Teşbih Sanatı Nedir? Öğe ve Özellikleri Nelerdir? Teşbih Sanatı Hakkında Detaylı Bilgi

misafir - 8 yıl önce
Anlama güç katmak için, aralarında gerçek ya da mecaz, çeşitli yönlerden ilgi, benzerlik bulunan en az iki varlıktan zayıf olanı nitelik bakımından güçlü olana benzetme sanatıdır. Teşbih sanatında en az iki, en fazla dört öğe bulunur. Öğeleri şunlardır: 1. Benzeyen (müşebbeh, teşbih edilen, benzetilen): Birbirine benzetilen şeylerden nitelik bakımından güçsüz olanıdır.  2. Kendisine Benzetilen: Birbirlerine benzetilen şeylerden nitelik bakımından daha üstün ve güçlü olanıdır. 3. Benzetme Yönü: benzeyen ve kendisine benzetilen arasındaki ortak noktadır. Zaten benzetme bu ortak noktayı belirtmek için yapılır. (Ancak bu ortak nokta her zaman vurgulanarak zikredilmeyebilir.) 4. Benzetme Edatı: Benzeyen ve kendisine benzetilen arasında benzetme ilgisi kuran kelime veya ektir. Teşbihte genellikle şu kelime ya da ekler benzetme edatı olarak kullanılır: Örnek: Ali aslan gibi cesurdur. 1. Benzeyen-benzetilen: Ali 2. Kendisine benzetilen: aslan 3. Benzetme yönü: cesaret 4. Benzetme edatı: gibi Örnek: Cennet gibi güzel vatan Örnek: "Yol yılan gibi kıvrılıyor" Bu sesler dokunuyor en ağrıyan yerime, Bir eski çıban gibi işliyor içerime. (Ayak Sesleri/ Necip Fazıl Kısakürek) Benzeyen: Sesler Kendisine benzetilen unsur:Eski çıban Benzetme yönü: Batmak,işlemek Benzetme edatı: Gibi Teşbih-i beliğ: Sadece benzeyen ve benzetilen ile yapılan ve benzetme edatı ile benzetme yönü bulunmayan teşbihe teşbih-i beliğ denir. Örnek: Günlerim koklamadan attığım bir güldür. Örnek: Yarin dudağından getirilmiş Bir katre alevdir bu karanfil Ahmet Haşim Örnek: Kömür gözlüm, gül dudaklım Sen de bir gün perişan ol Hicranî Örnek: Aslan askerler koşuyor.

misafir - 8 yıl önce
Teşbih sanatı, anlama güç katmak için, aralarında gerçek yada mecaz, çeşitli yönlerden ilgi, benzerlik bulunan en az iki varlıktan zayıf olanı nitelik bakımından güçlü olana benzetme sanatıdır. Şair, kendisini etkileyen bir olay veya varlık karşısında heyecanlanır, bu heyecanını daha kuvvetli ve tesirli anlatabilmek için, o ruh halini okuyucuda daha iyi canlandırabilecek benzetmeler yapma yoluna gide ve bunun sonucunda da teşbih sanatı meydana gelmiş olur. Teşbih sanatı'nda en az iki, en fazla dört öge bulunur ve yapılan teşbih bu ögelerin bulunup bulunmamalarına göre bazı isimler alır. Bu dört benzetme ögesi (erkan-ı teşbih, teşbihin rükunları, ögeleri) şunlardır: 1. Benzeyen (müşebbeh, teşbih edilen, benzetilen): Birbirine benzetilen şeylerden nitelik bakımından güçsüz olanıdır. 2. Kendisine Benzetilen (Müşebbehünbih, kendisine teşbih edilen, benzetmelik): Birbirlerine benzetilen şeylerden nitelik bakımından daha üstün ve güçlü olanıdır. 3. Benzetme Yönü (Vech-i Şebeh): benzeyen ve kendisine benzetilen arasındaki ortak noktadır. Zaten benzetme bu ortak noktayı belirtmek için yapılır. (Ancak bu ortak nokta her zaman vurgulanarak zikredilmeyebilir.) 4. Benzetme Edatı (Edat-ı Teşbih): Benzeyen ve kendisine benzetilen arasında benzetme ilgisi kuran kelime veya ektir. Teşbihte genellikle şu kelime yada ekler benzetme edatı olarak kullanılır: Adeta, andırır, benzer, bigi, çü, çün, gibi, gûna, gûne, gûya, gûyiya, kimi, manend, meger ki, misal, misillü, misl, nitekü, nitekim, sanki, sıfat (gül. sıfat), tek, tıpkı, -asa, -var, -veş vb. Aşağıdaki örnekte benzetme ögelerini topluca görebilmekteyiz. * Durmuş zaman gibiydi geçmeyen zaman. 1. Benzeyen (benzetilen, müşebbeh): zaman 2. Kendisine benzetilen (mişebbehünbih): durmuş saat 3. Benzetme yönü (Vech-i şebeh): durup geçmemek, ilerlememek, durmuş 4. Benzetme edatı (edat-ı teşbih): gibiydi Bu örnekte geçmeyen zaman durmuş bir saate benzetilmektedir. Bu mısrada kullanılan kelimelerin tamamı gerçek anlamlarında kullanılmıştır. Bununla birlikte �durup geçmeyen zaman� gerçekten durmuş bir saat değildir. Mecazi bir benzerlik söz konusudur. Yani kelimeler gerçek anlamlarında kullanıldıkları halde meydan getirdikleri anlam bütünlüğü mecazi bir yapı kazanır. Bu örnekte, şair kendi ruh sıkıntısından doğan zamanın bir türlü geçmeyişini, durmuş bir saate benzeterek okuyucu üzerindeki etkiyi arttırmaya çalışmıştır.

