Bu Deste Başka Deste
Kısaca: Radyonun başında ajansı beklerken,sabahları arkası yarınları , akşam üzerleri Münir Nurettin Selçuk’u, Kenter’lerin o meşhur Arap bacılı skeçlerini veya fasıl dinlerken geçirdiğimiz zaman dilimlerini oldukça gerilerde bıraktık... ...devamı ☟
Televizyon ekranları çoğu kez görmek ve duymak istediklerimizi tam olarak yansıtmasa bile evimizin vazgeçilmezi oldu.
Yurt genelinde kaç evde kaç televizyon olduğunun bir istatistiği tutulmuş mudur bilmiyorum. Eğer biliniyorsa yapılan yayınlara,yayınlarda kullanılan ifadelere, gösterilen TV dilindeki adı VTR halk dilindeki adı film olan haber arkası malzemelere,program içeriklerine, çağırılan kişilere,eğlence programlarına , televole adlı magazin kültüründen, filmlere, dizilere kadar her şeyi yeniden gözden geçirmeye yarar olduğunu düşünüyorum.
Ekonomik sıkıntıların gün geçtikçe daha da katlanılamaz olduğu son aylarda bu gözden geçirmenin acilen yapılması gerektiğinin altını çizmek gerekiyor.
Ana haberlerin hemen hemen yarısından fazlasını işgal eden ekonomi haberleri başlar başlamaz ekonomiden sorumlu bakanın o günkü toplantı gündemi ,toplantıya giderken bindiği lüks araba,korumaları, lüks otellerin salonlarında üzerinde bin bir çeşit malzemenin bulunduğu kahvaltılı sofralarının gösteriminin hemen ardından gösterime giren deste deste dolarlar, marklar,(şimdi de euro'lar) bunların makinelerde veya elde defalarca sayılışı özellikle gözden geçirilmelidir.
Bu halk, gerek başarısız idarecilerden,gerekse devlet malı deniz felsefesi ile yoğrulmuş kendinden başkasını düşünemez derecede aç gözlü cahillerin elinden çok çekmiş,yıllarca bizden daha iyi bilir dediklerinin her geçen gün gözünün önünde kocaman bir hiç olduğunu görmekten dolayı zamanında verdiği güven kredisinin sonuna gelmiştir.
Kendi iradesi ile seçtiği yöneticilerinin basiretsiz davranışları yüzünden kendi iradesi dışında bir gecede fakirleşen halkın, kör gözüne parmağım misali her gece sayılan döviz desteleri ile sinir ve sabır katsayısını gitgide artmaktadır.
Bir başka deyişle hiçbir zaman elde edemediği, edemeyeceği paralar ve lüks yaşam,seçimden seçime hatırlanmayı hazmedemeyen,tüm sıkıntıları görmezden gelinen,AB diye umut pompalanırken ,dilenci durumuna düşürülen bu halkın kimyasını bozmaktadır.
Belediye otobüsünde pestil gibi yolculuk ederken, ter kokulu minibüslere binmek için yorgun, perişan kuyruk beklerken,ya da iş aramakla geçirdiği günün sonunda ümitsiz halde dönerken tek düşündüğü ,evine sağ salim varmak,bir ekmek götürebilmek, bekleyenlerinin karnını doyurabildiğinde de TV karşısına geçip hali perişanımızın biraz düzelme ümidi var mı diye haber almaktır.
O'nu bilmem ne adlı gece kulübüne kimin gittiği , feşmekan mankenin son sevgilisi,ya da sanatçı diye lanse edilen ve mantar gibi biten boyalı kadınların bilmem kaçıncı evlilikleri ilgilendirmemektedir. Planlı bir şekilde öldürmenin nasıl olduğu, ya da büyük şirketlerde dönen soygun planlarının detayları da ilgilendirmemektedir.
Türk halkının her zaman sağduyulu ve aklı selim sahibi olduğu nedense hep görmezden gelinmekte, gündem belirleyicileri,karşılarındaki kitleyi hala Kemal Sunal tiplemesindeki İnek Şaban olarak görmektedirler.
Oysa bin bir çeşit oyunlarla bozulan eğitim sistemine, yıllardır gerek pembe dizilerle evlere sokulmaya çalışılan dejenere etme politikalarına, sağ gösterip sol vurma taktiklerine rağmen hala bozamadıkları Türk aile yapısı , düşünen, irdeleyen, doğrudan yana koyduğu tavrı asla değiştirmeyen, mazlumun yanında olan , inançlı, daha iyiye doğru yürümek isteyen nice evlatlar yetiştirmekte,kendilerinin elde edemedikleri insanca yaşam biçimini evlatları yaşasın diye sabırla bildiği yolda yürümektedir.
Evinde eğer karnı doyabilmişse ,ayağını uzatıp, tek lüksü olan çayını yudumlarken , elinde kalan son huzur kırıntısını da hemen her gece gözünün önünde sayılmaktan bıkılmayan döviz desteleri ile yok etmek istememektedir.
Bu konuda henüz görüş yok.
