatagının oldugu yerde,hiç bir ot bitmemiştir.burası şimdi''de kumsaldır.Keliyi ilk yurt tutanlar''dan meşhur memici ağa''nın ufak gardaşı hüseyin savcın ise bu eller''de namı yedi düvele yayılmış bıçkın bi yiğit''dir,astıgı astık,kestigi kestik,önüne geçilmeyen bir CERİTOĞLU''dur.Ceyhanbekirli''nin hemen yanı başında''ki 4 kilometre uzaklıkta olan kösreli nahiyesi,yörük türkmenlerinden''dir.bu köy(nahiye)cerit köylerin''den neçe sonra nüfusca kalabalık bir şekilde iskan olmuşlardır.Kösrelinin hududunu çıkarken yolun sağ tarafı,kamışlı hüyük,kamışlı hüyüğe mü

(3.Bölüm başı) Kamışlı hüyüğe mütakip,Besten bey arazisi vardır.2600 dönüm olan bu tarla,o zamanın çerkez beyi besten beyden satın alınmıştır.Bu dönem bilindiği üzere beylikler dönemidir.Cerit oymağınında beyi imran köyünden Haceli Beydir.İşte bu tarla kamışlı hüyüğe yakın mesafededir.Yakın tarihten isimler verecek olur isek,SüleymanOguz Ceritin(kara Süleymanın)oğlu Attilla Ceritin sürdüğü tarlaların mevkileridir.Tepesi delik hüyüğü ,ise kösreli hududunun girişin sol tarafına düşmektedir.Bu araziler ise Ali Demir(Kürt Ali Ağa)ve Hacıİsmail Polatın ORÇANDAN satın aldığı arazilerdir.Bu arazileri geçince yine polatlar ve Mehmet korkmazın (Mehmet Ağa)evlatlarının sürdüğü arazilerdir.21 parsel diye adlandırılan araziler ise,Timuçinin(DemirciDede)evlatları olan,1.İmamHüseyin Demir,2.MehmetAli Özdemir,3.HacıÖmer Cerit(DeliOmar)4.Hürü,5.Selver taifelerinin sürdüğü arazilerdir.CEYHANBEKİRLİ''nin toplam arazileri (20 000)dönüme yakındır.BU Toprağın Oğlu YAŞAR CERİT

CERİT BEKİR
Rakka çöllerinden gelen gaziler
rakkanın gonca gülü soldumu
Yeniden bir haber duydum oradan
Cerit Bekir öldü derler öldümü

Cerit Bekir öldüyse kırıldı kilit
Yolumuza çöktü bir kara bulut
Kürdülü Kerimle bayındır halit
Kolu bağlı cellatlara durdumu

Kul Saldunum derki bulmadık vefa
Hükmümüz geçerdi şol kaftan kafa
Ulaşlının oğlu Hacı Mustafa
Alayları bölük bölük böldümü

PROF DR:Faruk Sümer hocamızın yorumlarını,bu şiir hakkındaki fikirlerini sizlerle paylaşalım.Osmanlı Devleti tarafından bir sürgün yeri olarak,kabul edilen rakkanın çöllerinde,yalnız susuzluk ve kavurucu sıcaklarla değil,hastalık vede vahşi arap kabileleri ilede savaşmak zorunda kalmışlardır.Arap kabilelerinden en vahşileri ise Tayy ve Anezelerdi.Tarihler boyunca rakka sürgünleri,bu türkmen boylarının yaptıkları savaşlara dair bir çok şiirleri(agıtları)zamanımıza dek aktarılarak gelmiştir.Bu şiirde''de savaşlarda ün almış gerçek kahramanların,gerçek yiğitlerin isimleri geçmektedir.Burada''da CERİT BEKİRİN ölümünden duyulan teessür anlatılmaktadır.(HEY TÜRKMENLERİN OĞLUSUN)Adlı şiirimin 6 kıtasından 1 kıtasını sizlerle paylaşmak istiyorum.Bu kıtada tüm ceritlerin (OĞUZLARIN)hangi boyuna mensub olduklarıda kati bir şekilde bendeniz tarafından vurgulanmıştır.Araştıran,yazan bu topragın oğlu :

YAŞAR CERİT
Oğuzların günhan oğlu,bayatların boyundansın
Altayların güzel oğlu,Aralların koyundansın
Sancakların bozoku,ceritlerin soyundansın
Hey türkmen oğlu,TÜRKMENLERİN OĞLUSUN.

