Ceyhan, Ceyhanbekirli

    DOLUN AYI ÖZLÜYORUM
Yolu da topraklı yol boyu,çamlık olsun
Uzak çok uzaklar da,bir köyü düşlüyorum
Bağı bahçeleri,elvan çiçekler dolsun
Ben Peygamber çiçeklerini,özlüyorum

Narin Tavuz kuşları,damlarına konsun
Çobanını nahırını,bir istiyorum
Pınarları soğuk olsun,içenler kansın
Ben yarenleri,dostlarımı özlüyorum

Küçük küçük bahçelerin de,reyhanları
Papatyalar için de,Turaç düşlüyorum
Merasın da sekip oynaşan,ceylanları
Onlarla yanık ağıtları,özlüyorum

Gelin kızı olsun,pembe pembe yanaklı
Sürmeli göz,kınalı eller istiyorum
Çekik yay kaşlı da,alkırmızı dudaklı
Yare sarılıp,dolun ayı özlüyorum.

Bu Toprağın oğlu:Yaşar Cerit

      ORASI ÇIKMAZ SOKAK
Yağan yağmur da ıslanıp öyle üşürken
Kaldırımı engin yolları çukur sulak
Şimşek ler çakar ya yıldırım lar düşerken
Sakın girme yolcu orası çıkmaz sokak

O sokağa sapanların dönüşü olmaz
Yıldız lar kayar hani toprak da son durak
Açılan çukur vah derin o çukur dolmaz
Sakın girme yolcu orası çıkmaz sokak

Gün gelir ki hergün yağmur sağnak yağar
O sokak uzun dur korkun dan atmaz şakak
Ansız sağın dan solun dan yıldız lar kayar
Sakın girme yolcu orası çıkmaz sokak

Bu toprağın oğlu : Yaşar Cerit

        OZANIMI ARIYORUM
Soğuk somsoğuk içim de suratsız bir kış var
Kollarımı açıyor güneşe sarıyorum
Bir dizi umut lar yeşerir vadim de havar
Kışımın için de baharımı arıyorum

Ne yangın lar badire ler atlat dı bu ömür
Durgun nehirlere fırtına lar karıyorum
O gözlerin varya of zümrüt siyahi kömür
Kışımın için de ozanımı arıyorum

Beyazlarımı çalmış gecem de bak siyah lar
Siyah simsiyah sonsuzluğuma varıyorum
Yarenlerim oldu sensizliğime seyyah lar
Kışımın için de beyazımı arıyorum


O toprağın oğlu : Yaşar Cerit

GÖZLERİMDE BİR DENİZ AĞLAR
Alev alev yanıyor gönlümün sarayları
İçimde bir deniz ağlar
Gökyüzüne bakıp sayarım yıldızları
Sevmek kolaymı ha içimde orman yanar
Motif motif yüreğime nakışlayarak işlerim
İçimde bir volkan kaynar
Yüreğimde sabır gözlerimde isyanlar
Siyahlar beyazlarımı çalarlar
Geceler el etek çekerken
Gönlümün tüm sürgüleri çekilir
Düşlerimde yıldızlar kayarken
Toplarım ateş renği gülleri
Kan kırmızı batar dikenleri
Benden gayri bağrına kim koyar
Kan kırmızı gülleri
Sevmek kolaymı ha yüreğimde orman yanar
Gözlerimde bir deniz ağlar.

