Kırşehir (Merkez)

Kısaca: Kırşehir, Kırşehir ilinin merkezidir. 1941 yılında Ankara da toplanan l. ...devamı ☟

Kırşehir (merkez)
Kırşehir (merkez)

} } Kırşehir, Kırşehir ilinin merkezi olan şehirdir. 1941 yılında Ankara da toplanan l. Coğrafya Kongresi'nde bu bölgeye ve bölgenin Orta Kızılırmak Bölümü'ne alındı.Şehrin nüfusu 2008 TÜİK verilerine göre göre 101.333 İl nüfusu ise 222.735'dir. 1927'de 13.000 olan nüfusu 1990'da 73.538'e, 2000'de 88.105'e, 2007'de 99.832'ye çıkmıştır. Kırşehir doğu ve güneydoğuda Nevşehir, güneyde Aksaray, batı ve kuzeybatıda Kınkkale, kuzeydoğu ve doğuda Yozgat, batıda Ankara ile çevrilidir Kabaca bir paralelkenarı andıran il topraklarını güney ve güneybatıda Kızılırmak, batı ve kuzeybatıda Kılıçözü Deresi, kuzey ve kuzeydoğuda Deliceırmak sınırlar. İl topraklarının genişliği ülke topraklarının binde 8`i, İç Anadolu topraklarının yüzde 2,9'u kadardır. Ilin yüzölçümü 6.570 kilometrekaredir. Bu yüzölçümün ilçelere göre dağılımı şöyle Orta Kızılırmak Havzası'nda ve bölümünde yer alan Kırşehir il topraklari 39°41'- 39°48' kuzey enlemleri ile 33°25'-34°43' doğu boylamlan arasında yer alır. Denizden 985 metre yükseklikte olan şehrin kuşuçuşu olarak gerçek uzaklığı Karadeniz'e (Sinop) 334 km, Akdeniz'e (Anamur Burnu) 362 km. Kırşehir, yönetim bakımından doğu ve güneydoğuda Nevşehir'in Kozaklı, Hacıbektaş ve Gülşehir; güneyden Aksaray'ın Ortaköy' güney ve güneybatıda Ankara'nın Şereflikoçhisar ve Bala; kuzeybatıda Kırıkkale'nin Keskin ve Delice; kuzey ve kuzeydoğuda Yozgat'ın Şefaatli ve Yerköy ilçeleri ile çevrilmiştir. Kent, Kayseri ve Nevşehir ile birlikte Kapadokya diye anılan üçgenin kuzeyindedir. Çoğu ya kaybolmuş, ya da bilinmeyen eserlerin bulunduğu Kapadokya'nın merkezi ise Kayseri'dir. Kapadokya Bölgesi, Kayseri merkez olmak üzere Tuz Gölü'nün doğusundan, güneyde Doğu Toroslar; kuzeyde Kırşehir ve Sivas'ın önemli bir kısmını içine alarak Malatya'ya kadar uzanır. Pers dilinde "Katpatukya" olarak adlandırılan Kapadokya'nın sözlük anlamı "Güzel Atlar Ülkesi"dir. Burası binlerce yıl, birçok devlete kucak açmıştır. Kimlerin ne kadar zaman önce buralara geldiği belli değildir. Kırşehir, Anadolu bozkırının ortasında kültür ve sanat merkezi özelliğine sahiptir. Bugün bile hayranlık uyandıran Ahilik felsefesinin doğup yayıldığı Kırşehir, göz kamaştırıcı bir kültür varlığına sahiptir.13. yüzyılda Türkçe'yi büyük bir inançla savunup Türkçe şürler yazarak Türk Edebiyatı'nın ölmez isimleri aırasına katılan Aşık Paşa'yı; gökbilim, İslam hukuku, felsefe-tasavvuf bilgini Caca Bey'i ve daha nicelerini yetiştirmiş bir ildir. Kırşehir'in coğrafya ve iklimleri

Sıcaklık

Kırşehir'de ısı ortalaması 32 derece civarındadır. Ovalık alanlar ıle dağlık alanlardaki sıcaklık 34 derece (1950) ile 39,4 derece(1954)'dir.

