Kelebeğin Hayat Döngüsü

misafir - 8 yıl önce
Kelebeklerle ilgili en ilginç şeylerden biri de benzersiz yaşam döngüleridir. Bir kelebek ağır-hareketli, şişman bir tırtıldan, rengarenk kanatlı güzel bir uçan böceğe dönüşürken doğanın en olağanüstü olaylarından biri gerçekleşir. Bu başkalaşım başka bir çok böcekte de gerçekleştiği halde, kelebekteki kadar olağanüstü değildir. Kelebeğin başkalaşımı dört aşamada gerçekleşir. Her kelebeğin yaşamı yumurta olarak başlar. Çiftleşmeden sonra, dişi küçük yığınlar halinde seçtiği belli yaprakların üzerine yumurtlar (gerçekte yumurtaları yaprağa “yapıştırır”). Her tür kendine ait bitkiyi seçer ve her türün yumurtası birbirinden farklı şekle sahiptir. Bir çok türde, dişi yumurtlamadan hemen sonra ölür. Yumurta kırıldığında, içinden larva çıkar. Aslında, larva önce yumurtanın içini yiyerek kabuğa ulaşır, sonra da kabuğu yiyerek yumurtadan dışarıya çıkar. Gerçek bir yemek yeme makinesi olan bu tırtıl üzerinde bulunduğu yaprağı yer. Tırtılların bir hedefi vardır: Yiyebildiği kadar yemek. Kısa yaşamları boyunca tırtıllar ağırlıklarının 20 katı kadar yemek yerler. Doğal olarak, bu kadar çok beslenen tırtıllar hızla büyür ve derileri aynı hızla genişleyemediği için parçalanır ve dökülür. Deri değiştirme olarak adlandırılan bu süreç, tırtıllar şişmanladıkça birkaç kez tekrarlanır. İşte bu yavaş-hareketli evrelerinde tırtılların bir çoğu aç bir kuş tarafından yok edilir. Yine, bir çoğu renklerini çevreye uydurarak korunurlar. Bazı türlerin vücutlarındaki keskin dikenler veya dikenimsi tüyler yırtıcıları kendilerinden uzak tutar. Bazı tırtılların derisi üzerinde bulunan dairesel lekeler tırıtılı olduğundan daha büyük göstererek yırtıcıları uzak tutar. Tırtıldan krisalize, krisalizden kelebeğe başkalaşım Tırtıl hayatta kalır ve tam büyüklüğe erişebilirse, kendini bir yaprağın sapına baş aşağıya asar. Ardından, son kez deri değiştirir ve eski deri hemen sertleşerek krisaliz ismi verilen dayanıklı bir kabuk haline gelir. Tırtıl krisalizin içerisinde pupaya dönüşür. Tırtılın vücut parçaları, içinde bulunan özel, ön-programlanmış hücreleri besleyen kıvamlı bir sıvıya dönüşür. Bu hücre yığınları, kanatlar, bacaklar ve göz gibi yeni bir yaratığın özelleşmiş vücut kısımlarını oluşturmaya başlar. Bu süreç, oluşacak kelebek türüne göre günler, haftalar, hatta bazen aylar boyunca sürer. Son aşama, başlangıçtaki tırtıl haline hiç benzemeyen kelebeğin krisaliz kabuğunu parçalayarak içinden çıkmasıdır. Artık yumuşamış kabuktan çıkan kelebeğin kanatları henüz ıslak ve buruşuktur. Kanatlar düzelinceye ve içleri kan ile doluncaya kadar kelebeğin beklemesi gerekmektedir. Sürekli kanat çırparak kanatlarını güçlendiren kelebek artık uçmaya ve yeni bir yaşam döngüsüne baştan başlamak için eş aramaya hazırdır. Her erişkin kelebek, vücut sıcaklığını kontrol etmeye yarayan milyonlarca küçük pullarla kaplıdır. Bu pullar, ayrıca, kolaylıkla döküldüklerinden kelebeğin yırtıcıdan kurtulmasına yararlar. Kelebekler bu pullar sayesinde farklı ve güzel renklere sahiptirler. Bir kelebeğin