Almas Yıldırım

Kısaca: Almas Yıldırım, Azerbeycan Muhaciret Edebiyatı şairidir. ...devamı ☟

Almas Yıldırım, Azerbeycan Muhaciret Edebiyatı şairidir.

1930 yılında Sovyet idaresinde muhalif olması nedeniyle Doğistan`a sürülmüş, burada kalması tehlikeli görülünce, Türkmenistan`a gönderilmiştir. Hayatı tehlikeye girince Türkiye`ye sığınmıştır.

Hayatı

Babası Abdülmehemmed ve annesi Nisa Hanım`dır. Çiftçilikle uğraşan aile Apşeron`un Qala kentindendirler.

Almas Yıldırım, 1914-1975 yıllarında İran`dan gelen işçiler için açılan "İttihad" mektebine kaydoldu. Okul esasen Farsça olmasına rağmen Azerbeycan dili ile eğitim yapılıyordu. Okulu bitirdiğinde Farsça okuyor ve konuşabiliyordu. Şairin üniversite seçiminde Şarkşunaslık`ı seçmesinde büyük önemi vardır.

Atmas Yıldırım, 1927`de Azerbeycan Devlet Üniversitesi`nin Şark Edebiyatı Bölümü`ne kayıt olmuşsa da; babası "tacir" olduğu için üniversiteden uzaklaştırılır. Asıl atılma sebebi yazdığı şiirlerinin içerikleri ve Türkiye`de bazılarının yayınlanmasıdır.

Üniversiteden atıldıktan sonra Azarbeycan Proletar Yazıcıları Cemiyeti`ne girer.

Bu devirde Azerbeycan Edebiyatı`nı aydınlatarak, ileri götürmeye çalışan teşkilatlar kurulmaya başlamıştır.

Dağistan`a sürülmesine sebep olan şiir de, Türkiye`de Hayat dergisince yayınlamıştır.

"Zirvende oynayaşan rüzgarlar acı, Yıllardır görünmez başımın tacı, Anlat ki derdinin nedir ilacı, Nedir bu dumandan tüller, a dağlar? Boynunda kızıldan rengin bir deste, Laleler dağılmış yolların üste, Gel sen bu ülkeden bin kurban iste, Senden esirgemez, yollar, a dağlar!..."

Daha sonra eşi Ziver Hanım ve üç aylık çocuğuyla İran`a gitmeye karar verir. Yolda gittiği kervandan ayrılır ve tek başına gitmeye çalışırlar. İran`a vardıklarında İran polisince tutuklanıp hapise mahkum edilirler. Casus olabileceği düşüncesiyle çeşitli işkencelere maruz kalır, sağlığı bozulur ve hapisten çıktıntan sonra çok kötü bir hayat yaşar.

Şair için artık gurbet yılları başlamıştır. Ve Türkiye`de önce Elazığ`a, sonra Palu ilçesi Karaca bucağında ilkokulda vekil öğretmenlik yapar. Sonradan Elazığ`da iskan memurluğu yapar. Bir süre sonra da Malatya iskan müdürlüğüne kadar varır.

Yıldırım çiftinin 1936 yılında ikiz çocukları dünyaya gelir. Onlara "Eldegez" ve "Yurdavar" adlarının verir ki; bir gün yine topraklarına dönsün, orada gezsinler istemektedir. Ne var ki çocukları, ağır hastalığa yakalanarak aynı gün ölürler. Bu yazarın "Bir Günde Ölen" adlı şiirinde geçer.

Daha sonradan annesinin ölümü, eşinin acılara dayanamaması ve babasının hapse atılarak sonradan serbest bırakılması ve vefatı, yazarı çok yıpratır. 14 Ocak 1952`de halen vatan hasretiyle yanıp tutuşan Yıldırım, gözlerini kapatır. Mezarı Malatya`nın Kale kasabasındadır.

Edebi Şahsiyeti

Şair, şiilrerinde imza olarak "A.Y." - "A-zade" - "A.İ. - "Almaszade İ." imzalarını kullanmıştır.

İlk şiirleri Maarif ve Medeniyet, Şarq Qadını ve Maarif İşçisi dergilerinde yayımlanır.

Şairin yazdığı tüm şiirler, bir yerde tutulamamış ve peşine düşülememiştir. Çoğu şiiri Türkiye`de Boğulmayan Bir Ses kitabında yayımlanmıştır.

Kaynakça

Salih Okumuş - Türk Dünya Araştırmaları - Sayı 120 - Haziran 1999

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.