O toprağın oğlu:Yaşar Cerit

        ÜŞÜR YÜREĞİMDE
Bu gece bende kal yüreğinde uyuyayım
Dinleneyim gönlünde yorgunluğum çıksın
Uzanayım eteklerinde savrulayım
İzin verme rüzğarlara gözlerinde durulayım
Küllenirde çöreklenir oturur gönlüme
Yüreğime kızgın lavdan saçlar kurulmuş
Yırtarım dünleri atarım kağıt gibi
Yüreğime sevdalar zincirlenip vurulmuş
Benim en güzel düşlerim saf bakiredir
Sevmekmi kan ağlamak gözler sitemkardır
Kahırlar dert doğurur yürekler delinir
Yaşamakmı haram olur ömürler silinir
Baykuşlar tüner zifirimsi karanlığa
Köz düşer ciğerime bir avuçluğa
Pembeden hayalimi çalandan yüreğime
Bir koşuda haber verir bana rüzğarlar
Üstüme üstüme coşar yağan yağmurlar
Yüreğimdeki tüm sevgilerimle ıslanırlar
Dibe vurur dertlerimle üşür yüreğimde
Hazanla birlikte üşür tüm aşklar
Geceler el etek çekmiş beni dersen yorgunum
Ateş renği kan renği güllerle derilmiş
Ben aşkın adına değil kahrına vurğunum
İnce bir nakışla işlerim yüreğime.

O toprağın oğlu : Yaşar Cerit

      ERGUVAN RENGİNE BÜRÜNÜR
Gün batarken erguvan rengine bürünür akşamlar
Yıldızlar gülümser açık pencerelerinden
Rüzğarlar kulağıma şarkılar fısıldar
Eflatunsuya döner içimdeki tüm aşklar
Hüzün doludur tren garları
Bir veda mendilinde sallanır eller
İyi bilirim dönmez gidenler
Acı siren düdüklerinde çöreklenir gönüller
Buruk bir gülüş dudaklarımda sevdam
İşte o an karakışa kalır ömrüm
Gönül birliğim düğüm düğüm
Hasret yumağında sitemdir dertlerim
Solar gider içimde bütün renklerim
Gün batarken erguvan rengine bürünür akşamlar
Alev renği kan renğidir tüm aşklar
Hazanla birlikde yüreğimden yıldızlar kayar
Dudaklarımda ismi gözlerimde giz
Acı gülüşlerime aldanmayın siz
Aşkı bende saklı ismi güllünar
Dostlar yüreğimde bir volkan kaynar.

Bu toprağın oğlu : Yaşar Cerit

         MEHMETCİK
Dün kundakda ninnilerin sesiydi
Çağı gelmiş sülüs almış ahmetcik
Okul yollarında bir öğrenciydi
Omuzuna tüfek takmış mehmetcik

Yare ucuyanık mektuplar yazar
Talimde koşarda koşar sametcik
Nöbetinde ağaca isim kazar
Yarenlerinide özler mehmetcik

Dün evlerin kınalı kuzusuydu
Buğün asker ocağında rahmetcik
Kahpece kurşunun son yolcusuydu
Şehit düşmüş toprağa bak mehmetcik.

Bu toprağın oğlu : Yaşar Cerit

Mavi............
Dürüst olamadık hiç birimiz
Nereden geldik
Nasılda oynadık
Yalan söyledik kendimize
İnandıramadık evdeki kediyi bile
Ögrenmedigimiz bir şeyi
Ögretemedik birine
Soramadık maviye
Mavi olduğundanmı mavi
Yoksa mavi denildiğindenmi
Mavi........

Kaçınızda Para Var.........
Rüzgarda uçuşan çocuklar
Kavganız salıncakmı
Yoksa küçük ağacın şeftalisimi
Kaçınızda para var bu akşam
Yalancısınız hepiniz
Uçuşan elleri
Ayakları ele veriyor.

Kalem.....
Sen yazma
Sevimli düşleri
Kıyılmayası bakireleri
Bıyığı yeni terlemiş yiğitleri
Güneşi
Düz uçamayan kelebeği
Sen yazma
Yakışmıyor sanada
Banada
Ama sen yazma
Yazama.

Yaşar Cerit.

Yalnızlık............