vücudu üç kısımdan oluşmaktadır: baş, göğüs (toraks) ve karın (abdomen). Kelebeğin başının üzerinde, nesneleri hissetmek ve koku almak amacıyla kullandığı iki uzun anten vardır. Kelebeklerin iki büyük birleşik gözü vardır. Yani her göz binlerce küçük gözün bir araya gelmesinden oluşmuştur. Bu yapı, kelebeğin aynı anda her yönü görmesini sağlar. Kelebeklerin bir de çiçekli bitkilerin ürettiği enerji-kaynağı şekerli nektarı emebilmelerini sağlayan, pipet gibi kullandıkları, probossis adı verilen ince uzun bir hortumları vardır. Şaşırtıcı uçucular Bir kelebeğin en önemli organı, besinlere, korunaklara, eşine ve gereksinim duyduğu diğer şeylere ulaşmasını sağlayan kanatlarıdır. Kelebeğin kanatları çok güçlüdür ve tıpkı yapraklarda olduğu gibi damarlardan oluşan bir ağ ile yapılanarak desteklenmişlerdir. Farklı türlerin, her birinin farklı şekillerde uçmasını sağlayan farklı yapıda kanatları vardır. Büyük kanatlı kelebekler tek kanat çırpışıyla uzun mesafeler uçabilirken, geniş kısa kanatlılar hızlı kanat çırpmalarla küçük sıçramalar şeklinde kısa mesafeler uçarlar. Uzun ve ince kanatlı kelebekler en uzun mesafe uçabilirken, kısa üçgen biçimli kanatları olan kelebekler zigzaglar çizerek çabuk inişe geçerler. Nasıl hareket ederlerse etsinler kelebekler inanılmaz uçuculardır. Bazıları kışı daha ılıman iklimde geçirmek için 4 800 km’den fazla yol alırlar. Bazı bilim adamları, kelebeklerin yollarını güneşin konumunu pusula gibi kullanarak bulduklarına inanmaktadır. Başka bilim adamları ise, bulutlardan süzülen ışık dalgalarındaki değişimi gözlediklerini düşünmektedirler. Nasıl yaparlarsa yapsınlar, milyonlarca kelebek her yıl kışlamak için daha ılıman bölgelere göç ederler ve yavruları da aynı yolu geri uçarlar. Antik dönemde Yunanlılar, öldüklerinde ruhlarının bir kelebeğe dönüşerek bedenlerini terk ettiğine inanırlardı. Ruh için kullandıkları sembol, kelebek kanatları olan Psyche isimli genç bir kızdı. Bugün, bizler kelebeklerin çevresel değişimlere son derece duyarlı olduklarını biliyoruz. Yaşam alanları böcek öldürücüler ve diğer insan etkinlikleri sonucu kirletilip daraldıkça, kelebeklerin nesli tükenmeye başlamaktadır. Bazı az bulunan türler şimdiden tükendi bile. Bunları biliyor muydunuz? •Büyük Korubeni kelebeği (Maculinea arion) larva ve pupa dönemini bir karınca yuvasında geçirir. •Isırgan kelebeği (Araschnia levana) dikey kolonlar halinde yumurtlar. •Cengaver kelebeği (Argynnis paphia) yumurtalarını kendi besin bitkisi olan hercai menekşenin yakınına, bir ağaç kütüğünün üzerine bırakır. •Lahana kelebeğinin (Pieris brassicae) dışkısı renklidir. •Sarı antenli zıpzıp (Thymelicus skipper) gibi bazı kelebek türlerinin, yırtıcıları caydırmak için kullandıkları, mancınık benzeri bir dışkı fırlatma sistemleri vardır. •Hanımeli kelebeği (Limenitis camilla) tırtılı yırtıcıları şaşırtmak için üzerini kendi dışkısı ile kaplar. •Aglais (Aglais urticae) ve Tavuskelebeği (Inachis io), savunma amaçlı, genç tırtılların bir arada yaşadığı ve tam büyüdüklerinde dağılan bir ağ örerler. Kelebeklerin Yaşam