Şimdi Ceyhanbekirlide(1950) den evvel''ki merhum olan ve muhtarlık yapmış olan atalarımızın adları bu mahalde geçmez ise,onları kesin incitmiş olacagız.Onun için onların aziz hatıralarına saygım''dan dolayı,bu yalan dünya''dan göç eden,Ceyhanbekirli köyünün saygı deger,ilk 4 muhtarlarını tarih ve isimleri ile açıklayacagım.

1.MUHTAR :1938-1940 AZİZ KA (AZİZ ÖZDEMİR)
2.MUHTAR :1941-1943 HALLA (HALİL ÖZDEMİR)
3.MUHTAR :1944-1946 MUHUTTİN AKSIN
4.MUHTAR :1947-1949 MUSTAFA DEMİR''DİR.

sizler yazılarımı okurken,Ceyhanbekirlinin geçmiş tarihinin,birlik ve beraberlik olduğunu,birlik ve beraberliğin''de azımsanmayacak kadar''dirliği,birliği,kardeşliği,onun akabinde gücünü oluşturduğunu hayalinizde canlandırıp,bu yolda herkesin bir emek vermesine vesile olabilirsiniz.Biz bilincini gelecek nesillere aktarmanız dileğiyle.O köyün mezarlığında ebedi istirahatına çekilmiş olan insanlarımıza,yazmış olduğum şiirimi sizlerle paylaşmak istiyorum.Sevgi ve saygılarımla o toprağın oğlu Yaşar CERİT.

BEKİRLİDEN KİMLER GEÇTİ
Şu erkek kardeşin,şu kız bacına
Ölümü senden evvel,onlar seçti
Burayı iyi tanı,bir bak yatana
Köy bizim köylü bizim,yolcu gibi
Kimler geldi bekirliden,kimler geçti.

Şu emmin orda deden,eben baban
Ölüm yaklaştıkça,soğuk kış gibi
Bu köyün her ferdi,senin akraban
Köy bizim köylü bizim,yolcu gibi
Kimler geldi bekirliden,kimler geçti.

Şu halan bu anan,kalamadılar
Ekimin on üçünde,bir güz gibi
Defne kadar ömürlü,olamadılar
Köy bizim köylü bizim,yolcu gibi
Kimler geldi bekirliden,kimler geçti.

Hancı yolcu,hiç biri kalmadılar
Nilüfer açar ya,zamansız kimi
Mola verdiler,ama duramadılar
Köy bizim köylü bizim,yolcu gibi
Kimler geldi bekirliden,kimler geçti.

KARA FATMA

Bu günkü konumuz,geçmiş tarihin derinliklerini gün ışığına çıkarmakdır.1853 Kıım savaşı olsun,kurtuluş savaşında milli mücadele yılları olsun,işte bu cepheler de Cerit kızlarının kahramanlıklarını,bilinen sayıları çok azda olsa,o tarihlerde KARA Fatmaların, bir tane değil araştımalarıma göre üç tane Kara Fatma adında savaşan kahraman kadınlarımızın,kimliklerini açıklama zorunluluğunu kendim de bulduğum için bu satırları kaleme aldım.

1:FATMA SEHER(KARA FATMA) : Erzurum doğumlu olup,Milli Mücadelede İzmit dolayların da 275 kişik çetesiyle ve oğlu seyfettin ile aynı adı taşıyan kızı Famada,bu mücadelede kahramanca savaşmışlardır.Kızı Fatmanın şarabnel parçasından bir koluda kopmuştur.Kendiside bu savaşlarda 275 kişinin çete reisliğini yaparken yaralanıp,Gazi ünvanını da madalyasınıda alarak memleketi Erzuruma dönüp,son ömrünün son yıllarını ne acıdır ki sefalet ve yokluklar içinde unutularak,1955 de hakkın rahmetine ulaşmıştır.

