bağdaş
Türkçe bağdaş kelimesinin İngilizce karşılığı.[bağdaşmak] v. agree, reach an agreement, square with, comport, consort, square
Adaklı Akalın Akçalı Akocak Akpınar Aksu Altınoluk Armutdüzü Aşağıuluyol Bağdaş Bataklık Beşatlı Beşbulak Bostancık Bölük Bulaklı Çatma Dağlıca Dedeler...
1727-1728 yıllarında İsveç'te bulunan Mustafa Ağa, Osmanlı kıyafetleri içinde bağdaş kurup oturur vaziyette, sağ kolunu mindere dayamış şekilde resmedilmiştir...
önerilir. Güneş gözlükleri genellikle mankenler, film oyuncuları ile bağdaşmıştır, fakat bu durumun sebebi film ve sahne ışıklarının doğal ışıktan daha...
tonda sunulur, ilk evrede eksen değiştirerek genellikle dominant ya da bağdaş majör tona kadar geliştirilir. İkinci devrede, yeni bir tona erişene kadar...
gibi bir elemana aktarılması gerekmektedir. Bunu karşılayacak elemanlar bağdaş kurulan sedirden başlayarak günümüz teknolojisinde yaratılan çok çeşitli...
Mobilya, 1997, 30 Kasım, Alüminyum, Cam, Plastik, Taslak şablonları, Çelik, Dolap, Masa, Taslak maddeHollanda Doğu Hint Adalarında yaşamış Yahudilerin çoğu sömürge rejimiyle bağdaşmış ticaretle uğraşan Hollanda Yahudisiydi. Fakat Yahudi cemaatinin bazı üyeleri...
aydınlanmaya satori) ulaşmayı amaçlayan meditatif bir disiplindir. Zazen bağdaş kurmuş şekilde oturarak yapılır, omurga dik ve sabittir. Eller göbeğin önünde...
Zazen, Japonca, Zen, Kodo Sawakiokur-yazardır. Kavaratti nüfusunun %12'si 7 yaşın altındadır. Adadaki okyanusla bağdaş göl, yaz ve su sporları için elverişlidir. Ayrıca adadaki onlarca kumsalda...