Demirli
1 . İçinde metal veya karışım durumunda demir bulunan:
"Demirli sular. Demirli ilaçlar."- .
2 . Demir parmaklık veya demir bir parça takılmış olan:
"Önüne bakmadığı için ucu demirli kunduraları köprü dubalarının çivilerine takılıp tökezliyor."- B. Felek.
3 . mecaz Bağlanıp kalmış:
"Ali Bey İstanbul'da demirli bir hayat temposuna bağlı kalan tek insan gibi görünüyordu."- H. E. Adıvar.
4 . denizcilik Demir atmış (gemi).