Yağışlar

Kırşehir Meteorolojı Müdürlüğü'nün 1929 yılından, 1970 yılı sonuna kadar yaptığı gözlemlerinden elde ettiği verilere göre,

Yağışlar

genellikle kış ve bahar mevsımındedüsüyor.Yaz mevsiminde hemen hemen hıç yağış olmaz. İlde genel yağış ortalaması 378,7 mm'dir. Bu yağış Kaman'da artarken Çiçekdağ'ında Kırşehir'de en az yağış 202.3 mm ıle 1932 yılında,en çok yağış 483.9 mm ile 1966 yılında olmustur. 24 saat içinde en fazla yağış ise Hazıran ayında 65.9 mm ile düşmüştür. Yağışlı günlerin sayısı ise 37 ile 113 gün arasında degişmektedır. Bu arada 1930 yılında birgün karla örtülü geçerken,1949 yılında 74 gün karla örtülü geçmiştir. Kırşehir yöresi Orta Anadolu Masifi (İlk kütle) bir parçasıdır. Kızılırmak yayı içerisinde yer alan Kırşehir Masifi doğusundadır. Bu havza yeryüzü şekillerini ve iklimi etkilemektedir. Bölgenin doğal yapısının oluşumunda Üçüncü Zaman özelliklerine rastlanır. Asıl görünümünü Alp kıvrışımları sırasında kazanmıştır. Yöre incelendiğinde dört ayrı oluşum ve değişik dönem yer yapısı görülür. Kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan fay boyunca yeni alivüyonlar bu çizginin doğusunda geniş bir alanda (Seyfe Gölü çöküntü alanı), başkalaşım dízilerinden, billurlu sistler, batısında mermerleşmiş kireç taşı, bir parça da dolemitler yer alır. Diğer yerlerde ise üçüncü zamanın, ikinci yarısına değin neoyen neojen göl tortuları ile kaplıdır. Orta Anadolu billurlu kütlelerinin başkalaşım dizi yönleri yörelere, göre değişir. Bu yöre Kırşehir - Kaman dolayında, kuzeybatı - güneydoğu doğrultusundadır. Kırşehir yakınlarında Kervansaray

Dağlar

ı'nın mermerleri güneydoğu lütesyon katmanları üzerine sürüklenmiştir. Kirşehirdeki fay hatları ve çevreleri, depremlerin çok olduğu tektonik çukurlar ve kırıklar dizisi içinde, öbür bölümleri ikinci ve üçüncü deprem kuşağı içindedir. genellikle 900-1200 metre yüksekliğinde yaylalardan oluşur. Kışehir Platosu birkaç dağ kütlesiyle engebellenmiş ve akarsu vadileriyle yarılmış dalgalı bir düzlüktür. Yaylalardan kuzeyde "öz" adı verilen kuzeyde Deliceırmak'a ve güneyde Kızılırmak'a ulaşan küçük akarsular geçer. Bu akarsulardan çok azı deniz yüzeyinden 1110 meter yükseklikte olan Seyfe Göl çukuruna akar. İlde 1500 metreyi aşan dağlann sayısı oldukça azdır. İl topraklannın yüzde 64,5'i plato ve yüzde 17,2'si dağlık alan durumundadır. Ovalar il topraklarının yüzde 18,3'ünü, vadiler de yüzde 10'unu kaplar. Kırşehir Ovası, Kızılırmak akarsuyunun İç Anadolu da oluşturduğu kavisin içinde bulunan Yozgat Platosu üzerinde yer alır. Kırşehir'de hemen hemen yeryüzü şekillerinden tümüne rastlanmaktadır. Orta Anadolu Platosu üzerinde yeraldığından, dağlar zaman zaman aşınmayla düzleşerek plato görünümü almıştır.

