Çanakkale Savaşları''nda, Fransız kuvvetlerine komuta eden General Guro, savaş sırasında bir kolu ile bir bacağının bir kısmını, savaş sırasında bırakarak yurduna dönmüş. Daha sonra anlattığı bir savaş hatırasında şöyle diyor: Fransızlar, Türkler gibi mert bir milletle savaştıkları için çocuklarınızla daima iftihar edebilirsiniz. Hiç unutmam. Biraz evvel doğa çevremizde en nefis güzellikteydi. Su çiçekleri, leylaklar, Peygamber çiçekleri, papatyalar bir gökkuşağı âlemi oluşturuyorlardı. Şimdi, savaş sahasında dövüş bitmiş, o güzelim tablo, kan revan içindeydi. Yaralı ve ölülerin arasında dolaşıyorduk. Az evvel, Türk ve Fransız askerleri süngü süngüye gelip ağır kayıplar vermişlerdi. Bu sırada gördüğüm bir hadiseyi ömrüm boyunca unutmayacağım. Yerde bir Fransız askeri yatıyor, bir Türk Askeri kendi gömleğini yırtmış, onun yaralarını sarıyor, kanlarını temizliyordu. Tercüman vasıtasıyla bir konuşma yaptık: Niçin, öldürmek istediğin askere şimdi yardım ediyorsun? Mecalsiz haldeki Türk askeri şu karşılığı verdi: Bu Fransız yaralanınca yanıma düştü. Cebinden yaşlı bir kadın resmi çıkardı. Bir şeyler söyledi! Anlamadım!.. Ama herhalde annesi olacaktı. Benim ise kimsem yok! İstedim ki, o kurtulsun, anasının yanına dönsün!.. Bu asil ve alicenap duygu karşısında hüngür hüngür ağlamaya başladım. Bu sırada, emir subayım Türk askerinin yakasını açtı!.. O anda gördüğüm manzaradan yanaklarımdan sızan yaşların donduğunu hissettim! Çünkü, Türk askerinin göğsünde, bizim askerinkinden çok daha ağır bir süngü yarası vardı ve bu yaraya bir tutam ot tıkamıştı!.. Az sonra ikisi de öldüler!!!
Çanakkale Savaşı ile İlgili Gerçek Bir Hikaye
Kocadere köyünde yaralılar için büyük bir sargı yeri kurulur...kimi bosnalı,kimi urfalı,kimi azeri,kimi halepli çok sayıda yaralı getirilir. Bunlardan biri Lapseki''nin Beybaş Köyü''ndendir...yarası oldukça agırdır.Zorlukla nefes almaktadır...komutanına şunları söyler: "Biliyorum,ölme ihtimalim çok yüksek...ben bir pusula yazdım,arkadaşıma ulaştırın.."Tekrar derin derin nefes almaya çalışır.Tekrar konuşur: "Ben Lapseki''liyim...köylüyüm...İbrahim Onbaşı''dan 1 mecidiye borç almıştım,kendini göremedim...ölürsem söyleyin,hakkını helal etsin..!"'' "Sen merak etme evladım" der komutan acı içinde,üzgün...kollarında can verir Lapsekili er... Aradan çok geçmeden yine yaralılar getirilir.Bunlardan çogu zaten oraya getirildiginde şehit düşmüştür...hepsi de çok agır yaralar içindedirler... Şehitlerin üzerlerinden çıkan künyeler,pusulalar,eşyalar komutana ulaştırılır.Komutan pusulalardan birini elleri titreyerek açar ve göz yaşlarına artık hakim olamaz.Pusulada şöyle yazmaktadır: "Ben Beybaş Köyü''nden arkadaşım Halil''e 1 mecid borç vermiştim,kendisi beni göremedi...biraz sonra taarruza kalkacagız,belki ben dönemem... Arkadaşıma söyleyin;Ben Hakkımı Helal Ettim...
misafir - 8 yıl önce
Çanakkale Hakkında Şiirler
Çanakkale
Bir efsanedir Çanakkale Savaşı,
Kalktı binlerce şehidin naaşı,
Destanlaştı Mehmet oğlu Koca Seyit Onbaşı
Vurdu kardaş,kardaşı...
