Belirti

Kısaca: Tıpta belirti, araz, beldek veya semptom; hastanın şikayeti veya hissettiğidir, bu anlamda hastaya özneldir ve nicel değildir. Buna karşın hasta hakkında laboratuvar testi veya diğer objektif (nesnel) yöntemlerle elde edilen bilgilere bulgu denir. ...devamı ☟

} Tıpta belirti veya semptom, hastanın şikayeti veya hissettiğidir, bu anlamda hastaya özneldir ve nicel değildir. Buna karşın hasta hakkında laboratuvar testi veya diğer objektif (nesnel) yöntemlerle elde edilen bilgilere bulgu denir. Bazı belirtiler hem öznel hem nesnel olabilir, örneğin bir yara hem hasta hem doktoru tarafından görülebilir. Acı yalnızca hasta tarafından algılanabildiği için bir belirtidir, bir kan testi sonucu ise bir doktor veya laboratuvar taraından ölçülebildiği için bir belirti değil, bulgudur. Örneğin, hastanın başının ağrımasından yakınması bir belirtidir. Doktor, ayrıntılı bir sorgulamayla, bu yakınmanın enseden başın arkasına doğru yayılan ve zonklayıcı tarzda bir şikayet olduğunu öğrenebilir ve bu tabloyu, muhtemel bir hipertansiyon halinin belirtisi olarak değerlendirebilir ("ön tanı"). Hikaye bitip de muayeneye gelindiğinde, tansiyon ölçme, göz dibi muayenesi vb. yöntemlerle, hastanın "belirti"lerine uyan yüksek tansiyon "bulgu"ları elde edilebilir. Doktorlar hasta öyküsü alırken "başvuru yakınması/şikayeti" olarak semptomları kaydeder. }

Kaynaklar

Vikipedi

Belirti

Sign, symtom

Belirti

Türkçe Belirti kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. sign, indication, symptom, mark, clinic, evidence, foretoken, glimpse, impression, note, prognostic, prognostication, spark, spark of, stamp, strain, streak, tinge, token, trace

Belirti

bir olayın ya da durumun anlaşılmasına yardım eden şey, alamet, nişan, nişane: "her geçen saat iyileşme belirtileri artıyordu." -a. sayar . vücuttaki işlevsel bir bozukluğun ya da hastalığın tanınmasını, anlaşılmasını kolaylaştıran olgu, bulgu, semptom.

Belirti

Türkçe Belirti kelimesinin Fransızca karşılığı.
apparence [la], insigne [le], signe [le], symptôme [le]

Belirti

Türkçe Belirti kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Abzeichen, Indikation, Indiz, Marke, Moment, Stigma, Vorbedeutung, Vorbote, Vorgeschmack, Vorschein, Vorzeichen, Zeichen

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Ayırıcı tanı
2 yıl önce

göze alarak en olası hastalıklardan liste oluşturulur ve bu listedeki hastalıklar hastanın belirti ve bulgularına uyan tanı kalana kadar giderek elenir....

Multipl Skleroz
2 yıl önce

etmeye çalışmasıdır. Bu durum da, çeşitli sinir sistemi belirtilerini ortaya çıkarır. Bu belirtiler geçici olup, hastalığın düzeyine göre iz bırakabilir...

Multipl skleroz, 1868, Bağışıklık sistemi, Beyin, ICD-10, Omurilik, Paris İœniversitesi, Jean-Martin Charcot, Otoimmün, Hastalık Veri Tabanı
Leptospiroz
2 yıl önce

olduğu bir enfeksiyondur. Hastalık hiç belirti vermeyebilir; baş ağrıları, kas ağrıları ve ateş gibi hafif belirtiler verebilir ya da akciğerlerde kanama...

Kalın bağırsak kanseri
2 yıl önce

olanlarda risk artar. Polipler ve kanserin erken aşamaları, genellikle belirti vermezler. Bu yüzden kırk yaşından itibaren mutlaka, rektal muayene, sigmoidoskopi...

Kalın bağırsak kanseri, Adenom, Apandis, Kalın bağırsak, Kanser, Polip, Rektum, İshal, Sigmoidoskopi, Dışkıda gizli kan testi, Kabızlık
Bulgu
2 yıl önce

belirtisi olan bir işarettir. Hastanın hissettikleri için kullanılan "belirti" (semptom) teriminin aksine, bulgular nesneldir. Bulgular hasta için bir...

Tanı
2 yıl önce

Bazen ölüm sonrası tanı bir tür tıbbi tanı olarak kabul edilir. Birçok belirti ve semptom spesifik olmadığından ötürü tanı koymak zor olabilir. Örneğin...

Prostat kanseri
2 yıl önce

özellikle kemiklere ve lenf düğümlerine yayılabilir. Başlangıçta hiçbir belirti vermeyebilir. İlerleyen aşamalarda ise işemede zorluk, idrarda kan ya da...

Dik açıklık
6 yıl önce

(diğer terim sağ açıklıktır). Dik açıklık, göksel ekvator ile bir nesnenin arasındaki açıyı belirtir. Bir başka deyişle, dik açıklık gökkürenin enlemidir....