Paratoner

Kısaca: Elektrik yüklerinin artı ve eksi olarak belirlenip adlandırılmasını sağlayan Benjamin Franklin (1706 - 1790)'dir. Franklin, yaptığı çeşitli deneylerin sonucunda elektriğin belirli ortamlarda fazla veya eksik ölçülerde bulunabilen bir sıvı olduğu görüşüne vardı. Her ikisinde de elektrik eksikliği ya da fazlalığı bulunan cisimlerin birbirini ittiğini, birinde eksiklik diğerinde fazlalık olan cisimlerin ise birbirlerini çektiğini ileri sürdü. Fazlalığı artı elektrik, eksikliği ise eksi elektrik ola ...devamı ☟

paratoner
Paratoner

Elektrik yüklerinin artı ve eksi olarak belirlenip adlandırılmasını sağlayan Benjamin Franklin (1706 - 1790)'dir. Franklin, yaptığı çeşitli deneylerin sonucunda elektriğin belirli ortamlarda fazla veya eksik ölçülerde bulunabilen bir sıvı olduğu görüşüne vardı. Her ikisinde de elektrik eksikliği ya da fazlalığı bulunan cisimlerin birbirini ittiğini, birinde eksiklik diğerinde fazlalık olan cisimlerin ise birbirlerini çektiğini ileri sürdü. Fazlalığı artı elektrik, eksikliği ise eksi elektrik olarak adlandırdı.

Bulut yükünün pozitif veya negatif olmasına, şimşeğin buluttan veya yerden kopmasına göre, dörde ayrılabilir:

1) Negatif inişli. 2) Negatif çıkışlı, 3) Pozitif inişli, 4) Pozitif çıkışlı.

Bununla beraber, yıldırım darbelerinin % 90’ı negatif inişlidir. Bu 16 ülkenin uzmanları tarafından yapılan araştırmalar neticesinde belirlenmiştir. Her hangi bir bulutun potansiyeli belirli bir değere geldiğinde, (10 (kv/cm) yere bir elektron demeti fırlatır. Bu demet havada ışıklı bir iz meydana getirir. Bu birinci deşarja pilot deşarj veya ön deşarj denir. Ön deşarj 30-50 m’lik yolu 50.000 km/sn arasında değişen bir hızla kat eder. 30-100 ms (mikro saniye) süren bir aradan sonra ikinci bir ön deşarj birincinin yolunu takip eder ve yaklaşık olarak 50 m kadar uzunluğa erişir. Sonra bir üçüncü deşarj onu takiben bir dördüncü deşarj meydana gelir. Bu deşarjlar serisi, birbirini takip ederek devam eder. Her biri öncekinden daha uzun olduğundan şimşeğin ucu yere yaklaşmış olur. Ön deşarj ile toprak arasındaki elektrik alan, bu esnada artmaktadır. Bu alan, yeterli bir değere ulaştığında, toprağın herhangi bir noktasından pozitif yüklü bir demet fırlar ve ön deşarjla birleşmek üzere harekete geçer. Bu pozitif yüklü demetin boyu 150 m’yi bulabilir. Böylece meydana gelen iletken kanaldan büyük akım geçer. Buna ana deşarj; ana deşarjı takip eden ikinci dereceden deşarjlar ana deşarj tarafından iyonize edilmiş yolu takip eder.

Yıldırım lokalizasyonu, toprak veya toprak civarı yükünün fazlalaştırılması elektrik alanının kuvvetlendirilmesi ve böylece ön deşarj ucunun istenen bir sivri uca çevrilmesidir.

Yıldırım darbeleri havanın iletkenliğinin en fazla olduğu yerleri tercih ederler. Toprak civarında herhangi bir yerde havanın iyonlaşması, yıldırımın o noktaya düşmesini, diğer bir deyimle lokalize edilmesini sağlayan en önemli sebeptir. 1760 yılında Franklin ilk paratoneri tesis etti. Bu paratoner basit sivri uçlu bir demir çubuktan meydana gelmişti. Bu demir çubuğun ucu toprağa bağlanmıştır. Daha sonraları bu demir çubuk yerine platin kullanıldı. 1884’te Belçikalı fizikçi Melsens korunacak yeri Faraday kafesine aldı. Korunacak binanın yüzeyinde bir takım metalik hatlar (metalik şeritler) vardır. Bunlar birbirleri arasında bağlanmıştır. Bunların üst kısımlarında birer sivri uç bulunmakta, hepsi de topraklanmıştır. Bu koruma sisteminin emniyeti, metalik hatlardan meydana gelen kafesin ağları arasındaki gözlerin küçük olmasına bağlıdır. Bu gözler ne kadar küçük olursa, koruma emniyeti o kadar büyür. Bu durum her tesis için yeterli bir şekilde gerçekleşmemektedir. Fakat Faraday kafesiyle koruma pahalı bir emniyet sistemidir.

Radyoaktif paratoner: M. Davzere ve Sazillar adlı ilim adamlarının çalışmalarından faydalanarak geliştirilmiştir. Yıldırımın meydana geldiği yerlerde havanın fazla şekilde iyonlaşmış olduğu belirlenmiştir. Bu sebepten tek bir çubuk kullanarak emniyetli bir paratoner yapmanın mümkün olduğunu göstermişlerdir. Bahsedilen çubuk, radyumla donatılarak etkisi, daha sonraları bir de hızlandırıcı sistem eklenerek paratonerin verimi arttırılmıştır. Gelişmelerle az miktarda radyumla, bol miktarda iyonizasyon sağlandı.

