Ferdinand De Saussure

Kısaca: 1857 yılında Geneva'da doğan Saussure, erken yaşlarda, zekasının ve düşünme yeteneğinin ileri derecede olduğunu göstermiştir. Latince, Yunanca ve Sanskritçe eğitim aldıktan ve Geneva Üniversitesi'nde birçok kursa katıldıktan sonra, 1876 yılında Leipzig Üniversitesi'nde çalışmaya başlamıştır. ...devamı ☟

Ferdinand de Saussure
Ferdinand De Saussure

Ferdinand de Saussure 1857 yılında Geneva'da doğan Saussure, erken yaşlarda, zekasının ve düşünme yeteneğinin ileri derecede olduğunu göstermiştir. Latince, Yunanca ve Sanskritçe eğitim aldıktan ve Geneva Üniversitesi'nde birçok kursa katıldıktan sonra, 1876 yılında Leipzig Üniversitesi'nde çalışmaya başlamıştır. İki yıl sonra, 21 yaşında, "Mémoire sur le système primitif des voyelles dans les langues indo-européenes" adlı eserini yazdığı yer olan Berlin'de 1 yıl çalışmıştır. Leipzig'e döndükten sonra, 1880 yılında doktorasını tamamlamıştır. Ardından, eski ve modern diller üzerinde ders verdiği ve Geneva'ya dönmeden, içinde 11 sene yaşadığı Paris'e geri dönmüştür. Geneva'da hayatının geri kalan kısmını yaşamaya devam eden Saussure, Üniversite'de ders vermeye devam etmiştir. 1906 yılında Saussure, hayatının geri kalan kısmında üzerine çok düşeceği Genel Dilbilim dersleri vermeye başlamıştır. Sausure, 1913 yılında hayatını kaybetmiştir.

Yaşamı

1867'de Cenevre'de, Sigmund Freud'dan bir yıl sonra, Emile Durkheim'dan ise bir yıl önce doğan Saussure, tanınmış bir doğabilimcinin oğluydu. Ailenin doğabilimleri konusunda güçlü bir başarı geleneği vardı. Saussure'ü erken yaşlarda dil bilimi çalışmalarına bir filolog ve aile dostu, Adolphe Pictet yöneltti. On beşinde, Fransızca, Almanca, İngilizce ve Latince dillerine Yunancayı da ekledikten sonra, Saussure genel bir dil dizgesi oluşturmaya çalıştı. Ve Pictet için, tüm dillerin kökünde iki ya da üç temel ünsüzden oluşan bir dizgenin olduğunu öne süren 'Diller Üstüne Deneme'yi yazdı. Pictet bu gencecik çabanın aşırı indirgemeci özelliğine gülümsemekten kendini alamamış olabilir ama daha okuldayken Sanskrit öğrenmeye başlayan, himayesi altındaki bu öğrencinin cesaretini kırmadı.

1875'te Saussure, Cenevre Üniversitesi'ne girdi. Aile geleneğini izleyerek fizik ve kimya öğrencisi olarak kayıt yaptırmakla birlikte Yunan ve Latin dil bilgisi derslerine girmeyi sürdürdü. Bu deneyim onu, mesleğinin dil incelemesi konusunda olacağına inandırdı. Çünkü yalnızca profesyonel bir dil derneğine, Paris Dil Bilimi Derneği'ne katılmakla kalmayıp Cenevre'de ilk yılının büyük ölçüde boşa gittiğini düşünerek onu Hint-Avrupa dillerini incelemek için Leipzig Üniversitesi'ne yollamalarının gerekliliğine ana babasını inandırdı.

Leipzig şanslı bir seçim oldu, çünkü genç dil tarihçileri okulunun Junggrammatiker ya da 'Yeni Dil Bilgiciler'in merkeziydi; Saussure, ilk kez kendi zekasını gününün en yaratıcı dilcileri ile karşılaştırabiliyordu. Leipzig'deki öğretmenlerinden biri, Brugmann, Saussure'ün birkaç yıl önce öne sürdüğü fakat ünlü dilcilerin varsayımlarına karşıt düştüğünden vazgeçtiği "genizsil selenliler" (nasal sonans) yasası denen şeyi bulduğunda, kendi yeteneklerine inancı kuşkusuz onaylandı.

