AIDS in etkeni, İnsan İmmünyetmezlik Virüsü'dür (HIV). HIV kişiden kişiye semen, vajinal sıvılar ve kan yoluyla bulaşır. HIV, vücudu enfeksiyonlara karşı koruyan akyuvarların yeterli miktarda yapımını engeller. Dolayısıyla vücut, bakteri ve virüslere karşı savaşamaz hale gelir. Diğer taraftan AIDS teşhisi, ölümle eşdeğer tutulmamalıdır. Düzgün ve doğru bir bakım ve tedaviyle AIDS hastaları da yıllarca üretken bir hayat sürebilir. Bu nedenle HIV enfeksiyonu, şeker hastalığı gibi kronik bir hastalık olarak kabul edilmelidir.
Pek çok hastada AIDS, grip benzeri şikayetlerle başlar. Bu şikayetler, iki haftayla birkaç ay arasında devam edebilir. Başlangıçtaki şikayetlerinden sonra birkaç yıl süreyle herhangi bir şikayet görülmeyebilir. Bu sürede HIV pozitif olan kişinin kendisine nasıl baktığı çok önemlidir. Çünkü HIV virüsü vücuda girdikten sonra önce yavaş, daha sonra ise çok hızlı şekilde çoğalır. Tam anlamıyla yerleşmiş AIDS -ciddi enfeksiyonların görülmeye başladığı zaman- HIV virüsünün vücuda girmesinden 5-10 yıl kadar ortaya çıkar. AIDS ilk kez 1981 yılında ABD'de tanımlanmıştır. Fakat, teşhis edilememiş vakaların 1979 yılından beri var olduğu ve bugün dünyada yaklaşık 14 milyon kişinin HIV taşıdığı düşünülmektedir.