Fail

Kısaca: Fail Portekiz`de Viseu belediyesine bağlı olan, 6,92 km² yüzölçümüne sahip, 778 nüfuslu (2001) bir bucaktır (Portekizce: ``freguesia``). ...devamı ☟

Fail
Fail

{{Portekiz Bucak Bilgikutusu | adı = Fail | arma = VIS-fail.png | yüzölçümü = 6,92 | nüfus = 778 | nüfus_tarih = 2001 | bölge = Centro | altbölge = Dí£o-Lafíµes | belediye = Viseu | posta_kodu = |}}

Fail Portekiz`de Viseu belediyesine bağlı olan, 6,92 km² yüzölçümüne sahip, 778 nüfuslu (2001) bir bucaktır (Portekizce: ``freguesia``).

Taslak --> }

}

Kategori -->

Fail

1. anlamı Eden, yapan, işleyen:"Vilayetin bir yerinde faili yakalanamayan bir irtica vakası çıkar."- R. N. Güntekin. Hukuki sonuç doğuran bir suç işleyen kimse. Özne.
2. anlamı (f). başaramamak, becerememek, muvaffak olamamak, çıkmamak, bitmek, kifayet etmemek; kuvveti kesilmek, zayıflamak; iflâs etmek; kalmak (sınavda), geçememek; boşa çıkarmak, bırakmak, ümidini kırmak; ihmal etmek, yapmamak; sınıfta bırakmak, geçirmemek.
3. anlamı başaramamak. becerememek. başarısız olmak. geçememek. kalmak. (sınıfta) bırakmak. çaktırmak. beklenen sonucu verememek. yetmemek. yetersiz kalmak. düş kırıklığına uğratmak. zayıflamak. güçsüzleşmek. tükenmek. başarısızlık.

Fail

Fail İngilizce anlamı ve tanımı

Fail anlamları

  1. (v. i.) To become unable to meet one's engagements; especially, to be unable to pay one's debts or discharge one's business obligation; to become bankrupt or insolvent.
  2. (v. i.) To come short of a result or object aimed at or desired ; to be baffled or frusrated.
  3. (v. t.) To be wanting to ; to be insufficient for; to disappoint; to desert.
  4. (v. t.) To miss of attaining; to lose.
  5. (v. i.) To be wanting; to fall short; to be or become deficient in any measure or degree up to total absence; to cease to be furnished in the usual or expected manner, or to be altogether cut off from supply; to be lacking; as, streams fail; crops fail.
  6. (v. i.) Miscarriage; failure; deficiency; fault; -- mostly superseded by failure or failing, except in the phrase without fail.
  7. (v. i.) To be found wanting with respect to an action or a duty to be performed, a result to be secured, etc.; to miss; not to fulfill expectation.
  8. (v. i.) To deteriorate in respect to vigor, activity, resources, etc.; to become weaker; as, a sick man fails.
  9. (v. i.) To err in judgment; to be mistaken.
  10. (v. i.) To perish; to die; -- used of a person.
  11. (v. i.) To fall away; to become diminished; to decline; to decay; to sink.
  12. (v. i.) Death; decease.
  13. (v. i.) To be affected with want; to come short; to lack; to be deficient or unprovided; -- used with of.

Fail tanım:

Kelime: fail
Söyleniş: 'fA(&)l
İşlev: verb
Kökeni: Middle English failen, from Old French faillir, from (assumed) Vulgar Latin fallire, alteration of Latin fallere to deceive, disappoint
intransitive senses
1 a : to lose strength : WEAKEN her health was failing b : to fade or die away until our family line fails c : to stop functioning the patient's heart failed
2 a : to fall short failed in his duty b : to be or become absent or inadequate the water supply failed c : to be unsuccessful (as in passing an examination) d : to become bankrupt or insolvent
transitive senses
1 a : to disappoint the expectations or trust of her friends failed her b : to miss performing an expected service or function for his wit failed him
2 : to be deficient in : LACK never failed an invincible courage -- Douglas MacArthur
3 : to leave undone : NEGLECT fail to lock the door
4 a : to be unsuccessful in passing (as a test) b : to grade (as a student) as not passing
- fail·ing·ly /'fA-li[ng]-lE/ adverb

Fail ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Betray, Bomb, Break, Die, Flunk, Go, Miscarry, Neglect,

Fail ile zıt (antonym) anlamlı kelimeler

Manage, Pass, Succeed, Win,

Fail

İngilizce Fail kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. Fallar, fracasar,(sacar mala nota en un examen)
v. fallar, fracasar, funcionar mal, irse a bombo, llevarse calabazas, quedar mal, salir mal; decepcionar, quedar mal con; errar, caer en bancarrota

