Türk ve Müslüman Coğrafya Tarihi ve Coğrafyacılar

misafir - 8 yıl önce
Türk, Berberi ve İranlı bilginlerin de katkısına karşın, İslam uygarlığı içinde coğrafyayı geliştiren Araplar oldu. Araplar Ptolemaios'un çalışmalarını kendi dillerine çevirerek onun başlattığı geleneği sürdürdüler. Arap bilgin İbn Havkal'ın 10. yüzyıl da yazdığı el-Mesalik ve'l-Memalik (Yollar ve Ülkeler) adlı yapıt sonralan haritalarla zenginleştirilmişti. El-İdrisi'nin 1154'te Sicilya kralı Ruggerio için hazırladığı Yer haritası Asya'daki bölgeler hakkında o güne değin bilinenlerden çok daha geniş ve doğru bilgiler içeriyordu. Bağdat'taki astronomlar Avrupalılardan çok önce pusula kullanıyorlardı; meridyen ölçümleri de yapan bu bilginlerin geliştirdiği 360 dereceli sistem haritacılıkta hâlâ kullanılmaktadır. Coğrafya alanında Arap bilginlerin verdiği öteki önemli yapıtlar 9. yüzyıl da Belhi'nin yazdığı Suverü-l-Ekâlim (İklim Türleri), 10. yüzyılda Mesudi'nin yazdığı el-Müru-çü'z-Zeheb (Altın Çayırlar) ve 14. yüzyıl da İbn Battuta'nın yazdığı Tuhfetü'n-Nuzzarfi Garaibi'l-Emsar adlı seyahatnamedir. Tan-ca'dan başlayıp kuzeyde Kazan topraklan, doğuda. Çin'e kadar büyük bir bölgeyi dolaşan İbn Battuta, bu seyahatnamesinde Anadolu'yu da kapsayan pek çok bölgeyi ekonomik etkinlikleri ve gelenekleriyle ayrıntılı biçimde anlatır. Yapıt, Anadolu'nun tarihsel coğrafyası açısından da çok değerli bir kaynak oluşturur. Ptolemaios'un, Kita-bü'l-Macesti adıyla Arapçaya çevrilen yapıtı Megale Syntcuis de ortaçağ İslam coğrafyasının ve haritacılığının gelişmesinde etkili olmuştur. Osmanlı Devleti, önceki Anadolu uygarlıklarından, İslamdan ve Selçuklulardan kaynaklanan zengin bir bilgi hazinesine sahipti. Bununla birlikte 15. yüzyıla değin coğrafyaya ilgi gösterilmedi. Bu dönemdeki tek coğrafya çalışması Ali bin Abdurrahman'ın "Acaibü'l-Mahlûkat" adlı yapıtıydı. Yapıtta Yer'in yuvarlak olduğu, bir bölgesinde Türk soyundan gelen Yecüc ve Mecüc tayfasının yaşadığı öne sürülüyor ve bazı dağlar, ırmaklar ve kentler hakkında bilgi veriliyordu. 15. yüzyıl ortalarında, bilime, özellikle de coğrafyaya ve haritalara büyük ilgi duyan II. Mehmed (Fatih) döneminde coğrafya gelişme gösterdi. Batıdaki birçok yapıt Osmanlıcaya çevrildi. İstanbul'un bir planı yapıldı, Fatih Camisi'nin çevresindeki medreselerde İstanbul'un topografyası hakkında bilgi toplandı. Bu dönemde coğrafya çalışmalanna katkıda bulunan en önemli kişiler, Ptolemaios'un coğrafyasına ilgi duyan astronom Mirim Çelebi ile Osmanlı topraklannın coğrafyası, burada yaşayan insanlar, gelenekler ve toplumsal durum hakkında bilgiler sağlayan Yahya bin Meh-medü'l-Gaffari idi. 16. ve 17. yüzyıllarda denizcilikteki gelişmelerle coğrafya ve haritacılık da büyük ilerleme gösterdi. Bu dönemde Atlas Okyanusundan Hint Okyanusuna kadar uzanan Osmanlı denizcileri, yolculuklannda edindikleri bilgileri çeşitli yapıtlarda topladılar. Bu denizciler arasında en önemlileri Piri Reis ile Seydî Ali Reis'tir. Pirî Reis'in en önemli ürünleri, Atlas Okyanusunun iki kıyısında yer alan ülkeleri gösteren ünlü haritası ile Kitab-ı Bahriye adlı yapıtıdır. Bugün Topkapı Sarayı'nda bulunan harita, Kristof Kolomb'un 1489'da yaptığı ve sonradan kaybolan bir haritanın kopyasıydı. Pirî Reis, harita üstünde birçok açıklama yapmış, çeşitli ülkelerin özellikleri, madenleri, hayvanlan hakkında bilgiler vermişti. I. Süleyman'a (Kanuni) armağan edilen Kitab-ı Bahriye ise 1521'de yazılmış ve 1525'te genişletilmişti. Yapıtın önsözünde Pirî Reis'in kendi yaşamı, fırtınalar, pusulalar ve denizler hakkında bilgi verilir. Ardından Pirî Reis'in gezdiği yerler kendi gözlemlerine ve başka kaynaklara dayanarak anlatılır; Yer'in küre biçiminde olduğu sık sık vurgulanır ve Amerika'nın keşfinden söz edilir. Seydi Ali Reis'in Hint Okyanusunun özelliklerini anlatan iki önemli yapıtı vardır: Gezi notlarını içeren Miratül-Memâlik ve coğrafi bilgiler veren Muhit. 