İnglizler kurdu tuzakları,
Siper ettiler zavallı Anzakları
Düşmanlar Türk'ün gücünden ürktü,
Baş mimarımız Atatürktü
Kahramanca savunduk tepeyi,dağı,bayırı
Destanın adı Anafartalar,Seddülbahir; Conkbayırı
Bayrakları bayrak yapan kandı,Çanakkale'de döktük kanı,
Satmadık hiçbir zaman bu cennet vatanı
Tarihin akışını değiştiren,
Türk'ün şan ve şerefini zirveye eriştiren,
Vatana sevgi duygusunu geliştiren,
İman gücünü bayraklaştıran,
Ve orada savaşanları kutsallaştırıp kahramanlaştıran,
Görkemli bir destandır Çanakkale
Mayın gemimiz Nusred'ti
Yüce Rabbim'e bin şükür bize yardım etti
Şehid oldu binlerce er,
Çanakkale ebedileşen zafer...
Çanakkale 250Bin şehidin kefensiz yattığı,
Türk'ün şanına şan kattığı,
Ve bir devrin battığı yerdir...
Şuheda yetmez sana abide,anıt,
İşte Çanakkale en büyük kanıt...
Gün o gündü
ne çok eskidi düşler ufak adımlarla
ne çok sonbahar
dündü yüreğimizin bir taka gibi çırpınışı
akan günde aç açık
terleyen avuçlarımızın şarkılarını mırıldandığımız
kavrulan yazı
umursamadığımız kışı
devrimi sevdayı barışı
sözlerimiza bayrak ettiğimiz gündü
ne çok eskidi yeminler ufak yalanlarla
ne çok döneklik
dündü karanlıktan hesap sorduğumuz
kahırlı gecelere boşverip ay ışığında
sorgülanan ömürleri güneşe verdiğimiz
yüreklere kazınan bir sevdaydı bağımsızlık
altıncı filo'nun yüzüne tükürdüğümüz gündü
ne çok eskidi yurtseverlik uzak pazarlarda
ne çok dolar
ne çok hainlik
dündü çanakkale anafartalar
ve o 'mavi gözlü dev'
sömürgeciye karşı haykırdığımız gün
dündü
dündü
gün o gündü
Çanakkalem
Seni anlatmaya yetmez bu diller
Senin tarihini bilmez bu eller
Seninle ölmeye vaat edenler
Toprağın altında rahat edendir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir
Yirmi bir düşmana bir türk biçilir
Uğrunda çarpışan erler seçilir
Bu destan için bir anıt dikilir
Üstüne şanlı al bayrak dikilir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir
Zaferden zafere gark olan günler
Yediden yetmişe verdi ümitler
Toprağa sarılan canım bedenler
Yılmadan ölümle raks edenlerdir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir
Denizde karada çarpışan asker
Vurulmuş yinede bu derdi çeker
Kutsaldır yücedir vatan her sefer
Nusretin düşmanı yardığı yerdir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir
Dağlardan inen bu şanlı melekler
Karışan şafakta verir bize fer
Senindir bu zafer sevin muzaffer
Şanının adının konduğu gündür
Çanakkalem o ne büyük zaferdir
İlkbahar sabahı açılan güller
Sevgi bahçesine konmayı bekler
Bir toprak uğruna ezilen erler
Şehitler tahtında Rabbe gülendir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir
Tazecik zihinler bu günü beller
Yıkılmaz çanakkalem yıkılmaz derler
Ecdadın kanıdır sulanan yerler
Her şey vatan için şeref içindir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir
O gün bir buluttur kendine çeken
O gün bir umuttur mahvolup giden
O mucize ile hayrete düşen
Denize dökülen düşman şahittir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir
Çanakkale Destanı
Titredi tüm bedenim toprağında gezerken
Bir unutulmaz destan yazmıştı Çanakkale
Orduyu Cibril Emin bir sıraya dizerken
Gökten inen orduyu sezmişti Çanakkale
Her yiğit bir Hamza’dır Bedir’e denk bir olay
Millet yerinden kalktı, melekler tekmil alay
Bu nusret-i ilahi anlatmak dile kolay
Savaştaki esrarı çözmüştü Çanakkale
Mabedin vatanını ancak onlar alırdı
Ölünecekse eğer yine onlar ölürdü
Milletin sinesinde ismi baki kalırdı
Cennet’ül muallayı gezmişti Çanakkale
Kaderi yazan kalem zaferle nokta koydu
Kurumuş çorak toprak şehit kanına doydu.
Çanakkale geçilmez destanı işte buydu
Düşmanını onurla ezmişti Çanakkale
Kocatepe sırtında çarpınca bir şarapnel
Saatler sukut etti,Gaziyi tuttu bir el
Cennetten esip gelen lahuti kokulu yel
Düşmanın yaptığına kızmıştı Çanakkale
Gönlümün kabesini diktim artık başına
Kur’anı ayet ayet yazdım mezar taşına
Yazılmaz böyle destan rast gelinmez eşine
Zaferi gönüllere kazmıştı Çanakkale
Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de
Türk tarihinde unutulmaz vardır şanın şöhretin
Çanakkale boğazında Türkün gücünüde öğrettin
Mehmet'in dünyaya neler yapacağını gösterdin.
