Black Legion (Warhammer 40000)

Kısaca: Horus’un Oğulları olarak değiştirildi. Yenilip Eye of Terror’a sürülmelerinden kısa süre sonra isimleri Yağmacı Abaddon tarafından tekrar değiştirilip, Horus’un yenilgisinin utancından kurtulma çabasıyla Kara Lejyon yapıldı. ...devamı ☟

Horus’un Oğulları

olarak değiştirildi. Yenilip Eye of Terror’a sürülmelerinden kısa süre sonra isimleri Yağmacı Abaddon tarafından tekrar değiştirilip, Horus’un yenilgisinin utancından kurtulma çabasıyla

Kara Lejyon

yapıldı.

Ay Kurtları

İng. Luna Wolves

Ay Kurtları

, vahşi kovan dünyası Cthonia’dan alınan insanlardan kurulmuştur. Bu gezegen Terra’ya o denli yakındır ki, warp teknolojisine sahip olmayan bir uzay gemisiyle bile ulaşılabilir. Hal böyle olunca insanoğlunun uzay seyahatleri başladığından beridir Cthonia sömürgeleşmiş, kazılmış, inşaatlara zemin olmuş ve doğal kaynakları binyıllar önce tüketilmişti ve gezegen büyük ölçüde perişan ve terk edilmiş durumdaydı. Eski maden çıkarma teknolojileri de uzun zaman önce Mars’tan gelen Adeptus Mechanicus tarafından söküldüğü için gezegende işe yarar hiçbir şey kalmamıştı. Lejyonun adı ile ilgili tek açıklama, acemilerin genetik müdahale ve şartlandırma için Luna’daki yani Ay’daki laboratuarlara götürülmesi ve eğitimlerine burada başlamalarıdır. Cthonia Terra’ya o denli yakındır ki Cthonia’nın yerlilerinden en azından biri Birleştirme Savaşları’na katılıp

Ay Kurtları

’nın ilki olma şerefine nail olmuştur.

Ay Kurtları

’nın primarchı Horus, kaybolan yirmi kardeşten ilk bulunanıydı. Terra’nın çok yakınına düşen Horus, kardeşlerinden çok daha erken ve çok daha genç yaşta bulunmuştu ve uzun yıllar boyu İmparator’un tek oğlu olarak kaldı. Babasıyla çok vakit geçirme ve onun kendisinden eğitim alma fırsatı buldu. Kısa süre sonra da kendi genetik kodundan yaratılan onbin marinelik

Ay Kurtları

lejyonunun başına geçerek Büyük Sefer’e dahil oldu. Savaşçıları ile birlikte Sefer’in il otuz yılında İmparator’a eşlik etti ve genç İmparatorluk’un yayılmasına katkıda bulundu. Horus’un lejyonu, en ulu primarchın şahsi lejyonu olmaktan ve Horus’un dövüşteki becerisini miras almış olmaktan fazlasıyla gurur duyuyorlardı. Onun ilham verici komutası altında

Ay Kurtları

daima en son savaşın en ön safında olup diğer lejyonlardan daha çok dünyayı fethedip, daha çoğunu kaypak xeno boyunduruğundan kurtarmak için galakside büyük mesafeler katediyor ve yorulmadan çalışıyorlardı. Ullanor Seferi’nin sonunda, İmparator bunun, güçlü İmparatorluk’un o güne kadarki en büyük zaferi olduğunu ve bu konuda en çok övgüyü Horus ile askerlerinin hakettiğini söyleyerek Horus’u Savaşustası lakabı ile onurlandırarak onu tüm İmparatorluk silahlı kuvvetlerinin başkumandanı ilan etti. Sefer’in sorumluluğunu tamamen ona bırakıp Terra’ya dönmeden lejyonun adının “

Horus’un Oğulları

” olarak değiştirilmesini önerdi. Horus ilk başta bu öneriyi reddetti kısa süre daha lejyonun ismi değişmedi.

Horus’un Oğulları

İng. Sons of Horus Kendisine ve lejyonuna yeterince saygı gösterilmediğini düşünen Horus, bir süre sonra Sanguinius’un öğüdünü dinleyip lejyonun adını ve armalarını değiştirdi. Bu değişiklikten kısa bir süre sonra Horus, artık kaosun etkisi altında olan eski adamlarından Eugen Temba tarafından Davin gezegeninin ayında yaralandı. Horus Yılan Türbesi’nde; bir şifa ve savaşçı türbesinde tedavi oldu, tedavisi esnasında da türbeye katılmasını sağlayan bir ayine katıldı. Bunu izleyen günlerde subayları, Savaşustası’nın karakterinde belirgin değişiklikler gözlemlediler. Şimdilerde ise bu türbenin aslında kaosa adanmış bir tarikat olduğu ve Horus’u kaosun gücü ile kirletmek doğrultusunda Word Bearers lejyonunun primarchı Lorgar’dan talimat aldığı düşünülmektedir. Lejyonun içinde halihazırda bir türbe daha vardı. Bu durum Horus’un ele geçirilen gezegenlerin üfusları ile iyi geçinme politikasından ileri geliyordu. “Yıldızlardan gelen savaşçılar” ile kardeş olan ilkel savaşçılar, marine adaylığında hiç tereddüt etmiyorlardı. Diğer bazı lejyonlara katılmış olan savaşçı türbeleri de Horus’un emrindeydi ve onlar da bağlı oldukları lejyonları içerden yozlaştırıyorlardı. Sonunda Horus’un sadakati şekil değiştirdi; artık ruhen ve bedenen kaosa aitti ve İmparatorluk bünyesinde bir lider değişikliği planlamaya başlamıştı bile.

