Crisp

Crisp

1. anlamı (s)., (f). gevrek; kesin, kati; uyanık; temiz, bakımlı, düzenli; serin canlandırıcı (hava); kırışık, buruşuk, kıvırcık; (f). gevremek, gevretmek; kısmen yakmak. burned to a crisp yanıp kül olmuş. crispy (s). kıvırcık: gevrek.,cips,soğuk/çabuk/.
2. anlamı gevrek. körpe. taze. yeni. gıcır gıcır. çabuk. tez. hızlı. (hava) soğuk. cips.
3. anlamı gevrek. körpe. taze. yeni. gicir gicir. çabuk. tez. hizli. (hava) soguk. cips.

Crisp

Crisp tanım:

Kelime: crisp
Söyleniş: 'krisp
İşlev: adjective
Kökeni: Middle English, from Old English, from Latin crispus; akin to Welsh crych curly
1 : CURLY, WAVY; also : having close stiff or wiry curls or waves
2 a : easily crumbled : BRITTLE b : being desirably firm and fresh crisp lettuce
3 a : being sharp, clean-cut, and clear a crisp illustration ; also : concise and to the point a crisp reply b : noticeably neat crisp new clothes c : BRISK, LIVELY a crisp tale of intrigue crisp musical tempi d : FROSTY, SNAPPY crisp winter weather ; also : FRESH, INVIGORATING crisp autumn air a crisp white wine
synonym see FRAGILE
- crisp·ly adverb
- crisp·ness noun

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.