Bozkır, Dereiçi

Dereiçi(Gederet) yaklaşık 800 yıllık bir yerleşim yeridir. Etrafta bulunan yörük obaları bir araya gelerek şu anda bulunan yere yerleşmişlerdir.İlk kurulduğu zaman 12 ev varmış. Kuruluş yeri o zamanki şartlara göre çok stratejik bir yer olarak seçilmiş.Eski kervan yolu,Anamur,Ermenek,Hadim,Bozkır, Beyşehir yolu içinden geçiyordu.Bu yolun geçtiği tarihi köprü şu anda daha hala hizmet veriyor.Göksu ırmağı üzerinde Şaban Köprüsü olarak biliniyor.Yine eskiden kalma köyde bizim bildiğimiz gelen kimselerin kalması için 8 tane misafir odası vardı. Bu ıdalara gelen misafirler kim olursa olsun ağırlanır, yiyecekleri verilir ,yatacakları yer verilir ,yakacakları odun temin edilir,hayvanlarının samanıda verilirdi. Hiç bir ücret te alınmazdı.Her şey insanlık için yapılırdı. 35.40 Sene önce bu olay vardı.Dereiçi (Gederet) Beylikler devrinde Karaman oğlu beyliği zamanında ve osmanlı devleti zamanında var olan bir yerleşim yerdir.Beldenin tam ortasında tarihi bir cami vardı.Duvarları taştan üst çatısı ahşap ve topraktan tarihi bir eserdi. İçinde ahşap oymanın çok çeşitli desenleri ve örnekleri mevcuttu. Ama ne yazıkki tarihi değerini bilmeyen insanlar tarafından tamir edeceğiz diye 1974 yılında aslını bozmuşlardır.Tarihin her döneminde bu yere insanlar gelmişler yerleşmişlerdir. Bir çekim merkezi olmuştur.Her yerden insan yerleşmiştir.Bunda halkınının hoşgörüsü ve kervan yolunun üzerinde bulunuşu etkili olmuştur.Teknoloji gelişince bilhassa tarım teknolojisi buradan ova köylere, Karaman,a,Çumra,ya,Aydın,a,İzmir,e, İstanbul,a ve ülkemizin diğer yerlerine hatta yurtduşına göçler olmuştur.Çumra,nın,Güneysınır,ın, Akören,in bütün köylerinde muhakkak Gederet asıllı kişiler ve sülaler bulursunuz.Bu yerleşim yerinden göç eden kişileri bir araya getirsek çoluk çocuk 80bin ile 100 bin kişilik bir topluluk oluşturur.Ama çoğu kimse bilmiyor nereden gittiğini.Dereiçi(Gederet) kasabasının yüzölçümü aşağı yaylalar ve köy toplamı yaklaşık 160km2,Yukarı yayla(BUZYERİ) 40KM2 Toplam 200km2dir.Arazi çok dağlıktır.Modern tarıma elverişli alan çok azdır. Ama buna rağmen insanları çalıkan traktörün girmediği alanları bile elleriyle çapa ile kürek ile hayvanların gücüyle işleyerek başkasına muhtaç olmadan yaşamaya çalışmaktadır.Burada bağcılık yaklaşık olarak 1000 ile 1200 yıllık geçmişi olan bir uğraş türüdür. Çünkü dedelerimiz Anadolu,ya gelmeden Göksu nehrinin kenar yerlerinde bağcılık faaliyeti varmış. Bu gelenek hala devam etmekte en az 10 çeşit farklı üzüm türü yetiştirilmektedir.Üzümden sofralık üzüm ,kuru üzüm ve pekmez yapılmaktadır.Çok kaliteli üzüm pekmezi yapılmaktadır.Ayrıca bahçecilik kültürü gelişmiş dar dere kenarlarında yılda iki ürün bazen üç ürün bile alınmaktadır.Patates,soğan ,marul şalga,domates,biber,patlıcan,havuç vb sebzeler üretilmektedir.Yine tarlalara buğday,arpa,mercimek ,burçak vb ürünler ekilmektedir.Yağış rejimi Akdeniz ikliminin batı kesiminin yüksek yeri iklimidir.Bağlı bulunduğu Konya ili merkezinden çok daha fazla yağış alır.Yaz mevsimi haziran ,temmuz ve ağutos aylarındada yağış alıyor.Bu nedenle bitki örtüsü hızlı gelişebiliyor. Doğal bitki örtüsü olarak ardıç türü olarak üç çeşit, karaçam,ladin ,katran ,diken ardıcı,5 tür meşe,çitlenbik(çırtlık) Karağaç,giyecek,şimşir,dişbudak vb ağaçlar mevcuttur.Flora bakımından çok zengin bir çeşitliliği vardır, her çeşit ot ve çayır mevcuttur.Şu anda meyve ağacı olarak elma ,armut,erik ,kiraz ,vişne,şeftali,kayısı gibi mevcuttur.Heryıl biraz daha çoğalmaktadır.Kasabanın kuruluş yeri eski zamanlara göre savunma ağırlıklı düşünüldüğünden çok iyi bir yere kurulmuştur. Göksu nehrinin doğalkale gibi çevirdiği konkav vadi yerleşim yerini üç yerden sarmıştır.Yaklaşık üç yüz metre yükseklikte taşlardan oluşmuş GEDERET KANYONU dış saldırılara karşı doğal birkorunma yolu olmuştur.Bu adı geçen GEDERET KANYONU içerisinde yüzlerce mağara düden,kandak gibi oluşumları barındırmaktadır.Turizmcileri, mağaracıları ve diğer doğa sporlarını yapacakların muhakkak görmeleri gerekir.Bu kanyon vadinin u

Bu bilgi ve yazı benim tarafımdan yazılmış olup ismimin daha sonra silinmesini anlayamadım. İsmimi yayınlamanızı talep ediyorum.

Merhabalar efendim, yazınız için ilk olarak teşekkür ederim. Benim baba tarafı dedem yarı gederetli, yani baba tarafı dedemin babası gederetli dolayısıyla soyum gederete dayanır. Dedem bize yörük olduğumuzu, büyük bir birlikten geldiğimizi, sarı keçililer deliler beyler ve nice kopuk büyük Toros yörük gruplarının birliğinden geldiğimizi söylerdi. Gederetin 500 yıllık bir Türk yörük köyü olduğunu, ve aslında akraba ve soydaş konar göçer grupların zamanla baskılar sonucu, yerleşik hayata geçmeleri için kullanılan bir köy olduğunu söylerdi, kendi dedesi de daha tam yerleşik hayata geçememiş kışın ve yazın konum değiştirirmiş. Bunun aslı nedir, dedemin bize anlattıklarının doğruluk payı var mıdır?

Tel 05055520533.arayınız