2:ASİYE HATUN(KARA FATMA) : lakaplı kahraman kadın Çukurovada kadirli dolaylarında yaşayan Bozdoğan Aşiretinden dir.Hacı Osman kızı,asiye Hatun,Galender Paşanın da hanımı olur.

3:CERİT KIZI ASİ HATUN(KARA FATMA) : Kahraman Maraşın ÇağlayanCerit İlçesinden dir. CERİT KARA FATMA:Kırım Muharebesinde der saadete gelip orduya girmiştir.Cerit aşiretinin (üzeyir sanca köy)obasının kethüdası idi Asi Kara Fatma emrindeki 300 atlı cengaver Ceritoğulları ile 1853-1855 deki kırım savaşına katılmıştır.Padişahın iltifatına mahzar olmuştur.Kara Fatma Kırım savaşı sonrası,tekrar obasına dönmüş ve (FIRKA-İ-İSLAHİYE)ORDUSUNA KOLAYLIKLAR SAĞLAMIŞTIR.Cerit Kara Fatmanın bu davranışı da Cerit aşiretinin Devlet karşısında asi konuma düşmesini önlediği gibi küskün oldukları Devletiyle de barışmış oldular.ÇağlayanCerit de istedikleri yerlerde, yurt tutmalarınında yolu açılmış oldu.Bu asi Cerit kızı Fatmayı örnek alan Cerit beyleri de (Çukurovanın Cerit Beyi İmran köyünden Haceli Beydir)FIRKA-İ-İSLAHİYE YE karşı durmayarak bir çok canların yanmasına ve yeniden yaşanacak sürgünlere meydan vermemişler dir.Ayrıca 1855 de Maraş da yaşanan,Ahmet Paşa ve Kerim Bey isyanlarına Ceritlilerin katılmaması,hatta Devletin yanında yer alarak silahlı yiğitleriyle isyancılara karşı durması Cerit Aşiretlerinin de tüm Anadolu da Devlet nezdinde,itibarınıda artırmıştır.

Kara Fatmanın bu kırım savaşına neden katıldığını kısaca ÇağlayanCerit İlçesinin eski Belediye Başkanlarından olan,Hasan Kekilin hatıralarından aktarmaya çalışacağım.Cerit kızı Kara Fatma nın kocasının genç yaşta ölmesi üzerine,Aşiretine Beylik eylediğini,küçük yaştaki oğlunu savaşa gönderir ise ocağını kör koyacağını düşünerek,kendisinin 300 Ceritoğluyla,savaşa gitdiğini nakleder.Kara Fatmanın ikinci kuşaktan torunları ÇağlayanCerit de( karaosmanlı)soyadında yaşamaktadırlar.1986 da ise Türkiyenin en değerli prof dr Faruk Sümerin ÇağlayanCeriti ziyareti esnasında ve onun tavsiyesi üzerine İlçe merkezinde bir sokağa KARA FATMA adı verilmiştir.

4:CERİT KIZI AYNA HATUN : Mercin dolaylarında kurtuluş destanı yazılmıştır Ceyhanın Milli Kahramanların dan biriside,Cerit kızı AYNA HATUN DUR.

5:CERİT KIZI RAHİME HATUN : Gögsünden vurularak al kanları Ceyhan Nehrine akarken ALLAH ALLAH sesleriyle şehit düşmüştür.

Hepsine ALLAH RAHMET EYLESİN.

Sizlere şiirimle veda etmek istiyorum.

DUYULUR CERİTİN
Andırından görünür haştırın kalesi
Ceritin eli de başınızın belası
Demirkır şahlanıyor aslan yelesi
Yiğidin harmanı delisi ceritin

Toprağa verilmiş analısı kızlısı
Bekirli dağlanmış bitmez sızısı
Üzerlerine örtülmüş yeşil allısı
Emmi Dayısı toplanmış eli Ceritin

Aşiret yaylağı törbüzeğe sürünce
Katar olmuş turnalar izin süzünce
Bahar gelmiş nerğizlerini düzünce
Göksünden sesleri duyulur Ceritin.