Son ismiyse
Yalnızlığın
Tel örgülü duvara
Açılan mazgal deliklerin''den
Bakılan bozkıra
Ve otoptik gözlerde
Yoksa bir gülümseme
Sarı saman sarısı
Dişler de
Afyon sakız''sız
Sevgiliye şiir
Yalnızlığın
İntiharla
Sevişmesidir
Yalnızlığın
Güzel adı.

Yaşar Cerit.

Hoş Gelir Ölüm...........

Sebebi onurlu ise bana
Her çeşidi ve acısı
Korkunun adı olmadan
Gülerek hatta sadistçe
Önemli değil sonrası
Hoş gelir ölüm
Bir de boş.

Yaşar Cerit

       Yılların Suskunluğunda

Ben sendeki sevgiyi sevdim
Sendeki yaşamı
Yılların suskunluğunu,yaşanmamışlığını
Aşkıma katıp seni sevdim
Ayrılığı
Hüznü
Acıyı
Görerek
Hüznüyle umut ve ümitleriyle
Hem varolan,hem yokolan
Sevgini sevdim
Ben sendeki çaresizliği sevdim
Sendeki tutkuyu sevdim
Gülerken ağlamanı
Tıpkı bir çocuk gibi
Ağlarken istemeni
Terkederken sarılan
Ayrılırken çaresiz ağlayan
Ben sendeki seni sevdim
Yılların suskunluğunu
Yaşanmamış aşkıma katıp
Ben seni öyle sevdim.

Bu toprağın oğlu:Yaşar Cerit

      SEÇİLİPTE GİTTİLER

Daha dün gibi eyvah!
Yalın ayak baldırı çıplak koşuşurduk
Aşağı mahallede,yukarı mahallede
Orta bir yerde buluşurduk
Bizim köyün aşağı mahallesinden;
Birer birer seçilipte gittiler.
Kahpe dünyanın tadınada varamadılar,
Hiç gülmediler gülemediler.
Hülyalar,Sultanlar,Esinler
Beyaz gelinlik dahi giyemediler.
Oktayı,Türkeri,Tameri,
Muhtat Mehmetin Hasanı
Bizim köyün orta mahallesinden
Birer birer seçilipte gittiler.
İsmail dayının Fevzisi,
Demirlerin Ahmeti,Polatların Yahyası,
Celalı,Eceviti,Ceritlerin İsmeti
Bizim köyün yukarı mahallesinden
Birer birer seçilipte gittiler.

Bu toprağın oğlu:Yaşar Cerit
Hepsine Allah rahmet eylesin.

     - KURTLAR -

Aya ışık tutan eller
Küçülmüş beyinler.
Ardı ardına neler yaşanıyor,
Kedi leşleri var etrafta
Asfaltta.
Ezilmiş,çıkmış bağırsakları
Az ötede başka bir
Sivas kangalı
Ayağı kırılmış.
Bu asvaltta bozkurt yok,
Dagdan inecek
Olmayan cesaretide.

         KANGAL

Koyunların içinde yatar birisi
Öteki yüzmetre,dağda yüksekte
Olaki kurt sürüye dalarsa
Biri içerden,biri dışardan
İkiye bölerler kurdu,
İkisi birden
Kurtlar eğer sürüyse
Taktik
Teker
Teker
Vurdukları omuzlarla
Bellerini kırarlar sürünün
Bu benim gördüklerim
Rivayete göre !
Raca hint prensleri
Aslan avına çıkarken
Fil üstünde
Anadoluya gelirler.
Sivas,kangal yöresinde
Aslan ardından gidenler
Dönmezler,.......
Bu köpeklerin nesilleri,
Unutulan
Söylenene göre ;
Bu köpekler.