Ovaları

n yükseltisi ise 400 - 900 metre yüksekliktedir.not köyünde bulunan buzluk dagı vardır eksik araştırma yapmayın

Dağlar

Kervansaray Dağı

Seyfe Gölü çöküntü alanı ile Kırşehir kenti arasında bulunan bu dağlar, kuzeybatıdan güneydoğuya doğru uzanarak Mucur İlçesi'ne sokulur. Mucur yakınlarında, aynı yönde uzanan platolar üzerinde belirginliği aıalan dağlar, ilçenin kuzey doğusunda yeniden yükselir. Nevşehir kuzeyindeki Kızıldağ ile birleşir. Kervansaray

Dağlar

ı
'nın en yüksek noktası şehrin kuzeydoğusunda kalan bölümüdür ve 1679 metredir. Aynı sıranın öbür önemli dorukları ise Amıutlu, Köpekli, Kırlangıç ve Kızıldağ'dır. Bu dağlar, bitki örtüsünden yoksundur. Akarsuların açtığı derin vadilerle parçalanmıştır. Şiddetli aşınma sonucu yer yer düzleştiği için de platolara dönüşmüştür.

Çiçek Dağı

Adını aldığı ilçenin batısındaki platonun ortasında yükselir.

Çiçek Dağı

'nın yüksekliği 1691 metredir. Bu dağ, Deliceırmak'a doğru akan derelerin açtığı vadilerle parçalanmıştır. Orman örtüsü bakımından seyrektir. Bu kütlenin yakinında olan Yağmurlu Dede Tepesi de, 1585 metre yüksekliğindedir. Bitki örtüsü bakımından yoksun olan bu dağ, derin vadilerle parçalanmıştır.

Aliöllez Dağı

Kaman llçesi'ndedir. Güney-güneydoğu yönünde uzanan

Aliöllez Dağı

'nın yüksekliği 1528 metredir. Bitki örtüsü bakımından zayıftır ve Hirfanlı Barajı yönünde derin olarak parçalanmıştır.

Baranlı Dağı

Kırşehir ile Kaman arasındadır.1808 metre yükseltisi olan bu dağ batıdan güneydoğuya doğru uzanır. Kırşehir'in en yüksek noktası bu dağın zirvesidir.

Kırşehir'in Diğer

Dağlar

ı ve Yükseltileri * Merkez İlçe: Kargasekmez (1712 metre), Cemele

Dağlar

ı (1555 metre), Naldöken Dağlan (1504 metre), Hüyüklü Tepe (1256 metre), Emirburnu (1250 metre), Obruk Tepesi (1242 metre). * Kaman İlçesi: Topakkaya Dağı (1300 metre), Buzluk Dağı (1609 metre ). * Mucur İlçesi: Armutlu Dağı (1557 metre), Büyük Uyuklu Dağı (1356 metre), Kırlangıç Dağı (1472 metre), Kızıldağ (1341 metre), Köpekli Dağı (1554 metre).

Ovaları

Malya Ovası

Halk arasında "Çöl" ya da "Seyfe Ovası" olarak adlandırılan

Malya Ovası

, Kırşehir'in kuzeyinde yer almaktadır. Çiçekdağı İlçesi'nin Salep Boğazı ve Taburoğlu köyleri doğrultusunda başlayan ova, Mucur topraklarını içine alarak Kayseri il sınırına doğru uzanır. 1100 metre yüksekliktedir. Yani yüksek ovadır. Merkez İlçe'nin 20 kilometre kuzeydoğusundadır. 400 kilometrekare alana sahip olan ovanın üzerinde Malya Tarım İşletmeleri (Malya Devlet Üretme Çiftliği) bulunmaktadır. Kırşehir'deki platolann yumuşak yapısı sonucu büyük aşınmalarla ortaya çıkmıştır. Karasal iklimin etkili, olması nedeniyle

Malya Ovası

orman bakımından yeterli değildir. Bunun için burada küçükbaş hayvancılık yapılmaktadır.

Çoğun Ovası (Çuğun)

Çoğun Baraji nın yapılmasından sonra, akarsuların taşıdığı maddelerin birikmesinden oluşan topraklar, Çoğun Ovası adıyla anılmaya başlanmıştır. 17 -18 kilometre uzanan toprakların kapladığı alan 2500 hektara yaklaşmaktadır. Çevredeki toprakların sulanması nedeniyle sanayi bitkileri ve meyve üretimi artmış, kentin tarımdan elde ettiği yıllık gelir yükselmiştir.