döngüsü Tırtıldan kelebeğe başkalaşım Bir kelebeğin (ve aynı şekilde bir güvenin) yaşam döngüsü, birbirinden çok farklı görünen formların, bir kelebeği oluşturması ile sonuçlanan, bir seri olağanüstü dönüşümüdür. Doğada çok çeşitli olağanüstü ve büyüleyici oluşumlar vardır. Bir yumurtanın bir kelebeğe başkalaşımı da bu harikalardan biridir. Hikaye iki kelebeğin çiftleşmesi ile başlar. Bu süreç, dişinin yumurtalarının döllenmesini sağlar. Doğadaki diğer bir çok türde olduğu gibi, gerçek çiftleşmenin öncesinde bir kur yapma evresi vardır. Bazı kelebekler helezon çizerek uçar, bazen dişi kanatları ile belli bir konumda yatar. Herhangi bir kur yapma hareketi (insanlarda olduğu gibi) olası eşin uygunluğunu keşfetmek amacı ile yapılır. Bu sürecin bir parçası, dişinin önceden döllenip döllenmediğini anlamaya yöneliktir. Dişi uygun olmadığını göstermek amacıyla bir feromon (kimyasal bir madde) salgılar yada alışılagelmiş çiftleşme hareketlerini tekrarlamaz. Dişi ve erkek uygun olduklarını anladıklarında çiftleşme başlar. Kelebekler bir süre için eşleşmiş konumlarını korurlar. Bazen kısa bir süre bazen de daha uzun bir süre için bir arada kalırlar. Çiftleşme sırasında ikilinin beraber uçması alışılmadık bir durum değildir. Çiftleşme gerçekleştiğinde, dişinin yumurtalarının döllenmesi ile sonuçlanan bir süreç gerçekleşir. Ardından, dişi yumurta bırakmaya hazır hale gelir. Yumurta veya Ovum Yapısı: Kelebek yumurtalarının şekli dikkati çekecek şekilde değişkendir. Örneğin Çatal-kuyruk kelebeğinin yumurtaları pürüzsüz ve küreseldir. Yakın akraba türlerin yumurtalarının şekli arasında belli bir fiziksel tutarlılık vardır. Yumurta, içinde dişinin döllenmiş ovum’unun bulunduğu bir dış bir katmandan, koryon (amniyon zarı), oluşur. Bu katmanda, mikropil olarak adlandırılan, bazı yumurtaların üstünde küçük bir çukur şeklinde göze görünen, küçük bir delik bulunur. Bu delik spermin yumurtayı döllemesine olanak sağlar ve olasılıkla, gelişen embriyonun nefes almasını sağlar. Kelebek kimyasal bir süreçle, ayakları aracılığıyla, bitkilerin “tadına” bakar ve yavrularının beslenebileceği bitki türünü yada yakın tür grubunu tanır. Bazı kelebekler larvaları için sadece bir tür seçerken (monofagus), bazıları benzer türleri (oligofagus), başkaları ise farklı cinsten bitkileri (polifagus) kullanır. Bir kere uygun bitki bulunduktan sonra, yumurtlama işlemi başlar. Bazen yumurtalar tek tek bırakılır, bazen de yığın halinde bırakılırlar. Örneğin, Isırgan kelebeği (Araschnia levana) dikey kolonlar halinde yumurtlar. Tüm bu taktiklerin, hayatta kalma açısından, önemi vardır. Bazen bir parazit büyük bir gurup içerisinde bir yada iki yumurtayı gözden kaçırabilir yada birbirinden çok uzaktaki bir iki yumurtayı fark etmeyebilir. Genellikle, yumurtalar besin-bitkisinin üzerine bırakılır. Ancak, bazı türler yumurtalarını bitkiye yakın yere bırakırlar. Örneğin, Cengaver kelebeği (Argynnis paphia) yumurtalarını kendi besin bitkisi olan hercai menekşenin yakınına, bir ağaç kütüğünün üzerine bırakır. Kelebek yumurtaları çeşitli yaban