Türkçe Bilgi logo TürkçeBilgi

Mess

Mess

1. anlamı i. karışıklık, düzensizlik, bozukluk; karışık şey; karışık durum, müşkül veya utandırıcı durum; tatsız yemek; çorba veya lapaya benzer yemek; daima aynı sofrada yemek yiyen kimseler, sofra arkadaşları; böyle arkadaşlarla yenen yemek. mess hall ayn.
2. anlamı karışıklık. düzensizlik. kirlilik. pislik. kötü durum. zor durum. dert. bela. ask. orduevinin lokanta kısmı. ask. karavana.
3. anlamı karisiklik. düzensizlik. kirlilik. pislik. kötü durum. zor durum. dert. bela. orduevinin lokanta kismi. karavana. bir arada yemek yemek.

Mess

Mess İngilizce anlamı ve tanımı

Mess anlamları

  1. (v. t.) To supply with a mess.
  2. (noun) A disagreeable mixture or confusion of things; hence, a situation resulting from blundering or from misunderstanding; as, he made a mess of it.
  3. (noun) A number of persons who eat together, and for whom food is prepared in common; especially, persons in the military or naval service who eat at the same table; as, the wardroom mess.
  4. (noun) A set of four; -- from the old practice of dividing companies into sets of four at dinner.
  5. (noun) A quantity of food set on a table at one time; provision of food for a person or party for one meal; as, a mess of pottage; also, the food given to a beast at one time.
  6. (v. i.) To take meals with a mess; to belong to a mess; to eat (with others); as, I mess with the wardroom officers.
  7. (noun) Mass; church service.
  8. (noun) The milk given by a cow at one milking.
  9. (v. t.) To make a mess of; to disorder or muddle; to muss; to jumble; to disturb.

Mess tanım:

Kelime: mess
Söyleniş: 'mes
İşlev: noun
Kökeni: Middle English mes, from Middle French, from Late Latin missus course at a meal, from missus, past participle of mittere to put, from Latin, to send -- more at SMITE
1 : a quantity of food: a archaic : food set on a table at one time b : a prepared dish of soft food; also : a mixture of ingredients cooked or eaten together c : enough food of a specified kind for a dish or a meal picked a mess of peas for dinner
2 a : a group of persons who regularly take their meals together; also : a meal so taken b : a place where meals are regularly served to a group : MESS HALL
3 a : a disordered, untidy, offensive, or unpleasant state or condition your room is in a mess b : one that is disordered, untidy, offensive, or unpleasant usually because of blundering, laxity, or misconduct [the movie]g is a mess, as sloppy in concept as it is in execution -- Judith Crist made a mess of his life

Mess ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Batch, Deal, Fix, Flock, Heap, Hole, Jam, Lot, Mass, Mickle, Mint, Muckle, Muddle, Muss, Peck, Pickle, Pile, Plenty, Pot, Raft, Sight, Slew, Spate, Stack, Wad,

Mess

İngilizce Mess kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. desorden, confusión, enredijo, enredo, revoltijo; asquerosidad, porquería, suciedad; lío, apuro, fárrago; rancho
v. dar el rancho a

Mess

İngilizce Mess kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. désordre, pagaille, saleté; gâchis; réfectoire; repas
v. salir, souiller; compliquer; gâcher; tripoter; manger à la même table

Mess

İngilizce Mess kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Unordnung, Schlamassel, Durcheinander, Dreck; Sorgen, unglückliche Angelegenheit; Kantine; Mahlzeit
v. sich abgeben mit; Durcheinander machen; verdrecken; verkomplizieren, sich verstricken; zusammen essen

Mess

İngilizce Mess kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. confusione, caos, disordine; (Mil.) mensa, rancio
v. scompigliare, mettere in disordine, buttare all'aria, mettere sottosopra; sporcare, insudiciare; pasticciare, abborracciare, raffazzonare; rovinare, guastare, mandare a monte

Mess

İngilizce Mess kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. bagunça, desarrumação, sujeira; problema, "negócio furado"; refeitório; refeição
v. tratar, dar-se, meter-se; bagunçar, desarrumar; sujar; complicar (-se); comer em grupo

Mess

f. karıştırmak, bozmak, kirletmek, pisletmek, asker sofrasında yemek yemek
i. çorba, karışıklık, karmakarışıklık, manga, pislik, karışık şey, karışık yemek, asker sofrası, sofra arkadaşları
s. karmakarışık

Mess

Fransızca Mess kelimesinin İngilizce karşılığı.
(m) n. mess, disorder

Mess

İngilizce Mess kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. gerecht, schotel, spijs, voer, menage [mil.], mengsel, rommel, kantine, knoeiboel, bak [sch.], pap, brij
ww. bemorsen, morsen, bederven, verknoeien, knoeien, eten : te eten geven

Mess

n. disorder, disarray, dirtiness; predicament, quandary; place where meals are served to a large group (military, etc.); dish or quantity of soft or liquid food
v. interfere with, meddle; make dirty or untidy; bungle; make an error; eat in company; beat someone up (Slang); waste time (Slang); be involved in an immoral or unethical situation (Slang)
n. mess, disorder

Mess

Fransızca Mess kelimesinin Almanca karşılığı.
n. kasino

Mess

Almanca Mess kelimesinin İspanyolca karşılığı.
adj. graduado

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Esch-sur-Alzette kantonu
6 yıl önce

komünler: Bettembourg Differdange Dudelange Esch-sur-Alzette Frisange Kayl Leudelange Mondercange Pétange Reckange-sur-Mess Roeser Rumelange Sanem Schifflange...
The KMG's
6 yıl önce

The KMG's (Krazy Mess Groovers) Belçikalı müzik grubu. Grup, 2007 Eurovision Şarkı Yarışması'nda "Love Power" adlı şarkıyla Belçika'yı temsil etmiştir...

The KMG`s, 2007 Eurovision Şarkı Yarışması, Belçika, LovePower, Müzisyen, Taslak
Ryan lewis
2 yıl önce

"And We Danced", "Otherside (Remix)", "Can't Hold Us" ve "White Walls"'tur. Macklemore & Ryan Lewis The Heist (2012) This Unruly Mess I've Made (2016)...
Sam Sparro (albüm)
6 yıl önce

Eylül/Ekim 2008 tarihinde sürülmesi beklenmektedir. "Cut Me Loose", "Hot Mess" ve "Pocket" gibi şarkılar albümün 4.single'ı olacağı yönünde iddialar vardır...
Alzette Nehri
6 yıl önce

Alzette, birkaç kilometre sonra Lüksemburg sınırlarına girer. Lameschmillen'da Mess Nehri ile birleşir. Sırayla Esch-sur-Alzette, Lüksemburg ve Mersch şehirlerinden...
Macklemore
2 yıl önce

ödül kazanmıştır. Macklemore The Language of My World (2005) Gemini (2017) Macklemore & Ryan Lewis The Heist (2012) This Unruly Mess I've Made (2016)...
Simpsonlar (17. sezon)
6 yıl önce

tarihi: 9 Şubat 2007.  ^ Todd Leopold (24 Ağustos 2006). "Welcome to the Emmy 'mess'". CNN. Erişim tarihi: 12 Şubat 2007.  The Simpsons.com'da 17. sezon13 Ekim...
Janet Jackson (albüm)
6 yıl önce

Winbush) – 4:58 "Love and My Best Friend" (Moore, Winbush) – 4:48 "Don't Mess Up This Good Thing" (Dana Meyers, Wardell Potts, Jr., Barry Sarna) – 3:55...