Ahmet Türüt Şiirleri

Yalnızlığa Sevdam

Yalnızlığa sevdam
Kaybedişlerimle kavgam
Yağmurumsu gözlerin
Kaderimin cilvesi
Mutluluk gizleyen bulutum
Yüreğimin bam teli
Kızıl saçların
Sırat köprüm
Yaşamak bir uykuydu Senden öncesi
Severek Seni
Ölmek istedim
Mahşeri çöllerimin vahası
Serabımın okyanusa dönüştüğü
Aşk deryası
Cennetim
Cehennemim
Sorgu meleğim
Firdevsimin tek hurisi
Anlatamadığım gerçeğim
Bilemediğim bilmecem
Kanımın her hücresi
Bütün zamanlarım
Her zerrem
Seviyorum Seni
Hırçın denizlerimin asi kızı :@

Seviyorum Seni

Belki hiç sevmeyeceksin beni
Hiç söylenmemiş bir düş
Yasak bir aşk
Kalacak belki

Sana seni seviyorum bile diyemeden
Elin olacaksın belki
Ama biliyorsun
Biliyorsun değil mi
Seni deli gibi
Seni sırılsıklam
Seni ölürcesine sevdiğimi

Elvadasız giden
Yağmurumsu gözlü
Kızıl saçlı
Asi sevgilim

Lütfen unutma
Ruhu aşkınla yanan kalbimin
Zerre kadar bir hatırı varsa
Lütfen unutma
Seni seviyorum
Seni hep seveceğim
Seviyorum Seni

Seni Seviyorum

hoşlanmıyorum senden
seni seviyorum
hoşlanmak hakarettir aşka
sen mutlululuğun resmi diye çizilmişsin ruhuma
seni seviyorum
kızıl saçlı asi kız
ama sen de biliyorsun
söyleyemezdim
elvadasız gidişin yok mu
o elvadasız gidişin
beni sensizliğinde bitirişin
hayalinle
yalnızları oynadığım gecelerim
özleminle tütsülenirken hücrelerim
hangi yanardağdır bilmem misali
yokluğuna isyan eden kalbimin

Sensiz Yapamıyorum

sensiz yapamıyorum
gülümsemeyi
düş kurmayı
mutlu olmayı
sensiz yapamıyorum

seviyorıum seni
bir insanın bir insanı
sevebileeği kadar
seviyorum seni
kendimi
yarınımı
geleceğimi
sensiz düşünemeyecek kadar
seviyorum seni

Sen


sen okuduğum en güzel kitapsın sevgilim
okudukça ağladığım
ömrümün her satırına
aşkını
özlemini yazdığım
sen
asla okumaktan bıkmayacağım
güzelliğin
en güzel anlatılabileceği
en güzel kitapsın
ruhunun mürekkebinden yağmurumsu gözlerin
kızıl saçlarınla çekilmiş kaşların
sen ve o asi sert ve tatlı bakışlarım
kalbim bir kandile benzer
yokluğunda sevgilim
yanarım eriririm
tutuşurum yeniden

Şerefine


seninle seninle
rakı içmek isterdim
bir gece yarısından sonra
kızıl saçlarını dokundurarak dudaklarıma
gözlerin meze olurdu ruhuma

bir gece yarısından sonra
seninle
soğuğa çalan rüzgar esintisinde
denize dalarrken gözlerin


sana bakarak
içim geçerek
ölürcesine içmek isterdim

aşkınla sarhoş olmuş ruhum
kaç kadehle demlenir ki bilmem
yağmurumsu gözlerini şarap diye içtiğim

aşkın
imkansızlığın şerefine
umuda
yarına
beni sevebilme ihtimaline
seni seviyorum diye üfleyerek her kadehe
ruhun ruhumla demleninceye
mutssuzluk gözlerinden
özür dileyinceye kadar
sabahlara kadar
içmek isterdim
Yorum e