Toprağında akıl almaz kahramanlık var Çanakkale
Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de
Düşman bataryaları mevzilere ateş kustukça
İmanlı Mehmet'im göğsünü siper ettikçe
Göğüste mermi parçalanıp yere düştükçe
Her günün bir başka destandır Çanakkale
Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de
Düşman zırhlılarından mermi yağmuru yağar
Mehmet din imanı havada mermiyi tutar
Mermiler havada sevdalanır birbirini öper
Dillere sen destan oldun şan Çanakkale
Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de
Düşman gemileri tabyalara mermi yağdırır
Nüsret gemisi gece boğaza mayın döktürür
Düşman zırhlılarını birebir boğaza gömer.
İmanın imansıza hükmettiği sen Çanakkale
Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de
Her iki yakanda mevziler uzayıp gider
Her atılan mermi düşmanı sulara gömer
Yirmi altı sayısının sırrını boğazda çözer
Düşmana geçit vermeyen sen Çanakkale
Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de
Çanakkale'nin geçit vermez bayırları
Düşman her taraftan kesti yolları
Mehmet'im süngü harbiyle attı onları
Türk'ün ateşle imtihanı sen Çanakkale
Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de
misafir - 8 yıl önce
çanakkale içinde vurdular beni
ölmeden mezara koydular beni
of gençliğim eyvah
çanakkale köprüsü dardır geçilmez
al kan olmuş suları bir tas içilmez
of gençliğim eyvah
çanakkale içinde aynalı çarşı
anne ben gidiyorum düşmana karşı
of gençliğim eyvah
çanakkale içinde bir dolu testi
anneler babalar ümidi kesti
of gençliğim eyvah
çanakkale’den çıktım yan basa basa
ciğerlerim çürüdü kan kusa kusa
of gençliğim eyvah
çanakkale içinde sıra söğütler
altında yatıyor aslan yiğitler
of gençliğim eyvah
çanakkale’den çıktım başım selamet
anafarta’ya varmadan koptu kıyamet
of gençliğim eyvah…
çanakkale içinde aynalı çarşı,
ana ben gidiyom düşmana karşı,
of gençliğim eyvah
çanakkale içinde bir uzun selvi,
kimimiz nişanlı kimimiz evli,
of gençliğim eyvah
çanakkale üstünü duman bürüdü,
on üçüncü fırka yürüdü,
of gençliğim eyvah
çanakkale içinde bir dolu testi,
analar babalar mektubu kesti,
of gençliğim eyvah
çanakkale içinde vurdular beni,
ölmeden mezara koydular beni,
of gençliğim eyvah
misafir - 8 yıl önce
İşte Türk Askeri
Çanakkale Savaşları''nda, Fransız kuvvetlerine komuta eden General Guro, savaş sırasında bir kolu ile bir bacağının bir kısmını, savaş sırasında bırakarak yurduna dönmüş. Daha sonra anlattığı bir savaş hatırasında şöyle diyor: Fransızlar, Türkler gibi mert bir milletle savaştıkları için çocuklarınızla daima iftihar edebilirsiniz. Hiç unutmam. Biraz evvel doğa çevremizde en nefis güzellikteydi. Su çiçekleri, leylaklar, Peygamber çiçekleri, papatyalar bir gökkuşağı âlemi oluşturuyorlardı. Şimdi, savaş sahasında dövüş bitmiş, o güzelim tablo, kan revan içindeydi. Yaralı ve ölülerin arasında dolaşıyorduk. Az evvel, Türk ve Fransız askerleri süngü süngüye gelip ağır kayıplar vermişlerdi. Bu sırada gördüğüm bir hadiseyi ömrüm boyunca unutmayacağım. Yerde bir Fransız askeri yatıyor, bir Türk Askeri kendi gömleğini yırtmış, onun yaralarını sarıyor, kanlarını temizliyordu. Tercüman vasıtasıyla bir konuşma yaptık: Niçin, öldürmek istediğin askere şimdi yardım ediyorsun? Mecalsiz haldeki Türk askeri şu karşılığı verdi: Bu Fransız yaralanınca yanıma düştü. Cebinden yaşlı bir kadın resmi çıkardı. Bir şeyler söyledi! Anlamadım!.. Ama herhalde annesi olacaktı. Benim ise kimsem yok! İstedim ki, o kurtulsun, anasının yanına dönsün!.. Bu asil ve alicenap duygu karşısında hüngür hüngür ağlamaya başladım. Bu sırada, emir subayım Türk askerinin yakasını açtı!.. O anda gördüğüm manzaradan yanaklarımdan sızan yaşların donduğunu hissettim! Çünkü, Türk askerinin göğsünde, bizim askerinkinden çok daha ağır bir süngü yarası vardı ve bu yaraya bir tutam ot tıkamıştı!.. Az sonra ikisi de öldüler!!!Çanakkale Savaşı ile İlgili Gerçek Bir Hikaye