Teşbih Çeşitleri

Benzetme ögelerinden (erkan-ı teşbihten) birisinin yada birkaçının kullanılıp kullanılmamaları açısından yaygın tarife göre dört türlü teşbihten söz etmek mümkündür.

1. Mufassal Teşbih (Teşbih-i Mufassal, tafsilatlı, ayrıntılı teşbih):

Benzetme ögelerinin tümünün bulunduğu teşbihe mufassal teşbih denir. * Ali aslan gibi cesurdur. 1. Benzeyen-benzetilen: Ali 2. Kendisine benzetilen: aslan 3. Benzetme yönü: cesaret 4. Benzetme edatı: gibi * Meltem'in gözleri deniz rengi gibi masmavidir. 1. Benzeyen: Meltem'in gözleri 2. Kendisine benzetilen: deniz rengi 3. Benzetme yönü: masmavilik 4. Benzetme edatı: gibi * Bir güzel yırtıcı kuş gözleri gördüm, baktım Som mücevher gibi kan kırmızı tırnaklarına 1. Benzeyen: tırnaklar 2. Kendisine benzetilen: som mücevher 3. Benzetme yönü: kırmızılık, kırmızı renkte oluş 4. Benzetme edatı: gibi 2. Muhtasar Teşbih (Teşbih-i muhtasar, kısaltılmış, ayrıntısız teşbih): Teşbihin ögelerinden (erkan-ı teşbihten) benzetme yönü (vech-i şebeh) söylenilmeden yapılan teşbihtir. Yani bu tür teşbihlerde benzetme yönü bulunmaz. * Ali aslan gibidir. 1. Benzeyen: Ali 2. Kendisine benzetilen: aslan 3. Benzetme yönü: - 4. Benzetme edatı: gibi * Hizmetçiye gel der gibi Azrail�e gel der. 1. Benzeyen: azrail 2. Kendisine benzetilen: hizmetçi 3. Benzetme yönü: - 4. Benzetme edatı: gibi Ab-gine içinde mey gibidir Leb-i la�lin hayali dilde müdam leb: dudak la�l: yakut müdam: devamlı, sürekli,daima ab-gine: billur, kristal; şişe, sürahi; kadeh; ayna, elmas; kılıç; gözyaşı; şarap mey: içki, şarap (Yakuta benzer, yakut renkli dudağının hayali gönülde devamlı kadeh içindeki şarap-içki gibidir. / Yada: ey sevgili, senin yakuta benzer dudağının hayali gönlümde sürekli kadeh içindeki içki-şarap gibidir. / Senini dudağının hayali hiç aklımdan, hatırımdan gitmiyor, çıkmıyor.) l (yakut): Kırmızı; kırmızı renkte bir taş. Şarap da kırmızı renktedir. Kadehin şekli de kalp şekline benzer şeklinde düşünülmüştür. Şarap da dudağa götürülerek içilir vs. Dudak-lal aynileştiriliyor, özdeşleştiriliyor. Şairin dudağında tıpkı mey tadı, lezzeti veriyor ve onun gibi aklımı başımdan alıyor, sarhoş ediyor. 1. Benzeyen: Sevgilinin dudağının hayali 2. Kendisine benzetilen: Kadeh içindeki şarap, mey 3. Benzetme yönü: Sarhoş etme, aklı baştan alma, kırmızılık 4. Benzetme edatı: gibi

2. Müekked Teşbih (Teşnih-i müekked, te�kid edilmiş, eksiltilmiş):

Benzetme edatı bulunmayan teşbih türüne denir. * Yalnız bu katta mümkün olur daimi uçuş Her hamlesiyle rûh, o çelikten kanatlı kuş 1. Benzeyen: ruh 2. Kendisine benzetilen: çelik kanatlı kuş 3. Benzetme yönü: uçma, uçuş (ruhun da uçar gibi göğe yükseldiği fikri) 4. Benzetme edatı: . Sürekli sevgiyi duydukça anne topraktan 1. Benzeyen: toprak 2. Kendisine benzetilen: anne 3. Benzetme yönü: sevgi duymak, göstermek 4. Benzetme edatı: -

3. Beliğ (güzel, uz) Teşbih (Teşbih-i Beliğ):

Sadece benzeyen ve kendisine benzetilen ögeleriyle yapılan teşbih türü olup teşbihin en makbul çeşididir. * Som gümüşten sular üstünde giderken ileri 1. Benzeyen: sular 2. Kendisine benzetilen: som gümüş 3. Benzetme yönü: - 4. Benzetme edatı: - * Fark etmez anne toprak ölüm maceramızı 1. Benzeyen: toprak 2. Kendisine benzetilen: anne 3. Benzetme yönü: - 4. Benzetme edatı: - * Hulya tepeler, hayal ağaçlar 1. Benzeyen: tepeler, ağaçlar 2. Kendisine benzetilen: hulya, hayal 3. Benzetme yönü: - 4. Benzetme edatı: - Bu örnekte görüldüğü üzere birden fazla unsurun da birbirine benzetildiği olur. Hatta özellikle birden fazla unsur arasında yapılan edebi sanatlar vardır. Edebi sanatlardan bahseden eserlerde teşbihin bu yaygın dört çeşidinin dışında, kullanışlarına göre de teşbih çeşitleri hakkında bilgi verilmiştir.

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.