Horus’un Oğulları

’nın büyük kısmı primarchlarına fanatik derecede sadıktı ve tereddüt etmeden İmparator’a ettikleri yeminleri inkar edip Horus’un bu yeni tanrılarına tapınmaya başladı. İmparator’a sadık kalan lejyonun ufak bir kısmı, Istvan III’de eski kardeşleri tarafından katledildiler. Ama bu, ölmeden önce isimlerini tekrar

Ay Kurtları

olarak değiştirmelerini engelleyemedi. Bunlardan sağ kalan tek kişi olan Iacton Qruze, o esnada Istvan III’de değildi ama sadık kardeşlerinin akibetini duyar duymaz üzerindeki Horus’a dair her simgeyi attı ve son Ay Kurdu olarak tarihe geçti. Horus, uzun zamandır temasta bulunduğu tüm İmparatorluk kurumlarına sızmayı başarmıştı. Ayrıca diğer primarchların tam sekiz tanesini hile, pohpohlama veya fesatlık ile kendi tarafına çekmeyi başarmıştı. Sonunda Terra’ya saldırdığında ve İmparatorluk Sarayı’nın kapılarını kırdığında marine marine ile, titan titan ile çarpışıyordu. Yine de sonunda ölen, Horus ve isyanı oldu. Bu son da lejyonu için travmatik ve yıkıcıydı.

Kara Lejyon

Horus’un ölümü ile moralleri altüst olan lejyon, Terra’dan ilk kaçan lejyon olarak tüm diğer hainlerin nefretini kazandı. Eye of Terror’un içinde bir gezegende yeniden toplanan lejyon, Horus’un cesedini koruyacak bir kale inşa etti. Henüz onun yerine gimse atanmamıştı.

Horus’un Oğulları

, geçmiş korkaklıklarını telafi etmek için İmparatorluk’a karşı en şiddetli hareketler giriştiler. Tek birine değil tüm kaos tanrılarına tapındılar ve bu çekişmeler sonucunda yok olmanın eşiğine geldiler. Büyücülerin müdahalesi sonucu yok olmaktan güç bela kurtuldular. Kendini toparlamaya başlayan ama hala sayıca az olan

Horus’un Oğulları

diğer kaos lejyonlarının birleşmiş güçleri tarafından saldırıya uğradı. Yenilgiyle sonuçlanan bir dizi savaştan sonra Horus’un oğulları kaçtı; kaleleri yıkılmış ve Horus’un bedeni çalınmıştı. Emperor’s Children lejyonu tarafından kaçırılan Horus’un bedeni Fabius Bile’nin çalışmaları ile birkaç klona kopyalandı. İşte bu noktada, birinci bölüğün komutanı Abaddon, lejyonun başına geçti, tüm lejyon Horus’u reddetti ve zırhlarını siyaha boyayarak

Kara Lejyon

adını aldılar. Abaddon yeni lejyonu ile bir yıldırım saldırısı düzenleyip Horus’un bedeni ile tüm klonları imha etti, sonra da lejyon kalan gemilere doluşup geri çekildi. O zamandan beridir

Kara Lejyon

, Eye of Terror’a ve İmparatorluk uzayına akınlar düzenlemektedir.

Örgütlenme

İsyan Öncesi

İsyan öncesi

Ay Kurtları

, gayet esnek ve her duruma uyum sağlayabilen bir askeri birlikti. Hızlı ve keskin tepkiler verebilmek için eğitilen marineler, Savaşustasu Horus’un emirleri ile gayet etkili olmuşlardı. Tam nüfusu kesin olarak bilinmese de

Ay Kurtları

büyük bir lejyon sayılıyordu ve tahminen yirmi beş tabur ve on beş bin civarı marineden oluşmaktaydı. İzledikleri en belirleyici taktik ise düşmanın yönetim kanadına yapılacak cerrahi operasyonlardı. Yapının içindeki son nokta da gizli gruplaşmalardı. Bu tarikatler veya türbeler, her rütbeden marineyi alabiliyor, bunlar da rütbe farkları olmadan iletişim kurup bağlarını sağlamlaştırıyor ve savaştaki yeteneklerini daha iyi kullanabiliyorlardı. Bu gizli örgütler önceleri faydalı da olsa sonunda lejyonun kaosa boyun eğmesine sebep olmuştur.

İsyan Sonrası

Lejyon, Horus’un ölümünden sonra çok kötü dağılmıştır. Eski düzenli ve disiplinli yapı panikle beraber yıkılmıştır ki disiplini tekrar sağlamak için Abaddon, pek çok ve canice cezalandırmalara gitmiştir. Ama düşmanın komuta merkezine saldırma taktiği hala en tutulan taktiktir. Lejyon üyeleri bedenlerinin iblislere ev sahipliği yapmasını büyük bir prestij ve şeref olarak görürler ve bunun için rekabete girebilirler.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.