Türk Oyun Yazarlığı

Kısaca: Türk oyun yazarlığı Cumhuriyet'in ilanından bugüne kadar, topluma dönük ve eleştirel-gerçekçi bir doğrultuda gelişmiştir. Ancak güçlü ve dinamik bir yazar kuşağı, 1960'tan sonra gelişmeye başlamıştır. Bu dönemde oyun yazarları çağdaş anlamda Batı düzeyine erişen başarılı oyunlar yazmışlardır. ...devamı ☟

Türk oyun yazarlığı Cumhuriyet'in ilanından bugüne kadar, topluma dönük ve eleştirel-gerçekçi bir doğrultuda gelişmiştir. Ancak güçlü ve dinamik bir yazar kuşağı, 1960'tan sonra gelişmeye başlamıştır. Bu dönemde oyun yazarları çağdaş anlamda Batı düzeyine erişen başarılı oyunlar yazmışlardır. Nitekim bu dönemde, Türk oyun yazarlığına öz ve biçim açısından kişiliğini kazandırma yolunda önemli bir katkı sağlayan Haldun Taner, geleneksel Türk tiyatrosunun bütün özelliklerini değerlendiren yergi ağırlıklı politik kabare tiyatrosunun ve 1964 yılında sahnelenen "Keşanlı Ali Destanı" oyunu ile yerli epik müzikalin yaratıcısı olmuştur. Aynı dönemde Güngör Dilmen, Orhan Asena, Turan Oflazoğlu ve Necati Cumalı gibi yazarlar konularını Osmanlı tarihinden, halk kahramanlarının yaşamlarından ve mitolojiden alan şiir diliyle yazılmış oyunlar kaleme almışlardır.

1980'lerde nitelik ve nicelik açısından durgunluk yaşayan oyun yazarlığı, son yıllarda devletin dinamik kültür politikası sayesinde canlanmıştır. Turgut Özakman'ın "Resimli Osmanlı Tarihi", Güngör Dilmen'in "Ben Anadolu", Başar Sabuncu'nun Edith Piaf'ın yaşamını anlatan müzikli oyunu "Kaldırım Serçesi", Selim İleri'nin "Allahaısmarladık Cumhuriyet", Murathan Mungan'ın "Geyikler ve Lanetler", Turhan Selçuk'un "Abdülcanbaz", Ferhan Şensoy'un "Çok Tuhaf Soruşturma" ve Yılmaz Erdoğan'ın "Sen Hiç Ateşböceği Gördün mü?" adlı oyunları son yılların yoğun ilgi gören oyunlarından bazılarıdır.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.