Ana Pozitifliği

}

} Sistemik veya organ-özgün otoimmun hastalıklarla, kollajen damar hastalıklarının tanısında , klinik muayene ve hasta öyküsünün yanısıra laboratuvar testleri önemli rol oynamaktadır. Antinükleer antikorlar (ANA); tanıda ilk olarak değerlendirilmesi gereken laboratuvar testlerinden biridir. Pozitif ANA testi, çeşitli otoimmun hastalıklara göre farklı duyarlılık gösterir, hastalıklara göre ANA pozitifliğinin rastlanma sıklığı şöyledir; sistemik lupus eritamatoz (SLE, % 99), skleroderma (SCL, % 97), miks konnektif doku hastalığı (MCTD, % 93), Sjögren sendromu (% 90), polimiyosit / dermatomiyosit (% 61), romatoid artrit (% 52) . Ayrıca bazı kronik infeksiyon hastalıklarında da ( mononukleoz, subakut bakteriyel endokardit, tüberküloz ve bazı lenfoproliferatif hastalıklar gibi), ANA pozitifliği görülebilir.

Antinükleer antikorlar, birçok farklı yöntemle saptanabilmelerine karşın, floresan yöntemi ile çalışılan FANA (Floresan Antinükleer Antikor) en yaygın olarak kullanılan ve referans olarak kabul edilen şeklidir. Diğer yöntemlerle karşılaştırıldığında FANA 'nın avantajı duyarlılığının ve tekrarlanabilirliğinin daha yüksek olmasıdır. Bu yöntemle saptanan otoantikorlar sadece dokuya özgün olmayıp, aynı zamanda farklı yapıdaki nükleer ve sitoplazmik antijenlere de bağlanırlar. Bundan yaralanarak immunofloresan boyama ile (boyanma şeklinden hareketle) ANA'nın paterni saptanarak, hastalığın tipi hakkında ayırıcı bilgi sahibi olunur.

Pozitif olgular , immunufloresan boyanma şekline göre; periferal, homojen, noktalı (speckled) ve nükleolar olarak değerlendirilir.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.