Stationary

Stationary

1. anlamı ne ilerlemekte ne de gerilemekte olan, muayyen bir kararda kalan; bir yerde daima kalan kimse veya şey; kımıldamaz; st, stationary air nefes alıp verme sırasında daima akciğerde kalan hava, belirli bir yerde bulunan er; s, sabit, durağan.
2. anlamı yerinde duran. durağan. sabit.

Stationary

Stationary İngilizce anlamı ve tanımı

Stationary anlamları

  1. (noun) One who, or that which, is stationary, as a planet when apparently it has neither progressive nor retrograde motion.
  2. (a.) Not moving; not appearing to move; stable; fixed.
  3. (a.) Appearing to be at rest, because moving in the line of vision; not progressive or retrograde, as a planet.
  4. (a.) Not improving or getting worse; not growing wiser, greater, better, more excellent, or the contrary.

Stationary tanım:

Kelime: sta·tion·ary
Söyleniş: 'stA-sh&-"ner-E
İşlev: adjective
1 : fixed in a station , course, or mode : IMMOBILE
2 : unchanging in condition

Stationary

İngilizce Stationary kelimesinin İspanyolca karşılığı.
adj. estacionario, fijo, inmóvil, parado

Stationary

İngilizce Stationary kelimesinin Fransızca karşılığı.
adj. stationnaire, immobile, statique; stable, permanent

Stationary

İngilizce Stationary kelimesinin Almanca karşılığı.
adj. stationär, ortsfest; gleichbleibend

Stationary

İngilizce Stationary kelimesinin İtalyanca karşılığı.
agg. fermo, fisso, immobile; stazionario, stabile, costante; non portatile; (Mil) di stanza

Stationary

İngilizce Stationary kelimesinin Portekizce karşılığı.
adj. fixo, estacionário; imóvel

Stationary

s. sabit, hareketsiz, değişmeyen, yerleşik, stasyoner, olduğu gibi kalan

Stationary

İngilizce Stationary kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
bn. stationair, stilstaand

Stationary

adj. not moving, still; fixed in place, not movable; static, unchanging; settled, tending to stay in one place

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Camel (müzik grubu)
6 yıl önce

See Your House from Here 1981 – Nude 1982 – The Single Factor 1984 – Stationary Traveller 1991 – Dust and Dreams 1996 – Harbour of Tears 1999 – Rajaz...

Polarografi
2 yıl önce

gelen mevcut salınımları gösterir. ^ Reinmuth (1 Kasım 1961). "Theory of Stationary Electrode Polarography". Analytical Chemistry. 33 (12): 1793-1794. doi:10...

Eşbütünleşme
6 yıl önce

Kointegrasyon veya Eşbütünleşme, durağan olmayan (ing:non-stationary) iki zaman serisi arasındaki korelasyonu incelemek için geliştirilmiş bir tekniktir...

Eşbütünleşme, Robert Engle, Clive Granger, Zaman serisi
Anglo-Irak Savaşı
2 yıl önce

The Fight at Odds. The Royal Air Force 1939-1945. Londra: Her Majesty's Stationary Office.  Thomas, David A. (1972). Nasyonel Sosyalist Parti Victory: Crete 1941. New York:...

Herero ve Nama Soykırımı
2 yıl önce

Africa and their Treatment by Germany, Windhuk, ed. (London: His Majesty’s Stationary Office). Anderson, Rachel (2005). Redressing Colonial Genocide Under International...

Kürdistan Teali Cemiyeti
2 yıl önce

British Policy 1919-1939, First series, Volume IV:1919, Her Majesty's Stationary Office, London, s.695-696, No.464'e ek istihbarat raporu  ^ Baytok, Taner...

Artistik buz pateni kaldırışları
2 yıl önce

sürelerde gösterilebilir. Kısa sürede tamamlanan kaldırışlar (6 saniye) Stationary Lift - Buz üstünde bulunulan noktada yapılan kaldırıştır. Kaldıran partner...

Ateş fırtınası
6 yıl önce

Germany, 1939-1945, Volume II: Endeavour, Part 4, Londra: Her Majesty's Stationary Office, ss. 260-261  Harris, Arthur (2005), Bomber Offensive (First, Collins...