Dominant

Kısaca: Baskın gen. ...devamı ☟

Baskın gen.

Dominant

1. anlamı Hâkim, başta gelen, egemen, başat.
2. anlamı (i)., biyol başat özellik; (müz). sol notası. ,sol/baskın öğe,baskın.
3. anlamı egemen. üstün. yüksek. başat. dominat.
4. egemen. üstün. yüksek. basat. dominant.

Dominant

Dominant İngilizce anlamı ve tanımı

Dominant anlamları

  1. (a.) Ruling; governing; prevailing; controlling; predominant; as, the dominant party, church, spirit, power.
  2. (noun) The fifth tone of the scale; thus G is the dominant of C, A of D, and so on.

Dominant tanım:

Kelime: dom·i·nant
Söyleniş: -n&nt
İşlev: adjective
Kökeni: Middle French or Latin; Middle French, from Latin dominant-, dominans, present participle of dominari
1 : commanding, controlling, or prevailing over all others
2 : overlooking and commanding from a superior position
3 : of, relating to, or exerting ecological or genetic dominance
4 : being the one of a pair of bodily structures that is the more effective or predominant in action dominant eye
- dom·i·nant·ly adverb
synonyms DOMINANT, PREDOMINANT, PARAMOUNT, PREPONDERANT mean superior to all others in influence or importance. DOMINANT applies to something that is uppermost because ruling or controlling a dominant social class . PREDOMINANT applies to something that exerts, often temporarily, the most marked influence a predominant emotion . PARAMOUNT implies supremacy in importance, rank, or jurisdiction unemployment was the paramount issue in the campaign . PREPONDERANT applies to an element or factor that outweighs all others in influence or effect preponderant evidence in her favor .

Dominant

İngilizce Dominant kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. dominante (Mús. el quinto tono de la escala)
adj. dominante, controlante, predominante; autoritario, autoritativo, primordial, de primer orden

Dominant

İngilizce Dominant kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. dominante, le cinquième ton de la gamme (musique)
adj. dominant; dominateur

Dominant

İngilizce Dominant kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Dominante (mus., fünfte Ton einer Dur- od. Moll-Tonleiter)
adj. herrschend, dominant

Dominant

İngilizce Dominant kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. (Biol) carattere dominante; nota dominante; (Psic) pensiero dominante
agg. più importante, più autorevole; dominante, sovrastante; predominante, prevalente; principale, primo

Dominant

İngilizce Dominant kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. dominante (música- o quinto tom da escala)
adj. dominante, controlador

Dominant

i. başat karakter, baskın karakter, dominant özellik
s. hakim, egemen, nüfuzlu, baskın, hükmeden, dominant, etken, başat

Dominant

Almanca Dominant kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. controlling, commanding

Dominant

Türkçe Dominant kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. fifth note of the scale (Music)
adj. controlling, commanding
adj. dominant, controlling, commanding

Dominant

Flemenkçe Dominant kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. dominant, fifth note of the scale (Music)

Dominant

İngilizce Dominant kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. Dominant (bij muziek - de vijfde toon op de muzikale ladder)
bn. beheersend; beheersing; dominant

Dominant

n. fifth note of the scale (Music)
adj. controlling, commanding
adj. dominant, controlling, commanding

Dominant

Flemenkçe Dominant kelimesinin Fransızca karşılığı.
(heersend) dominant; régnant

Dominant

Fransızca Dominant kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
1. (régnant) dominant; heersend; overheersend; dominerend
2. (prédominant) overheersend; belangrijkst; invloedrijkst

Dominant

başat.
baskın.

Dominant

Fransızca Dominant kelimesinin Almanca karşılığı.
adj. dominierend, beherrschend, vorherrschend, haupt-, dominant, höher

Dominant

Fransızca Dominant kelimesinin İtalyanca karşılığı.
1. (régnant) dominante; regnante; che domina
2. (prédominant) predominante; prevalente

Dominant

Fransızca Dominant kelimesinin Portekizce karşılığı.
1. (régnant) dominante; controlador
2. (prédominant) predominante; prevalecente

Dominant

Fransızca Dominant kelimesinin İspanyolca karşılığı.
1. (régnant) dominante; reinante
2. (prédominant) predominante; dominante

Dominant

Fransızca Dominant kelimesinin Türkçe karşılığı.
başlıca, başta gelen, hâkim; üstün, baskın, egemen

Dominant

Almanca Dominant kelimesinin Fransızca karşılığı.
adj. dominateur, dominant

Dominant

Almanca Dominant kelimesinin İtalyanca karşılığı.
adj. dominante

Dominant

Almanca Dominant kelimesinin Türkçe karşılığı.
egemen, üstün, yüksek, basat, dominant

Dominant

Türkçe Dominant kelimesinin Fransızca karşılığı.
başlıca, başta gelen, hâkim; üstün, baskın, egemen

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Baskınlık (genetik)
2 yıl önce

genotipine sahipken fenotipi AA'daki gibi oluyorsa, bu durumda A baskın (dominant), B geni ise çekiniktir (resesif). Aynı şekilde AB genotipine sahip canlının...

Genotip
2 yıl önce

yöneterek, bireyin dış yapısını (fenotipini) ortaya çıkartırlar. Baskın (dominant) genler, bireyin fenotipinde kendi varlığını her zaman gösterirken çekinik...

Genotip, DNA, Enzim, Fenotip, Gen, Hücre, Homozigot
Sol Majör
2 yıl önce

Sol-La-Si-Do-Re-Mi-Fa diyez. Eksen (tonik) sesi Sol, Alt çeken (sub dominant) sesi do ve Çeken (dominant) sesi re idir. Alt çeken tonalitesi Do Majör, çeken tonalitesi...

çok kültürlülük
2 yıl önce

üyelerden oluşur. Çokkültürlülük, farklılıklara saygı duymayı sürdürürken, dominant kültürün asimilasyon baskısını durdurur ve  toplumun farklı üyelerinin...

Arvydas Sabonis
2 yıl önce

oynamaya başlayan basketbolcu 2004 yılında emekli olmuştur. NBA tarihinin en dominant pivotlarından biri olarak kabul edilen Arvydas bazı otoritelere göre ise...

Arvydas Sabonis, 1964, 19 Aralık, Litvanya, NBA, Portland Trail Blazers, Real Madrid
John Wesley
2 yıl önce

Metodizm'in kurucusu olarak tanınır. Wesley, 18. yüzyılda Anglikan Kilisesi'nde dominant olan doktrinleri Arminian benimsedi. Metodizm başarılı bir şekilde yayıldı...

Koroner dolaşım
2 yıl önce

beslerse dolaşım sağ dominant denir. Eğer sol arterin bir dalı olan sirkumfleks arter, her iki arteri de beslerse dolaşım sol-dominant denir. Eğer sağ koroner...

Koroner dolaşım, Arter, Ateroskleroz, Damar, Fenilefrin, Kalp, Kalp krizi, Kan, Kardiyoloji, Miyokard, Miyokard enfarktüs
Stickler sendromu
2 yıl önce

sendromu (David-Stickler sendromu veya Stickler-Wagner sendromu), otozomal dominant kalıtım gösteren bir hastalıktır. Her 10.000 doğumda bir görünme olasılığına...

Stickler sendromu, 1960, Hastalık, Otozomal dominant