16. yüzyıldaki bir başka önemli yapıt da, 1559'da, Tunuslu Hacı Mehmed tarafından tahta üstüne çizilmiş, yürek biçimli Yer han t asıdır; haritada başlangıç meridyeni Kanarya Adalarıdır. Ali Macar Reis de bu dönemin ünlü deniz coğrafyacılanndandır. Topkapı Müzesi'nde ona ait olduğu sanılan 7 haritadan oluşmuş bir atlas vardır. Haritalar, bugün başka adlarla tanıdığımız birçok adaya o dönemde Osmanlıların verdiği adlan içermesi açısından ilginçtir. 17.yüzyılın en önemli coğrafya bilgini ise Kâtip Çelebi'ydi. 1648'de yazmaya başladığı en önemli yapıtı Cihannüma'da, 5 yerine 6 kıtadan söz ediyordu; bunlar Avrupa, Asya, Afrika, Amerika, . Maccolonika (Avustralya) ve kutup bölgeleriydi. Amerika'ya geniş yer aynlan yapıtta Japonya'dan ve Anadolu'nun doğusundan da söz ediliyordu. Evliya Çelebi ise Anadolu, Azerbaycan ve Orta Avrupa'ya yaptığı gezileri 10 ciltlik Seyahatname'sinde topladı. Yapıt, tarihsel coğrafya açısından önem taşır. 18.yüzyılda coğrafyaya en büyük katkısı olan kişi, Osmanlı Devleti'nde basım sanayisini kuran İbrahim Mütteferrika'ydı. Jeofizik ve astronomi çalışmalarının yanı sıra coğrafyaya da büyük ilgi duyan, bilgine İbrahimü'l Coğrafi adı takılmıştı. İbrahim Müteferrika, başta yeni gelişmeleri de ekleyerek bastığı Cihannüma olmak üzere bir çok coğrafya çalışması yayımladı. Bu yayınlar dışında, Atlas Minör ve Atlas Maior gibi önemli yabancı yapıtlann Osmanlıcaya çevrilmesi de coğrafyanın gelişmesini olumlu etkiledi. Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın Marifetname adlı yapıtı da, matematiksel coğrafya, Yer'in biçimi, bir zamanlar yeryüzünün sularla kaplı olduğunu gösteren fosiller, kıtalar, Amerika'nın keşfi, iklimle insan sağlığı arasındaki ilişkiler gibi konularda değerli bilgiler sağlıyordu. 18. yüzyılın sonlarında haritacılık ve coğrafya öğretimine önem verilmeye başlandı. İstanbul'daki Hasköy Mühendıshanesi'nde uygulamalı coğrafya ve harita dersleri kondu ve Fransız ağırlıklı yabancı bir öğretim kadrosu oluşturuldu. 19. yüzyıldaki Batılılaşma çabalan da, Fransız, İngiliz ve Alman bilginlerin ülkeye çağmlıp askeri okullara haritacılık İle coğrafya dersleri konması sonucunu verdi. Aynca Avrupa'da yayımlanmış coğrafya yapıtları Osmanlıcaya çevrildi ve pek çok telif yapıt yayımlandı. Bunların en önemlileri Mehmed Enveri'nin Coğrafya (1865), Sami Paşazade Abdülha-lim'in Beyan-ı Naks-ı Cihan (1871), Hamdi Bey'in Usul-i Coğrafya-i Tabii, Ahmed Cevad Paşa'nın Malûmata'I-Kâfiye fi Me-maliki'l-Osmaniye (1872), Esad Hüseyin'in Coğrafya Lügati (1876), Hasan Fehmi'nin Coğrafya-i Ticari (1884) ye Coğrafya-i Sinai ve Ticari (1890) ve Binbaşı Hüseyin'in Memalik-i Osmaniye Ziraat Coğrafyası (1887) adlı yapıtlarıdır. Şemseddin Sami'nin Kamusu'l-Âlam adlı altı ciltlik coğrafya ansiklopedisi ise bu dönemin en önemli çalışmasıdır. 19. yüzyılın sonlarındaki reform hareketleri bilimsel kurumlara da yansıdı ve 1915'te Coğrafya Darülmesaisi kuruldu. 1915-1933 arasında yurtdışından çağrılan bilim adamlarının verdiği fiziksel, beşeri ve bilimsel coğrafya dersleri kondu, Coğrafya Dariil-mesaisi'ne bağlı Tetkikat-ı İklimiye Encümeni oluşturuldu, süreli yayınlan da kapsayan zengin bir kitaplık kuruldu ve gerek telif, gerek çeviri birçok yapıt yayımlandı. 1933-1941 arasında ise modern coğrafyanın kavram ve yöntemlerine dayanan, öğretimin yanı sıra araştırmaya da ağırlık veren iki coğrafya enstitüsü kuruldu. Bugün Türkiye'deki pek çok üniversitede coğrafya , öğretimi verilmektedir. Bunlar arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Coğrafya Bölümü, Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü sayılabilir. 1982'de kurulan İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Coğrafya Enstitüsü ise bu dalda lisansüstü öğrenim veren bir kurumdur.