NERGİZ DERMELİ
Yılan kaleye yarsuvat dan çıkınca
Çukurovaya seyre ordan dalınca
Güneş usulcana dogudan akınca
Bekirlide yar güzeli görmeli

Ceritli uşağının gözü toktur
Altıgözün pınarlarıda çoktur
Ağca ceren bağlarında da yoktur
Göl yerine demirk

GÖMÜN BENİ
Iraklardan bir haber aldım sıladan
Fettahlı kızı öldü derler öldümü
Azraile emri vermiş bizi yaradan
Cerit gelini öldü derler öldümü.

Kahpe felek sana akıl sır ermiyor
Örmüş ağı kırık kalem aman vermiyor
Soyka sırtımı artık anam dürmüyor
Durman hele yanınada gömün beni.

Bakın ağıtları bu geline yakarız
Başı karlı yüce yaylaya çıkarız
İki çukur açın yinede anaoğul yatarız
Durman hele yanınada gömün beni.

Poyraz almış bereketli yellerine
Gelin gitmiş ceritlili beylerine
Hazan vurmuş bekirlili ellerine
Durman hele yanınada gömün beni.

NERGİZ DERMELİ
Yılan kaleye yarsuvat''dan çıkınca
Çukurovaya seyre ordan dalınca
Güneş usulcana doğu''dan akınca
Bekirlide yar güzeli görmeli.

Ceritli uşağınında gözü toktur
Altıgözün pınarlarıda pek çoktur
Ağca ceren bağlarındada yoktur
Gölyerinede demirkırı sürmeli.

Kamışlı hüyükte buğdaylar bitince
Anavarza karşıda içini dökünce
Kışlak düzlüğüne yorgunluk çökünce
Köyümüzede dönüp nerğiz dermeli.

HALİNİ YAR
Yar senin sırma saçlarında belikmi
Gözlerin ela yay kaşlarında çekikmi
Teninin kokusu bedende kekikmi
Bilemedim uzaklardaki halini yar.

Yar saçlarını sırmadan beleyimmi
Gözlerimi gözlerinden çekeyimmi
Mis kokulu bağdelerinden öpeyimmi
Bilemedim uzaklardaki halini yar.

Nazamı çektin kendini gideyimmi
Yoksa gönlünün fendine gireyimmi
Serapmı düşümün ruhunu bileyimmi
Bilemedim uzaklardaki halini yar.

Bugünde duygularımı şiirlerime yansıtıp siz degerli hısımlarımla paylaşmak istedim.
Bu toprağın oğlu:Yaşar Cerit.

Adnan Fatin Özdemir:İbrahim oğlu 1965 ceyhanbekirli doğumlu,evli olup Sıla ve Halil adlı 2 çocuk babası,ilkokulu Atatürk ilkokulunda,ortaokulu Pamukeli ortaokulunda,liseyi Ceyhan lisesinde,bitirip Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesinide,Eskişehirde tamamlayıp,siyasi hayata atılmıştır.

1994:Ceyhan İl Genel Meclis üyeligi
1997:MHP.MKK.Üyeliği
1999:MHP.Adana Milletvekilliği
2003:MHP.Merkez Disiplin Kurulu Genel Sekreterliği
2006:MHP:Merkez Disiplin Kurulu Başkanlığı yapmıştır.

AH İSTANBUL
Sende erler,bende ince mehmetler
Sende oceler,bende nasırlı eller
Sende ünler,bende Yaşar Kemaller
De hele neyin kaldı,ah İstanbul.

Sende şeker petek,bende reyhanlar
Sende mine etek,bende mintanlar
Sende süslü köpek,bende Ceylanlar
De hele neyin kaldı,ah İstanbul.

Sende surlu kale,bende Toroslar
Sende beyaz lale,bende Yarpuzlar
Sende sulu kule,bende Zorkunlar
De hele neyin kaldı,ah İstanbul.

