İçinde Yaşadığım Deri

Kısaca: İçinde yaşadığım deri (''Orijinal adı: La piel que habito'') İspanyol yönetmen Pedro Almodóvar'ın 2011 yapımı psikolojik gerilim filmi. Başrollerinde Antonio Banderas ve Elena Anaya'nın oynadığı film, Thierry Jonquet'in ''Tarantula'' adlı romanından uyarlandı. Film İngilizce olmayan filmler dalında BAFTA En İyi Film Ödülü, Yabancı dildeki filmler dalında Satellite Ödülüne layık görüldü, ayrıca Cannes başta olmak üzere çok sayıda festivalde en iyi film adayı olarak gösterildi. ...devamı ☟

İçinde yaşadığım deri (Orijinal adı: La piel que habito) İspanyol yönetmen Pedro Almodóvar'ın 2011 yapımı psikolojik gerilim filmi. Başrollerinde Antonio Banderas ve Elena Anaya'nın oynadığı film, Thierry Jonquet'in Tarantula adlı romanından uyarlandı. Film İngilizce olmayan filmler dalında BAFTA En İyi Film Ödülü, Yabancı dildeki filmler dalında Satellite Ödülüne layık görüldü, ayrıca Cannes başta olmak üzere çok sayıda festivalde en iyi film adayı olarak gösterildi. Film, kızına tecavüz eden bir adamdan intikam almaya çalışan ve psikolojik sorunları olan bir plastik cerrahın saplantıları ve insan derisini yeniden üretmek için verdiği uğraş anlatılıyor. Konusu Başarılı bir plastik cerrah olan Dr. Robert Ledgard (Antonio Banderas) bir trafik kazasında vücudu tamamen yanan eşine yeni bir deri yaratmak için 12 yıl boyunca uğraşır ve nihayet bunu başarır. Ancak eşi aynada yanan vücudunu görünce intihar eder. Küçük kızı Norma bu intiharı görerek psikolojik bir travma yaşar ve insanlardan uzak durmayı tercih eden, içine kapanık bir çocuk haline gelir. Dr. Ledgard, kızını daha sosyal hale getirmek için çabalar, ancak bu daha kötü şekilde sonuçlanır, kızı kötü şekilde bir tecavüze uğrar. Zaten psikolojik sorunları olan Dr. Ledgard kızına tecavüz eden ve ölümüne yol açan Vicente'i izleyip, yakalar ve cinsiyet değiştirme ameliyatı için denek olarak kullanmaya başlar. 6 yıl süren çok sayıda ameliyat sonrasında Vicente, Drç Ledgard'ın ölen karısı Vera'nın (Elena Anaya) bir kopyasına dönüşür. Oyuncular * Dr. Robert Ledgard rolünde Antonio Banderas * Vera Cruz rolünde Elena Anaya * Marilia rolünde Marisa Paredes * Vicente Guillén Piñeiro rolünde Jan Cornet * Zeca rolünde Roberto Álamo * Norma Ledgard rolünde Blanca Suárez Üretim Pedro Almodóvar, Thierry Jonquet'in Tarantula adlı kitabını filmin prömiyerinden 10 yıl önce okumuştu. Romanda onu cezbeden şeyin "Doktor Ledgard'ın intikamının büyüklüğü" olduğunu belirtmişti. Bu, uyarlamanın merkezine yerleşti ve zaman içinde romanın orijinal yapısından kaymalara yol açtı. Almodóvar, senaryoyu yazarken Georges Franju'nun Çehresiz Gözler filminden ve
'in gerilimlerinden de etkilendi. İçinde yaşadığım deri, yönetmenin 1980'lerde Banderas ile birlikte yaptığı çalışmalardan 21 yıl sonra birlikte yaptıkları ilk çalışma oldu. Yapımcılığını El Deseo'nun yaptığı film 10 milyon Euro'luk bir bütçeyle çekildi. Film Santiago de Compostela, Madrid ve Toledo'nun dışında bir köy evinde çekildi. Filmi üreten El Deseo firması, filmin dağıtımı konusunda endüstrinin ihtiyaçlarına göre hareket ederek Almodóvar'ın diğer çalışmalarından daha farklı bir strateji izledi. Yönetmenin filmleri genellikle önce bahar aylarında İspanya'da gösterime girer, ardından yılın son çeyreğinde uluslararası gösterimlere geçilirdi. İçinde yaşadığım deri ise sonbaharda, 16 Ağustos 2011'de 20th Century Fox aracılığıyla İngiltere'de gösterime girdi. İspanya prömiyeri ise 2 Eylül 2011'de yapıldı. 14 Ekim'inde Sony Pictures Classics aracılığıyla sınırlı sayıda dağıtımı yapıldı. following its American premiere at the 49th New York Film Festival on 12 October 2011. Eleştiriler Film, hem uluslararası basında hem Türkiye'de çok sayıda olumlu/olumsuz eleştiri aldı. Kerem Akça, Habertürk'teki eleştirisinde Almadovar'ın etrafı saran "ağlak" motiflerle uğraşmasına rağmen, bu öyküden bir kimlik bunalımı, saplantı ve cinsiyetler arası mücadele teması çıkardığını tespit ediyor: Kuşkusuz Almadovar'ın hedefi de kent burjuvazisinin gidişatını masaya yatırırken sapkınlığa varan cinsel arzuların, bastırılmış sevginin ve plastik cerrahinin zararlarını inceleyen gerilim örgüsünü doğrudan doğruya hissettirmek. Sürprizleri fazla açık edemesek de önceden uyarmakta fayda var: Lafını bile ağzımıza alırken yutkunduğumuz tartışmalı meselelerin, böylesi özgün bir metodla işlendiğini görmek zor. Radikal gazetesinden Uğur Vardar, filmin yer yer "arabesk" olarak nitelenebilecek bir bütün içinde sunulduğunu belirtir. Bu tablo içinde ‘İçinde Yaşadığım Deri’, İspanyol dehanın genel çizgilerinin uzağında gibi seyreden ve daha çok Cronenberg haletiruhiyesine yakın düşen bir film olmuş. Lakin, öykü bittiğinde yine de ortaya çıkan işin, sırf cinsel kimlikler labirentindeki yolculuğu itibariyle bile ‘Almodovar alamet-i farikası’ taşıdığına ikna olabilirsiniz. Atilla Dorsay ise Sabah gazetesindeki yazısında filmi oldukça sert bir şekilde eleştirdi. Dorsay Almadovar'ın bir önceki filmi Kırık Kıcaklaşmalar ile birlikte inişe geçtiğini ve İçinde yaşadığım deri ile bu inişin devam ettiğini yazdı. Sonuç olarak, karşımızda minör bir Aldovar filmi var. Elbette hayranları onun herşeyini sevebilir, zaten seviyor da... Ama çok sevsek de, yönetmenlere ve de oyunculara kör bir hayranlık beslemek, doğrusu bize ve mesleğimize uymuyor. Ve düşündüğümüzü yazıyoruz. Koşulsuz 'fan'ları kusura bakmasın!

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.