misafir - 8 yıl önce
Müslüman Coğrafyacılar: İbn Havkal El-İdrisi Belhi Mesudi İbn Battuta Ali bin Abdurrahman Mirim Çelebi Yahya bin Meh-medü'l-Gaffari Piri Reis Seydî Ali Reis Kâtip Çelebi İbrahim Mütteferrika Mehmed Enveri Sami Paşazade Abdülhalim Hamdi Bey Ahmed Cevad Paşa Esad Hüseyin Hasan Fehmi Binbaşı Hüseyin Şemseddin Sami

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Bilâd-ı Rûm
2 yıl önce

الرم), Arap coğrafyacılar tarafından önce Roma İmparatorluğu, sonra Bizans topraklarına ve en son olarak da Selçuklu Anadolu'suna 9. ve 10. yüzyıllardan...

Yâkût el-Hamavî
6 yıl önce

yaşamış gezgin, coğrafya ve tarih bilgini. "El-Rumi" ("Rûm'dan") yani Yunan (Bizans) kökenli, "al-Hamawi" anlamı Suriye'de Hama'dan gelen, ve "ibn-Abdullah""...

Semerkant
2 yıl önce

711'de Müslüman Araplar tarafından fethedildikten sonra İslam medeniyetinin önemli şehirlerinden biri haline geldi. İslam coğrafyacılarının yanı sıra...

Semerkand, Semerkand (şehir), Semerkant (Kitap), Semerkand (dergi), Anlam ayrım
Balkanlar
2 yıl önce

büyük din grubunu Müslümanlar oluşturur. Türkler, Arnavutlar (Büyük kısmı), Boşnaklar, Pomaklar, Goralılar, Tatarlar da bölgede Müslüman inancına sahip gruplardır...

Balkan Yarımadası, 15. yüzyıl, 19. yüzyıl, Arnavutluk, Avrupa, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Güneydoğu Avrupa, Hırvatistan, Karadağ (devleti), Makedonya Cumhuriyeti
Birûni
6 yıl önce

matematik, doğa bilimleri, astronomi, coğrafya ve tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınır. Bîrûnî, Orta Asya'da tarihi bir bölge olan Harezm'de doğdu. Küçük...

Doğu Türkistan
2 yıl önce

ise "Müslüman Toprakları" (回疆 Huíjiāng), "Müslüman Kesimi" (回部 Huíbù) vb. isimler kullanılırdı. Bununla eşzamanlı olarak günümüz Xinjiang'ın batı ve güney...

Çin, Türkistan, Türkler, Uygur Türkleri, Uygurlar
Fas
2 yıl önce

tarihçileri ve coğrafyacılar, Fas'ı El-Mağrip el Aqşá (En Uzak Batı) olarak anmışlardır. Aynı şekilde Cezayir için El-Mağrib al Awsat (Orta Batı) ve Tunus için...

Kuzey Afrika, Sahra, Rabat, Afrika, Afganistan, Batı Sahra, Afrika Birliği, Akdeniz, Arap, Arap Birliği
Tarsus
2 yıl önce

ait Tarsus sikkeleri üzerinde bulunmaktadır. Antik gezgin ve coğrafyacı Strabon, "Coğrafya" kitabında kentin kuruluşuyla ilgili olarak: "Tarsos'a gelince...

Tarsus, Mersin, 1226, 1273, 1286, 1331, 1517, 15 Eylül, 1671, 17 Aralık, 1832, 1839