Somuncu Baba

Kısaca: Somuncu Baba Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında Anadolu'da yetişen evliyanın ve alimlerin büyüklerinden. İsmi Hamid veya Hamideddin'dir. Hamid-i Aksarayi veya Hamid-i Kayseri diye şöhret bulmuştur. Fakat Somuncu Baba lakabıyla Ünlüdur. 1349 (H.750) senesinde Kayseri'de doğdu. Babasının ismi Şemseddin Musa'dır. Tefsir, fıkıh ilimlerinde ve tasavvufta çok yükseldi. Hızır aleyhisselamla sohbet ederdi. 1412 (H.815) senesinde Aksaray'da vefat edip oraya defnedildi. Kabrinin Darende'de, oldu ...devamı ☟

Somuncu Baba
Somuncu Baba

Somuncu Baba Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında Anadolu'da yetişen evliyanın ve alimlerin büyüklerinden. İsmi Hamid veya Hamideddin'dir. Hamid-i Aksarayi veya Hamid-i Kayseri diye şöhret bulmuştur. Fakat Somuncu Baba lakabıyla Ünlüdur. 1349 (H.750) senesinde Kayseri'de doğdu. Babasının ismi Şemseddin Musa'dır. Tefsir, fıkıh ilimlerinde ve tasavvufta çok yükseldi. Hızır aleyhisselamla sohbet ederdi. 1412 (H.815) senesinde Aksaray'da vefat edip oraya defnedildi. Kabrinin Darende'de, olduğu da söylenmektedir.

İlk tahsilini babasından aldı. Babasının vefatından sonra Şam'a giderek ilim öğrendi ve tasavvuf yoluna girdi. Pekçok velinin sohbetlerine katıldı. Burada Üveysi olarak, manevi yolla Bayezid-i Bistami'den feyz aldı. Şam'da bir müddet ilim tahsilinde bulunduktan sonra, Tebriz yakınlarında Hoy kasabasında bulunan HaceAlaeddin-i Erdebili hazretlerinin huzuruna gitti. Burada hocasına bütün gayretiyle hizmet ederek, ilim öğrendi. Tasavvuf yolunda üstün derecelere kavuştu. Alaeddin-i Erdebili, bir gün Hamid-i Aksarayi'ye:

“Artık bizden öğrendiğin ilmi, Allahü tealanın dinini, insanlara öğretmek üzere Anadolu'ya git!” buyurdu. Ona böylece, insanları yetiştirmek için icazet, diploma verdi. Büyük bir alim ve veli-yi kamil olarak Kayseri'ye döndü.

Hamideddin hazretleri, manevi bir emir üzerine Tebriz'e gitti. Tebriz'den de Anadolu'ya gelip, Bursa'ya yerleşti. Hacı Bayram-ı Veli, sık sık Bursa'ya gelip hocasını ziyaret ederdi. Hamideddin hazretleri, Bursa'da bir ümmi gibi hareket edip, ilminin varlığını kimseye belli etmedi.

Hamideddin hazretleri Bursa'da bir fırın yaptırdı. Fırınına merkebiyle dağdan odun getirir, onunla ekmekleri pişirirdi. Ekmek küfesini sırtına alarak:

“Somun! Müminler somun!” diye dolaşır, geçimini bu yolla sağlardı.

Halk bu fırıncıya Somuncu Baba der ve onun pişirdiği ekmeğin lezzetine doyamazdı. Somuncu Baba ekmek satmaya başlayınca, herkes peşinden koşar, ekmeğini kapışırdı. Somuncu Baba'nın fırını, Molla Fenari Mahallesinde, Ali Paşa Çınarı civarında olup, iki gözlüydü. Fırının bitişiğinde de, ibadet ettiği bir odası vardı. Odanın kıble cihetinde de, nefsini terbiye etmek için kullandığı bir çilehanesi mevcuttu. Hep, halk içinde Hak ile olmağa gayret etti.

Yıldırım Bayezid Han, Niğbolu zaferinden sonra Bursa'da Ulu Cami'yi yaptırmaya başladı. Caminin inşası sırasında, çalışan işçilerin ekmek ihtiyacını Somuncu Baba temin etti. Caminin yapılması bittikten sonra, bir Cuma günü açılış merasimi yapılacağı ilan edildi. O gün başta Yıldırım Bayezid Han, damadı Seyyid Emir Sultan, Molla Fenari hazretleri, ulemadan pekçok kimse ve Bursalılar Ulu Camiyi doldurdular. Yıldırım Bayezid Han, caminin açılış hutbesini okumak üzere Emir Sultan'a vazife verdiğinde, Emir Sultan:

“Sultanım! Zamanın büyük alimi buradayken, bizim hutbe okumamız uygun değildir. Bu cami-i şerifin açılış hutbesini okumaya layık olan zat şu kimsedir.” diyerek, Somuncu Baba'yı gösterdi.

“Şöhret afettir.” hadis-i şerifini bildiği için, bundan titizlikle kaçınan Somuncu Baba, Padişahın emri üzerine minbere doğru yürüdü. Emir Sultan'ın yanına gelince:

“Ey Emir'im, niçin böyle yapıp beni ele verdiniz?” dedi. O da:

“Senden ileride bir kimse göremediğim için öyle yaptım.” cevabını verdi.

