zorlamak
1 . Birine bir şey yaptırmak amacıyla güç kullanmak, boyun eğdirmeye çalışmak, zor kullanmak, mecbur etmek:
"Bir realite hissi ile değil, bir tarih hissi ile kendimizi zorluyorduk."- F. R. Atay.
2 . Açılması, kırılması, sökülmesi gereken şeyler için güç kullanmak:
"Gece kapıyı zorlamışlar."- .
3 . (nsz) Ãœstelemek, ısrar etmek:
"Bütün köylü zorladı da bu sefer izin alabildi."- Ö. Seyfettin.
zorlamak
Türkçe zorlamak kelimesinin İngilizce karşılığı.
v. bludgeon, bully, clamor down, coerce, compel, constrain, cow smb. into, cozen, drag in, drive, edge on, enforce, exact, force, impel, impose, impress, lean upon, obligate, outrage, press, pressure, push, push smb. for, railroad
zorlamak
birine bir şey yaptırmak amacıyla güç kullanmak, boyun eğdirmeye çalışmak,zor kullanmak, mecbur etmek.
açılması, kırılması, sökülmesi gereken şeyler için güç kullanmak.
üstelemek, ısrar etmek.
zorlamak
Türkçe zorlamak kelimesinin Fransızca karşılığı.
forcer, obliger, astreindre, contraindre, forcer la main, tourmenter, violenter
zorlamak
Türkçe zorlamak kelimesinin Almanca karşılığı.
v. anstrengen, beanspruchen, forcieren, nötigen, übereilen, überhasten