Fail

İngilizce Fail kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. échec, échoué à un examen
v. échouer; mettre en échec; ne pas faire; faillir à; faire faillite; cesser; être épuisé (stock); abandonner, se retirer; décevoir; s'affaiblir

Fail

İngilizce Fail kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Versagen, Durchfallen (in einer Prüfung) , unterlassen, versäumen
v. versagen; durchfallen; übergehen; ausgehen; Bankrott gehen

Fail

İngilizce Fail kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. bocciatura; bocciato
v. fallire, andar male, non riuscire, (fam) fare fiasco; trascurare, tralasciare, non preoccuparsi; (fam) non farcela; venir meno, mancare; essere insufficiente; deperire, indebolirsi

Fail

İngilizce Fail kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. fracasso; reprovação (em uma matéria ou prova)
v. faltar, falhar; necessitar; decair; falir interromper; fazer trégua; enfraquecer; desapontar

Fail

f. başaramamak, başarısız olmak, fiyasko ile sonuçlanmak, becerememek, ihmal etmek, suya düşmek, yapamamak, yapmamak, kalmak, tükenmek, iflas etmek, batmak, açmamak, başarısızlığa uğramak, ateş almamak, bozulmak, boşa çıkmak, boşa çıkarmak, ümidini kırma
i. zayıf not

Fail

Türkçe Fail kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. failure to perform, failure to occur (Archaic)
v. be unsuccessful; make unsuccessful; not do; be weakened; disappoint; go bankrupt; be stopped; be used up, run out
n. doer, maker, subject, perpetrator, principal

Fail

İngilizce Fail kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. onvoldoende (schoolexamen), falen
ww. mislukken, (laten) zakken; nalaten; in de steek laten; opraken

Fail

n. failure to perform, failure to occur (Archaic)
v. be unsuccessful; make unsuccessful; not do; be weakened; disappoint; go bankrupt; be stopped; be used up, run out
n. doer, maker, subject, perpetrator, principal

Fail

eden, yapan, işleyen.
hukuksal sonuç doğuran bir suç işleyen kimse.

Fail

Türkçe Fail kelimesinin Almanca karşılığı.
Täter(in)

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Senses Fail
6 yıl önce

Senses Fail, 2002 yılında kurulan, Ridgewood, New Jersey kökenli Amerikalı rock grubu. Grup, Buddy Nielsen'in internette yayınladığı bir reklamdan sonra...

Teşebbüs
2 yıl önce

Ceza hukukunda teşebbüs bir failin suç işlemek üzere harekete kalkışması ancak elinde olmayan nedenlerle sonucu elde edememiş olması halini ifade eder...

Kast (hukuk)
6 yıl önce

Kast, ceza hukukunda failin gerçekleştirdiği hareketi ve bunun sonuçlarını bilmesi ve istemesidir. Kast, bilme ve isteme olmak üzere iki ana öğeden oluşur...

Suç
2 yıl önce

bilmemek mazeret değildir.” Doğrudan Kasıt: Failin gerçekleşmesini istediği sonuçlara yönelmiştir. Sonuç failin istemiş olduğu sınırlar içinde kalmışsa doğrudan...

Suç, Ceza, Fiil, Hukuk, Sosyoloji, Taslak, Güvenlik tedbiri, Madde taslağı
Cizre faili meçhul cinayetler davası
6 yıl önce

Cizre faili meçhul cinayetler davası ya da Temizöz davası, Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı albay Cemal Temizöz'ün 23 Mart 2009 tarihinde Diyarbakır...

Özne (felsefe)
2 yıl önce

fail), felsefe kavramı. Özne kavramı, bugün bilinen anlam boyutunu 17. yüzyılda kazanmıştır. Ruhbilim ve Epistemoloji, Hukuk ve Etik açısından fail,...

Yiğit Sertdemir
6 yıl önce

Bölenlerin En Büyüğü)', 'Öldün, Duydun mu?', '444', 'Medeniyet Tiyatrosu ve Fail-i Müşterek, Surname 2010, Gerçek Hayattan Alınmıştır ve Katilcilik oyunlarını...

Erol Güngör (siyasetçi)
6 yıl önce

lojmanlarında 1991 yılında öldürülmüş olarak bulunmuştur. Cİnayetin fail/failleri yıllarca bulunamamış; en son 2011 yılında başka bir suçtan hükümlü olan...

Erol Güngör (siyasetçi), Siyasetçi, Türk