Destalinizasyon

Kısaca: Destalinizasyon, Sovyet sosyalizminin Kruşçev ile başlayan sürecini ifade etmektedir. Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin 20. Kongre'si, Stalin'in ölümünden 3 yıl sonra 14 Şubat-25 Şubat 1956'da yapıldı ve buradan itibaren Stalin dönemine ait uygulamalar "kişinin putlaştırılması" olarak degerlendirildi ve destalinizasyon süreci başlatılmış oldu. ...devamı ☟



Destalinizasyon, Sovyet sosyalizminin Kruşçev ile başlayan sürecini ifade etmektedir. Sovyetler Birliği Komünist Partisi`nin 20. Kongresi, Stalin`in ölümünden 3 yıl sonra 14 Şubat-25 Şubat 1956`da yapıldı ve buradan itibaren Stalin dönemine ait uygulamalar "kişinin putlaştırılması" olarak degerlendirildi ve ``destalinizasyon`` süreci başlatılmış oldu. Josef Stalin`in etki ve gücünün çözülmesi, buna bağlı hiyerarşik yapı ve ideolojik hakimiyetin geriletilmesi girişimi, destalinizasyon olarak ifade edilir.

Lenin`in ölümünden sonra Stalin, Sovyetler Birliği`ni hızlandırılmış bir sanayileşme ve zorlu/zorunlu bir kollektivizasyon yoluna soktu.Bu politikaların kabul ettirilmesi ve gerçekleştirmesi için ileri gelen itirazlar sürekli bertaraf edildi, muhalif kesimler bastırıldı ve proletarya diktatörlüğü mantığıyla acımasız bir güc kullanımına dayanan büyük ve merkezi bir devlet aygıtı kuruldu. Önce parti icinde ve giderek toplumda her türlü muhalif görüş yokedildi ya da ezildi. Katı bir merkezi planlama yürütüldü. Bunun yolaçtığı toplumsal sorunlarda merkezi şiddet ve korku kullanıldı. Sovyetler Birliği dışındaki tüm komünist hareketler ve partiler de bu süreçte sosyalist anavatanı koruma gerekçesiyle Sovyet politikasına bağımlı kılındı. Marksizm-Leninizm, Stalin`in politik girisimleriyle böylece totaliter bir devlet ideolojisi haline geldi.

Sosyalist ideoloji II. Dünya Savaşı sonrasında Çin, Vietnam ve Küba gibi ülkelere ve Kızıl Ordu aracılığı ile Doğu Avrupa ülkelerine yayıldı. Yugoslavya`da Tito (1892-1980) ve Çin`de Mao Zedung (1893-1976) sosyalizm ve komunizm tezlerinde Sovyetler Birliği modelinden farklılaşan yorumlar getirdiler. Bu sırada Batı Avrupa ülkelerinde faaliyette bulunan komünist partileri Stalinist anlayıştan hızla uzaklaşarak daha çok kültürel/kuramsal alanda yoğunlaşan Batı Marksizmini oluşturdular. 1970`lerde bu süreç Avrupa komünizmi olarak bilinen yeni bir anlayış getirdi.

Stalin`in ölümünden sonra (1953) parti başkanlığına Kuruşcev getirildi.Kuruşcev iktidara geldikten sonra Stalin karşıtı bir politika izlemeye başladı ve 1956`daki 20.Kongre`den itibaren "destalinizasyon" sürecini başlatmış oldu.1985`te Gorbacov`un glastnost ve peresteryoka girişimlerine kadar bu süreç "Stalin rejimi" olarak şekillenmiş yapının sökülmesi ya da çözüştürülmesi olarak gerçeklestirildi. Gorbacov ile birlikte siyasette çoğulculuk ve demokratikleşme, tek adamın etkisinin kırılması, pisaya daha cok önem veren yeni bir planlama ve hatta karma ekonommi denemeleri ile bu süreç devam etmiş ve Doğu Bloku ülkeleriyle birlikte yeniden kapitalistleşme geçiş olarak tamamlanmıştır.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.