Docket

Docket

1. anlamı (i)., (f)., (huk). özet, hulasa; (huk). karar defteri; (huk). bekleyen davalar listesi; gündem, yapılacak işler listesi; paket etiketi; (f). özetlemek, hulasa etmek, listeye kaydetmek; etiket yapıştırmak. on the docket yapılacak işler listesinde.
2. anlamı etiket. gümrük makbuzu. karar defteri. durusma listesi.

Docket

Docket İngilizce anlamı ve tanımı

Docket anlamları

  1. (noun) An abridged entry of a judgment or proceeding in an action, or register or such entries; a book of original, kept by clerks of courts, containing a formal list of the names of parties, and minutes of the proceedings, in each case in court.
  2. (v. t.) To mark with a ticket; as, to docket goods.
  3. (v. t.) To make a brief abstract of and inscribe in a book; as, judgments regularly docketed.
  4. (noun) A bill tied to goods, containing some direction, as the name of the owner, or the place to which they are to be sent; a label.
  5. (v. t.) To make a brief abstract of (a writing) and indorse it on the back of the paper, or to indorse the title or contents on the back of; to summarize; as, to docket letters and papers.
  6. (v. t.) To enter or inscribe in a docket, or list of causes for trial.
  7. (noun) A list or calendar of causes ready for hearing or trial, prepared for the use of courts by the clerks.
  8. (noun) A small piece of paper or parchment, containing the heads of a writing; a summary or digest.
  9. (noun) A list or calendar of business matters to be acted on in any assembly.

Docket tanım:

Kelime: dock·et
Söyleniş: 'dä-k&t
İşlev: noun
Kökeni: Middle English doggette
1 : a brief written summary of a document : ABSTRACT
2 a (1) : a formal abridged record of the proceedings in a legal action (2) : a register of such records b (1) : a list of legal causes to be tried (2) : a calendar of business matters to be acted on : AGENDA
3 : an identifying statement about a document placed on its outer surface or cover

Docket ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Agenda, Schedule,

Docket

İngilizce Docket kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. etiqueta, rótulo; legajo v. etiquetar, poner un rótulo en, rotular

Docket

İngilizce Docket kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. résumé; étiquette; fiche; liste v. inclure dans une liste; étiqueter

Docket

İngilizce Docket kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Prozeßliste, Terminkalender, Urteilsregister, Gerichtskalender v. in eine Liste eintragen, auf die Tagesordnung setzen

Docket

İngilizce Docket kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. (Dir) elenco delle cause a ruolo; registro delle sentenze; sommario; (Comm) etichetta, cartellino; ricevuta del dazio doganale v. (Dir) registrare; fare un sommario di; accludere un sommario a

Docket

İngilizce Docket kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. resumo, sumário, abstrato; lista; selo ou etiqueta v. incluir em uma lista; etiquetar

Docket

f. listeye kaydetmek, bekleyen davalar listesine kaydetmek, özet olarak deftere geçirmek; etiketlemek i. iş listesi, duruşma listesi; gündem; etiket, adres etiketi; gümrük makbuzu

Docket

İngilizce Docket kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. etiket; korte inhoud; merken en nummeren (op een briefje) ww. merken, nummeren; op de lijst zetten

Docket

n. list of cases to be tried in court; agenda of a business meeting; list of contents (of a package, letter, etc.) v. write in the court docket; make a list of the contents (of a package, letter, etc.) v. dock, bring a boat to a dock; connect a laptop computer to an anchoring station which supplies electricity and input-output resources

misafir - 8 yıl önce
LEHÇE:Bir dilin tarih içerisinde bilinmeyen bir dönemde kendinden ayrılmış olup büyük farklılıklar gösteren kollarına denir. ÖRN:Çavuşca Yakutça. ŞİVE:Bir dilin bilinen tarihi seyiri içinde kendinden ayrılmış olup bazı farklılıklar gösteren kollarına denir. ÖRN:Kırgızca Kazakça Azerice. AĞIZBir ülke içinde aynı dilin farklı konuşma şekillerine denir. Yörelere göre söyleyiş farklılıkları vardır ama yazılış aynıdır. ÖRN:Karadeniz ağzı Ege ağzı...

misafir - 8 yıl önce
LEHÇE:Bir dilin tarih içerisinde bilinmeyen bir dönemde kendinden ayrılmış olup büyük farklılıklar gösteren kollarına denir. ÖRN:Çavuşca Yakutça. ŞİVE:Bir dilin bilinen tarihi seyiri içinde kendinden ayrılmış olup bazı farklılıklar gösteren kollarına denir. ÖRN:Kırgızca Kazakça Azerice. AĞIZBir ülke içinde aynı dilin farklı konuşma şekillerine denir. Yörelere göre söyleyiş farklılıkları vardır ama yazılış aynıdır. ÖRN:Karadeniz ağzı Ege ağzı

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.