Sen marmara denizli,ben Hazarlar
Sen ak benizli,ben kara Fatmalar
Sen bol vezirli,ben Tarih yazanlar
De hele neyin kaldı,ah İstanbul.

KERPİÇ EV
Kerpiç evine bak güneş vuruyor
Ölüm kuşu her kapıya konuyor
Emmim uşagı hep şahit oluyor
Zehir kattın tatlı aşıma felek.

Adana geliyor dar geliyor
Ankara soğuk üşümüş dönüyor
Mezarı hazırda onu bekliyor
Zehir kattın tatlı aşıma felek.

Son fotoğrafı bende ona ağlarım
Gölgesi serindi koca çınarım
Vakitsiz gittide ona yanarım
Zehir kattın tatlı aşıma felek.

Kara kaş altında sırma bıyığı
Sallanmıyor artık canın beşiği
Odanın yanmıyor Ali ışığı
Zehir kattın tatlı aşıma felek.

03-03-2004 Saygılarımla : Yaşar Cerit
Odanın yanmıyor
Sen ak be

KOYNUMA SARICIM
Uyan babacığım uyan
Kabullenmez bunu duyan
Gazi başına toplamış
İboydu kuran okuyan.

Kör ederim musa seni
Benim babam bu desene
Başından da kan damlamış
Su vurup da yıkasana.

Hele sülo söyle hele
Bitmez de yollar gelmez ele
Babam da niye uyumuş
Benide ağlat''dın kele.

Toprağını örter ayşe
Su çıkmış da saman döşe
Boylu boyunca uzanmış
Baş ucunda tahta meşe.

Göster bana kapısını
Ben odasına gidicim
Derdini bizden saklamış
Çatlayıp da ben ölücüm.

Hele aşiretim hele
Yanına da ben varıcım
Ağlar da bacısı kele
Onu da koynuma sarıcım.

6-Nisan-2009 yılın da kaybettiğim babam Şükrü Cerite yakmış olduğum ağıdımı sizlerle paylaştım.

SLM.yaşar yiğenim.bu çalışmalarından dolayı seni kutlarım.devamını ister başarılar dilerim.her insanın kendisini tanıması bence çok güzeldir.buna da sen önderlik ettiğin için tekrar kutlarım.

HEY TÜRKMENLERİN OĞLUSUN
Oğuzun günhan oğlu,bayatların boyundansın
Altayın güzel oğlu,aralların koyundansın
Sancakların bozoku,ceritlerin soyundansın
Hey türkmenoğlu,türkmenlerin oğlusun.

Metehanın bozokundan,kaandandır soyumuz
Ergenekon ününden,mertliktir huyumuz
Asyanın cent şehrinden,hazardır suyumuz
Hey türkmenoğlu,türkmenlerin oğlusun

Soranlara seslen,hey,hey,ben anadoluyum
Himalayalardan gelen,atlıların oğluyum
Turan ovasından inen,kahırların oğluyum
Hey türkmenoğlu,türkmenlerin oğlusun.

Oğullar versinde,ataları gurur duysun
Ceyhanbekirlide emmim,halaylar kurulsun
Oğullar oğul versin,çağlayanlar durulsun
Hey türkmenoğlu,türkmenlerin oğlusun

Ceridim duygulandı,yolumuzu söyledim
Asırlık aşiret dağıldı,halımızı neyledim
Ağıt yaktım obamada,gönlümüzü eyledim
Hey türkmenoğlu,türkmenlerin oğlusun.

Kelamları yazarız,nice olur halınız
Hısımları severiz,beş haneden aslınız
Turan emiri türkistanız,malazgirtten namınız
Hey türkmenoğlu,türkmenlerin oğlusun.