Cemaat hayret ederek bu konuşmaları dinliyor, Somuncu Baba'nın hutbesini merakla bekliyorlardı. Minbere çıkan Somuncu Baba, öyle bir hutbe irad etti ki, o zamana kadar Bursalılar böyle bir hutbeyi hiç işitmemişlerdi. Bursalılar, ancak bundan sonra Somuncu Baba'nın büyüklüğünü anladılar. Somuncu Baba, hutbede:

“Bazı alimlerin, Fatiha-i şerifenin tefsirinde müşkilatı, anlayamadığı kısımlar vardır. Onun için bu surenin tefsirini yapalım.” buyurarak, Fatiha suresinin, yirmi ana ilim üzerine yedi türlü tefsirini yaptı. Nice hikmetli sözler beyan eyledi. Herkes hayretinden şaşırıp kaldı. Başta Molla Fenari hazretleri:

“Somuncu Baba, önce bizim Fatiha suresinin tefsirindeki müşkilimizi keramet göstererek halletti. Onun büyüklüğüne, bu yedi çeşit tefsir, adil bir şahittir. Fatiha'nın ilk tefsirini cemaatin hepsi anladı. İkinci tefsirini bir kısmı anladı, üçüncü tefsiri anlayanlar çok az idi. Dördüncü ve sonrakileri anlayanlar içimizde yoktu.” demekten kendini alamadı.

Cuma namazından sonra bütün cemaat, Somuncu Baba'nın elini öpmek, duasını almak istedi. Cemaatin bu arzusunu kırmayan Hamid-i Veli hazretleri, kapıda durdu. Ulu Caminin üç kapısından çıkan herkes; “Ben Somuncu Baba'nın elini öpmekle şereflendim” diyordu. Somuncu Baba, yine keramet göstererek, Allahü tealanın izniyle her üç kapıda da aynı anda bulunarak cemaate elini öptürmüştü.

Namazdan sonra Hamid-i Veli'nin evine giden Molla Fenari; “Talebeniz olmakla şereflenmek istiyorum.” deyince, Somuncu Baba ona teveccüh ederek dualarda bulundu.

Bursa'dan ayrılarak Aksaray'a geldi. Burada ömrünün sonuna kadar İslamiyeti yaymak, Allahü tealanın emir ve yasaklarını bildirmek için uğraştı. Artık ona Hamid-i Aksarayi denilmeğe başlandı. Hacı Bayram-ı Veli ile hacca gittiler. Dönüşlerinde, Hacı Bayram'ı kendisine halife, vekil tayin etti. İnsanlara doğru ve hak yolu öğretmekle vazifelendirdi.

Hamid-i Aksarayi hazretleri 1412 (H.815) senesinde vefat etti. Cenaze namazını Hacı Bayram-ı Veli kıldırdı. Geriye iki erkek çocuk bırakarak, bugünkü türbesinin olduğu yere defnedildi. Türbesi Aksaray Kabristanının ortalarındadır. 1980 (H. 1400) senesinden itibaren, Aksaraylı Şahin Başer Beyin gayretleriyle türbesi yeniden tamir edilerek bugünkü hale gelmiştir. Somuncu Baba'nın çilehanesini ve türbesini ziyaret edenler, ruhaniyetinden fevkalade feyz ve bereketlere kavuştuklarını, dünyayı unuttuklarını söylemişlerdir. Onu vesile ederek Allahü tealaya yapılan duaların kabul olduğunu bildirmişlerdir.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Baba (anlam ayrımı)
6 yıl önce

Müslüm Baba - Müslüm Gürses Noel Baba Oruç Baba Somuncu Baba Telli Baba Ulaş Baba Zuhurat Baba Baba Gurgur Camii Baba tanrı Babailik Demir Baba Tekkesi...

1331
2 yıl önce

Osmanlılar İznik'i ele geçirdi. Karl Thopia, Arnavut prensi (ö. 1388) Somuncu Baba, ya da Şeyh Hamid-i Veli, Osmanlı kuruluş dönemi ünlü mutasavvıfı ve...

1331, 13. yüzyıl, 1326, 1327, 1328, 1329, 1330, 1332, 1333, 1334, 1335
Emin Olcay
2 yıl önce

2005 7 Numara (doktor veli baba) 2002 Deli Yürek (Yakup Efe) - 2002 Çiçek Taksi - 1995 Ferhunde Hanımlar - 1993 Somuncu Baba: Aşkın Sırrı (Molla Fenari)...

Tohma Çayı
2 yıl önce

doğa fotoğrafcılığı gibi aktiviteler yapılmaktadır. Kanyonun çıkışında Somuncu Baba camisi yer alır. Tohma Çayı yukarı havzasında, 100–150 m kadar gömük...

Saruhan Hünel
6 yıl önce

rolünü canlandırmıştır. Yasak Sokaklar (1993) Ufukta Bir Ağaç (1993) Somuncu Baba: Aşkın Sırrı (2016) - Abdurrahman Erzincani Kuruluş Osman (2019-2020)...

Molla Fenari
2 yıl önce

Telhîs-il-Miftâh Yönetmenliğini Kürşat Kızbaz'ın üstlendiği 2016 çıkışlı Türk filmi Somuncu Baba: Aşkın Sırrı'nda Molla Fenari'yi Emin Olcay canlandırdı. ^ Bazı yazarlar...

Bey Sarayı
4 yıl önce

yöneticiler görev yapıyordu. Emir Sultan, Molla Fenari, Hacı Bayram-ı Veli, Somuncu Baba, Ahmedî gibi dönemin kültür şahsiyetleri, bu sarayda sultanlara danışmanlık...

Altan Akışık
2 yıl önce

Eşrefoğlu rolüyle geniş çevrelerce tanındı. 2017 Bir Annenin Feryadı 2016 Somuncu Baba Aşkın Sırrı 2013 İmbatla Dol Kalbim (Seslendirme) 2012 Ayaz 2012 Atatürk'ün...