Baukis ile Philemon

Kısaca: Baukis ile Philemon, Yunan ve Roma mitolojisinde anlatılan bir öykünün kahramanlarıdır. Evli ve yaşlı, yoksul bir karı kocadırlar.Karı koca bir gün iki yolcu kılığında Phrygia (Frigya)'da dolaşan baş tanrı Zeus (Romalılarda Jupiter) ile oğlu Hermes (Romalılarda Mercury)'i küçük kulübelerinde konuk ederler. ...devamı ☟

Baukis ile Philemon, Yunan ve Roma mitolojisinde anlatılan bir öykünün kahramanlarıdır. Evli ve yaşlı, yoksul bir karı kocadırlar. Karı koca bir gün iki yolcu kılığında Phrygia (Frigya)'da dolaşan baş tanrı Zeus (Romalılarda Jupiter) ile oğlu Hermes (Romalılarda Mercury)'i küçük kulübelerinde konuk ederler. Zeus ile Hermes tanrıların yaşadığı Olympos dağından insanların erdemini sınamak için tebdili kıyafetle yeryüzüne inmişlerdir. Romalı yazar Ovidius'a göre Tyana, Azra Erhat'a göre Pergamon kentine gelen yorgun iki tanrı kentteki erdemsizliğe tanık oldukları gibi kentteki hiç bir ev sahibi tarafından konukluğa kabul edilmezler. Baba ve oğul iki tanrı kızgınlıkla kentten ayrılırken, kentin hemen dışındaki küçük bir tepenin üstündeki bir kulübenin kapısını son kez çalarlar. Baukis ve Philemon tanrıları tanımazlar ama büyük bir sevgiyle kapılarını çalan kılık değiştirmiş Zeus ile Hermes'i evlerine kabul ederler, ağırlarlar, sofra kurarlar. Karınları aç iki tanrının önüne evlerinde ne var ne yoksa koyarlar. Ancak tanrıların görünmez bereketi ile sofradaki yiyecekler, kupalardaki ekşi şarap hiç eksilmez. Baukis ile Philemon konuklarına dinlenmeleri için kendi yataklarını bile verirler. Sabah olduğu zaman, Tanrılar tanrısı Zeus ev sahiplerinin konukseverliğinden hoşnut, kim olduklarını açıklar. Baş tanrı olarak dileyecekleri her şeyi yerine getireceğini söyler. Tanrılardan çekinen yaşlı karı koca önce bir şey istemezler ama Zeus'un ısrarıyla dileklerini bildiriler: Yaşlıdırlar ve artık yaşamdan bekledikleri bir şey yoktur. Tek korkuları; birbirine çok seven bu çiftten birinin önce ölmesi diğerinin yalnız kalmasıdır. Zeus'tan ölümlerinin birlikte olmasını sağlamasını isterler. Zeus bu isteği kabul eder. Zeus ve Hermes kentten ayrılırken bu kentin erdemsiz insanlarını cezalandırırlar. Kente bir tufan gönderirler. Yağan yağmurlarla oluşan seller kenti kaplar ve örter. Baukis ile Philemon'un kulübesinin bulunduğu tepe suların üstünde kalır. Tepenin üstünde beyaz mermerden bir tapınak yükselir. Birbirine sarılmış Baukis ile Philemon, ayaklarının toprağa kök saldığını, kollarından, başlarından dallar çıktığını fark ederler. Yaşlı karı koca, gövdeleri aynı, dalları farklı bir ıhlamur ve çınar ağacına dönüşür. Zeus verdiği söz tutmuş, birlikte can vermek isteyen erdemli karı kocanın birbirlerinden ayrılmadan gövdeleri bir dalları ayrı bir ağaca dönüşmelerini sağlamıştır. Dipnotlar Referanslar *Ovid VIII, 611-724. ( On-line) *William Smith, ed. A Dictionary of Greek and Roman Biography and Mythology, Vol.I (1873) *Azra Erhat, Mitoloji Sözlüğü, Remzi Kitapevi,İstanbul, (1993) *Pierre Grimal, Mitoloji Sözlüğü, Yunan ve Roma, Sosyal Yayınları,İstanbul,(1997) *Oscar Seyffert,The Dictionary of Classical Mythology, Religon, Litrature and Art,Gtramercy Books, New York,(1995) *Sefa Taşkın,Baukis ile Filemon, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul,(2008)

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.