Ergenekon -1-

Ergenekon önü,tozlu dumanlı
Dumanlı,demirdağın etekleri.
Destanlar yazılan,şanlı Türklüğe
Güneşte hergün girmiş,karanlığa
Umarsızca kaybolmuş,bak bencilliğe.
Ölü toprağı serpilmiş,
Kardelenlerin asi tahtına.
Kafdağından,hayalde değilmiş
Gömülü verip giden kızıllığa.
Mustafa Kemalin dostları!
Düşmüştü olmayan umutsuzluğa!
Tek o inanmıştı bağımsızlığa,
Mavi gözlü,sarışın kartaldı.......
Sevdası Anadoluyu bürüdü,
Yüksekler soğuktu söylemedi!
Ufuklara ışık oldu yürüdü.
Şimdi Laik Türkiyem ileri.....
Ergenekon önü tozlu dumanlı
Dumanlı demirdağın etekleri.
Ciğerlerimiz hep kan ağlıyor,
Elleri,ayakları ortaçağ bağlıyor,
Eller kelepçe,ayakta prangalar,
Duvarlar soğuk,başında jandarmalar.
Kelepçede takılsa kollarına,
Mayında döşense yollarına,
Bahriye Üçoklar,Ugur Mumcular,
Abdi İpekçiler,Gaffar Okkanlar
Katledilenler adına!
Sessiz çoğunlukla ilerleyelim.
Yürüyelim arkadaşlar.....
Aydınlık yarınlara,
Özgürlüğe doğru,
Yürüyelim arkadaşlar.

Yaşar Cerit

Ergenekon-2-

Ergenekon önü tozlu dumanlı
Dumanlı demirdağın etekleri.
Kara sevdalara,kefen biçildi
Kardelenlerin asi tahtına,
Erguvan rengi,gün batımından
Türklüğün doğuşu,Ergenekona geçildi.
Gündemi,fransız rahibelerinden
Gözler,bez parçasına dikildi.
Musanın gülleri,yazılan senaryodan
Yeşilçamdan değil,Hollywood''dan seçildi.
Güneydoğu kan ağlıyorken,
Mehmetçikler,Cudilerde katledildi.
Tarihleri belli,Oğuzların soyundan
Orta Asyada,Hazar kıyılarından
Kırmençe dilleri,Farçadan lehçeleri,
Safkan,Selçuklu Türklerinden
Allahıma,Metenin 24 boyundan.
Vahşetlerde bizim,fıkralarda
Siyasal bilgiler,84 Ankarada!
Kimdi bu,sinsi yanaşmacı?
Türk soluna yandan girdiği,
Şövenist kürtçünün,kana buladığı!
Kanla sulanmış,bu topraklarda.
Ergenekon önü tozlu dumanlı
Dumanlı demirdağın etekleri.
Aydınlar vadisinde öldürselerde......
Çetin Emeçleri,Muammer Aksoyları
Madımakta,diri diri yananları
Unutmadan,unutturmadan
Sessiz çoğunlukla yürüyelim.
Arkamıza hiç bakmadan,
Aydınlık yarınlara...
Özgürlüğe doğru.
Ceritler,Çerkezler
Kürtler,Aleviler
Yörükler,Lazlar,Tatarlar,
Ve tüm halklar.
Vatan evladı,Kuva-i- Milliyeciler!
Orta çağın,bulutları kaplıyor....!
Ellerde kelepçe,ayaklarda prangalar;
Bir zamanlar,oteriter Kumandanlar.....
Hergün ülkem kan ağlıyor.
Duvarlar soğuk,başında Jandarmalar,
Kelepçede takılsa kollarına,
Sessiz çogunlukla
Ugur Dündar,Tuncay Özkanla
Nihat Genç,Yalçın Küçükle
Vatan için,ahtı vefa için......
Mustafa Kemaller,Türkan Saylanlar
Şerefli insanlar adına
Yürüyelim arkadaşlar.

Yaşar Cerit

verse de Yolu Geçsem

Yüce dağlar,karlı boranlı
Yüksek yamaçlar,zorlu yollar
Gavurdağı,sisli dumanlı
Verse de yolu,geçsem dağlar.

