Mehmed Kaplan

Kısaca: Mehmed Kaplan 1942 yılında Namık Kemal hakkında yaptığı araştırma ile doktor, 1946'da da Tevfik Fikret üzerine yaptığı inceleme ile doçent, 1952 senesinde de; Yeni Türk edebiyatı sahasında profesör ünvanını aldı. 1958 senesinde Erzurum Üniversitesini kurmakla görevlendirilen kurucu profesörler arasında yer aldı. Bu üniversitenin Edebiyat Fakültesi Dekanlığı, Rektör Yardımcılığı ve Vekilliği görevlerinde bulundu. Prof. Ahmed Hamdi Tanpınar'ın ölümü üzerine İstanbul Üniversitesi, Edebiya ...devamı ☟

Mehmed Kaplan 1942 yılında Namık Kemal hakkında yaptığı araştırma ile doktor, 1946'da da Tevfik Fikret üzerine yaptığı inceleme ile doçent, 1952 senesinde de; Yeni Türk edebiyatı sahasında profesör ünvanını aldı.

1958 senesinde Erzurum Üniversitesini kurmakla görevlendirilen kurucu profesörler arasında yer aldı. Bu üniversitenin Edebiyat Fakültesi Dekanlığı, Rektör Yardımcılığı ve Vekilliği görevlerinde bulundu. Prof. Ahmed Hamdi Tanpınar'ın ölümü üzerine İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Yeni Türk Edebiyatı Kürsüsü Başkanlığını yaptı.

Yazı hayatına 1939'da başlayan Mehmed Kaplan, Yeni Türk Edebiyatı profesörü olmasına rağmen, Türk Edebiyatını bir bütün olarak ele alıp, edebiyatımızın sadece bir devrine bağlı kalmadan, belli başlı metinlerini incelemiştir. Onun edebiyatımıza getirdiği en büyük yenilik, metin tahlili metodudur. İncelemeye başladığı her metne, bu metodunu büyük bir ustalıkla uygulamasını bilen Mehmed Kaplan sahip olduğu geniş kültürü sayesinde edebi metinleri tarihi ve sosyal çevreleri içinde değerlendirmiştir. Edebi eserlerde insan faktörüne ve tiplerine çok dikkat etmiş, eserlerde anlatılan insanların zaman, mekan ve çevreleriyle birlikte var olduklarına devamlı şekilde dikkat çekmiştir.

Fransız filozofu Alain'in, yazarak düşünme görüşünü benimseyen Mehmed Kaplan, edebi meselelerin ağır bastığı çeşitli konular üzerinde fikirlerini, deneme türündeki yazılarıyla; İnkılapçı Gençlik, Hareket, İstanbul, Bayrak, Hisar, Türk Edebiyatı, Meydan, Türk Yurdu, Türk Kültürü, Türk Düşüncesi ve Milli Kültür gibi dergilerde yayınlamıştır. Bu mecmualarda çıkan denemelerinin bir kısmı; Nesillerin Ruhu (1967), Büyük Türkiye Rüyası (1969), Edebiyatımızın İçinden (1976) isimleriyle kitap haline getirilmiştir.

Yazıldığı devirlerin ana meselelerini yansıtan edebi eserleri seçip tahlil eden Mehmed Kaplan, bu tür eserlerden hareket ederek, Özellikle Tanzimat sonrası edebiyatımızın geçirdiği merhaleleri tesbit etmiştir. İncelediği her şairi, kendisinden öncekilere ve geleneğe bağlılık veya gelenekten ayrılma açısından değerlendiren, şairlerin dünyalarını ve şahsiyetlerini ortaya koyduğu iki cildi bulan geniş araştırma ve incelemesi, Şiir Tahlilleri ismini taşır. Kendi türünde klasikleşmiş olan bu incelemelerin birinci kitabı; akif Paşadan Yahya Kemal'e kadar gelen şairlere; ikinci kitabı da, Cumhuriyet devri Türk Şiirine ayrılmıştır. Birincisi 1954, ikincisi ise 1965'te basılmıştır. Bu türde verdiği önemli bir eser de; Tanpınar'ın Şiir Dünyası (1964) isimli araştırmasıdır.

Mehmed Kaplan, Tanzimat sonrası edebiyatımızın hikaye ve romanları üzerinde de geniş bir incelemede bulunmuştur. Hikaye Tahlilleri (1979), isimli eseri edebiyatımız için, sahasında ilk ve tek eserdir.

Türk edebiyatının başlangıcından itibaren belli başlı metinleri üzerinde duran Mehmed Kaplan; Oğuz Kağan, Göktürk Kitabeleri, Dede Korkut Hikayeleri, Köroğlu Destanı ve Yunus Emre Divanı gibi eserleri incelemek suretiyle kültürümüzü meydana getiren temel değerler ve bu değerler içinde insanımızın durumunu tesbite çalışmıştır. Bu metinlerden Oğuz Kağan Destanı'nın tahlili kitap olarak (1979) da yayınlandı.

Edebiyat tarihçisi olarak ortaya koyduğu eserlerin başında; Namık Kemal Hayatı ve Eserleri (1948), Tevfik Fikret (1946) isimli monoğrafileri gelmektedir. Edebiyat tarihimizin İslamiyet Öncesi, İslami Devir ve Tanzimat Sonrası üzerindeki araştırmalarının bir kısmı Türk Edebiyatı Üzerine Araştırmalar I (1976) ismiyle basılmıştır.

Metin tahliline verdiği önem, onu antoloji çalışmalarına sevk etmiştir. Başkanlığında bir ekip tarafından ve on cilt olarak tasarlanan Yeni Türk Edebiyatı Antolojisi isimli eserinin ilk üç cildi basılmıştır (1985). Bu eser Tanzimattan sonraki edebiyatımız ve fikir akımları bakımından önemli bir kaynaktır. Ayrıca Yeni Türk Edebiyatı Kürsüsü doçent ve asistanlarından meydana getirdiği bir heyetle; Milli Mücadele devri fikir hayatını ve edebiyatını aksettiren antolojiler hazırlamıştır. Yine liseler için hazırladığı Edebiyat I., II., III. (1976-77) ders kitapları da mevcuttur.

Mehmed Kaplan, dil konusunda da çalışarak ilkokullardan üniversiteye kadar tesirini gösteren dil anarşisinin Türk maarifini tehdid eden en mühim hastalıklardan biri olduğuna, yazdığı birçok yazısında dikkat çekmiştir. O, yaşayan Türkçemizdeki, Arapça ve Farsça kelimelerin atılarak dilimizin bozulmasına şiddetle muhalefet etmektedir. Yaşayan Türkçeye girmiş olan bu kelimeler atıldığında, millet, kendisini yaşatan ananevi kıymetlerden mahrum kaldığı gibi, istikbalini meydana getirecek içtimai bir fikir nizamı da kuramayacağı, böyle bir cemiyette derin ve ince bir ilim ve tefekkür hayatı doğamayacağı kanaatindedir. Bu sebeple uydurukçaya şiddetle karşı çıkılmasını savunmaktadır.

Mehmed Kaplan'a edebiyat sahasında verdiği hizmetlerden dolayı Türkiye Milli Kültür Vakfı tarafından, 1981 yılında “Milli Kültüre Hizmet Şeref Armağanı” verilmiştir. 1983 yılında da Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu üyeliğine seçildi. 23 Ocak 1986 tarihinde İstanbul'da vefat etti. Kabri Karacaahmettedir.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.