Birlşik
1 . Tek, bir olma durumu, vahdaniyet:
"Tanrı'nın birliğine inanır."- .
2 . Bir arada olma durumu, vahdet:
"Türk milletinin birliği."- .
3 . Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet:
"Dil birliği. Ãœlkü birliği."- .
4 . Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek:
"Mühendisler birliği. Öğretmenler birliği."- .
5 . sıfat Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen:
"Birlik cezve."- .
6 . askerlik Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk:
"Birliğine dönerken karısını kendi anasının babasının yanına bıraktı."- N. Cumalı.
7 . edebiyat Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması.
8 . felsefe Bölünmezliği içeren yalın bütün.
9 . müzik En büyük değerdeki nota, dört dörtlük.