Kocadere köyünde yaralılar için büyük bir sargı yeri kurulur...kimi bosnalı,kimi urfalı,kimi azeri,kimi halepli çok sayıda yaralı getirilir. Bunlardan biri Lapseki''nin Beybaş Köyü''ndendir...yarası oldukça agırdır.Zorlukla nefes almaktadır...komutanına şunları söyler: "Biliyorum,ölme ihtimalim çok yüksek...ben bir pusula yazdım,arkadaşıma ulaştırın.."Tekrar derin derin nefes almaya çalışır.Tekrar konuşur: "Ben Lapseki''liyim...köylüyüm...İbrahim Onbaşı''dan 1 mecidiye borç almıştım,kendini göremedim...ölürsem söyleyin,hakkını helal etsin..!"'' "Sen merak etme evladım" der komutan acı içinde,üzgün...kollarında can verir Lapsekili er... Aradan çok geçmeden yine yaralılar getirilir.Bunlardan çogu zaten oraya getirildiginde şehit düşmüştür...hepsi de çok agır yaralar içindedirler... Şehitlerin üzerlerinden çıkan künyeler,pusulalar,eşyalar komutana ulaştırılır.Komutan pusulalardan birini elleri titreyerek açar ve göz yaşlarına artık hakim olamaz.Pusulada şöyle yazmaktadır: "Ben Beybaş Köyü''nden arkadaşım Halil''e 1 mecid borç vermiştim,kendisi beni göremedi...biraz sonra taarruza kalkacagız,belki ben dönemem... Arkadaşıma söyleyin;Ben Hakkımı Helal Ettim...misafir - 8 yıl önce
Çanakkale Hakkında Şiirler
Çanakkale
Bir efsanedir Çanakkale Savaşı, Kalktı binlerce şehidin naaşı, Destanlaştı Mehmet oğlu Koca Seyit Onbaşı Vurdu kardaş,kardaşı... İnglizler kurdu tuzakları, Siper ettiler zavallı Anzakları Düşmanlar Türk'ün gücünden ürktü, Baş mimarımız Atatürktü Kahramanca savunduk tepeyi,dağı,bayırı Destanın adı Anafartalar,Seddülbahir; Conkbayırı Bayrakları bayrak yapan kandı,Çanakkale'de döktük kanı, Satmadık hiçbir zaman bu cennet vatanı Tarihin akışını değiştiren, Türk'ün şan ve şerefini zirveye eriştiren, Vatana sevgi duygusunu geliştiren, İman gücünü bayraklaştıran, Ve orada savaşanları kutsallaştırıp kahramanlaştıran, Görkemli bir destandır Çanakkale Mayın gemimiz Nusred'ti Yüce Rabbim'e bin şükür bize yardım etti Şehid oldu binlerce er, Çanakkale ebedileşen zafer... Çanakkale 250Bin şehidin kefensiz yattığı, Türk'ün şanına şan kattığı, Ve bir devrin battığı yerdir... Şuheda yetmez sana abide,anıt, İşte Çanakkale en büyük kanıt...Gün o gündü
ne çok eskidi düşler ufak adımlarla ne çok sonbahar dündü yüreğimizin bir taka gibi çırpınışı akan günde aç açık terleyen avuçlarımızın şarkılarını mırıldandığımız kavrulan yazı umursamadığımız kışı devrimi sevdayı barışı sözlerimiza bayrak ettiğimiz gündü ne çok eskidi yeminler ufak yalanlarla ne çok döneklik dündü karanlıktan hesap sorduğumuz kahırlı gecelere boşverip ay ışığında sorgülanan ömürleri güneşe verdiğimiz yüreklere kazınan bir sevdaydı bağımsızlık altıncı filo'nun yüzüne tükürdüğümüz gündü ne çok eskidi yurtseverlik uzak pazarlarda ne çok dolar ne çok hainlik dündü çanakkale anafartalar ve o 'mavi gözlü dev' sömürgeciye karşı haykırdığımız gün dündü dündü gün o gündüÇanakkalem