Saussure, Berlin'deki on sekiz aylık bir ara dışında dört yıl boyunca Leipzig'de kaldı ve 1878 Aralık ayında yirmi bir yaşındayken, bir dilcinin 'şimdiye dek yazılımş en yetkin karşılaştırmalı filoloji yapıtı' dediği Mémoire sur le sytème primitif des voyelles dans le langues indo-européennes (Hint-Avrupa Dillerindeki Ünlülerin İlk Dizgesi Üstüne İnceleme)sini yayımladı. Bu yapıtın en etkileyici yanı genç dilcinin tarihsel dil bilimindeki en büyük ve en temel soruna el atmış ve yöntemsel sorunların önemini vurgulamış olmasıdır. Önsözünde, 'anlaşılmaz kuramsal sorunlar üstüne düşünceler kurmuyorum; konunun temelini, yokluğunda her şeyin başıboş, nedensiz ve belirsiz kalacağı temeli sorguluyorum' diyordu.

İnceleme, birçok çevrede iyi karşılandı. Saussure, Berlin Leipzig'e döndüğünde, bir profesör ona İnceleme'nin yazarı, İsviçleril büyük dil bilimci Saussure ile uzak yakın bir akrabalığı olup olmadığını sordu. Bununlu birlikte, Saussure, Almanya'yı kendine yakın bulmamış olmalı ki, Sanskrit'te tamlayan durumunun kullanımı üstüne yazdığı (Summa cum laude ile ödüllendirilen) doktora tezinin savunmasından hemen sonra Paris'e döndü.

Fransa'da oldukça başarılıydı. Hemen École pratique des hautes études'de Sanskrit, Gotik ile Eski Yüksek Almanca öğretmeye başlayıp, 1887'den sonra öğrettiklerini de genel olarak Hint-Avrupa filolojisini kapsayacak biçimde genişletti. Paris'tesi Société linguistique'de etkin olduğu gibi genç Fransız dil bilimci kuşağının biçimlenişini de önemli katkılarda bulundu. Ama 1891'de Cenevre'de bir profesörlük önerilince, İsviçre'ye dönmeye karar verdi ve kendinden yaşlı meslektaşlarının ona Légion d'Honneur Nişanı'nı sunmalarının onuru bile onu Paris'te tutamadı.

Cenevre'de öğrencileri sayıca daha az ve daha geriydiler. Genel olarak Sanskrit ve tarihsel dil bilimi öğretiyordu. Evlendi, iki oğlu oldu; çok az yolculuğa çıktı; besbelli aklı başında bir taşralı belirsizliğe yerleşmeye başlıyordu. Git gide daha az, daha acıyla ve isteksiz yazmaya başladı. Elimizdeki birkaç açıklayıcı kişisel belgeden biri olan, 1894'de yazılmış bir mektupta, sonunda bir yayımcının eline bıraktığı bir yazısına değinir ve sürdürür:

...ama bütün bunlar ve dil bilimi konusunda aklı başında on satırcık bile yazmanın güçlüğü canıma yetti. Uzun süredir kafam her şey bir yana dil bilimi olgularının ve onlara bakış açılarımızın sınıflandırılması düşüncesiyle dopdolu; dil bilimciye ne yaptığını göstermek için göze alınması gereken işin ölçülemeyecek denli çok olduğunu git gide daha iyi farkediyorum... Kullanılan terimlerin kesin yetersizliği, bunların yeniden gözden geçirilmesinin gerekliliği ve bunu başarabilmek için dilin ne tür bir nesne olduğunu göstermek, (genelde, dilin niteliğini düşünmek zorunda bırakılmamak en büyük isteğim olmakla birlikte) filolojiden aldığım tadı sürekli bozuyor. Bu beni kendi istemim dışında, dil biliminde neden benim için bir anlam taşıyan bir tek terim bile olmadığını açıklayacağım bir kitap yazmaya itiyor. Açık söyleyeyim, ancak bundan sonra, işimi bırakacağım yerden sürdürebileceğim. (4 Ocak 1894 tarihli mektup, 'Letter de F. de Saussure a Antoine Meillet', Cahiers Ferdinand de Saussure 21 (1964)

Kitabı yazamadı. Litvanya dili, ortaçağ Alman destanları ve Latin ozanların şiirlerinde gizlenmiş özel isim çevriklemeleri üstüni bir kuramla uğraştı. Ama 1906'da, bir profesörün emekli olmasıyla, üniversite ona genel dil bilimi öğretme görevi verdi; böylece sırasıyla 1907, 1908-1909, 1910-1911 yıllarında, sonunda Course de Linguistique Génerale olacak dersleri verdi. 1912 yazında yatağa düştü; 1913 Şubat'ında 56 yaşında öldü.

