1 . Yadırganan, ayıplanan davranışlardan vazgeçmek, davranışlarına düzen vermek: "Deli eniştemiz bir hayli yaşlanmıştı fakat hiç uslanmış değildi."- A. Ş. Hisar. 2 . Herhangi bir olaydan ders almak, aklı başına gelmek.
uslanmak
Türkçe uslanmak kelimesinin İngilizce karşılığı.
v. settle down
uslanmak
Türkçe uslanmak kelimesinin Fransızca karşılığı.
s'assagir, se ranger
uslanmak
Türkçe uslanmak kelimesinin Almanca karşılığı.
vernünftig werden