Ömrümün Hesabı



bir hesabı var seninle ömrümün
ama çocukluğumun değil
orta yaşlılığımın
yani sevince tutulduğum
ikinci çocukluğumun
bir çocuk kadar masum
öyle yasak
öyle suskun
aşıktım sana biliyorsun
kızıl saçlarına bağladığım
düşlerimi bir ikindi vakti
hangi daracağına astın
söyler misin
yapmurumsu gözlü sevgili
işte ben
tam o günden beri
arasında kalmışım
yaşamın ve ölümün
bu yüzdendir biraz
mezarlık kokuludur dizelerim
ben yasaklın
aşka saplanmış sapığın
sen bilme
arama
sorma
okuma
duyma
sensizlik zindanının duvarlarına
idam fermanım gibi
asil
korkusuzca
yazacağım ruhumun kanıyla
aşkına adanmış dizelerimi

Parçala Ruhumu

kızıl saçlarınla parçala ruhumu
yağmurumsu gözlerinden içmişim
aşkın zehrini
hangi acı olabilir ki bedeli
düşlerine sattığım kalbimi
sensizliğe adamışken sevgili
sana okumak bile yasakken
aşkına adanmış şiirlerimi
yazıyorum
garip bir mahlasla bir gün belki
tanırsın feryadımdan dizelerimi
ve o gün hâlâ inan ki
ne halde nerede nasıl olursan ol
seviyor olacağım seni
seviyor olacağım seni

Ey Ölüm



Ne zordur ne acı
Ruhunu sarar derin bir sancı

Kanındansın
Canındansın
Diye bildiğin
Düşmanlığını birinin
Yakalarken gözlerin
Ölmek istersin
Doğduğuna küsersin


Pusular kurulmuş yolların
Tükenen günlerin
Oturur böğrüne dertlenin
Kâbusa keser gecelerin
Çekip gitmek istersin
Gidemezsin


Dünya çöker ağırlığına yaşamın
Ezilirsin
Ezilirsin
Ve yasaktır gözyaşların
Mahkümusun
Yok yere suçlanmışlığın
Harca anmış b bütün iyi niyetlerin
Küskün


Kimin ellerinden tutabilirsin
Kim tutar ellerinden
Aramak
Bir çift gözü Sana inanan
Yüreğine dokunan
En zor anı yaşamanın
Ayakta kalmanın
Nefes almanın
En zor anı


İntiharla hayatın
Arasında derin çizgi
Yenilmek mi bu gidişin
Kaderinden öc almak mı
Yoksa durup direnmek mi
Bilemezsin


Neden böyle çetinsin ey ölüm
Neden böyle çetin
Yakın olduğun kadar
Böyle neden soğuksun ey ölüm
Neden böyle bilinmez
Neden böyle korkunçsun

Ardından

Yaşamak böyle sayılı nefesler kadarken
Zaman geri dönmemek üzere ellerimizden
Yitip giderken
Sonbaharda bir yaprak gibiyim
Kızıl saçlı bir rüzgara aşık
Kopmuşum dalımdan
Anlamadan
Sürüne sürüne ölürken
Bir esinti dokundurur mu beni yanaklarına
Tesadüfen
Bilmem
Bakabilir miyim bir daha gözlerine
Seni seviyorum diyemesem bile
Sesin bir daha dokunur mu yüreğime
Günaydın demek için
Ya da hoşçakal demek için
Bile olsa

Cellâdım Ol Sevgilim

Ayaklanır kâbuslar gecenin ortasında
Maziye tütsülenir pişmanlıklar ardında
Söz susar
Güneş küser
Dil kesilmiş konuşmaz
İnfazı ertelenmiş bir idam mahkümuyum

Aşk
Ruhumun boynuna sarılmış yağlı urgan
Hislerim intiharda
Umutlarıma zindan
İnfazı ertelenmiş bir idam mahkümuyum

Kalemim kırık
Kalbim buruk
Bir yasaklı sevdanın savunmasız meczubuyum
Tek tanığım gözyaşım
Tek delilim gözlerin
Kızıl saçlarını öksüz z gönlüme
Sarmalayıp hayalini ömrüme
Ölmek isterim
Ertelenmiş infazım son bulsun ellerinde
Sevmesen de böyle gitme
Sensizliğin tutsaklığı kaderimse takdirin
Cellâdım ol Sevgilim
Cellâdım ol Sevgilim