Ahır dağı da,aman vermez
Elimi kolumu,kader bağlar
Kuşlar da uçmaz,kervan geçmez
Verse de yolu,geçsem dağlar.

Antep elin''den,bir gız sevdim
Gelin olmuş,kapı da ağlar
Sordum onu,kaçırmaya geldim
Verse de yolu,geçsem dağlar.

Duydum ki,bir kötüye düşmüş
Gündüz sızlar,gece de ağlar
Sunaydı vah,iki büklüm olmuş
Benzi dönmüş,sararmış solmuş
Verse de yolu,geçsem dağlar.

Çoktur derdim,bahtım kapalı
Hasanbeyli''den,gidesim var
İslahiye,bana da el olalı
Verse de yolu,geçsem dağlar.

Keskin kayası,bu torosun
Mitisin''den öteye,inesim var
Kahrı çekilmez,şu zorkunun
Verse de yolu,geçsem dağlar.

Dar gelir gardaş,gavurdağı
Bekirliye şurdan,inesim var
Gözümde tüter,baba ocağı
Bizim ev de,benim ölesim var
Verse de yolu,geçsem dağlar.

Yaşar Cerit

Bozkurtlar

Aya ışık tutan,nasırlı eller!
İsli camla güneşte,gelecek arayanlar
Beyinler avuçlarda,küçülen eller.....
Ardı ardına,neler yaşanıyor.
Kedi leşleri var etrafta?
Sıcak asfaltta.....
Ezilmiş,çıkmış bağırsakları
Az ötede başka bir.......?
Sivas kangalı.........!
Ayağı kırılmış;
Bu asfaltta,bozkurt çok.....
Eskiden dağlardı meskeni!
Şimdi oldu;
Yeni yurdu
Varoşların isli nefesi.
DNA sı Türk olanın;
Güçlü sesi.

Yaşar Cerit

Atama Söz Söyleme

Fatih versin diyemi aldı İstanbulu!
Altıyüz yıllığın,son imparatoruydu
Olan oldu,kurtarıcı gelen Gazime
Atama söz söyleme,içim acıyor.

Fransız süngüsü,İtalyanın çizmesi
Çanakkale,Adana,İzmir,Sarıkamışı
Yani bunlar yazılmadı mı,yaşanmadı mı....?
Atama söz söyleme,içim acıyor.

O meclisi, tekbir sesleriyle açtılar
Elmalılı Yazıra,tesvir yazdırdılar
Vatan için, Latifeleri boşadılar
Atama söz söyleme,içim acıyor.

Hasan Tahsinleri vuran,ilk kurşunlardı
Kuva-i- Milliyeciler,mahşerin atlılarıydı
Halide edipleri unutma,üstçavuşlardı
Atama söz söyleme.içim acıyor.

Tam alnından vurulan,Cerit kızlarına
Asiye çeteler,onbaşı Rahimelere
Mustafa Kemale,benim Rahmetlime
Atama söz söyleme,içim acıyor.......

Yaşar Cerit

Sıpa

Hep gülümsemişimdir,
Bizim köyün sözlerine!
Bazende,kahkahalar atmışımdır
Merakla gözlerine!
Her defasında bakmışımdır.
Eşşolueşşeğe,
Yediden yetmişe
Ne tuhaftır kızarlar.
Diyen çocukta olsa
Hemende tepkiye,
Hazırlar,
eee büyükten öğreniyorlar!
Çocuktan al haberi,
Boşuna dememişler,
Bu sözleri.
Her evde,gün aşırı
Bir defada olsa,
İşleri rast gitmez......
Yoksa....
Eşşek sıpası derler,
Kızarken de söylerler
Çelişkiye bak,çelişkiye,
Severkende söylerler....!
Olsunda eşşek sıpası olsun,
İtin doğurduğu hiç olmasın!
Biri etçil,
Diğeri otçul,
Kapılarda ulumasın
Bari......

Yaşar Cerit