Kaynak: (Jonathan Culler, Saussure, (Çeviren: Nihal Akbulut), Afa Çağdaş Ustalar Dizisi 8, İstanbul, 1985, s.13-16.)

Eserleri

*Saussure, F. de (1878) Memoires sur le système primitif des voyelles dans les langues indo-européenes (Memoir on the Primitive System of Vowels in Indo-European Languages), Leipzig: Teubner.
  • Saussure, F. de (1916) Cours de linguistique générale, ed. C. Bally and A. Sechehaye, with the collaboration of A. Riedlinger, Lausanne and Paris: Payot; trans. W. Baskin, Course in General Linguistics, Glasgow: Fontana/Collins, 1977.
  • Saussure, F. de (1993) Saussure’s Third Course of Lectures in General Linguistics (1910–1911): Emile Constantin ders notlarından, Language and Communication serisi, cilt. 12, çeviren ve düzenleyenler E. Komatsu and R. Harris, Oxford: Pergamon.
  • Saussure, F. de (1985) Genel Dilbilim Dersleri (Çeviren: Berke Vardar), Ankara: Birey ve Toplum.

Önerilen Kaynaklar

*Culler, J. (1976) Saussure, Glasgow: Fontana/Collins.
  • Ducrot, O. and Todorov, T. (1981) Encyclopedic Dictionary of the Sciences of Language, trans. C. Porter, Oxford: Blackwell.
  • Harris, R. (1987) Reading Saussure, London: Duckworth.
  • Holdcroft, D. (1991) Saussure: Signs, System, and Arbitrariness, Cambridge: Cambridge University Press.
  • Lyons, J. (1968) An Introduction to Theoretical Linguistics, Cambridge: Cambridge University Press.


İlgili Bağlantılar

Kaynaklar

* Vikipedi

İlgili başlıklar

Yapısal Dilbilim ve Ferdinand de Saussure

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Émile Benveniste
6 yıl önce

Halep (Suriye) – 1976) Fransız yapısalcı dil bilimci. Benveniste, Ferdinand de Saussure tarafından kurulan dilbilimsel paradigmaları genişletmesi ve Hint-Avrupa...

Antoine Meillet
6 yıl önce

Fransız dil bilimci. Meillet, dil çalışmalarına Michel Bréal, Ferdinand de Saussure ve Année Sociologique üyelerinden etkilendiği Sorbonne Üniversitesi'nde...

Yapısalcılık
2 yıl önce

olmuştur. Yapısalcılığın çok belirgin bir okulu olmamasına rağmen Ferdinand de Saussure'ün çalışmaları genellikle bir başlangıç noktası olarak kabul edilir...

Yapısalcılık, Yapısalcılık
Gösterge (iletişim)
2 yıl önce

temsilî olan ve yorumlanabilen her türlü cisim, durum veya olay. Ferdinand de Saussure'ye göre göstergeler, birbiriyle karşılıklı ilişki içerisinde olan...

Göstergebilim
2 yıl önce

Modern semiyotik başlıca iki kaynağa dayanır. Bunlardan birincisi Ferdinand de Saussure’nin 1916’da yayımlanan Genel Dil Bilimi Dersleri, ikincisi ise Charles...

Göstergebilim, Bilim, Dilbilim, Fonetik, Gösterge, Mimari, Mimarlık, Psikanaliz, Roland Barthes, Sanat, Sosyoloji
Paradigma
2 yıl önce

(anlamını) açıklayıcıları için bir terim olarak tanımlar. Dilbilimde, Ferdinand de Saussure paradigmayı, benzer özellikteki öğelerin bir sınıfı için kullandı...

Paradigma, Aristoteles, Bilgi rejimleri, Bilimsel Devrimlerin Yapısı (kitap), Episteme, Epistemoloji, Felsefe Portalı, Herodotos, Kuram, Marksizm, Olağan paradigma
Claude Lévi-Strauss
2 yıl önce

temelini Ferdinand de Saussure’un modelinden alan Levi Strauss, aynı zamanda kendisinden sonra gelen kuramcılara da önderlik etmiştir. Saussure yapısal...

Claude Lí©vi-Strauss, 1908, 1935, 1939, 1944, 1949, 1959, 1982, 2.Dünya Savaşı, 28 Kasım, Antropolog
Cenevre Üniversitesi
2 yıl önce

) Denis de Rougemont (1906–1985) Jean Rousset (1910–2002) Ferdinand de Saussure (1857–1913) Klaus Scherer (1943- ) Klaus Schwab (1938- ) Stanislav Smirnov...