NOT : Ceyhanbekirliden yukarda türkmenleri anlatan (ceritleri)şiirime en uygun simalardan birisi olan, uzun boylu, kara kaşlı, kara gözlü, çatal yürekli olan aramızdan 15-09-1996 yılında ebedi istirahatına çekilen,Zeki Korkmaz dayıma atfen yazmıştım. BU şiir tüm ceyhanbekirliye armağan olsun.Bu şiirim Ceyhanbekirlinin 28 yıl birikimimden ve emeğimden aslının,neslinin,oğuzhanın hangi oğluna, hangi, boyuna, hangi sancağına mensup olduğunu yalın ve kati bir dille anlatmaktadır. Artık bu emeklerin yüzü suyu hürmetine, kahve köşelerine ve birahane masalarına meze olan şu anlamsız ve tarihimiz açısından elle tutulur hiç bir dayanağı olmayan kimlikliklere, biz ceritoğularını yamamaya çalışan, içi boş uzak ve yakın tarihle hiç alakası olmayan vede okuduğu okullarda tarih derslerinden pekte iyi not alamayan geçmişi, okumadan, araştırmadan ve gelecek nesillerimize içi boş olan ya eşlerinin yada annelerinin soylarını ön plana alarak ve iç dünyalarında kurdukları egolarını tatmin edenlere şöyle sesleniyorum. Tarihinizi iyi okuyup araştırın.

Kaynak istiyorsanız, prof.dr. Faruk Sümer, hocamızın Oğuzlar, Türkmenler kitabıdır. Gerçek bir örnekmi istiyorsunuz, bu örnekte benden olsun.A nnem Fettahlı Beylerinin kızı, Babamda bir cerit oğlu. İki oymak arasındaki fark şu, fettahlılar osmanlıya boyun eğmiş ve onun emirlerinden hayatları boyuncada hiç çıkamamış, beylikler döneminde Fettahlının beyi olan Ağca beyi hemde anlamsız bir suçla osmanlı asmıştır. Onlar buna boyun eğmiştir. Ceritler ise hayatları boyunca osmanlıya kafa tutmuş, Kıbrıs'a sürgünlerinde denizin ortasında osmanlının tüm paralı askerlerinin kafalarını keserek padişaha meydan okumuşlardır.Bu iki örnekte tarihçilerimiz ve osmanlı kayıtlarında tescillenmiştir. Binlerce örnekler arasında sadece iki örnek özetler bizi.Ben öz eleştirimi tüm samimiyetimle yapıyorum. Dayılarım kızarlarsada kızsınlar, bir emmimi yüz dayıma değişmem,bir halamıda yüz teyzeme değişmem, buda böyle biline,saygılarımla.

Bu toprağın oğlu : Yaşar Cerit

BERİ GEL
Çatma kaşlarını öyle,ezgin azgın
Kaldırda başını bir,çevrene bakın
Herkes hısımlara kırgın,herkes dargın
Nerğiz ol çiçek aç,aşiretim beri gel

Gölyeriyle aşağıda,karacanlıkdan
Mecidiye üçevler,yazı yolundan
Altıgözlerle yalakevi,yarsuvatdan
Sınır çiz emmi ol,aşiretim beri gel

Hacıömerle gardaşı,MehmetAliye
Öksüz mehmet a,kızı ebem hürüye
Fettahlı kızı,kayın oktay emmiye
Abdes al divan dur,aşiretim beri gel

El salladımda,kimse geri dönmüyor
Dünya halide,hiçmi hiç bitmiyor
Selam söylen ceritliye,ocak tütmüyor
Torun ol yiğen ol,aşiretim beri gel.


CEYHAN BEKİRLİYE HOŞGELDİNİZ
Rüzğarları hür kuşlarıda hür
Kuğulu akan ırmağı gürül
Coşuyorda bire deli gönül
Ceyhanbekirliye hoşgeldiniz.

Herbir ferdi bizim akrabamız
Yatar içinde anamız babamız
Paşasıda bol hepsi ağamız
Ceyhanbekirliye hoşgeldiniz.

Yiğitleri harmanlı delidir
Dik yerleri meralı kelidir
Bayat boyları ceritdir
Ceyhanbekirliye hoşgeldiniz.

Kuva-i milliye çetesi
Çete reiside MehmetAlisi
Yiğitlerinde Yaşar delisi
Ceyhanbekirliye hoşgeldiniz.

