dizmek
1 . Bazı nesneleri iplik, tel vb.ne geçirmek:
"Ortada, hasırların üstünde yığılı tütün yapraklarının etrafında, ana, iki kız oturmuş tütün diziyorlardı."- N. Cumalı.
2 . Yan yana veya üst üste sıralamak:
"Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu."- P. Safa.
3 . Harfleri yan yana getirerek yazı düzenlemek.
4 . Düzenlemek, hazırlamak:
"Daha önce kahvaltıyı gül motifli, basma örtülü küçük masaya dizmişti."- H. Taner.
dizmek
Türkçe dizmek kelimesinin İngilizce karşılığı.
v. align, aline, arrange in a row, string, range, set, set out, set in type, set up in type, draw up, juxtapose, marshal, rank
dizmek
yan yana ya da üst üste sıralamak.
kimi nesneleri ipliğe, tele vb. ye geçirmek.
(basımevinde) harfleri yan yana getirerek yazıyı düzenlemek, dizgi yapmak.
dizmek
Türkçe dizmek kelimesinin Fransızca karşılığı.
aligner, ranger
dizmek
Türkçe dizmek kelimesinin Almanca karşılığı.
v. auffädeln, aufreihen, einordnen, reihen, setzen, ziehen