Akrisios

Kısaca: Akrisios. Abas ile Aglaia'nın oğlu. Daha ana rahminde kavga ettiği Proitos'un ikiz kardeşi. İkisi yetişkinlik çağlarında Argos tahtı için savaşır ve bu sırada yuvarlak kalkanı icat ederler. Sonunda Akrisios, Proitos'u ülkeden sürmeyi başarır; ama Protois bir süre sonra Tiryns kalesini ele geçirir ve Kyklop'lar kalenin etrafını onun adına aşılmaz surlarla çevirirler. Bundan böyle kardeşler Argos hükümdarlığını paylaşırlar. Protois'in kızları Dionysos kültürünü reddettikleri için çıldırır ve ülked ...devamı ☟

Akrisios. Abas ile Aglaia'nın oğlu. Daha ana rahminde kavga ettiği Proitos'un ikiz kardeşi. İkisi yetişkinlik çağlarında Argos tahtı için savaşır ve bu sırada yuvarlak kalkanı icat ederler. Sonunda Akrisios, Proitos'u ülkeden sürmeyi başarır; ama Protois bir süre sonra Tiryns kalesini ele geçirir ve Kyklop'lar kalenin etrafını onun adına aşılmaz surlarla çevirirler. Bundan böyle kardeşler Argos hükümdarlığını paylaşırlar. Protois'in kızları Dionysos kültürünü reddettikleri için çıldırır ve ülkede oradan oraya savrulurlar, çılgınlıklarıyla başka kadınları da etkilerler, ta ki kahin Melampus onları yakalayıp günahlarından arındırana ve iyileştirene kadar. Melampus ve kardeşi bu hizmetlerine karşılık olarak krallığın üçte birini ister ve alırlar. [1] Erkek varisi olmayan Akrisios bu sebeple bir kehanet ocağına başvurduğunda kızı Danae'nin oğlunun kendisini öldüreceğini öğrenir. Bu yüzden kızını yeraltında tunçtan bir odaya kapatarak başına nöbetçiler diker. Ama Zeus, altın yağmuru olarak çatıdan odaya sızar ve Danae Perseus'u dünyaya getirir. Akrisios, Zeus ve altın yağmuru hikayesine inanmak istemediğinden anne ve çocuğu bir sandığa koyarak denize attırır. Anne ve çocuk Seriphos adasına sürüklenir ve Diktys çocuğa ve burada annesine kucak açar. [2] Danae hakkındaki bu hikaye Perseus efsanesinin önceli ve Zeus'un en ilginç aşk hikayelerinden biri olarak çok sık anlatılmış ve sahneye taşınmıştır; bu hikayeye örneğin Aiskhylos'un büyük çoğunluğu kaybolmuş olan satirik oyunu Ağ Sürükleyenler'de (Diktyulkoi) ve Euripides'in yine sadece fragman olarak günümüze ulaşan tragedyası Danae'sinde rastlamaktayız. Richard Strauss'un Danae'nin Aşkı (1952) adlı operası için Josef Gregor, Hugo von Hofmannsthal'ın eserine bağlı kalarak nükteli bir libretto yaratmıştır ve burada Danae gırtlağına kadar borca batmış Polluks adlı bir kralın kızıdır. Yalnızca Midas'ın mucizevi gücü kralı sorunlarından kurtarabilir. Midas ulak kılığına girer, Jüpiter ise Midas'ın görünümünde Danae ile evlenmek istediğini bildirir. Gerçek Midas Danae'yi ona bırakmak istemez ve lanetlenir: dokunduğu her şey altına dönüşecektir. Midas Danae'ye sarılır ve kız kaskatı kesilir, ancak Jüpiter tarafından yine hayata döndürülür ve kiminle evleneceği konusunda seçim yapması istenir. Danae, Midas'ın sözde ulağını seçer. Kısa süre sonra Jüpiter alacaklıların kendisini Midas sanmaları ve paralarını istemeleri nedeniyle zor durumda kalır. Sonunda altın yağdırmak suretiyle kendini kurtarır. Altın yağmuru, Rönesans ve Barok dönemi ressamlarına da çekici gelmiştir, örneğin Mabuse lakaplı Jan Gossaert'ta bu altın yağmuru, sütunlarla çevrilmiş olan yuvarlak bir yapının tavanından ince bacaklı Danae'nin kucağına akmaktadır (1517, Münih, Eski Pinakothek). Tizian'ın Danae'sinde altın sikkeler yağmakta ve yaşlı bir kadın, belki bir dadı, bunlardan bazılarını önlüğü ile yakalamaya çalışmaktadır (Paris, Louvre, 1550 civarı). Rembrandt ise mucize anından öncesini resmetmiştir: heyecanlı bir bekleyiş içinde olan bir Danae, beklediği acaba nasıl gelecektir? (St. Petersburg, Devlet Emitajı, 1636 civarı) 1. Apollodoros, Bibliothek II 24-29 2. Apollodoros, Bibliothek II 33

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.