Destine

Destine

1. anlamı (f)., to veya for ile nasip etmek, tahsis etmek, tayin etmek, ayırmak; belirli bir gayeye doğru yöneltmek.
2. anlamı kaderini/geleceğini önceden belirlemek.

Destine

Destine İngilizce anlamı ve tanımı

Destine anlamları

  1. (v. t.) To determine the future condition or application of; to set apart by design for a future use or purpose; to fix, as by destiny or by an authoritative decree; to doom; to ordain or preordain; to appoint; -- often with the remoter object preceded by to or for.

Destine tanım:

Kelime: des·tine
Söyleniş: 'des-t&n
İşlev: transitive verb
Türleri: des·tined; des·tin·ing
Kökeni: Middle English, from Middle French destiner, from Latin destinare, from de- -stinare (akin to Latin stare to stand) -- more at STAND
1 : to decree beforehand : PREDETERMINE
2 a : to designate, assign, or dedicate in advance the younger son was destined for the priesthood b : to direct, devise, or set apart for a specific purpose or place freight destined for European ports

Destine ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Designate, Doom, Fate, Intend, Specify,

Destine

İngilizce Destine kelimesinin İspanyolca karşılığı.
v. destinar

Destine

İngilizce Destine kelimesinin Fransızca karşılığı.
v. destiner

Destine

İngilizce Destine kelimesinin Almanca karşılığı.
v. bestimmen, ausersehen

Destine

İngilizce Destine kelimesinin İtalyanca karşılığı.
v. destinare; indirizzare; predestinare

Destine

İngilizce Destine kelimesinin Portekizce karşılığı.
v. destinar, designar

Destine

f. yöneltmek; nasip etmek; kaderinde olmak

Destine

Fransızca Destine kelimesinin İngilizce karşılığı.
[destiner] v. destine, predetermine; doom; mean, intend; designate for a particular purpose

Destine

İspanyolca Destine kelimesinin İngilizce karşılığı.
[desteñir] v. fade

Destine

İngilizce Destine kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
ww. bestemmen

Destine

v. summon; set apart for a particular purpose; predetermine, ordain or assign beforehand
v. destine, predetermine; doom; mean, intend; designate for a particular purpose
v. destine; mean, intend; apply

Destine

Türkçe Destine kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Armband, Armspange

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Hande Ataizi
2 yıl önce

tiyatro oyununda Cihan Ünal ile oynamıştır. Bir dönem, TNT'de yayınlanan Dest-i İzdivaç'ı sunmuştur. 2012 yılında Star'da yayınlanan Benzemez Kimse Sana...

Hande Ataizi, 1973, 1995, 1996, 1997, 1999, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004
Aliterasyon
2 yıl önce

Fikret Karşı yatan karlı kara dağlar karayıptır, otu bitmez. Dede Korkut Dest busi arzusuyla ölürsem dostlar/Kuze eylen toprağım sunun anınla yâre su (Fuzûlî)...

Aliterasyon, Bağlantı tanıtmak, Dede Korkut, Edebiyat, Hasan Sami Bolak, Taslak, Tevfik Fikret, Şiir, Düzyazı
Muğla Saat Kulesi
2 yıl önce

Mustafa Vasfî. Kostantin oğlu Filvari yapdı bu metin dîvârı Hatâdan itsün emin dest ü âlâtın Bârî ^ http://www.hamlegazetesi.com.tr/mugla-saatli-kule-kitabesi/...

Necâtî
2 yıl önce

Uryân olup tekin mi düşer tağlara seher Benzer ki urdı deste-i sünbüllerüne dest K'esdi savurdı hırmen-i gülde sabâ seher Ala Gözlü Nazlı Dilber Bad-ı Saba...

Necâtí®, 1509, Divan edebiyatı, Taslak, İran, Şair
Esra Erol
2 yıl önce

(Sunucu) - (Teknoloji TV) 2005-2007 - Turkuaz (Kanal D) 2007 - Esra Erol'la Dest-i İzdivaç (Flash TV) 2008 - Esra Erol'la İzdivaç (Star TV) 2009-2013 - Esra...

Jaklin Çelik
6 yıl önce

Lis Yayınları tarafından 2007’de Kürtçeye çevrilerek “Jiyanê Lı Îstasyonê Dest Pê Kır” (İstasyonda Başladı Hayat) adıyla yayınlandı. 2011 yılında İletişim...

Jaklin Çelik, 1968, 2000, 2003, 2005, Diyarbakır, Ermeni, Taslak, Türk, Yazar, Kum Saatinde Kumkapı
Lugaz
2 yıl önce

ol iki yüzlü münâfık Nümâyan çihresinde levn-i âşık Gezer dünyayı hem bî-dest ü pâdır Mukim-i hâne-i ehl-i gınâdır Teâl-Allah nedir anda bu kudret Yemez...

Lugaz, Bilmece, Divan edebiyatı, Muamma, Sünbülzade Vehbİ®
Ubıhlar
2 yıl önce

sonraki nesil çocuklarından birisi de II. Abdülhamid'in eşlerinden Ayşe Dest-i Zer Müşfika (Kayıhan) Kadın Efendi'dir. Kuzey Kafkasya’nın batı ucunda...