GÜZLER OVASI Kırşehir'in güneyinde bulunan bir ovadır. Üzerinde sulama göleti (regülatör) yaptırıldıktan sonra bu bölge güzler regülatör'ü sulanır 15 kilometre uzunluğunda bulunan bu ovanın kapladığı yer ise 2400 hektar kadardır. Sulanabilen yerlerde endüstri bitkileri yetiştirilmektedir. Son yıllarda şekerpancarı üretiminin artması üzerine Şeker Fabrikası'nın bu ovaya kurulması kararlaştırıldı ve temeli atıldı.şu an şeker fabrikası faliyete geçmiştir. Ayrıca, Hamamözü, Değirmenözü, Acıöz, Manıöz ovaları ile Kenar, Tatarilyas, Kuytuluk, Körkuyu, Çardaklıbel, Yalnız. Mezar, Göbek, Laleli, Güllüdağ, Ekizağıl ve Aksakal yaylaları da vardır. 1976'da yapılan araştırmalaırda köylerin yüzde 30'u yaylalarda kurulmuştur.

Vadileri Kızılırmak Vadisi

Türkiye'nin en uzun ve önemli vadisidir. Sivas'ın Kızıldağ yakınlarından doğan Kızılırmak, İç Anadolu Bölgösi'nde bir yay çizdikten sonra kuzeye doğru uzanarak Karadeniz'e dökülür. Kırşehir bu vadinin içinde yer alır. Bu vadi Aydoğmuş ve Yörücek'in doğusundan il alanına girer ve Ecikağıl yakınlarından sınırı terk ederek Ankara sınırına ulaşır. Hirfanlı ve Kesikköprü Barajları bu vadi üzerinde yer alır.

Kırşehir Kılıçözü Vadisi

Baran

Dağlar

ı'nın yamaçlarından baştayan vadi Aydınlar'a (Sofular'a) dek uzanır, daha sonra yay çizerek Çoğun'a gelir. Kırşehir'in merkezinden geçtikten sonra Güzler'in üzerinden Kızılırmak Vadis'ı'ne açılır. Çoğun'a dek dik ve dar olan Kırşehir Kılıçözü Vadisi'nin iki tarafında önemli tarım alanları bulunmaktadır. Çoğun ve Güzler göletleri sayesinde bu vadinin hemen hemen topraklarının bütünü sulanmaktadır. Deliceırmak Vadisi

Yozgat sınırları içinde kalan vadinin, Kırşehir sınırına yaklaşlığında Yerköy yöresinde tabanı genişlemeye başlar. Deliceırmak Vadisi, Ankara - Yozgat sınırını oluşturarak, Çorum il alanından Kızılırmak Vadisi'ne açılır. Kırşehir sınırı içerisinde kalan kısımlannda sulamalı tarım yapılabilir.

Kaman Kılıçözü Vadisi Kaman İlçesınin kuzeyine doğru sokulur. İl alanının güney ve güneydoğusunda dar ve oldukça dik bir koridor şeklinde açılmışar. Geniş olmayan bu vadi, Ocakbaşı Bucağı'ndan Ankara il alanına girer. Kuzeyden doğuya doğıu genişçe bir yay çizerek Ankara - Yozgat sınırından Delice Vadisi'ne açılır. Akarsuları Kırşehir, Kızılırmak ve onun önemli bir kolu olan Deliceırmak Havzası üzerindedir. Bu bakımdan irili ufaklı birçok akarsu il toprakları içerisindedir. Bu akarsulann önemlileri şunlardır Kızılırmak

Kızılırmak ülkemizde doğan ve ülkemizde denize dökülen bir akarsudur. Sivas'ın İmranlı İlçesi'nin doğusundaki Kızıldağ'dan doğar, Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir ve Ankara illerinden geçtikten sonra Iç Anadolu Bölgesi'ni terk eder. Adını, içinde tuz ve jips bulunan, çoğunlukla kızıl renkli, kumlu-killi topraktan almaktadır. 1355 km. ile Türkiye'nin en uzun akarsuyu olan Kızılırmak, Kırşehir'in 17 kilometre güneyinden geçer. Irmağın geçtiği yerlere Kızılırmak Havzası denir. Ülkemizin Fırat Havzası'ndan sonra en büyük havzasıdır. Kırşehir bu havzanın üzerinde olmasına rağmen, ildeki dere ve çaylann fazla olması nedeniyle ovalık alan ve sulanabilen alan bakımından fakirdir. Bitki örtüsü de azdır. Yazın yeterli yağış almayan Kızılırmak, düzensiz bir akışa sahiptir. Kışın kar şeklinde olan yağışlar nedeniyle önemli bir yükselmeye rastlanamaz. Akarsu üzerinde Hirfanlı ve Kesikköprü Barajlan bulunur.

