Hak

Kısaca: Hak Alm. Recht (n), Gerechtigkeit (f), Wahrheit (f), Fr. Droit (m), Justice (f), İng. The right, Justice, Equity, Law, Truth. Kullanıldığı yerlere göre, çeşitli anlamlara gelen bir kelime. Hakikat ve hukuk kelimeleri de hak kelimesinden türemiştir. İnsan varlığına, bir kimseye var olan yasalarla, evrensel beyannameler ya da en azından sözlü bir gelenekle tanınan belli şekillerde hareket etme özgürlüğü, yetkisi ya da imkanı. İnsana Tanrı, kral, yasa, toplumsal bilinç ya da gele­nek gibi bi ...devamı ☟

Hak Alm. Recht (n), Gerechtigkeit (f), Wahrheit (f), Fr. Droit (m), Justice (f), İng. The right, Justice, Equity, Law, Truth. Kullanıldığı yerlere göre, çeşitli anlamlara gelen bir kelime. Hakikat ve hukuk kelimeleri de hak kelimesinden türemiştir. İnsan varlığına, bir kimseye var olan yasalarla, evrensel beyannameler ya da en azından sözlü bir gelenekle tanınan belli şekillerde hareket etme özgürlüğü, yetkisi ya da imkanı. İnsana Tanrı, kral, yasa, toplumsal bilinç ya da gele­nek gibi bir otorite kaynağı tarafından veri­len, desteklenen, kutsanan yetki, özgürlük ya da ayrıcalık. Bireylere toplumsal ilişkiler ve ahlaki bakımından tanınan davranış özgürlü­ğü.

Hak biraz daha özel olarak da, toplumsal bir çerçeve içinde, hukuki düzenin, insan açısından korunmaya değer çıkarları koru­yabilmek amacıyla insanlara tanıdığı yetki şeklinde tanımlanabilir.

Hak kavramını açıklayan üç ayrı öğreti­den söz edilebilir. Bunlardan birincisi olan irade teorisine göre, hak, hukuki düze­nin insana tanıdığı irade gücüdür. İkincisi olan çıkar teorisi ne göre ise, hak hukuki düzenin koruduğu çıkardan başka bir şey değildir. Bu iki teorinin eksiklerini gidere­rek bir sentezini yapmış olan karma teori açısından ise hak, hukuki düzenin kişiye, sahip olduğu çıkarı koruması için tanıdığı irade gücüdür.

Haklar çeşitli şekillerde sınıflanabilir. Her tür sınıflamanın başında gelecek hak türü, doğal halda belirlenir. Buna göre, doğ­rudan doğruya insan doğasından çıkan ve bir insan varlığı olma olgusu tarafından ön­görülen hak ve özgürlüklere doğal haklar adı verilir. Bunlar, her zaman ve her yerde geçerli olan haklardır. Doğal haklar, bir başkasına devredilemeyecek ve hiçbir şekil­de vazgeçilemeyecek hak ve özgürlükler olarak anlaşılır. Bu hakların en belli başlıla­rı, yaşam, özgürlük, eşitlik, mutlu olma, ça­lışma gibi haklardır.

Öte yandan, kabul edilmiş standartlara uyduğu, Tanrı’nın isteklerine uygun düştüğü, ideallerimizi somutlaştırdığı; başkalarının çı­karlarına zarar vermediği; ve nihayet kendi­lerinin ahlaki değerleriyle ilgili sağlam ka­nıtlar bulunduğu için belli eylem ya da faaliyetleri gerçekleştirme hakkına, ahlaki hak adı verilir.

Üçüncü olarak kişinin siyasi iktidarın kullanımına katılma amacına yönelik seçme, seçilme, siyasi parti kurma, ve partilere girme, siyasi iktidarı eleştirme, sansüre ya da kovuşturmaya uğramama gibi haklarına, siyasi haklar adı verilir. Buna karşın, bir toplumun yurttaşlarına, o toplumun hukuki ya da yasak oyucu güçleriyle verilen haklara. vatandaşlık haklan adı verilmektedir. Öte yandan, iyi bir eğitim, sağlık, meslek sahibi olma uygun bir yaşam standardına ulaşma, baskı altında tutulmama, fırsat eşitliği gibi bireylere toplum tarafından sağlanan temel hak ya da ideallere insan hakları adı veril­mek durumundadır.

