mukabil
1 . Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan:"Düşmanlarla beraber Anadolu'da mukabil teşkilat yapmak üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş."- Atatürk.
2 . Bir şeyin karşısında bulunan.
3 . zarfKarşılık olarak:
"Bir iki iyi habere mukabil her gün nice kaza ve bela haberleri verir."- A. Ş. Hisar.
4 . zarfRağmen:
"Annemi çok sevmesine mukabil, teyzemle arası bozuktu."- R. N. Güntekin.