Demir özdemiri polatıdır
Korkmaz ceridi gardaşıdır
Hepside bunların yoldaşıdır
Ceyhanbekirliye hoşgeldiniz.

Himalayaların atlı oğluna
Turan ovasının kahır yoluna
Anadolunun Çukurovasına
Yiğitlerinde harman yurduna
Ceyhanbekirliye hoşgeldiniz.

GÖRÜNÜ GÖRÜNÜ
Yüksek kaldırın babamın salını
Varsın da gitsin görünü görünü
Suel de etmen ha onun halını
Varsın uğurlana görünü görünü

Bakın da kırman örtülen dalını
Ellemen de benim babam süsünü
İncitmen de usul koyun salını
Varsın süzülsün görünü görünü

Özlerim de herhal karakaşını
Bırakmadı da ardın da küsünü
Samana da koyun güzel başını
Varsın uyusun görünü görünü

En iyi de anam bilirdi huyunu
Hülya kızım dünmü gördün düşünü
Baş ucuna da koyardı suyunu
Varsın da kansın görünü görünü

Hele bakın of bekirli yoluna
Bire kesmen de babamın önünü
Kurban olaydım ben selvi boyuna
Varsın salınsın görünü görünü

Doğduğu huğuları dolandırın
Mis güllerine bürünü bürünü
Babamı nergizlere bulandırın
Varsın mis koksun görünü görünü

Oturdum da yerimden kalkamadım
Soyunup atmış elbise yükünü
Dörtbir yanıma da bakamadım
Varsın da kaksın görünü görünü

Yağmur da yağacak bak hısımlarım Hava da bulut çisili çisili
Arkam da öldü geldi hasımlarım
Varsın vursunlar görünü görünü

Karlı dağlara bakın karsız dağlar
Coşar ırmağı süzülü süzülü
Gayri de erir akarsuyu çağlar
Varsın da aksın görünü görünü

Bekirli de gülleri var dikili
Öksüz kaldım anam belim bükülü
Benimi de ettin evin vekili
Varsın da etsin görünü görünü

Cerit önü de vay tozlu dumanlı
Tozlu yollar da bekler şükrüsünü
Altı nisanı da sisli boranlı
Varsın gelsin görünü görünü

Bacım yok ki ben ağıt yakarım
Bağrıma vurup dövünü dövünü
Bayramlar da mezarına yatarım
Başucunda da sürünü sürünü
Ağıtlarım da kızılcık yutarım
Varsın da yıtınim görünü görünü

            BİZİM ELLER
Hürüşa altı,Gıyka geçit den söküne
Söküne de bakın,kesiş suyu yolumuz
Kumkale haştırın,ver elini gebene
Oğuzların bozoku,bayat dır boyumuz
Tozu dumana da katar,bizim elimiz

Bakın hele,hele de bakın dağlara
Katar olup aman,yamaçlar dan geçeriz
Selam olsun ceritli de,kalan sağlara
Törbüzeğin gözünden de,su içeriz
Tozu dumana da katar,bizim elimiz

Koptu bre göç eyledi,cerit elleri de
Ortaasya bozkırı,hazar dı suyumuz
Maraş üstü Göksun,binboğa etekleri de
Altayların oğlu da,aral dı koyumuz
Tozu dumana da katar,bizim elimiz



               KÖYLÜ GÜZELİ
Dağların eteğin de,pembe pembe yanaklar
Kırların eşiğin de,alkırmızı dudaklar sın
Koyakların için de,mis kokulu yarpuzlar
Yeşillerin emrin de,mühürlü budaklar sın
En güzeli de sensin,be köylü güzeli

Yüceli sarplı kayalar da,seker keklik ler
Şafak sökerken de,yamaçların şenliği sin
Bayırların da, burcu burcu kokar çiçek ler
Kara geceler de,Ayışığının benliği sin
En güzeli de sensin,be köylü güzeli

Allı da yanakların,düşmanları çatlatır
Kıpkırmızı dudakların,ballı kirazlar sın
Belik belik saçların,gönülleri hoplatır
Dudaklarım da,yanık ağıtlı avazlar sın
En güzeli de sensin,be köylü güzeli