Yine, hukuki sistemi, ithamlara karşı sa­vunma, başkalarını suçlama, başkaları kar­şısında korunma, yasaları değiştirme gibi iş­lerde kullanma, bütün bu konularda yasa karşısında eşit muameleye tabi olma türün­den haklara ise hukuki haklar adını verme­miz gerekir.

Haklara, son olarak, kişinin belirli yaşam alanlarının gizli tutulması amacına hizmet eden ve onun maddi ve manevi varlığıyla il­gili olup, bu varlığın geliştirilmesini hedef­leyen kişisel haklan örnek verebiliriz. Bu hakların belli başlıları arasında konut doku­nulmazlığı, haberleşme özgürlüğü, özel ya­şamın gizliliği. yerleşme ve seyahat Özgür­lüğü din ve vicdan düşünce ve ifade, bilim ve sanat özgürlüğü verilebilir.

hak

Türkçe hak kelimesinin İngilizce karşılığı.
[Jim Fullington] n. heel, back part of the foot; back part of the sole of a shoe; hoe, pickaxe; cut, incision v. hack, chop, hew, hash; cut, slash adj. condign

hak

Flemenkçe hak kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. heel, heeltap, hoe, pickaxe, cut

hak

türe, adalet; geçmiş ve harcanmış emekten doğan yetki. türenin gerektirdiği ya da birine ayırdığı şey, kazanım; kişinin seçme ve davranma olanağı. dava ya da savda gerçeğe uygunluk, doğruluk; pay, hisse.

hak

Türkçe hak kelimesinin Fransızca karşılığı.
droit [le], justice [la], raison [la], titre [le]

hak

Türkçe hak kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Anrecht, Befugnis, Berechtigung, Gerechtigkeit, Interesse, Jus, Recht, Recht

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Hak
2 yıl önce

Hak, kişilerin hukuk düzenince korunan menfaatleridir. Kişilerin lehlerine olan bir durumun kanunlar tarafından korunması, bu korumaya uymayan kişilere...

İnsan Hakları
2 yıl önce

İnsan hakları, tüm insanların sahip olduğu temel hak ve özgürlüklere denir. İnsan hakları, ırk, ulus, etnik köken, din, dil ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin...

Hak ve Özgürlükler Partisi
6 yıl önce

Hak ve Özgürlükler Partisi (kısaca HAK-PAR), Türkiye'de 11 Şubat 2002'de Abdülmelik Fırat tarafından kurulan sol kanat bir siyasi partidir. Kürt kimliğiyle...

Hak ve í–zgürlükler Partisi, Abdülmelik Fırat, Demokratik Toplum Partisi, Kürt, Politika, Siyaset, Taslak, Türkiye, Sertaç Bucak, Federalizm
Hak ve Eşitlik Partisi
2 yıl önce

Hak ve Eşitlik Partisi ya da resmî kısaltmasıyla HEPAR, kurucu ve onursal genel başkanı emekli tümgeneral Osman Pamukoğlu, genel başkanı ise Yücel Savaş...

Sivil haklar
2 yıl önce

Sivil haklar, her ülkede yaşayan insanların yasalara dayanarak sahip olduğu haklar. Genellikle vatandaş olanlara tanınan siyasi haklardan daha kapsamlı...

Sivil haklar, Bireysel haklar, Doğal haklar, Düşünce özgürlüğü, Erkek hakları, Eğitim, Hak, Haklar, Hayvan hakları, Hukuk, Kadın hakları
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi
2 yıl önce

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi (İngilizce: Universal Declaration of Human Rights ya da kısaca UDHR), Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nun...

Ehl-i hak
2 yıl önce

Ehl-i Hak, Yâresânizm veya Kaka'ilik (Kürtçe: یارسان‎, Yarsan, Farsça: اهل حق‎; "Ahli haq";"Gerçeğin insanları"), 14. yüzyılın sonlarında İran'ın batısında...

Çocuk hakları
2 yıl önce

sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır. Çocuk hakları, insan hakları kavramının içinde ele alınması...

Çocuk hakları sözleşmesi, UNESCO, Birleşmiş milletler