Kılıçözü Deresi

Baran Daği nın kuzey yamaçlarından doğar. Kırşehir ve Güzler'i geçerek Taka denilen yerde kocabey köyü sınırları içerisinde Kızılırmak'a karışır. Kuzey-güney doğrultusunda akan 80 kilometre uzunluğundaki Kılıçözü Deresi'nin sulanndan tarımda yararlanılmaktadır. Dere üzerinde, sulama ve taşkını önleme amacıyla Çoğun Barajı ile İğdeliöz, Kılıçözü ve Güzler sulama regülatörleri yapılmıştır. Düzensiz bir akışa sahip olduğundan yazın suları azalır. Kışın ve bahar aylannda ise yağışlar ve ani eriyen kar suları yüzünden zaman zaman taşar.

Deliceırmak

Yozgat-Kırşehir sınırını oluşturan bu akarsu, Kızılırmak'ın önemli bir koludur. Yozgat'taki plato ve dağlann güney yamaçlarında doğar. Çorum il alanından kuzeye dönen Deliceırmak, burada Kızılırmak'a kanşır ve Karadenize dökülür.

Kaman Kılıçözü Deresi 150 kilometre uzunluğundaki bu akarsu, Karaova'nın batısında, ilin kuzey bölümünde yer alan dağ ve platoların sularını toplayan Malaközü Deresi'ni alır. Dere Ankara-Yozgat sınırından Deliceırmak'a karışır. Gölleri Seyfe Gölü

Kırşehir'in 35 kilometre doğusunda bulunan sığ Seyfe Gölü, 15 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Denizden 1080 metre yükseklikte olan gölün bulunduğu Seyfe Ovası'nın tamamı 152.200 hektardır. Bunun 1550 hektarı göl, 9700 hektarı geçici bataklık, geriye kalanı ise tarım alanıdır. Gölün derinliği, içeriye doğru 200 metre ilerledikçe 4 - 5 metreyi bulmaktadır. En derin yeri 10 -12 metre arasındadır. Yazın suyu iyice azalan Seyfe Gölü'nün kış aylannda bol yağış nedeniyle kabardığı ve etrafının bataklığa dönüştüğü görülür. Kapalı Havza olduğu için suyu, durdukça tuzlanır. Bu nedenle toprak çoraklaşır. Tuzlu suya sahip olması nedeniyle Tekel İşletmesi tarafından tuz işletmeleri açılmıştır. Seyfe Gölü, dünyada nesilleri azalan Flamingo kuşlarının konakladığı bir yerdir. 600 binden fazla çeşitli türden kuşların bulunduğu bu alan Milli Park alanı haline getiriliyor. Av mevsiminde avcılar tarafından vurulan bu kuşların nesillerinin azalmaması için önlemler alınıyor. 50 kuş türünün kuluçkaya yattığı,182 kuş türünün barındığı "Kuş Cenneti" ne yaklaşık 25 kuş türü de göç sırasında uğramaktadır. Mucur'a 20 kilometre olan tektonik göl niteliğindeki Seyfe Gölü nün batısında Seyfe ve Gümüşkümbet, doğusunda Kızıldağ ve Karaarkaç, kuzeyinde Malya DÜÇ, güneyinde Yazıkınık ve Budak Köyleri bulunmaktadır. 1971 yılında İran'ın Ramsar kentinde imzalanan ve "Su Kuşları Yaşam Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme" olarak da bilinen Ramsar Sözleşmesi'nin onaylanması Türk Hükümeti tarafından uygun görülerek 30.12.1993 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmıştır. Aralık 2006 tarihinde seyfe gölü kurumuştur. Gölün kuruması ile baraber su kuşlar bölgeyi terk etmiştir. Seyfe Gölü'nün eski haline getirilebilmesi için DSİ'nin bir takım çalışmaları bulunmaktadır.

