canı
1 . İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık.
2 . Yaşama, hayat:
"Bir kedi yavrusunu kurtarmak için ipe sarılıp kuyuya iner, canımı tehlikeye koyardım."- R. N. Güntekin.
3 . Güç, dirilik:
"Her şeyde bu mevsime mahsus bir can, bir dirilik kendini gösteriyordu."- M. Ş. Esendal.
4 . Kişi, birey:
"Benimle beraber dört canız ."- F. R. Atay.
5 . İnsanın kendi varlığı, özü:
"Ne denir, canımız ne mertebe insan olsa mayamız, maddemiz hayvan..."- R. N. Güntekin.
6 . Gönül:
"Çirkin bana kurban, ben de güzele / Can sever güzeli, maldan ziyade."- Karacaoğlan.
7 . Bektaşilik ve Mevlevilikte tarikat kardeşi.
8 . sıfat Çok içten, sevimli, sevilen, şirin:
"Alphonse Daudet ilk gençliğimin can yazarlarından biri idi."- T. Buğra.
9 . ünlem Yakınlık duygusu belirten bir seslenme sözü:
"Canlar! ... Açık olsun bahtınız."- E. B. Koryürek.