arıları saldırısına uğradıkları için onları korumak üzere her türlü önlemin alınması gereklidir. Yumurtaların kırılması için, belli bir sürenin geçmesi gerekmektedir. Hatta, bazı kelebek türleri tüm kış boyunca yumurta halinde kalır ve ancak havalar ısındıktan sonra yumurta kırılır. Tahminen, küçük olduklarında yenilme olasılıkları düşük ve gözden kaçma olasılıkları da büyüktür. Genellikle, yumurtanın kırılması için yaklaşık 10 günlük bir süre gerekir. Küçük tırtılın yumurtadan çıkabilmesi için kolay bir çıkış yolu vardır. Fotoğrafta Anadolu Orakkanadı (Gonepteryx rhamni)’nın yumurtası ile beraber 1. instar larvası görülmektedir. Aslında, bir çok genç larva yumurtanın kabuğunu yer. Bir kısmı için bu, besin-bitkilerine ulaşıncaya kadar yakıt görevi görür, bazıları için ise kış gelmeden sahip olabilecekleri tek besin kaynağıdır. Tırtıl veya larva Tırtıl bir yemek yeme makinesidir. Tırtıl bitki materyalini çiğnemeye yarayan bir ağız yada bir çift çeneyi takip eden sindirime yarayan uzun bir bağırsaktan oluşmaktadır. Üç çift gerçek bacak (tüm böceklerde olduğu gibi) ve beş çift yaprakları ve sapları kavramak için ucunda kancası olan vantuza benzer ön-bacaklar (yalancı-bacak) yardımı ile hareket eder. Larvanın yan taraflarında bulunan dokuz çift küçük delikten, (spiracle-solunum deliği), solunum gerçekleşir. Gelişmiş bir salgı bezinden (spinneret) tırtıl ipek üretir. Tüm larvalar tüylüdür, hatta bazıları setas adı verilen, yırtıcıları tırtıllardan uzak tutmaya yarayan, uzun dikensi kıllarla örtülüdür. Yumurtadan ilk çıktığında larva yada tırtıl çok küçüktür, sadece birkaç milimetre uzunluğunda. Bu ilk larvalar, instar, hangi türe ait olurlarsa olsunlar birbirlerine benzerler. Bazı türler bu aşamada kışlarsa da, genellikle, tırtıl hemen yiyecek aramaya ve bulduğunda yemeğe başlar. Böceklerin gövde yapısının doğası nedeniyle böcekler memelilerden farklı büyürler. Tırtıl ne kadar çok deri değiştirirse o kadar fazla genişleyebilir ve büyüyebilir. Bu süreç deri değiştirme (ecdysis) olarak adlandırılır ve her deri değiştirmenin ardından tırtıl yeni bir instara dönüşür. Bir çok Avrupa türü dört kere deri değiştirir, böylece son aşama genellikle beşinci instar olur. Tırtıllar zamanlarının büyük kısmını beslenerek geçirirler ve büyüdükçe daha fazla miktarda bitki tüketirler. Bazı türler, fark edilmemek için gece karanlığını tercih ederler. Yırtık-pırtık yada Virgül diye adlandırılan Polygonia c-album türünün tırtılları zamanlarının büyük kısmını yaprakların altında geçirirler. Dışkıları küçük topaklar halinde yere saçılmış olarak bulunur. Lahana kelebeğinin (Pieris brassicae) dışkısı renklidir. Hatta, Sarı antenli zıpzıp (Thymelicus skipper) gibi bazı kelebek türlerinin, yırtıcıları caydırmak için kullandıkları bir dışkı fırlatma sistemleri vardır. Hanımeli kelebeği (Limenitis camilla) tırtılı yırtıcıları şaşırtmak için üzerini kendi dışkısı ile kaplar. Tam büyümüş Virgül (Polygonia c-album) larvasının görünüşü (yukarıdaki fotoğraflar). Sağdaki fotoğrafta tırtılın kafa karıştıran renklerini görüyorsunuz. Bir