Seni anlatmaya yetmez bu diller Senin tarihini bilmez bu eller Seninle ölmeye vaat edenler Toprağın altında rahat edendir Çanakkalem o ne büyük zaferdir Yirmi bir düşmana bir türk biçilir Uğrunda çarpışan erler seçilir Bu destan için bir anıt dikilir Üstüne şanlı al bayrak dikilir Çanakkalem o ne büyük zaferdir Zaferden zafere gark olan günler Yediden yetmişe verdi ümitler Toprağa sarılan canım bedenler Yılmadan ölümle raks edenlerdir Çanakkalem o ne büyük zaferdir Denizde karada çarpışan asker Vurulmuş yinede bu derdi çeker Kutsaldır yücedir vatan her sefer Nusretin düşmanı yardığı yerdir Çanakkalem o ne büyük zaferdir Dağlardan inen bu şanlı melekler Karışan şafakta verir bize fer Senindir bu zafer sevin muzaffer Şanının adının konduğu gündür Çanakkalem o ne büyük zaferdir İlkbahar sabahı açılan güller Sevgi bahçesine konmayı bekler Bir toprak uğruna ezilen erler Şehitler tahtında Rabbe gülendir Çanakkalem o ne büyük zaferdir Tazecik zihinler bu günü beller Yıkılmaz çanakkalem yıkılmaz derler Ecdadın kanıdır sulanan yerler Her şey vatan için şeref içindir Çanakkalem o ne büyük zaferdir O gün bir buluttur kendine çeken O gün bir umuttur mahvolup giden O mucize ile hayrete düşen Denize dökülen düşman şahittir Çanakkalem o ne büyük zaferdirÇanakkale Destanı
Titredi tüm bedenim toprağında gezerken Bir unutulmaz destan yazmıştı Çanakkale Orduyu Cibril Emin bir sıraya dizerken Gökten inen orduyu sezmişti Çanakkale Her yiğit bir Hamza’dır Bedir’e denk bir olay Millet yerinden kalktı, melekler tekmil alay Bu nusret-i ilahi anlatmak dile kolay Savaştaki esrarı çözmüştü Çanakkale Mabedin vatanını ancak onlar alırdı Ölünecekse eğer yine onlar ölürdü Milletin sinesinde ismi baki kalırdı Cennet’ül muallayı gezmişti Çanakkale Kaderi yazan kalem zaferle nokta koydu Kurumuş çorak toprak şehit kanına doydu. Çanakkale geçilmez destanı işte buydu Düşmanını onurla ezmişti Çanakkale Kocatepe sırtında çarpınca bir şarapnel Saatler sukut etti,Gaziyi tuttu bir el Cennetten esip gelen lahuti kokulu yel Düşmanın yaptığına kızmıştı Çanakkale Gönlümün kabesini diktim artık başına Kur’anı ayet ayet yazdım mezar taşına Yazılmaz böyle destan rast gelinmez eşine Zaferi gönüllere kazmıştı ÇanakkaleDestanlara destan olan yurt Çanakkale'de
Türk tarihinde unutulmaz vardır şanın şöhretin Çanakkale boğazında Türkün gücünüde öğrettin Mehmet'in dünyaya neler yapacağını gösterdin. Toprağında akıl almaz kahramanlık var Çanakkale Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de Düşman bataryaları mevzilere ateş kustukça İmanlı Mehmet'im göğsünü siper ettikçe Göğüste mermi parçalanıp yere düştükçe Her günün bir başka destandır Çanakkale Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de Düşman zırhlılarından mermi yağmuru yağar Mehmet din imanı havada mermiyi tutar Mermiler havada sevdalanır birbirini öper Dillere sen destan oldun şan Çanakkale Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de Düşman gemileri tabyalara mermi yağdırır Nüsret gemisi gece boğaza mayın döktürür Düşman zırhlılarını birebir boğaza gömer. İmanın imansıza hükmettiği sen Çanakkale Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de Her iki yakanda mevziler uzayıp gider Her atılan mermi düşmanı sulara gömer Yirmi altı sayısının sırrını boğazda çözer Düşmana geçit vermeyen sen Çanakkale Destanlara destan olan yurt Çanakkale'de Çanakkale'nin geçit vermez bayırları Düşman her taraftan kesti yolları Mehmet'im süngü harbiyle attı onları Türk'ün ateşle imtihanı sen Çanakkale Destanlara destan olan yurt Çanakkale'demisafir - 8 yıl önce