Balık Burçlu Kadınım

Seni seviyorum
Balık burçlu kadınım
Şubat soğuğunda Ağustos sıcağım
Yürek yangınım
Sonbaharda gelen Mart’ta gidenim
Bir buçuk mevsimlik hatıram
Ömre bedelim
Bir aşk rüzgârıydın
Ruhumu aldın
Canlı bir ölüyüm
Ve
Hepsinden zor olan
Öyle yasaksın ki Sevgilim
Seni Sana bile anlatamadan
Nasıl yaşayacağım?
Aşkın
Bir çocuk gibi düşün
Yetimlerden yetim
İşte o çocuğun
Anne diyen çığlıklarıdır şiirlerim
Duyuyor mu yüreğin
Duyuyor mu yüreğin.......

Çaresizliğe Şiir


Lütfen
Dua eder misin?
Seni untmam için
Ben yalvardım olmadı
Aklım unutmak istedi
Yüreğim sevdi Seni
Aşka mantık aradım
Gönlüm beynime küstü
Zaman siler bekledim
Hayalimden izini
Her sabah yalnızlığım
Seni bana getirdi
Zülüf kızılında bahar
Gözlerinde ümidi

Balık Burçlu Kadınım


Seni seviyorum
Balık burçlu kadınım
Şubat soğuğunda Ağustos sıcağım
Yürek yangınım
Sonbaharda gelen Mart’ta gidenim
Bir buçuk mevsimlik hatıram
Ömre bedelim
Bir aşk rüzgârıydın
Ruhumu aldın
Canlı bir ölüyüm
Ve
Hepsinden zor olan
Öyle yasaksın ki Sevgilim
Seni Sana bile anlatamadan
Nasıl yaşayacağım?
Aşkın
Bir çocuk gibi düşün
Yetimlerden yetim
İşte o çocuğun
Anne diyen çığlıklarıdır şiirlerim
Duyuyor mu yüreğin
Duyuyor mu yüreğin.......

Bayramın Kutlu Olsun!


Bugün bayram!
Bayramın kutlu olsun
Ve
Hep gülsün yağmurumsu gözlerin
Mutluluk
Kızıl saçlarında dans etsin
Hüzünler utansın gülüşlerinden
Güneş ışığını bakışlarından alsın
Her sabah
Yeniden doğmuş gibi uyan
Kedersiz bir merhaba ile başla
Her güne
Beni düşünme
Kendini üzme
Ben ne kadar mutluyum anlatamam
Gözlerim daldığında
Gülen resimlerine
Hoşçakal diyemedim elvadasız gidişine
Görüşürüz de diyemem
Çünkü Sen hep bendesin Sevgilim

İbadet Gibi

Yeniden doğmuş gibi
Başlamak her şeye
Ardından yılların
Elinde bir yetim aşk
Ve içinde
Buruk bir kalp varken
O gülümseyişine
Yağmurumsu gözlü
Kızıl saçlı
Kırmızı başlıklı kız
Acı ve asilik gizlenmiş gözlerinde
Hapsolmuşum
İbadet gibi
En az günde beş kere
Tıklayıp profiline
Tanrı’ya şükrediyorum

Böyle bir güzelliği yarattığı için
Seni yarattığı için

Aşk

Şimdi uzaklardaymış
Adı dilime düşmüş
Resmi bile kalmamış
Gönlüm hayaline yanmış

Aşk koşulsuz sevmektir
Anı ömre bedeldir
Hatıran kutsalımdır
Ruhumun gözyaşıdır

Sensizliğe yok isyanım
Aşka tamdır imanım
Yeter bahtın güzel olsun
Ben derdinle bahtiyarım


Zülf-ü kızılındaki har
Deliye döner rüzgâr
Gözlerin güneşi yakar
Kıskanır cehennemde nar


Aşk unutmaz sevgilim
Silinmez bende izlerin
Ruhuma mıhlanmış gözlerin
Sensin bütün zerrelerim