kuş olsanız hangi uçtan yemeğe başlardınız? Tırtıllar çenelerinin altında bulunan organlarından ipek bir iplik üretirler. Bu iplik çeşitli amaçlarla kullanılır. Bu iplik tırtılların bitkinin üzerinde tutunmalarını sağlar ve bazıları yemek molalarında dinlemek amacı ile kullanırlar. Diğerleri, örneğin Aglais (Aglais urticae) ve Tavuskelebeği (Inachis io), savunma amaçlı, genç tırtılların bir arada yaşadığı ve tam büyüdüklerinde dağılan bir ağ örerler. Tırtıl tam büyüdüğünde pupalaşmak için uygun bir yer aramaya başlar. Bu evre bazen ön-pupa olarak da adlandırılır. Larva, pupalaşma evresi öncesinde tüm dışkısını boşaltır. Farklı aileler farklı yollarla pupalaşır. Bir Nymphalid ipek bir yastık örer ve tutunmak anal uzvunu kullanarak baş aşağı asılır. Bir Pierid, öte yandan, önce bir yastık örer, ardından destek amaçlı bir kuşak örerek başı yukarıda olacak şekilde asılı kalır. Larva kendini astıktan kısa bir süre sonra pupa evresine dönüşüm başlar. Bu süreci başlatanın sisteme salgılanan bir hormon olduğu düşünülmektedir. Krisaliz yada Pupa Krisaliz kelimesinin, Yunancada altın anlamına gelen ve bazı Nymphalid pupalarının rengini işaret eden kelimeden türetildiği düşünülmektedir. Pupa ise kelebeklerin bu evresini tanımlayan bilimsel bir isimdir. Pupada erişkin vücut parçalarının büyük kısmı görülebilir.Bir Pierid, öte yandan, önce bir yastık örer, ardından destek amaçlı bir kuşak örerek başı yukarıda olacak şekilde asılı kalır. Tırtıl bir pupaya dönüştükten sonra, pupayı erişkin bir kelebeğe dönüştüren olağanüstü süreç başlar. Bu, iki hafta gibi kısa bir sürede tamamlanabilir. Ancak, bazı türler bu aşamada kış uykusuna yatar ve baharda havalar ısınmaya başladığında kelebeğe dönüşür. Pupa yırtıcılardan kaçamadığı için çok iyi gizlenir, hatta bazı türler yeraltında kelebeğe dönüşür. Büyük korubeni (Maculinea arion) larva ve pupa dönemini karınca yuvasında geçirir. Pupa ipek yastığın üzerinde, tırtılın anal uzuvlarından ziyade, kreman (asıcı) kası ile asılı kalır. Bir pupanın iki farklı görüntüsü. Tırtılın derisinin arta kaldığına dikkat ediniz. Erişkin kelebek çıkmadan hemen önce pupa derisi saydamlaşır ve içeride kanat örüntüsü belirginleşir. Virgül Kelebeğinin Pupadan Kelebeğe Dönüşümü (Aşamalar basitleştirilmiştir) Son aşama Kanatlar sıvı ile pompalandıktan ve kuruduktan kısa bir süre, başkalaşımdan geriye kalan tüm atıklar boşaltılır.Bu, normalde kırmızımsı renkli bir sıvıdır (meconium) ve bir çok kelebek aynı anda başkalaşım geçirdiğinde bir kan seli görüntüsü oluşur. Bu süreç tamamlandıktan sonra, döngü tekrar başlar. Bazı türler bu döngüyü yılda birkaç kez tamamlar, bazıları ise sadece bir kez. Bazı Alpin yada kutup türleri iki yılda bir döngüyü tamamlar. Kelebeklerin yıllık döngü sayısı voltinizm olarak adlandırılır. Bivoltin yılda iki kez döngü, polivoltin ise çoklu döngü anlamına gelmektedir. Aşağıdaki fotoğraftaki farklı kareler, bir kelebeğin yaşamındaki aşamaların görece boyutlarını göstermek için ölçeklendirilmiştir.

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.