Punch

Kısaca: Deniz Yılmaz`ın açtığı ve müzik hayatına prodüktörlük yaparak devam ettiği, Direc-t albümü Rus Kozmonotları`nı kaydettiği stüdyo. ...devamı ☟

Deniz Yılmaz`ın açtığı ve müzik hayatına prodüktörlük yaparak devam ettiği, Direc-t albümü Rus Kozmonotları`nı kaydettiği stüdyo. }

Punch

İngilizce Punch kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. punzón, sacabocados; ponche, jugo de frutas; puñetazo, pegada, puñada, trompada; Polichinela, pulchinela; vigor, fuerza; máquina de picar billetes
v. dar puñetazos, asestar un puñetazo, dar de puñadas, dar de puñetazos, dar un puñetazo a; perforar, agujerear, punchar, sacar bocados

Punch

İngilizce Punch kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. punch, poinçon, perçoir, perforateur, composteur; coup de poing, punch (boisson); force, énergie
v. percer, découper; perforer, poinçonner; cogner dur; donner un coup de poing;

Punch

İngilizce Punch kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Schlag; Schwung; Locher; Lochzange; Bowle
v. schlagen; stanzen; prägen; stechen; lochen

Punch

İngilizce Punch kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. pugno, (pop) cazzotto; punzone; punteruolo; (fig) vigore, energia, forza; ponce, punch, bevanda mista di vino e succo di frutta
v. colpire con un pugno; perforare, punzonare; timbrare il cartellino

Punch

İngilizce Punch kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. ponche (bebida); palhaço; furador; soco; murro
v. perfurar; esmurrar

Punch

f. yumruk atmak, yumruklamak, muşta ile vurmak, vurmak, sertçe basmak, zımbalamak, zımba ile delmek, delgeç ile delmek, biz ile delmek
i. şişman ve hantal bir kukla [tiy.]
i. kart basma makinesi, tıknaz tip, biz, delgeç, delgi, zımba, kuvvet, meyveli kokteyl (kâsede hazırlanır), muşta, punch, yumruk, güç, baskı kalıbı, kısa bacaklı yük beygiri, bodur

Punch

Fransızca Punch kelimesinin İngilizce karşılığı.
(m) n. punch, knockout

Punch

İtalyanca Punch kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. punch, beverage made from several mixed liquids

Punch

İspanyolca Punch kelimesinin İngilizce karşılığı.
[punch (m)] n. punch, strike from a fist

Punch

Türkçe Punch kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. strike from a fist; device used to create holes in a material; beverage made from several mixed liquids (often wine and juice); punch line
v. hit with a closed fist; perforate, make a hole
n. punch, knockout

Punch

Flemenkçe Punch kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. shrub

Punch

İngilizce Punch kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
npr. jan klaassen

Punch

n. strike from a fist; device used to create holes in a material; beverage made from several mixed liquids (often wine and juice); punch line
v. hit with a closed fist; perforate, make a hole
n. punch, knockout

Punch

Fransızca Punch kelimesinin Almanca karşılığı.
n. power, punsch, biss, schwung, elan

Punch

Fransızca Punch kelimesinin Türkçe karşılığı.
[le] punç

Punch

Almanca Punch kelimesinin İtalyanca karşılığı.
n. pulcinella {teat.} (f), punch (m)

Punch

İtalyanca Punch kelimesinin Almanca karşılığı.
n. punsch, punch

Punch

Türkçe Punch kelimesinin Fransızca karşılığı.
[le] punç

Punch

1. anlamı meşrupunch bowl içinde punç yapılan büyük punch glass punç kad, punç/zımba/kuvvet/yumruk, punç, punch zımbala/yumrukla.
2. anlamı yumruklamak. zımbalamak. bizle delmek. yumruk. zımba. matkap. delgi. punç. güç. etki.

Punch

Punch İngilizce anlamı ve tanımı

Punch anlamları

  1. () A punch for making indentations or dots in a piece of work, as for suspension between lathe centers, etc.
  2. () A punch for punching holes in sheet metal, having a small conical center to insure correct locating.
  3. (noun) A short, fat fellow; anything short and thick.
  4. (noun) A thrust or blow.
  5. (noun) A prop, as for the roof of a mine.
  6. (noun) To perforate or stamp with an instrument by pressure, or a blow; as, to punch a hole; to punch ticket.
  7. (noun) A beverage composed of wine or distilled liquor, water (or milk), sugar, and the juice of lemon, with spice or mint; -- specifically named from the kind of spirit used; as rum punch, claret punch, champagne punch, etc.
  8. (v. t.) To thrust against; to poke; as, to punch one with the end of a stick or the elbow.
  9. (noun) The buffoon or harlequin of a puppet show.
  10. (noun) One of a breed of large, heavy draught horses; as, the Suffolk punch.
  11. (noun) A tool, usually of steel, variously shaped at one end for different uses, and either solid, for stamping or for perforating holes in metallic plates and other substances, or hollow and sharpedged, for cutting out blanks, as for buttons, steel pens, jewelry, and the like; a die.
  12. (noun) An extension piece applied to the top of a pile; a dolly.

Punch tanım:

Kelime: punch
Söyleniş: 'p&nch
İşlev: verb
Kökeni: Middle English, from Middle French poinçonner to prick, stamp, from poinçon puncheon
transitive senses
1 a : PROD, POKE b : DRIVE, HERD punching cattle
2 a : to strike with a forward thrust especially of the fist b : to drive or push forcibly by or as if by a punch c : to hit (a ball) with less than a full swing
3 : to emboss, cut, perforate, or make with or as if with a punch
4 a : to push down so as to produce a desired result punch buttons on a jukebox b : to hit or press down the operating mechanism of punch a time clock punch a typewriter c : to produce by or as if by punching keys punch out a tune on the piano d : to enter (as data) by punching keys
5 : to give emphasis to
intransitive senses : to perform the action of punching something
- punch·er noun

Punch ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Lick, Perforate, Plug, Poke, Puncher,

İlgili konular

direc-t müzik rus kozmonotları

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.