Radyoaktif paratonerleri, Franklin prensibinden faydalanılarak geliştirilmiş, maksad; yıldırımı her hangi bir istenen noktaya ve sonra onu toprağa boşaltmak için yapılmıştır. Prensipteki bu benzerlik, çalışma prensibinde değişmektedir. Franklin paratoneri az miktarda iyon yapmakta, halbuki radyoaktif paratoner çok miktarda iyon yaymaktadır. Misal olarak bir miligram (mg) radyumun saniyede 2,8x1013 çift iyon yaydığı söylenebilir. Diğer taraftan bu metod paratoner tarafından yayılan iyon akımını milyon değerinde bir katsayı ile çoğalttığı için bulut yükünün azalmasında etkili bir rol oynar. Meydana getirilen iyonlar, bir hızlandırıcı sistemle daha da yüksek hızlara eriştirilir.

Leiden şişesiyle ilgili deneyleri de sürdüren Franklin, Leiden şişesinden boşalan elektriğin oluşturduğu çatırtılar ve kıvılcımlar ile fırtınalı havalardaki gök gürültüsü ve şimşek arasında bir ilişki olması gerektiğini düşündü ve 1752'de, fırtınalı bir havada uçurduğu bir uçurtma ile bir Leiden şişesini yüklemeyi başardı. Franklin'in bu deneyden pratik yararlar elde etme yönündeki girişimleri paratonerin bulunmasına giden yolu açtı. Bu nedenle, yıldırıma karşı bir korunma aracı olarak kullanılan ve toprağa bağlı bir metal çubuktan ibaret olan paratonerin gerçek yaratıcısı Franklin'dir. 1782 yılında Amerika'nın Philadelphia kentinde paratoner kullanan konut sayısı 400'ü geçiyordu.

paratoner

isim Fransızca paratonnerre Yıldırımsavar. yıldırımsavar isim Yıldırımların zararını önlemekte kullanılan, ucunda bakır veya platin bulunan, 5-10 m uzunluğunda demir çubuk ve bununla toprak veya kuyu arasında çekilen bakır telden oluşan koruma aracı, siperisaika, yıldırımkıran, yıldırımlık, yıldırım siperi, paratoner.

paratoner

Türkçe paratoner kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. lightning conductor, conductor, lightning rod

paratoner

yıldırımkıran, yıldırımsavar, yıldırımlık, siperisaika.

paratoner

Türkçe paratoner kelimesinin Fransızca karşılığı.
paratonnerre [le]

paratoner

Türkçe paratoner kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Blitzableiter

İlgili konular

alet fizik

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Paratoner
2 yıl önce

Paratoner veya yıldırımsavar, havadaki elektrik yükünü toprağa aktarmayı amaçlayan bir araçtır. İki bulutun sürtüşmesi, çarpışması veya kendi aralarında...

Paratoner, Alet, Fizik, Taslak
Topraklama
2 yıl önce

kullanılmaktadır. 3. Radyoaktif paratoner ile korunma; Radyoaktif paratoner ünitesi, Radyoaktif paratoner iniş iletkeni, Radyoaktif paratoner topraklama tesisatı...

Topraklama, Direnç (elektrik), Elektrik, Elektrik akımı, Taslak, İletken, Elektrik kaçağı
Spider-Man 2: Enter Electro
6 yıl önce

gider. Canını azaltmak için, iki çatı bulunmaktadır. 1. çatıda minik paratonerler bulunmaktadır. Electro'nun onlara elektrik atmasını sağlayarak onu hyper...

5 Temmuz Stadyumu
6 yıl önce

Ayrıca bu stadta dijital skor tablosu, elektronik bilet geçiş sistemi ve paratoner mevcuttur. Kapalı tribün ve eski açık tribün diye adlandırılan bölümler...

Mecidiye Köprüsü
2 yıl önce

köprünün kubbesinde daha önceleri güneş motifi şeklinde demirden bir paratoner olduğu bilinmektedir. Köprünün tarih köşkünün kubbesinin içerisinde Edirne...

Mecidiye Köprüsü, 1842, 1847, Abdülmecit, Edirne, Karaağaç, Meriç Nehri, Mimarlık, Taslak
Elektrik çarpması
2 yıl önce

olayı muhtemeldir. Ama yıldırım çarpmalarından korunmak için: Evinize paratoner taktırabilirsiniz, Yıldırım gelmeden birkaç saniye önce insanlar bazı...

ŞanlıUrfa GAP Stadyumu
6 yıl önce

kişi kapasiteli şeref tribünü Teknolojik altyapıya sahip basın tribünü Paratoner ve engelli tribünü 250 kişi kapasiteli basın toplantı salonu ile çok amaçlı...

Benjamin Franklin
2 yıl önce

kurtulmasına rağmen iki yardımcısının öldüğü bu deneyden yola çıkarak paratoner'i keşfetti, güneş ışığından daha fazla yararlanmak için saat uygulamasını...

Benjamin Franklin, 1706, 1730, 1732, 1736, 1750, 1757, 1765, 1772, 1775, 1776