Hirfanlı Baraj Gölü

Elektrik üretmek, taşkınları önlemek ve sulamada kullanılmak amacıyla 1959 yılında tamamlanan ve 8 Ocak 1960 tarihinde işletmeye açılan Hirfanlı Barajı`nın açılışına zamanın Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Meclis Başkanı Refik Koraltan, Başbakan Adnan Menderes, bakanlar ve diplomatik erkan katıldı. O tarihlerde Türkiye'nin büyük barajı olan 81 metre yüksekliğindeki bu barajın gölünün en geniş yeri 15 kilometredir. 75 kilometre uzunluğundaki baraj gölünün alanı 320 kilometrekaredir. Şu anda Türkiye'nin Keban'dan sonra ikinci büyük barajıdır. 6 milyar metreküp kaya dolgu ile yapılan barajdan yılda 400 milyon kilovatsaat enerji üretiliyor. 4 tribünden meydana gelen santralın oluşturduğu yapay göl, yörenin iklimini olumlu yönde değiştirmektedir. Gölette kerevit ve balık üretilmektedir. Üretilen balıklar arasında sazan, kefal, kaya ve gümüşbalığı ile kepenek türündeki balıklar bulunmaktadır. Kaman'a 19 kilometre uzaklıktaki tesisler doğrudan doğruya ilçeye bağlıdır. Bu tesisler yörede yaşayan halkın deniz ve plaj gereksinimini karşılayabilecek durumdadır. Gölün suyu tatlıdır...

Kesikköprü Barajı

Kesikköprü yakınlarındadır. Kızılırmak üzerinde kurulan baraj,1966 yılında işletmeye açılmıştır. Gölün uzunluğu 15 kilometre, en geniş yeri 2,5 kilometre ve alanı da 38 kilometrekaredir. Ankara sınırları içerisinde kalan gölde tatlı su balıkları yetiştirilmektedir. Bol miktarda su midyesi üretiliyor. Hirfanlı Barajı'na 25 kilometre uzaklıktadır. Kaman İlçesi'ne bağlı Büğdüz Köyü topraklarının bir kısmı baraj sulan altında kalmıştır.

Çoğun Baraj Gölü

Kırşehir'e 15 kilometre uzaklıkta bulunan Çoğun Baraj Gölü, kentin kuzeyindedir. Kaman yöresinden gelen Araz Çayı'nın sulannı toplamaktadır. 1970'li yılların ortasında açılan göl, taşkın ve sulama amaçlıdır. Temelden yüksekliği 43 metredir. 22 milyon metreküp su toplanan gölün alanı 238 kilometrekaredir. Dolgu tipi olan göl sayesinde 2.068 hektar alan sulanabilmektedir. Gölde, tatlı su balıklan da yaşamaktadır. Aynca, Nevşehir sınırları yakınında da küçük bir obruk gölü vardır.

Kırşehir'in Adı Önceleri Makissos (Macissus) adıyla anılan kent, İm­parator I. Jüstinianos devrinde (527-568) yeniden kurulmuş ve Jüstinianopolis diye anılmaya başlamıştır. Uçsuz bucaksız bozkırın ortasında yükselen bu kente Türkler "Kır şehri" adını vermişÂ­lerdir. Kır şehri zamanla halk dilinde "Kırşehir" oldu. Bu gün bile bazı köylerinde yaşa­yan halk, burasını Kır şehri diye anar. Kırşehir ismi Türkçe'dir. Bir rivayete göre de Timur'un Anadolu'ya gelişinde kendisine karşı koyan burada yaşayan halkı göstererek "kırın şehri" dediği, daha sonra bunun Kır şehri olarak değiştiği ve bu günkü ismini aldığı da söylenmektedir. Kaynak * Kırşehir Kasabalar *Toklumen *Çayağzı *Dedeli *Ulupınar

Kaynak

larVikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.